Okunmaya Değer...

Aldanma diye bir şey yoktur.!
Sadece biraz fazla güvenmek vardır.
Ve İnsanı aldandığı değil,
En çok güvendiği aldatır..

| Maxim Gorki |
 
kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum

[ Attila İLHAN / KİMİ SEVSEM SENSİN ]
 
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; Bense hep arkandan ağladım.

Can YÜCEL
 
Yüreğinizi göremeyenlere en güzel yarınlarınızı harcatmayın...!!
Siz ki birçok kişinin belki de en güzel "HAYALİ" siniz ....
Değmeyenlerin "HİKAYESİ" olmayın...:ssz:

Alıntı
 
‎"Gün boyu sakındığım her şeyi, bir ayin kutsallığı içinde teslim ederim geceye..."

Şükrü Erbaş // Bir Gün Ölümden Önce
 
Bazan bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor… Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimden geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor… Zannediyorum ki, tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmaşık dünya beni bir buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçiverecek… Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor.

Bilmem beni anlıyor musunuz?

Sabahattin Ali
 
Umursamıyorum artık hiçbir şeyi ve istemiyorum kimseyi yanımda! Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa.

Can YÜCEL
 
Evet bazen acıyorum kendime. Yaslanıp yürüdüğüm doğrularımla, yanlış omuzlara baş koymuşum meğer.Ben verdikçe isteyen, ve hep “fedakarlık gerek” diye sineye çektiğim insanlarla kesişti yollarım. Hani yüreğimde taşıdıklarım ağır gelmedi de bana, yorulduğumda umutlarımı tazeleyecek bir yüreği karşımda bulamadığımda tükendim. Evet bazen acıyorum kendime, ruhumdaki bu kanayan yaraları dindiremiyorum, ve aynaya bakınca, yüzümdeki “DEĞDİ Mİ ?" diyen o acı tebessümü bir türlü içime sindiremiyorum. . .???
 
Bazan bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor… Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimden geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor… Zannediyorum ki, tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmaşık dünya beni bir buğday tanesi, bir karınca gibi ezip geçiverecek… Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Halbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor.

Bilmem beni anlıyor musunuz?

Sabahattin Ali


tek kelimeyle mükemmel, teşekkürler bu paylaşım için...
 
* Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanamadığı için yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.


* Dünya kötülük yapanlar yüzünden değil, hiç birşey yapmadan durup izleyenler yüzünden tehlikeli bir yerdir...


* İki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı... İlkinden o kadar da emin değilim.



Albert Einstein
 
“Elinden geleni yaptıktan sonra, hâlâ olmuyorsa, sıra ayağından geleni yapmakta: Gitmek gibi mesela…
 
Duyman için değil..
Artık;
Anlayabilmen için ,
Sessizliğin sesini sonuna kadar açtım ..

Alıntı
 
‎'' ...
Kadın dedi ki;
- Meğer ne kadar vefasızmışsın! Bunca yıl geçti aradan, ne bir mektup, ne bir haber?
Adam dedi ki;
- Ey sevgisi kalbimde yer edinen selvi boylu! Senin yüzünü görme bahtiyarlığından ben mahrum iken, o şerefi postacıya mı bağışlasaydım? ''

[ İSKENDER PALA / KATRE-i MATEM ]
 
‎"Şu anda yapabileceğim tek şey, sonuna kadar aklımı başıma toplamak. Hayatta hep, her işi birden yapmayı istedim, üstelik çoğunlukla geçersiz amaçlar uğruna. Bu bir hataydı."

Franz Kafka
 
Aldanma diye bir şey yoktur.!
Sadece biraz fazla güvenmek vardır.
Ve İnsanı aldandığı değil,
En çok güvendiği aldatır..:46::46::46:
 
"İnsanlar vicdanlarına ağır gelecek gerçekleri bilmek istemezler."

Peter Singer
 
"Değdiyse Yusuf'un şiirsiz geçilemeyecek kadar derin bir kuyu olan gözleri,...
Benim dünyam ancak bu kadardır bundan sonra."

Nazan Bekiroğlu // Yusuf ile Züleyha
 
Back
X