Ondan soğuyorum

bu zihniyeti nasıl değiştirebiliriz bilmiyorum ama bir yerden başlamalıyız.
sadece fiziksel olarak bir işi yapmak değil, onu organize etmek planlamak da yorucu.
bunu yapan bizim toplumumuzda hep kadın.

mesela evde ne var? tuvalet kağıdı bitti mi? mercimek var mı?
alışveriş yapılacak. çocuğun okulu için şu malzeme lazım kim alacak, hazırlayacak?
çocuğu ders çalıştırmak mı lazım, şu konuyu anladı mı? sınava hazır mı?
(bu arada ben hiç dersimle ekstra ilgilenildiğini hatırlamıyorum. malzeme alınacaksa onu da kırtasiyeden biz kendimiz alırdık. bunlar da sorgulanması gereken başka konular )
çamaşırlar yıkanacak, ütülenecek.
misafir gelecek, ikram için alış veriş lazım mı? ne hazırlanacak?
çocuğun kıyafeti, ayakkabısı küçüldü. yenisini almak lazım. vs vs.
her gün ne yemek pişireceğini düşünmek bile bir iş.

şimdi bu programı bir yardımcı ile rahatlatırsınız ve bir süre iyi de hissedersiniz.
haftada bir tam gün iki yarım gün gibi düşünürseniz gözünüzde büyüyen işlerinizi toparlamak daha kolay olur.
belki o zaman durumu daha berrak bir şekilde değerlendirirsiniz.

kadının kendini tekrar şarj edeceği bir şeye zamanı kalmıyor.
bir hobiye, bir etkinliğe..
zaten pandemi de hepimizin içini çürüttü.

kendinize zaman yaratın.
bu benim özel zamanım deyin.
hiçbir şey olmasa takın kulaklığı yarım saat yürüyün. hava durumu da sizi yıldırmasın.
rüzgarı da yağmuru da hissetmek güzeldir.
yavaş yavaş eşinizle oğlunuzun birlikte geçirdiği zamanı arttırın.
yaşadığınız yerde deniz, göl, ırmak artık ne varsa zaman zaman su kenarına gidin. mutlaka rahatlatır.
bir şeylerin olmasını beklemeyin talep edin. yazın. mesela buzdolabına veya görünür bir yere. yaptırın.

özel hayatınız açısından da bir şeyleri değiştirmeye gayret edin.
biz bu toplumda belli bir taassupla yetişiyoruz.
yapmak istesek bile komik geliyor atraksiyonlar.
komik gelsin, gülün ama olsun deneyin.

bir de güzel ifade ediyorsunuz kendinizi. yazın. mektup yazın eşinize.
 
bu zihniyeti nasıl değiştirebiliriz bilmiyorum ama bir yerden başlamalıyız.
sadece fiziksel olarak bir işi yapmak değil, onu organize etmek planlamak da yorucu.
bunu yapan bizim toplumumuzda hep kadın.

mesela evde ne var? tuvalet kağıdı bitti mi? mercimek var mı?
alışveriş yapılacak. çocuğun okulu için şu malzeme lazım kim alacak, hazırlayacak?
çocuğu ders çalıştırmak mı lazım, şu konuyu anladı mı? sınava hazır mı?
(bu arada ben hiç dersimle ekstra ilgilenildiğini hatırlamıyorum. malzeme alınacaksa onu da kırtasiyeden biz kendimiz alırdık. bunlar da sorgulanması gereken başka konular )
çamaşırlar yıkanacak, ütülenecek.
misafir gelecek, ikram için alış veriş lazım mı? ne hazırlanacak?
çocuğun kıyafeti, ayakkabısı küçüldü. yenisini almak lazım. vs vs.
her gün ne yemek pişireceğini düşünmek bile bir iş.

şimdi bu programı bir yardımcı ile rahatlatırsınız ve bir süre iyi de hissedersiniz.
haftada bir tam gün iki yarım gün gibi düşünürseniz gözünüzde büyüyen işlerinizi toparlamak daha kolay olur.
belki o zaman durumu daha berrak bir şekilde değerlendirirsiniz.

kadının kendini tekrar şarj edeceği bir şeye zamanı kalmıyor.
bir hobiye, bir etkinliğe..
zaten pandemi de hepimizin içini çürüttü.

kendinize zaman yaratın.
bu benim özel zamanım deyin.
hiçbir şey olmasa takın kulaklığı yarım saat yürüyün. hava durumu da sizi yıldırmasın.
rüzgarı da yağmuru da hissetmek güzeldir.
yavaş yavaş eşinizle oğlunuzun birlikte geçirdiği zamanı arttırın.
yaşadığınız yerde deniz, göl, ırmak artık ne varsa zaman zaman su kenarına gidin. mutlaka rahatlatır.
bir şeylerin olmasını beklemeyin talep edin. yazın. mesela buzdolabına veya görünür bir yere. yaptırın.

özel hayatınız açısından da bir şeyleri değiştirmeye gayret edin.
biz bu toplumda belli bir taassupla yetişiyoruz.
yapmak istesek bile komik geliyor atraksiyonlar.
komik gelsin, gülün ama olsun deneyin.

bir de güzel ifade ediyorsunuz kendinizi. yazın. mektup yazın eşinize.

Adam kv'desin yaninda, esinin yaninda gidip cep telefonu ile takilip formula 1 izliyor. Hele oglunu hiç gözü görmüyor.

