Ondan soğuyorum

ilk işim bir kadın bulmak. bir de yemek işini boşlamak. haftada bir iki kere yapacağım en fazla. o da napıyorsa yapsın artık. bir de paşaya ayrı menü hazırlıyorum tencere yemeği yemez, sebze yemez...
Yav ne yiyor bu adam fotosentez mi yapıyor ? Hem ev işi yapmıyor hem onu yemez hem bunu yemez. Sinir oldum vallahi.
 
valla yaparken mutlu olmuyor ki adam. istediğim çok bir şey de değil, hadi parasailing yapalım demiyorum ki, hafta sonu kahvaltıya gidelim veya akşam üstü bir kahve içmeye çıkalım diyorum. bin tane şey sıralıyor. yok çok trafik oluyormuş, işleri varmış yetiştirmesi gereken, gideriz ama tam 2 saat sonra evde oluruz vs diye pazarlık yapıyor veya...tüm isteğim hevesim kaçıyor. onun istediği aslında ben çocuğu da alayım annemle çıkayım o da evde rahat etsin. ki hafta içi bunu da yapıyorum, oğlanı alıp parka götürüyorum sonra anneme uğruyoruz bir iki saat orda kalıp sonra eve geliyorum bazen. hafta sonu dışarı çıktığımızda da hep huzursuz hep kafası dolu, bir an önce gitse de bitsek modunda. bunu ona söylediğimde saçmalama vs diyor ama insan hissediyor işte.
Annenize güveniyor bence. Ben yalnızım burda, eşim olmasa beraber çıkabileceğim kimse yok. Alışmış annenizle çıkmanıza iyice çekmiş kendini. Doğru değil tabi. Eşler birbirleri için bir şeyler yapmalı.
 
türkiye'de iyi para kazanan işlerde çalışan insanlar genelde çok çalışıyor

siz 6 bin alıyor olsanız (ortalama öğretmen maaşı) eşiniz 12 bin alıyorsa ya sorumluluğu olan bir mühendis filan ya da ara kademe yönetici vs. Yani o evde yatarak ancak zihnini boşaltıyor. ancak kendine geliyor.

hem iyi maaşı olsun hem boş zamanı olsun tr'de pek fazla kişiye nasip olan bir şey değil maalesef. büyük torpil lazım.

ha gönül isterdi ki eşiniz de sizin gibi gezmeli tozmalı yüzmeli vs. aktivitelerle kafa boşaltsın ama adam zaten hep böyleymiş. bu konuda suçlayamayız onu. bence bu konuda biraz fedakarlık yapması gereken sizsiniz. eşinizden ayrı olarak da böyle tatiller programlar yapabilirsiniz. yapın da zaten siz öğretmensiniz, tatiliniz bol illa eşiniz size uymak zorunda değil. annenizle gidin. yazlık programı yapın. arabayı alın günübirlik takılın. o evde kalsın. hem gidebildiğinizi de görsün.

ev işi yapmaması ve yardımcıya laf etmesi tamamen halt etmek olmuş.

maalesef ülkede genel erkek nüfusu öyle ama siz de alıştırmışsınız yani...o da çözülür. yardımcı alın. 1 gün değil 3 gün gelsin. "bu evin işi bana ipotekli değil, bundan sonra böyle" deyin olsun bitsin.

bunları yapıp kendinize alan açın derim. açtığınız alanda kendi kendinizi biraz dinleyin bakalım ruhunuz size ne diyor?

ama bence esas sorun 30lu yaşlara gelen ve kocasından başka erkek görmeyen yurdum kadınının en büyük problemi olan şey: cinsel doyumsuzluk. zamanında yaşadığınız şeyin iyi bir cinsellik olmadığını bile ancak fark ediyorsunuz çünkü bu konuda olgunluğa ancak geldiniz. 30ların olayı bu zaten. kadınlar 30larda cinsellikte zirve yaşarken erkekler çoktan düşüşe girmiş oluyor (genel olarak, istisnalar olabilir).

