insanlardaki merak unsuru o konuya yoğunlaşmalarını sağlıyor derdin varsa yorum yapacakda çok demektir canını sıkma insanın başına ne gelirse ya meraktan ya meraktan.................
ilgi ceksin diye buraya da guncel konular aciliyor ama cevap yok...kaynana,kayinpeder,gorumce,aldatma disindaki konular ragbet gormuyor malesef...
demek ki bazılarının sorunları sadece bunlardan ibaret ne diyelim allah başka der vermesin...
aslinda o kadar buyuk dertler kapimizda ki bunlar hic birsey...o zaman o begenmedigimiz kv kp gorumceyi bi anda melek gibi gormeye baslariz...ulkemiz bilemedigimiz bir yerlere surukleniyor,birilerinin sonraki hedefi biziz,ne oturdugumuz ev kalir ne dugunde taki takilmamasi,ne yarin ne giyecegim vs...Allah gostermesin dediginiz gibi,amin...
Çünkü türk insanı acıyı pek sever. Dertlerle beslenir. Melankoliye bayılır. Dikkat ederseniz ülkemizde beğenilen-izlenen dizi ve filmlerin hepsinden acı akar. Komedi filmleri ise zerre kadar rağbet görmez ve bu yüzden de her biri vasatın altındadır.
Bu ülkede en çok izlenen film ve dizilere baktığımda kaynının tecavüzüne uğradıktan sonra babası tarafından dövülüp sokağa atılan, ardından en yakın arkadaşı tarafından sevgilisi çalınmış, akabinde komşusunun çocuğu yüzüne tükürmüş, bakkal rıfat'ın amca oğlu tarafından köşeye sıkıştırılmış masum ve zavallı kızın hayat öyküsü dikilir karşıma. Birebir aynısı olmasa da benzer senaryolar işlenir inat ve ısrarla. Her seferinde de tutar. Fatmagül yıllar sonra yine ekrana kilitledi insanları. Acının ardından dirilen körpecik kızceğiz. Bayılıyoruz acılara.
Öte yandan acıyı kendine aş eylememiş toplumlarda ölüm bile tiye alınır türlü yapıtlarda. Bizler acıyı çekmekle kalmaz, acıyı unutana dek paylaşmayı ve hiç durmadan konuşmayı yeğleriz. "Ay canım benim allah düşmanınım başına vermesin" cümlesini duyabilmek için acıları besleyip büyütürüz olağanca azmimizle.
Acıdan beslenmeyen ve geçmişten ziyade geleceğe odaklanan toplumlarda kanser konusunun işlendiği filmleri izleyin. Filmden aldığınız duygu "umut ve yaşama isteği" olur. Ancak aynı konunun ülkemizde işlenmiş haline baktığımızda "Anasının gözünde yaş galmadı yaaaş. Sevdiceği ardından mecnun oldu da dağlara düştü ühühü" düşüncesi işlenir zihnimize. Sanki her şey yeterince kötü değilmiş gibi, sanki canım ülkemin şartları yeterince zor değilmiş gibi bir de acı hissini canavarlaştırıp ruhumuzu kemirmesine müsaade ediyoruz.
İşte bu yüzdendir ki bu forum da dahil olmak üzere sanal tüm platformlarda ve dahi gerçek hayatta rağbet gören şey acı ve mutsuzluktur. Paylaşımlar da bu yöndedir. Birileri çıkıp da "yahu bi kendinize gelin melankoliden öleceksiniz" derse, o kişi aforoz edilir.
-Seni vicdansız, seni insanlıktan nasibini almamış duygusuz
diye pavkırırlar ona. Örneğin biri çıkar "ühühhü sevgilim beni terk etti yeminlen kendimi öldürcem. Aha da aldım elime ilacı bak içiyorum aha içmek üzereyim" yazar. Onlarca kişi en "insan" halleriyle yardıma koşar. Dur, etme eyleme kıyma masum canına diye yalvarır. Aslında onlar da bilir ki bu zat öldürmeyecek kendini. Ölüm eşiği öylesine büyük bir bıkkınlık ve vurdumduymazlık içerir ki, kelamlara ihtiyaç duymaz o zat. Yardım talep etmez artık. Biri çıkıp bu gerçekliğin farkında iken "Allah taksiratını affetsin bacım" derse, vicdansız ilan edilir. Halbuki bilakis bu yorum ile yardımcı oluyordur o kişiye. Öfkelenirse bir hisse sahip olacaktır acı ve melankoli dışında. Öfke, hayata bağlayacaktır onu. Acılara gark olmuş, küflenmiş ruhunu diriltecektir o vakit.
Aha bunlar yüzünden rağbet görüyor bu dert bölümü. Emin olun ki böyle olmaya da devam edecek.
can sıkmaktan değil de sonuçta burada birbirimize yardımcı olmak için varız.Konulara çözümler bulmak için bilmediklerimizi sormak tartışmak bilenlerden yardım almak için yani bu değil mi amaç?
çok haklısınız çok da güzel açıklamışsınız bir de herkes sanki her şeyi yaşamış görmüş geçirmiş gibi her yere yetişip cevap vermeye çalışıyor.Hayır yani hepimiz insanız ve her şeyi bilme çabamız niye ya da bilmiş gösterme çabası...Tamam yardımlaşmak güzel de bu kadar da olmaz dedirtenler çok var...
çok haklısınız çok da güzel açıklamışsınız bir de herkes sanki her şeyi yaşamış görmüş geçirmiş gibi her yere yetişip cevap vermeye çalışıyor.Hayır yani hepimiz insanız ve her şeyi bilme çabamız niye ya da bilmiş gösterme çabası...Tamam yardımlaşmak güzel de bu kadar da olmaz dedirtenler çok var...
kesinlikle katılıyorum sana
İnsanın bazı konuları bilmesi için kendisinin görüp geçirmesi gerekmiyorki etrafında olan olaylardan gözlemledikleri kendi yaşadıkları arkadaşının eşinin dostunun yaşadıklarından esinlenerek sanal bir ortamda hiç tanımadığı art niyet düşünemeyeceği bir başka dertli sıkıntılı insana nacizane kendi yorumuyla destek vermeye çalışıyor o kadar.Tabi istisanalar kaideyi bozmaz ama sizin dediğiniz tipte de çok var o kadar enteresan dertler o kadar enteresan kişilikler varki ben okurken artık şaşkınlıklarım kat kat artıyor :13:
ben anlayamadim tam olarak neden bahsettiginizi,belirli konular icin forumda farkli basliklar var oralara yaziyoruz,soruyoruz...sikintiniz sadece bdv ye acilan konularin ceveplanma oraninin cok olmasi mi yoksa herkesin bilirkisi gibi konulara cevap yazmasi mi pek anlayamadim acikcasi...
Evet burda yazılanların daha çok yorum alması bakın benim açtığım konular var mesela benim için önemli genelde okul ile ilgili ve vakit de oldukça dar çünkü tercih süresi var burada bunları cvplayabilecek çok kişi olduğunu biliyorum ama nedense buradakiler hariç pek de ilgi çekmiyor.neyse ben sorunumu anlattım cvplayanlara da çok tşk ederim. Bir nebze de olsa anlaşılmak güzel...
Tercih yapmak bir dert mi?
Bu form kadınlar kulübü yani öğrenci tercih sitesi değil ki?
Burda zaman ayırıp başkalarının sorunlarına yardımcı olmaya çalışanları küçümsemiş oldunuz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?