Sende burda yok göl'e git, mektup yaz tavsiyeleri veriyorsun.

Esinin oglu ile zaman arttirmasini sadece esi saglayabilir. Konu sahibin bu durumda yapacagi hiçbirsey yok. Adam belli ki istemiyor. Adam sadece pasa hayatini istiyor.

TheQueeninthenorth TheQueeninthenorth Tepkin yeterici kadar büyük ver sarsici degil esin için. Cift terapisini gidin ve artik o evde hiçbirsey yapma. Yemek disardan gelsin, bulasiklar tezgahta yigilsin. Elini verme. Hele onun kiyafetlerini hiç yikama etme.

Esin için "eeh queen bir iki söylenir, ben daha halen rahat hayatima devam ederim" mantigi var. Senin bu bosanma konusunda ciddi oldugunu bilmesi lazim. Cünkü saydigin seyler ciddi bosanma nedenleri.

Biri atiyorum çok iyi bir evlat ve dost olabilir fakat çok kötü bir estir. Sirf iyi evlat diye bosanilmasinmi? Iyi evlat olmasi evlilige ne katiyor? Hiç. Mesele iyi sevgili olmasi degil ki. Bir este bir sevgilidir. Tüm ömrünü biri ile geçireceksen, elbette deger görmeli, sevilmelisin. Bunlar en basit haklarindir.

Bakma sen bizim külturümüze. Bizde evlilik zaten kadinin "satilik, mal" olarak verilen sey gibi görülür. Kadin sansli ise iyi kötü "rahat" bir evliligi olur (kumar oynamayan, alkolik olmayan bir adam ile, bak standartlar muhtesem dimi). Sansli degilse iste çekecegi var.

Oysa evlilik hayat arkadasligi olmalidir. Birbirinin mutlulugunu gözetmek ile olur. Mücadele ile olur. Deger vermek ile olur,.. Bunlarin hiçbiri evliliginde yok. Ve tahamir etmekte sadece senin sorumlulugun degil.

Esin ile ciddi bir konusma yapmalisin. Eger bu cift terapisine gitmezse, bosanacagini söylemelisin. Ve ardindan dedigim gibi zerre ev isi yapma. Hayir eve yardimci kadinda alma. Adam bir iki sorumluluk ögrensin. Cocuguda adam ile birak, annenlere git arada. Orda kahveni iç, adam ögrensin cocuk ile zaman geçirmenin ne zor oldugunu.

Son olarakta cocuga düzen vermeniz lazim. Cocuk kaç yasinda bilmiyorum ama geç saatte yatmasi çok yanlis bisey. Sadece ebeveyn için degil, o cocuk içinde çok yorucu.
 
Adam kv'desin yaninda, esinin yaninda gidip cep telefonu ile takilip formula 1 izliyor. Hele oglunu hiç gözü görmüyor.

Sende burda yok göl'e git, mektup yaz tavsiyeleri veriyorsun.

Esinin oglu ile zaman arttirmasini sadece esi saglayabilir. Konu sahibin bu durumda yapacagi hiçbirsey yok. Adam belli ki istemiyor. Adam sadece pasa hayatini istiyor.

TheQueeninthenorth TheQueeninthenorth Tepkin yeterici kadar büyük ver sarsici degil esin için. Cift terapisini gidin ve artik o evde hiçbirsey yapma. Yemek disardan gelsin, bulasiklar tezgahta yigilsin. Elini verme. Hele onun kiyafetlerini hiç yikama etme.

Esin için "eeh queen bir iki söylenir, ben daha halen rahat hayatima devam ederim" mantigi var. Senin bu bosanma konusunda ciddi oldugunu bilmesi lazim. Cünkü saydigin seyler ciddi bosanma nedenleri.

Biri atiyorum çok iyi bir evlat ve dost olabilir fakat çok kötü bir estir. Sirf iyi evlat diye bosanilmasinmi? Iyi evlat olmasi evlilige ne katiyor? Hiç. Mesele iyi sevgili olmasi degil ki. Bir este bir sevgilidir. Tüm ömrünü biri ile geçireceksen, elbette deger görmeli, sevilmelisin. Bunlar en basit haklarindir.

Bakma sen bizim külturümüze. Bizde evlilik zaten kadinin "satilik, mal" olarak verilen sey gibi görülür. Kadin sansli ise iyi kötü "rahat" bir evliligi olur (kumar oynamayan, alkolik olmayan bir adam ile, bak standartlar muhtesem dimi). Sansli degilse iste çekecegi var.

Oysa evlilik hayat arkadasligi olmalidir. Birbirinin mutlulugunu gözetmek ile olur. Mücadele ile olur. Deger vermek ile olur,.. Bunlarin hiçbiri evliliginde yok. Ve tahamir etmekte sadece senin sorumlulugun degil.

Esin ile ciddi bir konusma yapmalisin. Eger bu cift terapisine gitmezse, bosanacagini söylemelisin. Ve ardindan dedigim gibi zerre ev isi yapma. Hayir eve yardimci kadinda alma. Adam bir iki sorumluluk ögrensin. Cocuguda adam ile birak, annenlere git arada. Orda kahveni iç, adam ögrensin cocuk ile zaman geçirmenin ne zor oldugunu.

