- 18 Nisan 2017
- 3.473
- 7.695
- 108
- Konu Sahibi Bremenmizikacisi
-
- #41
Tabi ki de sevgilimin benim sevgilim olmasından gurur duyuyorum çünkü yaşıtlarım beni kesmiyor. Yani gerçekten kesmiyorlar. Çok boş geliyorlarNeden yaşıtınız biriyle beraber değilsiniz, neden o çok entelektüel bey de kendi yaşıtıyla beraber değil? Hiç "kültürel" gelmedi bu durum bana. Siz deneyim derdindesiniz, adam da çıtır derdinde, bir nevi çıkar ilişkisi... Yaşıtınız biriyle beraber olup, pek çok şeyi birlikte öğrenmek varken... Biraz da egonuz okşanıyor aslında öyle biriyle sevgili olmaktan değil mi...
Benim sosyal hayatım zaten oldukça yoğundur yavv nerd gibi lanse etmişim kendimi ama neredeyse her gün dışarıdayımdır. Bu arada vakti de şöyle buluyorum; son iki yıldır vaktimi planlıyorum ve verimli geçirmeye çalışıyorum. Yani plandan kastım her günü dakikası dakikasına ayarlamak gibi değil de bir gün seminere katıldıysam ertesi gün arkadaşlarımla buluşmak, sabah arkadaşlarımla kahvaltıdaysam öğleden sonra okumak istediğim kitapları okumak, akşam konsere gideceksem öğleden önce aylak aylak gündüz kuşağı izlemeyip merak ettiğim belgeselleri izlemek gibi.. yani bir denge kurmaya çalışıyorum ama sosyalliği ön planda tutuyorumAynı yaştayız ben daha 800 kelimelik essay bile yazamıyorum. Ara sıra ders veriyorum o bile beni yoruyor. 20 yaşında bunca şeyi yapacak enerjiyi,ilhamı,isteği nerden buluyosunuz? Her şeyden önemlisi nasıl zaman ayırıyosunuz? Bence kendine çok yükleniyosun. Biraz yaşıtlarınla takıl eğlen. Seni seven olduğun şekilde sevsin.
Ben katılıyorum
Her şey yaşında, zamanında güzel
20 yaş tabi ki kendini geliştirme yaşı ama aynı zamanda okul şenliğine gitme, arkadaşlarınla çimde sohbet etme...ünv hayatı yaşama yaşı
Konu sahibesi siz de bence zamanından önce büyümeye çalışmayın. Kariyerin, PhDnin de zamanı gelecek ama ilerde. Vaktinden önce büyümeye çalışarak ünv hayatının güzelliğini ıskalamayın derim. Sevgiler.
Sevgilim zaten göklerde değil kiiki sene evvel tam da sizinki gibi bir ilişkim oldu. 21 yaşndaydım, o da 30 civarıydı. arada yaştan ötürü kültür ve çevre farkı vardı. aslında yaşa göre fark az bile sayılabilirdi. ama ben ilişkinin içinde kendimi devamlı yetersiz hissediyordum. burda asıl önemli olan sevgilinizin tavırları. o size bunları hissettiriyor olabilir mi?( sözel olması şart değil.) yani bir muhabbetin dışnda kalmayla böyle hissettiyseniz, ilişkide bir denge problemi var demektir. yada sizin bu güne kadar açığa çıkmamış, daha derinlerde duran bir özgüven problemi.( bence bu kadar birikim için didinmenin bir sebebi de bu olabilir.)
neden bu yaşta biriyle birliktesin filan demiyorum, ben sırf bu sebepten bitirdim ve pişman oldum, sonraki iki ilişimde yaşıtlarımla da anlaşamadım. belli ki birikimli birisin ve yaşıtların seni etkileyemeyebilir, onlardan sıkılabilirsin. bence sana lazım olan kendinden küçüklere ilgi duyduğuna göre pek de matah olmayan sevgilinin göklerden yere indirmen. ben indiremedim ve ilişkiyi bitirdim. sen bir de öyle dene derim.
30 yaşında kendini geliştirmiş birinin 20 yaşında biriyle sevgili olabileceğine inanmıyorum. Sevgiliniz sizin sandığınız kadar süper biri değil, rahat olun :)
Aslında sevgilimle şimdiye dek paylaşacak bir şeyler bulma konusunda hiç zorlanmadık ama zaten ilişkinin başındayız ileride ne olur ne biter bilemem. Bildiğim tek şey yaşıtım erkeklerin en azından benim tanıdığım kadarının gerçekten beni kesmeyecek kadar boş olmaları. Yani illa deneyimli kültürlü olsun diye 30 yaşındaki insanı seçmedim ben. O boş olmadığı için onu seçtim. Yani şu an için bana iyi denk geldi gibi geliyor. İş meselesine gelirsek elbette toz pembe hayallerim yok sadece bölümümü çok sevdiğim için yapacağım işi de ne olursa olsun muhtemelen seveceğim. Elbette ki istediğim yere gelene dek o sürünme aşamalarından ben de geçeceğim bunun farkındayım mezun olan arkadaşlarımdan da görüyorum zaten.25 yaşındayım daha "Off yaşıtım erkekler çok sığ geliyor bana yaa ben epey donanımlıyım kendimce" diye de gidip 35 yaşında biriyle sevgili olamam. 35 yaşındaki adam da benimle paylaşacak şey bulamaz -ki öğrenci değilim, güzel bir mesleğim, kendime ait bir evim, maaşım var bin şükür. Buna rağmen bulamam diyorum.
