Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
orjinali Cehalet, zarafeti şiddete dönüştürüyor « Sait ÇAMLICA | Eğitimci Yazar
Anadoluda kadınlar neden erkeklerin arkasından yürür ve babalar çocuklarına neden sevgisini göstermezdi?
Savaşlar dönemi!
1911 yılında başlayan Balkan savaşlarıyla beraber, Anadolu insanı hep savaşlara koşmak zorunda kaldı. On yıl civarında süren bu savaşlar yüzünden Anadolu köylerinde neredeyse erkek kalmadı. Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi yüzbinlerce erkeğin, gidip bir daha dönemediği bu süreç bitince, Anadoluda dul kadınlar ve yetim çocuklar kaldı. 10-11 yaşındaki erkeklerin, 17-18 yaşındaki kızlarla evlendirilmek zorunda kaldığı dönemlerden bahsediyorum.
Herhangi bir sebepten dolayı savaşa gidemeyen veya savaş sonrası savaş gazisi olarak köyüne dönebilen az sayıda erkek dışında, köy kasaba halkının çok büyük bir kısmı, dul kadın veya yetim çocuklardan oluşuyordu.
Böylesi bir zarafet!
İşte böylesi bir ortamda yaşayan babalar, evlatları yanlarına gelince, diğer yetim çocukların içi acımasın diye, kendi evlatlarını yanlarında uzaklaştırırmış. Baba hasretiyle yanan yetim çocuklar, babalarını hatırlayıp üzülmesinler diye, başkalarının yanında kendi evlatlarını sevmeye utanırmış babalar. Böylesi ince, böylesi zarif bir düşünceyle, babalar evlatlarına mesafe koymuş.
Hanımlarıyla sokakta gezmek zorunda kaldıklarında, kocasını kaybetmiş dul kadınlar bizi yan yana elele görürseler yaraları deşilir düşüncesiyle, yan yana yürümemeye çalışırmışlar. Anadoluda erkeklerin hanımlarını birkaç adım geriden yürütme gelenekleri, böylesine bir zarif düşünceyle oluşmuş.
Cehaletin, nasıl korkunç bir bataklık olduğunu, yeninde görmemi sağladı bu olay. Başka yetim çocukların içi acımasın diye ortaya konan tavır, cehalet yüzünden, öz evladını, yetim psikolojisi ile ilgisiz ve sevgisiz büyütme tavrına dönüştürülmüş.
Dul kadınların, savaştan dönmeyen kocalarını hatırlayıp yaraları acımasın diye gösterilen nezaket, kendi hanımını dışlayan bir tavra dönüşmüş cehalet yüzünden.
Ah Cehalet! Sen nasıl bir belasın ki, böylesi bir zarafeti şiddete dönüştürüyorsun?
hadi inş eline geçince memnun kalırsınNfk cım senin tavsiyen üzerine zeyland ın lavivert şişme yeleğini internetten aldım. Buralarda zeyland yok çünkü. Görünce çok beğendim, heyecanla bekliyorum belki bugün gelir diye, sağol sayın piyasa danışmanım![]()
sen çok çocuk istemiyor muydiiin?Süpermişyalnız boy boy çocuk var ya!
ben de bilmiyordum, şimdi okuyunca çok şaşırdım.Hep merak eder, ayrıca sinir olur( erkeklerin üstünlük tasladıkları için böyle olduğunu sandığım için) kızardım içten içe. Böyle bir sebebi olabileceğini düşünmemiştim hiç.
günaydın canım..
kalkalı çok oldu ama mızıldak ayşeciğin kahvaltısı banyosu anca toto yer gördü.
her yer heryerde. lakin, ayşeciği alıp dışarı çıkmayı düşünüyorum birazdan
dinlenemiyorsun. bedenin kadar kafan da yorgun.
aaa, diyene bakın?!
hayırdır bacım?
nefesim kesildi okurken.. neler olmuş ömerime?
hamdolsun şimdi iyi. Rabbim, hiçbir anneye böyle şeyler yaşatmasın..
evet destiny, çocuklu kadına yardım şart
amaaan, gel bizim eve aynısı
bak bu bebenin sabahın kör vakti kalkmalarından şikayet ediyosun ama gündüz sana böyle de bi kıyak yapıyor.
maşallah. lakin sen söylemeeeee
bazen şeytan beni de dürtüyor, arkama bakmadan konudan uzaklaşıyom
Allah kolaylık versin.. bin parça olunca uyku, insanda hal kalmıyor :100:
günaydııın. amin canım.
hoş bana hiç haftasonu gibi gelmiyor. zira eşim mesaide
burada da yağdı gece. ama hava sıcaklığı birkaç derece düşmüş, anca normale gelmiştir.
çünkü, son iki gündür nem fena yüksek, sıcaktan eridik resmen.
geceki onca yağmura rağmen şuan yerler kurumuş.
bence hava durumuna takılma, kendin gözlemle ve çık!
efenin sorunu senle.. anasına çektirecek ya velet!
bakıcıyla bak idare ediyorlarmış. şu okul bi açılsın, valla hepinize çok iyi gelecek.
