Okunmaya Değer...

Aşkın kötü tarafı insanlara verdigi zevki eninde sonunda ödetmesidir.

Ahmet Hamdi Tanpınar
 
Çocuksu heveslerim biteli çok olmuş meğer...

Yüreğim ne çok şeyi arkasında bırakmışda ben bilmemişim. Şimdi bu kadar amaçsız olmak korkutuyor beni. Bu bitişlerde bıraktığım ümitlerimin eksikliği çöküyor gözlerime. Kapkara bir çarşafa dönüyor dünya, rengini değiştirir gibi... Büyüyorsun diyor etrafımdaki dostlar. Büyümek nasılda yaralıyor insanı, ya da insan yaralandıkça nasılda büyüyor ansızın...

Alıntı
 
Görmemiştir kimseler canın tenden gittiğini.
Ben gözümle gördüm ; İşte şu giden canım benim!.

| Nedim |
 
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!

İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.

Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte.

Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli… Ve kadın ağlar; hem de çok!

Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.

Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.

İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.

Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar.

Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı…

Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan…

İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.

Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!

Niye sarılalım ki!

Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.

Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.

Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.

O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
 
Bir şeyden çok eminim.
Kendimi üzdüğüm kadar, kimseyi üzmedim hayatta ...

Alıntı
 
Hayata değer bir YAŞAM ,sevmeğe değer bir AŞK,dostluğa değer bir ARKADAŞLIKTAN asla vazgecme.Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla UĞRAŞMA......!!!!
 
“Uçurumun kenarından aynı anda atlamak. Dibi boylarken de ortada bir kısa an elele tutuşmak. Kim bilir belki de her ilişki zaten böyledir?”

-Oruç Aruoba-
 
“Biliyorduk: Soluğumuz tükenip gözlerimizi birbirine değdiğinde korktuğumuz şeye yakalanacaktık: Konuşamadıklarımıza.”

Murathan Mungan
 
Dengesizlere ayar verecek terazi değilim ben..
Ne istediğini ve neyi istemediğini bilsin şu insanoğlu..
Varım diyen adam gibi var olsun..
Bırakıp giden sonsuza dek yok olsun..
Kimse kimsenin zamanını,umutlarını çalmasın!..

Alıntı
 
Birisi sizi üzüyorsa;
-Mutlu ettiği başka birisi vardır..!!

Alıntı
 
‎"İnsan, içindeyken yangının hacmini bilmiyor. Bilmek için geride kalan küllere bakmak gerek."

Nazan Bekiroğlu
 
Bir kadının ne dediğine değil, ne demek istediğine kulak ver. Çünkü onlar, kimse kırılmasın diye bazı şeyleri söylemezler.

Paul AUSTER
 
Yapıştır dudağını dudağıma...
Soran olursa ağzının payını veriyorum dersin..

Küçük İskender
 
Kendi planlarımızı yapıyorduk,ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk.

Dostoyevski
 
Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.”

Sabahattin Ali
 
"Bir defa yaşanır aşk. Eğer ikinci kez yaşayacağına inanıyorsan; Ya kendini kandırıyorsun ya da önceden kandırılmışsın demektir.."

Aldous Huxley
 
Birinin hayatına girmesine izin vermek, kendini korumak için ördüğün duvarları yıkmak demektir, başkasının onu yıkmasını beklemek değil.

Marc Levy
 
"Aşk tek kişiliktir. İki kişinin birbirine âşık olması diye bir şey, hiç olmamıştır."

İskender Pala
 
“Problem yokmuş gibi gülümse, her şey yolundaymış gibi konuş, hepsi rüyaymış gibi davran ve canını yakmadığını farz et.”

Marian
 
Back
X