Hamilelikte işten ayrıldım, şimdi yuvarlak 2 seneyi buluyor sanırım çalışmayalı. Çocuktu, evdi, kocaydı, anaydı, dıdıydı, bilmem neydi filan uğraşıyorum öyle ve yine de sıkılıyorum, yer yer kendimi işe yaramaz hissettiğim de oluyor.
Hobilerime eğildim tam güç, bi üni. daha okumaya karar verdim, resimdi carttı curttu... Geçen seneyi yarı yarıya fitness salonu ile annemlerin kısır günleri arasında tamamladım gibi oldu, bu sene artık resim kursuna yazıldım ilaveten, yeteneğimin üzerine gidiyorum ufaktan.
Sonracığıma napıyorum, çay demliyorum çocuktan fırsat buldukça, içip efkarlanıyor, akşama arada sırada eşime sarıyorum. O da sağ olsun "İş hayatından koptu bi delirdi" filan diye herhalde elleşmiyor, kendi halime bıraktı beni. Sonra yine tablo yapıyorum, buralara takılıyorum, eskiden bol bol fotoğraf çekmeye çıkardım tatillerde, şimdi bebe büyüyor, hep beraber gidebiliriz doğa gezilerine diyorum, iyi olur.
Bazı bazı pasta, börek, çörek coşuyorum, bazen kolum kalkmıyor, kuaföre bile gidecek enerjim olmuyor.
Sanırım biraz hayattaki amaçla, hedefle ilgili bir şey; çalışma hayatınız-kariyeriniz hedefiniz içinde yer alan bir şey ise, ne yaparsanız yapın ev sizi sıkar, kendinizi faydasız bulursunuz. Ancak daha farklı yönlerden kendinizi geliştirme imkanınız var ise, hayalleriniz iş dışında yerlerde de şekilleniyorsa, çeşitli kurslara katılarak yeteneklerinizi geliştirip, buradan da alıp yürüyebilirsiniz. Belki eviniz, gelecekteki yeni işinizin temellerini attığınız mekan olur. Yemektir, pastadır, resimdir, el işleri-süslemelerdir, tablolar, çini, nakış, spor hocalığı vs vs... Hepsi sizin şu an :)
Seçin beğenin, vaktinizi doya doya doldurun.