kalıbımı basıyorum ki siz tatmin oluyor olsanız eşiniz kadınlığınızı hissettirse, ruhunuzu okşasa ütüyü mütüyü gözünüz görmeyecek zaten.

yani diğer sorunlar bir şekilde çözülür de bu sorunu çözebilir misiniz, çözmeseniz idare edebilir misiniz bilemiyorum.

benim bu sebeple boşanan arkadaşlarım oldu. Yaşları 20 olmadan okulda tanışıp evlenmişlerdi, üstüne düşen, fazla seven taraf aslında erkekti, ama kadınlar bir süre sonra ev-iş-çocuk kaybolduklarını hissettiler...cinsellik/duygusallaık olarak çok yoksunluk çekiyorlardı ve boşandılar. (ha bir de gayet ev işlerini, çocuk bakımını filan da ortak yapıyorlarken) cinselliklerini baştan keşfettiler bir tanesi ilk eşinden 10 kat yakışıklı bir adamla tekrar evlendi boyu kadar kızı vardı iki tarafın da. benim anladığım siz biraz ataerkil bir toplumda yaşıyorsunuz ki dayak yok aldatma yok neden boşansın ki kafasında herkes. benim de ailem ataerkil ama arkadaş çevrem bambaşka ve böyle çooooook örnek var. biraz çevrenizle kısıtlı gibisizi sanki.

burada ne desek boş aslında tamamen sizin tartınızın ne tarttığına bağlı.
netflix te Valeria diye bir diziye başladım. Kadınla birebir olmasa da benzer noktalarımız var. Bizim gibi çocuk yaşta sevgili olmuşlar, sonra monotonlaşan bir evlilik hayatı, yolunda gitmeyen cinsellik ve adamın kadının tutkusu haline gelen yazarlık, ilk kitabını basma sevdasını anlayamayışı....daha sonra kadın benim yapmayı cesaret edemediğim her şeyi yaptı tabii. kocasından ayrıldı, cillop gibi bir adam buldu vs vs....aslında istediğim tam olarak bu mu emin değilim. eşimi seviyorum. iyi arkadaştık da biz. cinsellik sorununu çözmek için zaman lazım bize, o zamanı da oğlanı tam zamalı kreşe verdiğimizde yaratabiliriz belki...tüm tespitlerinize de katılıyorum. kendime biraz zaman ayırıp sakin kafayla her şeyi tartmaya ihtiyacım var.
 
evet kötü biri değil. aksine çevresinde çok sevilen biri. özellikle benim ailem, annem ona bayılır çünkü çok sakin, saygılı, uzlaşmacı biri gibi görünür dışardan. aslında gerçekten de öyleydi ama zaman içinde benim yüzümden midir nedir değişti. artık o da bana çat çat laf söyleyebilen biri oldu. beni annesi gibi gördüğünü hissediyorum bazen. anne olmamla birlikte artık sanki sevgililik sıfatımı kaybettim. direk bir sürü sorumluluğu doğal olarak tek başıma üstlenmem gerektiğini düşünüyor açık açık söylemese de biliyorum. onun işi zaten yoğun. ben öğretmenim ve çok boş vaktim var hç yorulmuyorum sanıyor. evet ona göre daha az saat çalışıyorum ama bu çok hafif bir işim olduğu anlamına gelmiyor. ayrıca işim dışında tüm diğer işler de bende. evet bir şekilde idare ettim bu zamana kadar ama artık yoruldum. belki ondan bir takdir görsem bir güzel söz duysam bu kadar koymayacak ama o da yok....
Siz eşinize anne olmuşsunuz zamanla sorun bence tam olarak burda. Fatih Civelekoğlu nu bir dinleyin derim. Tam olarak bu konulardan bahsediyor. Anne olduğunuz için o kadar doğal ki tüm işler size yüklenilmiş anneler böyle yapar. Bazen sinirlenirler ama sonsuz toleranslıdırlar. Kendine yemek ısıtmaz diyorsunuz kocaman adam çünkü sizden dolayı bu şekilde alıştı. Yanlış anlamayın yüklenmek için demiyorum sadece yanlış davranışınızdan bahsediyorum. Anne yerine tekrar eş olmanız lazım inanmasanız bile dediğim gibi aile danışmanlarını Fatih beyi de bir sosyal mecralardan takip edin bence sorunlarınız çözülecek.
 