Son olarakta cocuga düzen vermeniz lazim. Cocuk kaç yasinda bilmiyorum ama geç saatte yatmasi çok yanlis bisey. Sadece ebeveyn için degil, o cocuk içinde çok yorucu.
benden alıntı niye yapıyorsunUZ?
benim hayata bakışım SİZinkiyle aynı olmak zorunda mı?
 
bunların hepsini kademe kademe yapmayı planlıyorum....aslında gelirimiz iyi olsa da giderimiz de aynı derecede fazla. kredi kartı borçlarımız ve kiramız yüksek dolayısıyla ortada gönlümce har vurup harman savurabileceğim bir para yok ama elbette biraz daha dikkat ederek farklı harcamalar yapabilirim. robot süpürge, kurutma makinesi vs listemde zaten. aslında eşime bu rahatlığı veren de benim, benim bir işim olduğunda oğlanı anneannesine bırakırım veya babaannesi gelip bakar. yani uzun saatler oğlum babasıyla yalnız kalmadı hiç. zaten eşimin canına minnet. bunu değştireceğim, h.sonu eşim dışarı çıkmakta mızmızlanıyor mu, iyi se evde kal çocukla ben çıkıyorum diyeceğim. bir de böyle deneyelim bakalım....

Yani adama keyifli vakit geçirmesini saglayacaksin. Halen anlamadin sen bacim. Bide robot süpürge kurutma makinesi diyorsun. Sana kendine deger ver diyoruz, sen robot süpürge diyorsun. Yine esinin hayatini kolaylastiracak sey.

Ne kadar üzücü ki kendine deger vermeye bilmiyorsun artik. Anne rolüne, temizlikçi rolüne, herseye kosturan rolüne o kadar alismissin ki. Queen kim bilmiyorsun artik. Neden zevk alir, neler ister bilmiyorsun. Esinin hatalarini bile örtbaz etmeye çalisiyorsun, bosanma nedeni olarak görmüyorsun.

O cocugu adamin yaninda birak iste. Cocuk sanada bagimli olmasin bu kadar. Herseyi bu kadar kontrol etme. Cocuk kalsin babasinin yaninda. Emin ol, ölmez, travma olmaz. Babasi o. Esin söylenirse söylensin. Sende annene git, arkadaslarina git. Ama nereye gittigini söyleme. Ve aniden git. Yani öglen, aksam gidecegini söyleme. Yoksa adam söylenip sevkini kirar, hem kendi annesini arar sen oglana bakacakmisin diye.
 
Hep annenin yetiştirmesi işte. Ama siz de o yemez diye aynısını devam mı ettirdiniz ?
Valla çocuktan önce evet onun damak tadına göre olan seyleri yapıyordum ama çocuktan sonra saldım açıkçası. O da onun şaşkınlığını yaşasa da ee madem Queen yapmıyor artık ben el atayım demiyor. Ne bulursa onu yiyor veya hiç yemiyor
 
yani nafaka ne oranda bağlanıyor bilmiyorum çevremden hep yeterli olmadığını duyuyorum. maaşının tümünü eve harcaması var, bir kısmını verip kenara çekilmesi var. sonuçta boşanmaktan her halükarda erkek karlı çıkıyor bence. hele ki benimki gibi sorumluluktan kaçan bir tipse değme keyfine, maddi olarak da daha karlı....tabii ki son raddeye gelirsem sırf bunlar yüzünden boşanmaktan vazgeçmem ama her şeyi düşünüyorum şu anda....
ev işlerinde grev yapsanız?
mesela kendinize ve oğlana yetecek kadar yemek ütü temizlik
anlar mı ki?
maddi yardımınız varsa kesseniz

önceleri oturup konuştunuz mu bak ev işlerini birlikte yapmamız gerek bende çalışıp yoruluyorum vs diye
çocuk ikimizin birlikte büyütmeliyiz vs

soğukluk konusunda da çok klişe taktikler genelde işe yarar :)
boşanmak istemediğinizden bunları yazdım
 
aslında burda bende de hata var. evlendikten sonra evin tüm işlerini tek başıma yaptım. mutfak konusunda çok beceriksizim yumurta bile kıramam dedi tamam dedim. ama ev süpürme vs diğer işlerde destek bekledim. başta yapsa da sonraları bıraktı bunu da. en başta ben de alışkın değilim bana da zor geliyor destek ol vs diye zorlasaydım mecbur kalacaktı belki de. geçenlerde cinnet geçirdim hiçbir kıyafetini ütülemeden dolabına tıktım. kaç zaman geçti dolabı hala karman çorman koyduğum şekilde. ama en azından tek tek kıyafetlerini alıp kendi ütülüyor artık.
İpin ucunu baştan kaçırdıysanız en mantıklısı bu şekilde yapmak. Yapmayın ütüsünü vs temizlik de yapmayın bi süre sonra rahatsız olur (diye düşünüyorum yani) belki kendi yapmaya başlar en azından ütü konusunda işe yaramış. Hep anneleri örnek gösterirler tamam ama annelerimizin -çoğu-o dönemde çalışmıyordu dolayısıyla evle , çocuklarla daha fazla ilgilenebiliyorlardı. Günümüzde çoğu kadın da çalıştığı için biraz yardımcı olmak destek olmak gerekiyo erkek kişisinin. Sonuçta bizler de çalışarak onlara destek oluyoruz. Ama hepsi düz mantık işte illa söylemek lazım :)
 