önce sana, sonra aryaya![]()
orjinali Cehalet, zarafeti şiddete dönüştürüyor « Sait ÇAMLICA | Eğitimci Yazar
Anadoluda kadınlar neden erkeklerin arkasından yürür ve babalar çocuklarına neden sevgisini göstermezdi?
Savaşlar dönemi!
1911 yılında başlayan Balkan savaşlarıyla beraber, Anadolu insanı hep savaşlara koşmak zorunda kaldı. On yıl civarında süren bu savaşlar yüzünden Anadolu köylerinde neredeyse erkek kalmadı. Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi yüzbinlerce erkeğin, gidip bir daha dönemediği bu süreç bitince, Anadoluda dul kadınlar ve yetim çocuklar kaldı. 10-11 yaşındaki erkeklerin, 17-18 yaşındaki kızlarla evlendirilmek zorunda kaldığı dönemlerden bahsediyorum.
Herhangi bir sebepten dolayı savaşa gidemeyen veya savaş sonrası savaş gazisi olarak köyüne dönebilen az sayıda erkek dışında, köy kasaba halkının çok büyük bir kısmı, dul kadın veya yetim çocuklardan oluşuyordu.
Böylesi bir zarafet!
İşte böylesi bir ortamda yaşayan babalar, evlatları yanlarına gelince, diğer yetim çocukların içi acımasın diye, kendi evlatlarını yanlarında uzaklaştırırmış. Baba hasretiyle yanan yetim çocuklar, babalarını hatırlayıp üzülmesinler diye, başkalarının yanında kendi evlatlarını sevmeye utanırmış babalar. Böylesi ince, böylesi zarif bir düşünceyle, babalar evlatlarına mesafe koymuş.
Hanımlarıyla sokakta gezmek zorunda kaldıklarında, kocasını kaybetmiş dul kadınlar bizi yan yana elele görürseler yaraları deşilir düşüncesiyle, yan yana yürümemeye çalışırmışlar. Anadoluda erkeklerin hanımlarını birkaç adım geriden yürütme gelenekleri, böylesine bir zarif düşünceyle oluşmuş.
Cehaletin, nasıl korkunç bir bataklık olduğunu, yeninde görmemi sağladı bu olay. Başka yetim çocukların içi acımasın diye ortaya konan tavır, cehalet yüzünden, öz evladını, yetim psikolojisi ile ilgisiz ve sevgisiz büyütme tavrına dönüştürülmüş.
Dul kadınların, savaştan dönmeyen kocalarını hatırlayıp yaraları acımasın diye gösterilen nezaket, kendi hanımını dışlayan bir tavra dönüşmüş cehalet yüzünden.
Ah Cehalet! Sen nasıl bir belasın ki, böylesi bir zarafeti şiddete dönüştürüyorsun?
hadi inş eline geçince memnun kalırsın
şunu aldın di mi?
Zeyland Çocuk ve Bebe Giyiminde öncü...
ben çok beğenmiştim, fiyatı da gayet iyi
sen çok çocuk istemiyor muydiiin?
doğmamış çocuklarını seviyor hayalini kuruyordun ya.. hani kimi elinden kimi eteğinden tutacaktı![]()
ahahah! ben de ayşecik bunaltınca 'sen az daha büyük olsan var yaaa, şaplağı yerdin totoya' diyorumBi dayak yiyecek kıvama gelse çok güzel yolacam onu da şimdilik elim kolum bağlışaka bi yana hakkaten derdi benle ve bu beni sinir ediyor!!!
Sabahtan beni okadar haşat ettiki pazara gidecek halim kalmadı![]()
ahahah! ben de ayşecik bunaltınca 'sen az daha büyük olsan var yaaa, şaplağı yerdin totoya' diyorum
bugün gelmiyor mu bakıcı teyze? azcık kestirip pazara giderdin.
valla ilaç gibi gelirdi bu![]()
tatilde haftasonu da geliyordu, yarım gün falan ya o yüzden sordum.Malesef haftasonu yokeşim de diyo zaten zM yapalım gelsin diye de ben yuh dîyorum :) zaten bu yıl bi güzel konuşucam beni bunaltmaması konusunda. Zaten stresliyimmm agresifim :))))
tatilde haftasonu da geliyordu, yarım gün falan ya o yüzden sordum.
sen yine konuşmanı yap dabiii, ama çalışmaya başlasın onun da ayarı fabrika ayarlarına döner sanıyorum
arada bi karşına alıp sakince anlatmak gerekiyor.Yok kız tatilde haftasonu gelmiyodu. Şimdiye kadar bi Efenin doğum gününde geldi sağolsun. Ama ben Efeyi ona bırakabilirim haftasonu bikaç saatliğine işim olduğunda
Ay umarım döner. Makyaj yapıyorum yanımdalar, çanta hazırlıyorum yanımdalar...! Stres dolu bi hazırlık oluyo. Okul başlasın konuşcam...
arada bi karşına alıp sakince anlatmak gerekiyor.
sıcağı sıcağına konuşunca sinirle yükseliyor insan, iletişemiyor sanki :100:
geçenlerde biz de eşimle birikmişti belliki, biraz parladık birbirimize.