yani nafaka ne oranda bağlanıyor bilmiyorum çevremden hep yeterli olmadığını duyuyorum. maaşının tümünü eve harcaması var, bir kısmını verip kenara çekilmesi var. sonuçta boşanmaktan her halükarda erkek karlı çıkıyor bence. hele ki benimki gibi sorumluluktan kaçan bir tipse değme keyfine, maddi olarak da daha karlı....tabii ki son raddeye gelirsem sırf bunlar yüzünden boşanmaktan vazgeçmem ama her şeyi düşünüyorum şu anda....

bana göre mutsuzluk aldatılmaktan bile çok daha ağır bir hal durumu..
sosyal hayatta seninle var olmaması iyi kocalığı olmadığını, çocuğunun sorumluluğunu almaması da iyi babalığı olmadığının kanıtı..
geliri oranında da çocuğuna nafaka vermekle mükellef bu arada iyi bir avukat bulduğunuz taktirde maddi olarak sorun yaşamazsınız.
boşanın diye teşvik etmiyorum elbette. ama kocalık, babalık, arkadaşlık vs görevlerini yapmayan bir adamı hayatınızda mutsuz olmak için mi taşıyorsunuz bunu iyi sorgulamalı..
 
ben de aslında işin maddi boyutuna katılıyorum
vereceği nafaka en fazla 2bin olsun, 2 çocukla yetmez eğer size oturabileceğiniz size ait bir ev bırakmıyorsa.
Ben olsam açıkçası kendime ait ondan bağımsız bir hayat kurardım.
Eve temizlikçi alıyormuşsunuz sanırım, daha fazla çağırır evin temizlenmesi yemek olayını en aza indirgerdim.
Kendime ait arkadaş gurubumla görüşürdüm, giyinirdim süslenirdim.
Zaten o gelmeyeceği için hafta sonu da çocuklarımla kendim plan yapardım. Bu tarz insanlar öyle psikoloğa inanmaz/ düzelmek için bir şey de yapmaz. Ancak sizi hayat dolu görürse belki kaybetme korkusuyla çabalar
 
ilk işim bir kadın bulmak. bir de yemek işini boşlamak. haftada bir iki kere yapacağım en fazla. o da napıyorsa yapsın artık. bir de paşaya ayrı menü hazırlıyorum tencere yemeği yemez, sebze yemez...

bir de annenizle gezmeyin
nasılsa annesiyle diye kafa rahat tabi
neşelerle/ pelinlerle gidin bi bakalım arada
 
çocuğun manevi sorumluluğu anlamında bir şey değişmez. boşanmak istediğimi söylesem şu an hayatının şokunu yaşar zaten çünkü ona göre ortada sorun yok. sorun benim gereksiz beklentilerim, abartılarım, şikayetlerim....yaptığım hiçbir şey takdir görmüyor çünkü zaten onlar benim sorumluluğum. her kadın tek başına hem çalışır hem eve hem çocuğuna bakar ne var ki bunda....o zaman neden rahatımı bozup evlendim yani ben de bunu düşünüyorum. hayatı paylaşmak bu demek değil....artıları da çok aslında, iyi kazancı, dürüst bir adam olması, belli başlı değerlerimizin aynı olması vs vs...zaten boşanacak olsam hem o hem de çevremizdeki herkes, başta ailelerimiz hem dumur olur hem de sorunu eşimde pek görmezler çünkü malum aldatma, dayak, kumar vs çok esktrem bir şey olmadıkça neden boşanılır ki, adam evine de bakıyor maddi olarak...ama bunlar zaten asgari sağlanması gereken şeyler. benim kafa bambaşka....
Toplumu boşverin, onlar mı sizinle haftasonu ilgileniyor? ya da işinizi paylaşıp yükünüzü hafifletiyor? Bakın bu psikolojik şiddettir.Evin tüm işini, çocuğun yükünü birine yıkıp hem çalışmasını hem de her şeyi yapmasını beklemek en hafif tabirle vicdansızlık. Benim yengem ev hanımı , abim stresli bir işte çalışıyor ona rağmen haftasonu eşi en azından bir süpürge yaptırıyor. Kendisi de ataerkil bir insan evde elini sürmez, işleri kadın yapacak kafasında biri. Yani demem o ki , haklısınız eşinizin size ilgisi kaybolmuş. Üzülür müsünüz kırılır mısınız, yorulur musunuz umrunda değil. Kıymet vermiyor size.Bu da boşanmak için geçerli bir sebep. Ama öncesinde ciddi bir konuşma yapın. Yıprandığınızı illallah ettiğinizi anlatın.Saatlerce konuşun gerekirse yine abartıyorsun derse bu iş boşanmaya gidecek haberin olsun deyin.İş bölümü yapın, helak olmuşsunuz zaten daha fazla dayanamazsınız.
 