Valla çocuktan önce evet onun damak tadına göre olan seyleri yapıyordum ama çocuktan sonra saldım açıkçası. O da onun şaşkınlığını yaşasa da ee madem Queen yapmıyor artık ben el atayım demiyor. Ne bulursa onu yiyor veya hiç yemiyor
Keşke yapmasaymışsınız. Benim kardeşim de böyle idi. Ama inatla yapmayınca normal yemek düzenini oturttuk. Ama şu saatten biraz daha zor bunu kazandırmak. :KK43:
 
yani terapi sayesinde adam artık pazar gezmelerinden keyif almaya mı başlayacak, dışarı çıkmayı sırf beni mutlu etmek ya da susturmak için yapılacak bir eylem olarak görmekten vaz mı geçecek....ilerde benle uzak doğu seyahat planları yapacak mı, birlikte dalış yapabilecek miyiz yüzme, dalma nefreti geçecek mi bilemiyorum....
Hayır ama bunların hepsi bir alıskanlık. Basta sizin ıcın yapar, bunların olma gerekliliğini anlar yapar, bakar iyi gıdıyor aıle hayatı evet ya bunlar eksıkmıs ne guzel eşim cocugum da mutlu der yıne yapar. Yani bence once sız terapiye inanın. Sonra esınız de sıze ayak uydurabılir.
 
Bence eşiniz iyi bir eş değil, çocukla zaman da geçirmiyor iyi bir baba da değil, yani eminim işi ypgundur benim eşim de aşırı yoğun ve sürekli ayakatdir ama fırsat bulunca çocuğu parka çıkarır, kızı hergun ben götürsem parka haftada bir babası götürse, sürekli babamla buraya gelmiştik der sevinir , çocuğunu bunlardan da mahrum bırakıyorsun...bence sert bir şekilde konuşmanın zamanı gelmiş de geçmiş bile, açıkça konuş kendini degsitir yoksa boşanmayi düşünüyorum de,bakalım tepkisi ne olacak ? Hayır o kadar yükün üstüne bir de adamı cekmezsin
 
çocuğun manevi sorumluluğu anlamında bir şey değişmez. boşanmak istediğimi söylesem şu an hayatının şokunu yaşar zaten çünkü ona göre ortada sorun yok. sorun benim gereksiz beklentilerim, abartılarım, şikayetlerim....yaptığım hiçbir şey takdir görmüyor çünkü zaten onlar benim sorumluluğum. her kadın tek başına hem çalışır hem eve hem çocuğuna bakar ne var ki bunda....o zaman neden rahatımı bozup evlendim yani ben de bunu düşünüyorum. hayatı paylaşmak bu demek değil....artıları da çok aslında, iyi kazancı, dürüst bir adam olması, belli başlı değerlerimizin aynı olması vs vs...zaten boşanacak olsam hem o hem de çevremizdeki herkes, başta ailelerimiz hem dumur olur hem de sorunu eşimde pek görmezler çünkü malum aldatma, dayak, kumar vs çok esktrem bir şey olmadıkça neden boşanılır ki, adam evine de bakıyor maddi olarak...ama bunlar zaten asgari sağlanması gereken şeyler. benim kafa bambaşka....
Arkadaşım madem durum bu,bir de şöyle dene yemek yapma, sadece cpcugna yap , çocuğunu al kendin çık dışarı evde adamı yok say, yeri geldiğinde konuşma bile..eşinin faydalanacağı hiç bir iş yapma evde,çamaşır falan yıkama kendinin ve çocuğunun çamaşırlarını yika... gerçekten nefret ederim böyle adamlardan bence daha dik durup birşeyler yapman lazım,kendini paşa sanan birini başka nasıl yola getririrsin bilmem ama
 
Manas destanına dönebilir baştan uyarayım arkadaşlar....Eşimle 6 yıldır evliyiz, öncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz vardı. 2.5 yaşında bir oğlumuz var. Çocuk denecek yaşta sevgili olduk, ben 19 dum o 20. O yaşlarda birbirimizin ruh eşi olduğumuzu düşünürdük. Üniversiteyi beraber okuduk, arkadaş gruplarımız ortaktı. Eşim efendi diye tabir edilen, sakin, sessiz, uyumlu, bana saygı gösteren, güvenilir biri oldu her zaman. Beni çok sevdi, ilişkimizin başından beri üstüme düşen, el üstünde tutan oydu. Ancak uzun ilişkilerde görülebileceği üzere evlilik öncesi ilişkimizde mesafeye dayalı yıpranmalar oldu ( ben önce şehir dışına, sonra yurt dışına yüksek lisans yapmaya gittim) ancak bu süreçlerde de kopmadık çünkü aramızda yoğun ve güzel bir şey vardı her zaman. saygıyı ve sadakati yitirmediğimiz için devam edebildik. Zaman içinde ortak zevklerimiz artsa da aslında karakter olarak hep bambaşkaydık. Ben çok hareketli, dışa dönük, gezmeyi eğlenmeyi seven biriyken o ise hep daha sakin, üşengeç, ev kuşu, rahatına düşkün bir tipti. Ama daha gençken ve sorumluluklar yokken bana ayak uydurmakta hem daha hevesli hem becerikliydi. Gelgelelim evlendik, çocuktan önce gene de bazı bariz problemlerimiz olsa da bir şekilde aşabiliyorken çocuktan sonra bu problemler iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Problemlerin başında eşimin uyuşukluğu, tembelliği, evde bir çöp dahi kaldırmaması geliyor. Aslında pis bir adam değil, üstüne başına kişisel bakımına özen gösterir zaten aksi olsa bunca yıl beraber olamazdık ancak söz konusu yaşadığı yer oldu mu bu adam duyarsızın önde gideni arkadaşlar. Ev işlerinde de çocuğun bakımında da bana zerre yardımı olmadığıyla alakalı daha önce de konu açmıştım burda ancak o zamandan bu yana bir arpa boyu yol alamadık.