4. senenin içinde evliliğimiz, hiç bunun yakınından uzağından geçen bi tartışmamız olmamıştı.
çok kırıldım, üzüldüm. ama adamakıllı konuşup ne hissetiğimizi de anlatamadık, dediğim gibi sinir ön plana geçti.
konu başka yerlere gitti. geçen sabah kahvaltıda konuştuk bu mevzuyu, sakin sakin. o söylemek istediğini söyledi.
ben ne hissettiğimi anlattım. kendimizi ifade edebildik sanıyorum, ki sonunda anlaşabildik..
Çok haklısın; sakince anlatmak lazım. Ama işte yorgunluktu vs derken insan sabredemiyo. Ben olayı yaşarken söylemeyi planlıyorum bakalım...?
Temmuz bebişlerinin en hızlısı ecoş, maşallah.
Bu yaşadıkların çok normal.. Kendi tecrübelerimden şunu söyleyebilirim kızına asla ama asla ağladığında her istediği olduğu mesajını verme. Bir şeye hayır deyip sonra öfke nöbeti geçirdi diye "evet" deme. İlgisini başka yöne çekme vs gibi yöntemleri dene. Senin kızın anlayışı çok gelişmiş bir çocuk, onun göz seviyesine gel ve ona eşyaları balkondan atmasının doğru olmadığını anlat. Sevecen ama kararlı ol. Zamanla düzelir.
.
yoksa sen bir temmuz annesi degilmisinbu kız fena anam..
a. kerem sinirli asabi bi çocuk değildi. Şu sıralar oda elinden bir şey alındımi kendini yere atıyor başlıyor ağlamaya. . umarım geçicidir. .. sende uyar canım seni isirirken sakın gülme. oyun zannedip devam etmesin.
Eyvah Çocuğum 2 Yaşında!
2 Yaş Sendromu Nedir?
Çocuklarda yaklaşık 1,5 yaşında başlayarak 3,5 yaşına kadar devam eden zorlu bir dönemdir. Çocukların kendilerinin de bir birey olduklarını fark ettikleri, kişiliklerinin oluşmaya başladığı, istediklerini nasıl yaptıracaklarını öğrenmeye başladıkları ancak ebeveynler açısından anlaşılması ve dayanılması zor olan çocuk gelişiminin en önemli dönemlerinden biridir. Literatürde erken ergenlik, terrible two, çocukluk dönemi negativizm olarak da isimlendirilmektedir.
Bu dönemde çocuklar;
İsteklerini sözel olarak (konuşarak) belirtmek yerine ağlayarak belirtirler
İtiraz etmeyi severler; hayır, istemiyorum, gelmem, yapmam gibi olumsuz ifadeler kullanmayı tercih ederler
İstekleri yapılmadığında başını yere vurma, kendine ya da anneye-babaya vurma, nesneleri fırlatma, çığlık atma ve öfke nöbetleri geçirme gibi davranışlar sergileyebilirler. Çocuğun davranışlarında ne gibi değişiklikler olur; ağlama, başını duvara vurma, aşırı inatlaşma, bağırma, elindeki oyuncak, eşya vb nesneleri fırlatama, iştah kesilmesi, ısrarcı davranışlarda bulunma
Aşırı tepki olarak saç ve yüzüne zarar verme ya da anne ve babasına saldırma gibi eğilimlerde de bulunabilir.
r[/COLOR][/B]
Onunla kaliteli zaman geçirin.
Onun size anlatmak istediklerini çocuğunuzun boy seviyesine inerek ve gözlerinin içine bakarak dinleyin.
Çocuğunuz size bir isteğini anlatırken onun sözünü asla tamamlamayın kendisinin bitirmesini sabırla bekleyin.
Çocuğunuza seçme şansı sunun. Seçenekler sunun kendi seçimini kendi yapsın.
Çocuğunuza kendi kendine başarabileceği şeyler konusunda fırsatlar verin. Örneğin yemeğini kendisi yemek, bazı giysilerini giymek, bir yere tırmanmak gibi.
gazan mübarek olsun bacım
kv yemeğe çağırdı. ayşecik uyansın gideriz beraber.
sonra ayşeciği ona bırakıp avm ye gitmeyi planlıyorum.
bir iki şey alıcam, bulabilirsem tabi.
haftasonu da kalabalıktır şimdi, bi de yalnız gitmek çok sıkıcı![]()
hatun tr'nin madonnası, her jenerasyonu etkiliyor yafuuu
benjamin button yalan. ajda button dur gerçek!
[video=youtube;39UqyFBgdyc]http://www.youtube.com/watch?v=39UqyFBgdyc[/video]