beni cok uzen konular bunlar ya.

yani sizi uzmek istemiyorum daha fazla ama,
esinize feodal kafadan kurtulamamis halen diyorsunuz,

yurtdisinda yuksek lisans yapmis bir kadin nasil bunlari kabul etmis peki?
yani evin tum isi sizde, cocuk bakimi sizde, adam dolaptaki yemegi isitmayi kendine yuk goruyor.

adam yogun calisiyor olur o kadar falan denmis de,
olmaz, var mi boyle bir dunya, yogun calisiyoruz diye diger butun islerden muaf miyiz.
eskiden anneler,(ki halen vardir bu annelerden/babalardan sanirim) aman cocugum sinava calisiyor deyip de sofra bile kaldirtmazdilar, o nesilden geliyor eniste sanirim. Ne kadar sacma.

ben acikcasi her zaman umut var derim,
ama ayni seyleri yapip farkli sonuc beklemek de olmaz,
siz esinizle konusma yolunu denemissiniz olmamis, artik radikal kararlar almalisiniz.
Bosanma kararindan once baska kararlar alip etkisini gozlemleyebilirsiniz.

Ornegin terapi kabul etmez sacma bulur diyorsunuz.
Deseniz ki "sart kosuyorum, terapiye gidilecek, ben mutsuzum,"
ne der?
 
Ben şuraya takıldım maddi olarak rahatiz
Sizin paranız size mi kalıyor
Kendi parasıyla mi evi döndürüyor
Yani eşiniz parasıyla temizlikçi vs tutmaya karsi mi?
Hani bazı adam kendi yapmaz ama hayatı kolaylaştırır.
Bu adam hangisi?
 
