ben gündüz konuyu okudum ama yazamamıştım
uçurtma uçurmak en sevdiğim şeylerden birirdir:) bu cepte.
senin gibi nişanlı olduğum zamanlar aynı şekilde beklenti içine girer biseyi söylediğimde nişanlımin bunu kendine vazife edinip hemen yapacağını düşünürdüm.
ya da bi incelik beklerdim ama bu ortalama insan inceliğinden on kat daha ince bi durummus bunu fark edemezdim.
eşim aynı nişanlın gibi biri üstelik

kendi keyfi yetene kadar yapar, kendi aklının yettiği kadarıyla mutludur. ötesini kurcalamaz

öyle romeo ol diyen yok ama o mahalledeki mahmut amcadan öteye geçmeye de pek yeltenmez
birincisi o yaşlarda tam olarak 16 26 yaşları arasında kendimi çok çirkin buluyodum. eşim niye benle sevgili. niye benle evlenmek istiyo diye acayip acayip düşüncelerim vardı


kesin kimse bakmaz diye benle falan diye düşünüyodum hatta
ben 22 yaşında evlendim velhasıl. önceleri çevremi aşırı dar tutar kimseyle kolay kolay samimiyet kurmazdim. en çok burnumdan ve gür saçlarımdan nefret ederdim. halbuki burnum çok güzelmiş

ben dalga geçmek için burnun güzel diyolar sanıyodum.
kendimi çok seviyorum:) bence çok güzelim:) eşim kendime aşık olduğumdan beri bana daha çok değer veriyo daha güzel bakiyo sanki:)
ben yazdıklarını okurken kendimi okumusum gibi oldum:) kaç yaşındasın merak ettim:)
bide evet
estetik ben de düşünüyodum. göğüslerim çok büyük gelirdi. meger herşey kendimi sevmemek için bahaneymis :) şimdi estetik olsam bile kendim için olurum. herkesin beğenisi farklı neticede:)