Sedef'cim farklı zamanlarda yaşamış olsak beraberliklerimizi,nerdeyse aynı kişiyle birlikte olduğumuzu düşünmeye başlıycam

Biliyorsun biz de ikimiz de çalışıyorduk.Yemek yediğimizde ya da herhangi birşey yaptığımızda ben de aynen senin gibi,bir keresinde O ödüyorsa,diğerinde mutlaka ben ödüyordum,öyle aile terbiyesi almışız.10 aylık beraberliğim oldu ve artık son 3 ay hesapları yalnızca ben ödüyordum ve bundan hiç rahatsız olmuyordu.Yani bırak senin dediğin gibi -olur mu öyle şey- demeyi,kasada elleri arkada bekliyordu.Helal olsun harcamalarım bana kimse zorla birşey yaptırmadı o ayrı ama,bundan rahatsız olmaması da ayrı bir üzüntüydü benim için.Çok sevdiğim için hiç de kıyamıyordum,o gayet rahattı ben ödeme yaparken ama acaba üzülür de belli edemez mi diye yemeğimiz bitince masanın altından gizlice para veriyordum ki,kasada o ödüyor gibi yapsın da mahçup olmasın diye sözüm ona,ama O zaten rahatsız olmuyordu.Sonra bu kasada elleri arkada duran adam,çıkar çıkmaz annesinin eve gelirken şunu şunu al talimatları üzerine yanımda 100 liralık alışverişi yapıp,annesine gidiyordu tıpış tıpış.Elbette alacak annesi ama hani az önce kasada ellerini bağlayan adam kimdi param yok havasında.Ah ah
Uzak olmak da ne yazık ki kurtarmıyor.Otu çek,köküne bak derler bizde.Gerçekten armut dibine düşüyor.En mutlu anlarımızda bile mesela sevgililer gününde,annesinin telefonda onu bunu anlatarak bizi huzursuz ettiğini çok iyi anımsıyorum,ki biliyor beraber olduğumuzu o an,eve gidince de anlatabilir ama yok,ne diyim ya.Bi isteme oldu,yüzüklerimize kadar ben aldım hangi birini anlatıyım,annesi babası kardeşi dayıları dedeleri teyzeleri 400 liralık bir yüzüğün parasını bulup buluşturamadılar,isteme olacak akşam,sabah aramış ki daha yol parasını toparlayamadım diye
Çok haklısın canım çok.Bir de dikkatimi çeken bir husus daha vardı,gelecekle ilgili tüm planları maaşım üzerindendi.Açıköğretim okuyor mesela,bitirse maaaşı 400-500 artacak,ama yok,sınava gireceği gün bile annesinin peşinde,4 yıldır daha 4 dersi verememiş,ama bana tutturuyor müfettişlik sınavına gir,maaşın artar diye.Takılarla benim eski borçları öderiz,ikimizin maaşıyla da gül gibi geçiniriz mantığı.Ödeyim canım o benim,eşim olacak adam da o an,10 senelik memurun nereye harcadığı belli olmayan 50 bin lira borcunun eziyetini neden ben çekip de,sefasını Onu o borca sokan ailesi akrabaları sürecek,ailemde hiç görmediğim ince hesapları gördüm,biz birbirimizin maaşını bile bilmeyiz,sormayız...
Çok haklısın canım çok,bu da insana çok ağır geliyor işte.Mesela beni en çok üzen de herkesin -O seni maaşın için seviyor- demesiydi.Evet şüpheleniyordum bazen ama,bu kadar mı ucuzdu sevmek,konduramıyordum.Mesela arabam var,onu satarız planları bile yapıyordu,her gün farklı sebeplerle arabayı istiyordu ailemi şuraya götürücem,annemi düğüne götürücem diye.İnan sakınmıyordum ama,erkek maddi konuda biraz daha gururlu olmalı diye düşünüyorum ben.
Benim annem de çok üzülüyor inan,analar tahtını yapıyor da bahtını yapamıyormuş diyor
Harika düşünmüşsün,zaten bu cümlen karşısındaki yüz ifadesi bile sana kesin cevapları verecektir Sedef'cim....
Annelik içgüdülerine güven annenin canım,gerçekten hissediyor analar...
Gösterdiğimiz tevazu,ne yazık ki başkasının egosu olarak karşımıza dikiliyor.Biz kendi mesleğimizle,kendi zekamızla,değer yargılarımızla,tertemiz geçmişimiz ve tertemiz ailemizle övünmüyoruz da,adamlar olmayan meziyetlerini gözümüze gözümüze sokuyorlar ne garip...