Siz ogretmensiniz,eşiniz iki katinızı kazanıyor. Yani ortalama 15bin giren bir ev. Neden temizlikçi tutmayı denemiyorsunuz? Benim evine toplam altı bin girmeyen arkadaşlarımın bile düzenli temizlikçisi var.
En azından haftada bir gelsin, detaylı temizlik yapsın. İki bin liraya da bir tane robot süpürge alın, ortalığı o süpürsün. Bir tane de çamaşır makinasının üstüne kurulan kurutuculardan al. As-topla derdin de kalmaz..
Utulere zaten çözüm bulmuşsunuz, dolaba tikiyormussunuz,o günlük ütülüyormus. Ne güzel. En azinda kurutucun olursa makinaya tık-makinadan çıkart kurutucuya tık- kurutucudan çıkar dolaba tık. Hiç yorulmazsiniz:))
Yani madem bosanmaya kadar gelebilir sizin olay, bu kadar büyük problem , adamın parasını harcayarak çözüm bulabilirsin. Çoluğumun çocuğumun rizkini her hafta temizlikçiye vermeyeyim,elime mi yapışır diye düşünme. Sonuçta ayrılırsan çocukların rızkının büyük bir kısmı zaten gidecek
O yüzden bence bu seneyi paşa gonlunun senesi ilan et.
Boşanmadan önce son çıkış.
Bir de fedakar olmadan dene bakalım. Haa, eşin bir anda senin yardımcı istemene ,kendini düşünmene karşı çıkarsa onca şeyin üstüne bir de cimrilik - senin işini kolaylaştırmak istememesini eklersin,boşanma kararını doğru verdiğini tasdik edersin. Ama belki adam da mutlu olacak bu şeyden. Sonucta artık seni her akşam yorgun görmeyecek...
Ha , bu arada ben toplumsal cinsiyet konusunda takıntı derecesinde hassasım. Benim için bir adamin 'benim pipim var ev temizlemem' demesi - ya da bunu ima etmesi bile soğuma sebebidir. Ama siz bunca yıldır bu işi böyle yürütüyorsaniz demek ki sizin icin çok da sorun olmaz.
O yüzden bence boyle opsiyonlari deneyin, çok fedakar olmayın.
Mesela bir pazar plan yapın, bırakın çocukları eşinize. Ne demek bakamam.
Bal gibi de bakar, ayrıca baktıkça - emek verdikçe çocuğuyla baği artar, konuşacak şeyleri çoğalır. Belki de adam baba olmayı sevecek, ama arada her şeye koşturan siz varsınız bir bariyer olarak. Kaldırın anne bariyerini,zaman geçirsin yavrularıyla. Hatta mümkünse annenizin olmadigi bir gün seçin,ya da keyifli zaman getiriyrosaniz annenizi de gezdirin ki aynı sitedeki kaynanaya atmasin çocuklarını.
Bakamaz diye bir şey yok, benim annem de biz daha çocuk yaşta iken bizi bırakıp memlekete giderdi (ailevi sebeplerden) , babam bize paşalar gibi bakardı,yemeğimizi de yapardı, oyun da kurardı... Adama baba olmak icin bir firsat verin.
O pazarları da gönlünüzce yaşayın, size iyi gelecek arkadaşlarla buluşun, sinemaya gidin, alışveriş yapın, bisiklet kiralayın, bir parka gidip hamak kurup ya da çimenlere yayılıp kitap okuyun.. biraz yaşınıza yakışır aktiviteler yapın ki ruhunuz gençleşsin. Bu pazar molaları eminim size de çok iyi gelecektir.
Boşanmadan önce kendinize değer verin, takın takistirin, sürün sürüştürün, kredi kartını düşünmeden kullanın, kendi keyfinizi yerine getirecek şeyler yapın. Baktınız böyle bile olmuyor, mutsuzsunuz. O zaman düşünürsünüz. Ama belli mi olur belki yeni (fedakar olmayan) seni sen de çok seversin eşin de...
 
İş falan devredemiyorum ki adama. Götüremem toplantım var deyip işin içinden çıkıyor ki çoğunlukla toplantısı oluyor gerçekten. Evden daha yoğun çalışıyor resmen. Ama gerçekten konuşarak bir şey çözemediğimiz ortada. Ütü isini ona yıktığım gibi yavaş yavaş sadece çocuk için yemek pişirmeye başlayabilirim mesela. Dolapta hazır yemeği bile ısıtıp yemez. Bir tost yapmaz yumurta kırmaz. Onune yemek konana kadar paketli gıdalar varsa tüketir o kadar. Tencere yemeği yemez. Sadece ona yaptığım kızartma veya ızgara yemekleri yapmayi birakacagim
Bahaneniz olsun. Yorgunum deyip, tost cay aksama yapin. Ben de bosa kendimi yiprattim. O gunlere yanıyorum. Corba yapmiyorum artik
 