Tek sorumluluğunun çalışıp para kazanmak olduğunu düşünüyor. Bir yıl önce iş değiştirdi ve yeni işi gerçekten daha yoğun ve sorumluluk isteyen bir iş. Ancak evden çalışmak gibi bir opsiyonu da var ve istediği zaman bunu kullanabiliyor. Son bir aydır evden çalışıyor mesela, dolayısıyla zihnen yoğun olsa da bedensel bir yorgunluğu yok. Cinsellik deseniz belki de işin kilit noktası bu. Hiçbir zaman vaoovv noktasında olmadık ancak yaşım küçük olduğu ve zamanında yaşadığımız şeyleri çok ateşli falan sandığım için o zamanlar bana yetiyordu. Şimdi ise zaten çocuktan sonra bitme noktasına geldi. Çünkü oğlan çok geç uyuyor ve ondan sonra da ikimizde de mecal kalmıyor. Eşim zaten pc başında olmadığı zamanlarda tv karşısındaki biricik koltuğunda yatış pozisyonunda. Ben ise sabah çocuğu kreşe bırak, işe git, sonra eve gel yemek hazırla /sofra kur , ortalığı toparla, çocukla ilgilen, güzel havada parka çıkar (Eşim asla oğlunu tek başına parka çıkarmaz, ya vakti yoktur ya oğlan çok hareketli zaptedemem der) vs derken tüm enerjimi tüketmiş oluyorum. Resmen iki çocuğu tek başıma büyütüyor gibiyim.

Bunlar dışında iyi arkadaş mısınız derseniz önceden belki evet ama zamanla bence büyüdük, değiştik. Hayattan keyif aldığımız şeyler farklılaştı. Ben hafta sonu kaçamaklarından, spontan planlardan hoşlanırım o hoşlanmaz. Pazar günleri asla evden çıkmaz istemez. Cumartesi bir yere çıkacaksak sabahtan darlamaya başlar erken çıkalım erken gelelim diye ama çocuğu hazırlarken vs daha hızlı çıkmamız için zerre desteği olmaz sadece giyinir ve bekler. Bir güzel sözü iltifatı yoktur. Ruhumu okşamaz. Anca ben yeni elbise aldıysam bak nasıl olmuşum vs dersem sadece güzel veya yakışmış der sıradan bir şekilde ama kendi içinden gelerek bir hareketi sözü yoktur. Öff belki çok klişe şeyler söylüyorum ama ekslikliğini hissettiğim şeyler çok fazla. Kadın olduğumu, sevildiğimi ve değer gördüğümü hissedemiyorum. Bunları onla konuşmaya kalksam da ciddiye alınmıyorum. O benim her şeyi abarttığımı düşünür. bunların hayatın bir parçası olduğunu, artık çocuklu bir çift olduğumuzu ve cinsellik de dahil her şeyin bu aralar eskisi gibi olmamasının normal olduğunu söyler. Ona göre gerçekten hiçbir problem yok, beni seviyor değer veriyor , benim nelerin eksikliğini hissettiğimi anlayamıyor. Dahası ev işleri ve çocukla ilgilenme konusunda ondan beklentilerimin de gerçekçi olmadığını düşünüyor. Annesi 4 çocuğunu tek başına büyütmüş, hepsini evlendirmiş olsa da hala elini üstlerinden çekmemiş, çocukken onlara tek bir sorumluluk dahi vermemiş bir kadın. Benden de annesi gibi olmamı bekliyor, bunca yorulmamı ve ondan destek bekleyişimi anlamsız buluyor. Çok çağdaş geçinen biri de olsa kadın erkek rolleri konusunda gayet feodal kafada beyefendi.

Mesela dün önce bir kafede bir şeyler atıştıralım, sonra da çocuğun bir iki eksiğini mağazadan alalım diye kararlaştırmıştık. Annemi de aldık ( aynı sitede oturuyoruz). Eşim annem veya kendi annesi bizleyse gene çok rahat davranıp asla çocukla ilgilenmez. Açtı formula yarışlarını izlemeye başladı cafede....Sonra annem oğlan masada durmayınca onu oyun alanına götürdük. Başbaşa kalınca sadece baktım ona, farkında bile olmadı başta. Sonra iki laf edelim kapa şunu deyince hem izleyip hem laf edebilirim dedi.... Bendeki tüm keyfi sömürüyor her zaman böyle....Onunla hiçbir şey yapmaktan keyif almıyorum, tüm gün kanepede yatan kediden farkı yok benim için....Ben aşk, sevgi istiyorum....Daha 32 yaşındayım ama ruhum 55 gibi....Toparlamam gerekirse, boşanmayı bile düşünüyorum ama oğluma baban bana iyi koca oldu ama iyi sevgili olamadığı için ayrıldım mı diyeceğim....Ben öğretmenim, elbette bir şekilde zor da olsa çocuğumu tek başıma da büyütebilirim ama eşimin maaşı benimkinin iki katı, oğlumu daha konforlu büyümekten alıkoymuş olacağım....Kafam çok karışık, paylaşmak istedim sadece mutsuzluğumu...
Yani açıkçası ben boşanman ger ktigini düşünüyorum, gencecik yaşında ve inşallah önünde koca bir ömür varken neden sevgisiz bir yaşam süreyim, "çocuklarım için" edebiyatından hoşlanmıyorum
 