Siz ogretmensiniz,eşiniz iki katinızı kazanıyor. Yani ortalama 15bin giren bir ev. Neden temizlikçi tutmayı denemiyorsunuz? Benim evine toplam altı bin girmeyen arkadaşlarımın bile düzenli temizlikçisi var.
En azından haftada bir gelsin, detaylı temizlik yapsın. İki bin liraya da bir tane robot süpürge alın, ortalığı o süpürsün. Bir tane de çamaşır makinasının üstüne kurulan kurutuculardan al. As-topla derdin de kalmaz..
Utulere zaten çözüm bulmuşsunuz, dolaba tikiyormussunuz,o günlük ütülüyormus. Ne güzel. En azinda kurutucun olursa makinaya tık-makinadan çıkart kurutucuya tık- kurutucudan çıkar dolaba tık. Hiç yorulmazsiniz:))
Yani madem bosanmaya kadar gelebilir sizin olay, bu kadar büyük problem , adamın parasını harcayarak çözüm bulabilirsin. Çoluğumun çocuğumun rizkini her hafta temizlikçiye vermeyeyim,elime mi yapışır diye düşünme. Sonuçta ayrılırsan çocukların rızkının büyük bir kısmı zaten gidecek
O yüzden bence bu seneyi paşa gonlunun senesi ilan et.
Boşanmadan önce son çıkış.
Bir de fedakar olmadan dene bakalım. Haa, eşin bir anda senin yardımcı istemene ,kendini düşünmene karşı çıkarsa onca şeyin üstüne bir de cimrilik - senin işini kolaylaştırmak istememesini eklersin,boşanma kararını doğru verdiğini tasdik edersin. Ama belki adam da mutlu olacak bu şeyden. Sonucta artık seni her akşam yorgun görmeyecek...
Ha , bu arada ben toplumsal cinsiyet konusunda takıntı derecesinde hassasım. Benim için bir adamin 'benim pipim var ev temizlemem' demesi - ya da bunu ima etmesi bile soğuma sebebidir. Ama siz bunca yıldır bu işi böyle yürütüyorsaniz demek ki sizin icin çok da sorun olmaz.
O yüzden bence boyle opsiyonlari deneyin, çok fedakar olmayın.
Mesela bir pazar plan yapın, bırakın çocukları eşinize. Ne demek bakamam.
Bal gibi de bakar, ayrıca baktıkça - emek verdikçe çocuğuyla baği artar, konuşacak şeyleri çoğalır. Belki de adam baba olmayı sevecek, ama arada her şeye koşturan siz varsınız bir bariyer olarak. Kaldırın anne bariyerini,zaman geçirsin yavrularıyla. Hatta mümkünse annenizin olmadigi bir gün seçin,ya da keyifli zaman getiriyrosaniz annenizi de gezdirin ki aynı sitedeki kaynanaya atmasin çocuklarını.
Bakamaz diye bir şey yok, benim annem de biz daha çocuk yaşta iken bizi bırakıp memlekete giderdi (ailevi sebeplerden) , babam bize paşalar gibi bakardı,yemeğimizi de yapardı, oyun da kurardı... Adama baba olmak icin bir firsat verin.
O pazarları da gönlünüzce yaşayın, size iyi gelecek arkadaşlarla buluşun, sinemaya gidin, alışveriş yapın, bisiklet kiralayın, bir parka gidip hamak kurup ya da çimenlere yayılıp kitap okuyun.. biraz yaşınıza yakışır aktiviteler yapın ki ruhunuz gençleşsin. Bu pazar molaları eminim size de çok iyi gelecektir.
Boşanmadan önce kendinize değer verin, takın takistirin, sürün sürüştürün, kredi kartını düşünmeden kullanın, kendi keyfinizi yerine getirecek şeyler yapın. Baktınız böyle bile olmuyor, mutsuzsunuz. O zaman düşünürsünüz. Ama belli mi olur belki yeni (fedakar olmayan) seni sen de çok seversin eşin de...
bunların hepsini kademe kademe yapmayı planlıyorum....aslında gelirimiz iyi olsa da giderimiz de aynı derecede fazla. kredi kartı borçlarımız ve kiramız yüksek dolayısıyla ortada gönlümce har vurup harman savurabileceğim bir para yok ama elbette biraz daha dikkat ederek farklı harcamalar yapabilirim. robot süpürge, kurutma makinesi vs listemde zaten. aslında eşime bu rahatlığı veren de benim, benim bir işim olduğunda oğlanı anneannesine bırakırım veya babaannesi gelip bakar. yani uzun saatler oğlum babasıyla yalnız kalmadı hiç. zaten eşimin canına minnet. bunu değştireceğim, h.sonu eşim dışarı çıkmakta mızmızlanıyor mu, iyi se evde kal çocukla ben çıkıyorum diyeceğim. bir de böyle deneyelim bakalım....
 