Katıldığım eğitimlerde sizinle benzer sorunları yaşayan bir kadına psikolog dengeyi boz
Sen düzeni bozarsan afallayacak, bir dönem tartışacak ama değişmek isteyecek demişti
Misal evde hiç bir şey yapma, çocuğunu doyur geç köşeye, sofrayı toplama mesela bırak kalsın sen geç uyu,eşin dışarı çıkmayı sevmiyorsa sen arkadaşlarınla plan yap,
Belki o sofra orada kalırsa oda ellemez diyeceksin bırak öyle olsun, en azından tepkini görecek
Artık ev eskisi kadar temiz ve tertipli olmadığı için şikayet ederse yardımcıyı mecbur tut, üstlenme
hatta kız kıza ufak hafta sonu kaçamakları, eşini dahil etmediğin planlar yap
Şu anda ki düzeni, rahatını kaçırmazsan hiç bir zaman sorgulamasına da izin vermeyeceksin
Bir süre tarışmalar olacaktır çekinme onlar sorgulamasına sebep olacak zaten
Aynı eğitmen erkekler uçurumun kenarına gelmeden sorgulamaz ve değişmez demişti
Evliliğiniz dinamiğine göre bunu yaşatmanız lazım ona
Ha herşeyi düzeltmek isterse çabalayacaktır, çabalamazsa ayrılmayı düşünürsün
Zaten o zaman sen iyice ikna olmuş ve kararlı olacaksın, suçluluk psikolojisi yaşamayacaksın
Bununla ilgili yol yöntem öğreneceğin çok güzel bir eğitim var, tavsiyemi es geçmemeni umarım
Bence her kadın katılmalı hatta
Eğer düşünürsen özelden bilgi verebilirim, birçok konuda idrak ışığın yanacak
 
aslında burda bende de hata var. evlendikten sonra evin tüm işlerini tek başıma yaptım. mutfak konusunda çok beceriksizim yumurta bile kıramam dedi tamam dedim. ama ev süpürme vs diğer işlerde destek bekledim. başta yapsa da sonraları bıraktı bunu da. en başta ben de alışkın değilim bana da zor geliyor destek ol vs diye zorlasaydım mecbur kalacaktı belki de. geçenlerde cinnet geçirdim hiçbir kıyafetini ütülemeden dolabına tıktım. kaç zaman geçti dolabı hala karman çorman koyduğum şekilde. ama en azından tek tek kıyafetlerini alıp kendi ütülüyor artık.
Anneme hep derdim , neden üzerine bu kadar sorumluluk aldın evliliğinde.
Evlendim aynısını ben de yaptım çünkü o şekilde kodlandık fakat hata yaptığımı çok geç olmadan farkettim.

Erkekler alışmışlar ellerinden bir şey gelmemesini bir marifet gibi anlatmaya tabi erkek anneleri de
"Aman canım o bir şey bilmez , aman canım erkek hiç kadın gibi yapabilir mi" minvalinde cümlelerle , bu durumu destekleyince ortaya sizin eşiniz ve benim eşim gibiler çıkıyor. Tabi unutmadan bir de erkek annelerinin evlatları küçükken iş yaptırmamayı alkışlanacak bir hareketmiş gibi anlatmaları da ekleniyor duruma.
 
Katıldığım eğitimlerde sizinle benzer sorunları yaşayan bir kadına psikolog dengeyi boz
Sen düzeni bozarsan afallayacak, bir dönem tartışacak ama değişmek isteyecek demişti
Misal evde hiç bir şey yapma, çocuğunu doyur geç köşeye, sofrayı toplama mesela bırak kalsın sen geç uyu,eşin dışarı çıkmayı sevmiyorsa sen arkadaşlarınla plan yap,
Belki o sofra orada kalırsa oda ellemez diyeceksin bırak öyle olsun, en azından tepkini görecek
Artık ev eskisi kadar temiz ve tertipli olmadığı için şikayet ederse yardımcıyı mecbur tut, üstlenme
hatta kız kıza ufak hafta sonu kaçamakları, eşini dahil etmediğin planlar yap
Şu anda ki düzeni, rahatını kaçırmazsan hiç bir zaman sorgulamasına da izin vermeyeceksin
Bir süre tarışmalar olacaktır çekinme onlar sorgulamasına sebep olacak zaten
Aynı eğitmen erkekler uçurumun kenarına gelmeden sorgulamaz ve değişmez demişti
Evliliğiniz dinamiğine göre bunu yaşatmanız lazım ona
Ha herşeyi düzeltmek isterse çabalayacaktır, çabalamazsa ayrılmayı düşünürsün
Zaten o zaman sen iyice ikna olmuş ve kararlı olacaksın, suçluluk psikolojisi yaşamayacaksın
Bununla ilgili yol yöntem öğreneceğin çok güzel bir eğitim var, tavsiyemi es geçmemeni umarım
Bence her kadın katılmalı hatta
Eğer düşünürsen özelden bilgi verebilirim, birçok konuda idrak ışığın yanacak
Benzerlerini yaptım ve harika sonuçlar aldım.

Evliliğimizin ilk zamanlarıydı ,eşimle aynı anda eve girdik işten , evde yemek yok ikimizde açız haliyle. eşim üzerini değiştirdi ellerini yıkadı geçti salona ayaklarını uzattı açtı tv haber izliyor , ben de mutfaktayım yarım eder misin dedim çok yorgunum dedi, peki :) dedim sadece. O gün yemeği yaptım sofrayı hazırladım yedik.

2 gün sonra yine evde yemek yok , yine aynı şekilde bir girdik eve , bu sefer ben üzerimi değiştim ellerimi yıkadım ve salona geçip ayaklarımı uzatıp açtım haberleri. Karnım acıktı dedi valla ben de çok açım dedim. Yemek hazırla da yiyelim dedi, yemek yok ki dedim , ee yapıversene dedi , valla ben çok yorgunum , istersen sen hazırla da birlikte yiyelim dedim:)) Sonuç hazırladı sofrayı kurdu ve beni çağırdı.

Çok yoğun çalıyor haftanın 6 günü ben ise haftanın 5 günü çalıyorum. Hafta sonu evde olmam eşime sanki boool boool dinleniyormuş hissi veriyordu nasıl olsa evdesin falan diyerek tüm temizlik herşey bana kaldı. Baktım bu böyle olmayacak , seçim senin dedim , istersen bir hafta ben yapayım temizliği bir hafta birlikte yapalım , ya da bir yardımcı alalım her hafta dedim. Birlikte yapmayı kabul ettiğinin ikinci haftasında yardımcı alalım dedi :)) hay hay dedim bak ben istemedim sen istiyorsun dedim:))

Yemeği başlarda 2 günlük yapıyordum , şimdi 1 haftalık. Cumartesinden bir yapıyorum sonraki cumartesiye kadar 3 farklı çeşit . 1 haftalık yemek yemek istemez taze yemek isterim der ise kendin yapıp taze yemek yiyebilirsin diyorum. Benim sana verebilecek imkanlarım bunlar , elinden fazlası geliyor ise buyur :)

6 senelik evliliğin beni getirdiği nokta bu oldu. haa şuan konu sahibinden farklı olarak biz de çocuk yok henüz. Olunca nasıl olur yaşayıp göreceğiz.
 
Benzerlerini yaptım ve harika sonuçlar aldım.

Evliliğimizin ilk zamanlarıydı ,eşimle aynı anda eve girdik işten , evde yemek yok ikimizde açız haliyle. eşim üzerini değiştirdi ellerini yıkadı geçti salona ayaklarını uzattı açtı tv haber izliyor , ben de mutfaktayım yarım eder misin dedim çok yorgunum dedi, peki :) dedim sadece. O gün yemeği yaptım sofrayı hazırladım yedik.

2 gün sonra yine evde yemek yok , yine aynı şekilde bir girdik eve , bu sefer ben üzerimi değiştim ellerimi yıkadım ve salona geçip ayaklarımı uzatıp açtım haberleri. Karnım acıktı dedi valla ben de çok açım dedim. Yemek hazırla da yiyelim dedi, yemek yok ki dedim , ee yapıversene dedi , valla ben çok yorgunum , istersen sen hazırla da birlikte yiyelim dedim:)) Sonuç hazırladı sofrayı kurdu ve beni çağırdı.

Çok yoğun çalıyor haftanın 6 günü ben ise haftanın 5 günü çalıyorum. Hafta sonu evde olmam eşime sanki boool boool dinleniyormuş hissi veriyordu nasıl olsa evdesin falan diyerek tüm temizlik herşey bana kaldı. Baktım bu böyle olmayacak , seçim senin dedim , istersen bir hafta ben yapayım temizliği bir hafta birlikte yapalım , ya da bir yardımcı alalım her hafta dedim. Birlikte yapmayı kabul ettiğinin ikinci haftasında yardımcı alalım dedi :)) hay hay dedim bak ben istemedim sen istiyorsun dedim:))

Yemeği başlarda 2 günlük yapıyordum , şimdi 1 haftalık. Cumartesinden bir yapıyorum sonraki cumartesiye kadar 3 farklı çeşit . 1 haftalık yemek yemek istemez taze yemek isterim der ise kendin yapıp taze yemek yiyebilirsin diyorum. Benim sana verebilecek imkanlarım bunlar , elinden fazlası geliyor ise buyur :)