Ben şuraya takıldım maddi olarak rahatiz
Sizin paranız size mi kalıyor
Kendi parasıyla mi evi döndürüyor
Yani eşiniz parasıyla temizlikçi vs tutmaya karsi mi?
Hani bazı adam kendi yapmaz ama hayatı kolaylaştırır.
Bu adam hangisi?
para ortak. çoğunlukla eşim harcar, ben de harcarım ama genellikle benimki bana kalır. bu arada gelirimiz iyi ama maddi olarak çok da rahat değiliz, borç da aynı derecede yüksek. dolayısıyla ekstra bir harcama olsa bizi sarsıyor. gene de kadın tutamayacağım kadar değil, bunu da kısa zamanda yapacağım. daha önce kadın vardı zaten pandemiden beri yok. eşimin temizlikçiye karşı çıkma sebebi böyle bir şeyi gereksiz görmesi. annesi temizlikçi falan tutmamış, kaç yaşında kendi işini kendi yapan, klasik tabirle bu yaşta bile hala çocuklarına saçını süpürge eden biri. dolayısıyla temizlikçi tutmak ona göre karşılayabilsek de lüks.
 
Yav ne yiyor bu adam fotosentez mi yapıyor ? Hem ev işi yapmıyor hem onu yemez hem bunu yemez. Sinir oldum vallahi.
et yiyecek hep illa, ızgara, kızartma, hamur işi, çorba vs vs...bir şey bulamazsa cips, bisküvi yer. bekarlığından beri öyle alışmış. kvalidem 4 çocuk büyütmüş ama sırf eşim için kazık kadar olduğunda bile doymaz o şimdi diye patates kızartırmış hususi.
 
et yiyecek hep illa, ızgara, kızartma, hamur işi, çorba vs vs...bir şey bulamazsa cips, bisküvi yer. bekarlığından beri öyle alışmış. kvalidem 4 çocuk büyütmüş ama sırf eşim için kazık kadar olduğunda bile doymaz o şimdi diye patates kızartırmış hususi.
Hep annenin yetiştirmesi işte. Ama siz de o yemez diye aynısını devam mı ettirdiniz ?
 
et yiyecek hep illa, ızgara, kızartma, hamur işi, çorba vs vs...bir şey bulamazsa cips, bisküvi yer. bekarlığından beri öyle alışmış. kvalidem 4 çocuk büyütmüş ama sırf eşim için kazık kadar olduğunda bile doymaz o şimdi diye patates kızartırmış hususi.
Bu anaların danaları sonra bizi delirtiyor işte
 
para ortak. çoğunlukla eşim harcar, ben de harcarım ama genellikle benimki bana kalır. bu arada gelirimiz iyi ama maddi olarak çok da rahat değiliz, borç da aynı derecede yüksek. dolayısıyla ekstra bir harcama olsa bizi sarsıyor. gene de kadın tutamayacağım kadar değil, bunu da kısa zamanda yapacağım. daha önce kadın vardı zaten pandemiden beri yok. eşimin temizlikçiye karşı çıkma sebebi böyle bir şeyi gereksiz görmesi. annesi temizlikçi falan tutmamış, kaç yaşında kendi işini kendi yapan, klasik tabirle bu yaşta bile hala çocuklarına saçını süpürge eden biri. dolayısıyla temizlikçi tutmak ona göre karşılayabilsek de lüks.
Anladık feodal erkek kafası
 
X