6 senelik evliliğin beni getirdiği nokta bu oldu. haa şuan konu sahibinden farklı olarak biz de çocuk yok henüz. Olunca nasıl olur yaşayıp göreceğiz.
Tabi ki evlilik bir savaş değil ama bizi rahatsız eden şeyler için bazen bu yöntemlere başvurmak gerekiyor
Ki çocuğumuz bile sorumluluklarını alsın diye stratejiler uyguluyoruz
Eski bir arkadaş grubumuzla arada toplanırdık. İlişkisi olan eşiyle yada sevgilisiyle olmayan yalnız gelirdi. Eşime her söylediğimde kimseyi tanımıyorum diye istemezdi. Bir iki kez katılamadım, ortamı ve arkadaşlarıda seviyorum içim gidiyor resmen. İlk bir kaç kez yalnız gittim, muhabbeti anlatıp sosyal medyada resimleri görünce peşime takılmaya başladı. Hatta o ortamdan erkek bir okul arkadaşımla aile dostu olacak kadar iyi anlaştılar.
Kaçamak tatilleri sevmezdi doğumgününde haftasonu uçak bileti ve otel rezervasyonu hediye ettim 😂 tamamen duygusal yani 😂
şimdi kendi canı çektikçe kaçalım bir yerlere der.
Hatta geçen hafta ani bir kararla 3 gece deniz tatili için Akdenize kaçtık. Çarşamba bilet alıp perşembe sabahı yola çıktık
 
yani terapi sayesinde adam artık pazar gezmelerinden keyif almaya mı başlayacak, dışarı çıkmayı sırf beni mutlu etmek ya da susturmak için yapılacak bir eylem olarak görmekten vaz mı geçecek....ilerde benle uzak doğu seyahat planları yapacak mı, birlikte dalış yapabilecek miyiz yüzme, dalma nefreti geçecek mi bilemiyorum....
Birbirinizin beklentilerinin farkında olup birbirinizi daha iyi anlayacaksınız belki..
 
Yani açıkçası ben boşanman ger ktigini düşünüyorum, gencecik yaşında ve inşallah önünde koca bir ömür varken neden sevgisiz bir yaşam süreyim, "çocuklarım için" edebiyatından hoşlanmıyorum
hiç öyle bir edebiyat yapmıyorum, son raddeye gelirsem elbet boşanırım. ben de boşanmış bir ailenin çocuğuyum. mutsuz evlilikler bitmeli. elimden geleni yaptım diyebilmek istiyorum ilerde sadece.
 
bu zihniyeti nasıl değiştirebiliriz bilmiyorum ama bir yerden başlamalıyız.
sadece fiziksel olarak bir işi yapmak değil, onu organize etmek planlamak da yorucu.
bunu yapan bizim toplumumuzda hep kadın.

mesela evde ne var? tuvalet kağıdı bitti mi? mercimek var mı?
alışveriş yapılacak. çocuğun okulu için şu malzeme lazım kim alacak, hazırlayacak?
çocuğu ders çalıştırmak mı lazım, şu konuyu anladı mı? sınava hazır mı?
(bu arada ben hiç dersimle ekstra ilgilenildiğini hatırlamıyorum. malzeme alınacaksa onu da kırtasiyeden biz kendimiz alırdık. bunlar da sorgulanması gereken başka konular )
çamaşırlar yıkanacak, ütülenecek.
misafir gelecek, ikram için alış veriş lazım mı? ne hazırlanacak?
çocuğun kıyafeti, ayakkabısı küçüldü. yenisini almak lazım. vs vs.
her gün ne yemek pişireceğini düşünmek bile bir iş.

şimdi bu programı bir yardımcı ile rahatlatırsınız ve bir süre iyi de hissedersiniz.
haftada bir tam gün iki yarım gün gibi düşünürseniz gözünüzde büyüyen işlerinizi toparlamak daha kolay olur.
belki o zaman durumu daha berrak bir şekilde değerlendirirsiniz.

kadının kendini tekrar şarj edeceği bir şeye zamanı kalmıyor.
bir hobiye, bir etkinliğe..
zaten pandemi de hepimizin içini çürüttü.

kendinize zaman yaratın.
bu benim özel zamanım deyin.
hiçbir şey olmasa takın kulaklığı yarım saat yürüyün. hava durumu da sizi yıldırmasın.
rüzgarı da yağmuru da hissetmek güzeldir.
yavaş yavaş eşinizle oğlunuzun birlikte geçirdiği zamanı arttırın.
yaşadığınız yerde deniz, göl, ırmak artık ne varsa zaman zaman su kenarına gidin. mutlaka rahatlatır.
bir şeylerin olmasını beklemeyin talep edin. yazın. mesela buzdolabına veya görünür bir yere. yaptırın.

özel hayatınız açısından da bir şeyleri değiştirmeye gayret edin.
biz bu toplumda belli bir taassupla yetişiyoruz.
yapmak istesek bile komik geliyor atraksiyonlar.
komik gelsin, gülün ama olsun deneyin.

bir de güzel ifade ediyorsunuz kendinizi. yazın. mektup yazın eşinize.
kesinlikle, kim olduğumu unuttum resmen. hoşlandığım hiçbir şeye vakit ayıramaz oldum. en son ne zaman keyifle kahvemi yudumlayıp kitabımı okuduğumu hatırlamıyorum. çocuğu anneme veya kvalideme bıraktığımda da dışardaki işlerimi bir an önce tamamlayıp eve gelip çocuğumun yanında olma telaşında oluyorum zaten hep. kilo fazlam var yürüyüş yapmak istiyorum ama vaktim yok. aslında kvalidemle annem de tüm yükün bende olmasını gayet olağan karşılıyorlar, onların da yapısı yetiştirilme tarzları böyle çünkü. ama yavaş yavaş oğlumla babasının daha fazla vakit geçirmesini sağlayarak ve eve bir yardımcı alarak başlayacağım çünkü daha fazla böyle gidemeyeceğini hissediyorum....
 
X