Siz daha 20li yaşlarda yolun başında bir öğrencisiniz, daha öğrenmeniz, keşfetmeniz gereken pek çok şey var. Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir derler doğrudur. Mezun olmadan evvel bütün işlerin önüme serileceğini, gayet iyi bir mesleğim olduğu için kapıların ardına kadar açık olacağını düşünüyordum. Hiç de öyle olmadı, kapı kapı gezerek iş dilendim, asgari ücrete çalıştığım zamanlar oldu. Velhasılı kelam, mezun olduğumda her şey güzel olacak kafasından çıkın yani bunu çakılmayın diye söylüyorum. Erkek arkadaşınızın kendi yaşıtları yerine kendinden 10 yaş küçük biriyle olmak istemesi onun da özgüven sorunu olmasından kaynaklanıyor, keza yaşıtları onunla beraber olmak istemediğinden gözünü daha kolay boyayabileceği daha genç kişilerle birlikte olma isteğinde bu yüzden. Ne yazık ki böyle, üzgünüm. Kendinizi çok kaptırmamanızı tavsiye edebilirim sadece.
Aslında sevgilimle şimdiye dek paylaşacak bir şeyler bulma konusunda hiç zorlanmadık ama zaten ilişkinin başındayız ileride ne olur ne biter bilemem. Bildiğim tek şey yaşıtım erkeklerin en azından benim tanıdığım kadarının gerçekten beni kesmeyecek kadar boş olmaları. Yani illa deneyimli kültürlü olsun diye 30 yaşındaki insanı seçmedim ben. O boş olmadığı için onu seçtim. Yani şu an için bana iyi denk geldi gibi geliyor. İş meselesine gelirsek elbette toz pembe hayallerim yok sadece bölümümü çok sevdiğim için yapacağım işi de ne olursa olsun muhtemelen seveceğim. Elbette ki istediğim yere gelene dek o sürünme aşamalarından ben de geçeceğim bunun farkındayım mezun olan arkadaşlarımdan da görüyorum zaten.
Sevgilimin geçmişi hakkında çok fikrim yok sadece başından bir nişan geçtiğini biliyorum ama kendisi biz ilk tanıştığımızda da zaten öyle çok amiyane tabirle karıya kıza düşkün adam profili çizmedi bende. Aksine özgüveni bana gayet yerinde geldi. Tabi bilmiyorum belki gözümde büyütüyorumdur ama şu ana kadarki izlenimlerim bu şekilde oldu. Yanılma ihtimalim elbette daima var
evet bence bu problemimin kaynağı tamamiyle benim özgüvensizliğim. Belki bilenleriniz vardır sevgilim 30 yaşında, prestijli bi mesleği var, ayrıca iki üniversite bitirmiş ve yüksek lisansını da yapmış. Şu sıra ayrıca bir üniversite daha okuyor yani kendini geliştirmeye kendini adamış birisi ve bu özelliği inanın çok hoşuma gidiyor. Hayata dair bir çok deneyimi var birçok kez yurtdışına gitmiş, ülkenin hemen hemen bütün bölgelerinde vakit geçirmiş. Çok okuyan, çok izleyen kültürlü birisi de aynı zamanda. Gerçekten bu özelliklerine gıptayla bakıyorum.
Bana gelirsek; henüz 20 yaşındayım kendime göre çok iyi bir üniversitede çok iyi bir bölümde okuyorum. Okurken okulumun hakkını verdiğimi düşünüyorum not ortalamam 3’ün üstünde, 300 kişilik amfide hocalarla iletişim kuruyorum, yazdığım makaleler var, bölümümle ilgili hemen hemen bütün konferanslara seminerlere katılmaya çalışıyorum ve açıktan başka bir üniversite daha okuyorum. Mezun olunca çok prestijli bir mesleğim olacak ve mesleğimi elime aldıktan sonra da yine akademik kariyer yapmayı düşünüyorum. Kendimi geliştirebildiğim kadar geliştirmeye çalışıyorum elimden kitap düşmez, devamlı olarak belgesel izlerim(tabi arada kanal 7’deki hint dizilerine gözüm kaymıyor değil) para biriktirip gittiğim dil kursları sayesinde ingilizce dışında 2 yabancı dil daha biliyorum vs vs vs vs. Kısacası imkanlarım dahilinde kendimi geliştirmek için her şeyi yapmaya çalışıyorum ancak kendimi yetesiz hissediyorum...
Bu yetersiz hissetme problemim şu şekilde açığa çıktı: sevgilimin bir kadın arkadaşı var 26 yaşında. Kendisi benim şu an okuduğum bölümden mezun ve yüksek lisansını tamamlamış araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Bu kadın da tıpkı sevgilim gibi yaşı gereği hayat tecrübesi benden çok çok fazla olan bir insan. Biz ilk tanıştığımızda zaten sohbete tamamiyle adapte olmayı düşünmemiştim ama sohbetin öyle dışında kaldım ki.. oturduğumuz süre boyunca iş hayatından, yurtdışı deneyimlerinden, sınavlardan vs bahsettiler. Elbette arada ben de lafa katıldım ancak bu çok sınırlıydı çünkü mesela iş hayatından bahsediyorlar ve bu konuda hiççç deneyimim hiç bilgim yok ve konuya dahil olamıyorum. Konu film festivaline geldiğinde biraz sohbete dahil oldum ancak sonra konu yine benden uzaklaştı. Arada sevgilimin arkadaşı mezun olduğunda ne yapmayı düşünüyorsun dedi onunla çok kısa bölümümüz hakkında konuştuk. Ancak bu konuşma esnasında kendimi öyle kastım ki ‘beautiful trauma sakın sıradan bir öğrenciymiş gibi konuşma sakın bilmediğini belli etme’ dedim içimden ki bu normalde yapacağım bir şey değil. Of çok uzun yazdım..
Velhaslıkelam kızlar, kendimi sevgilime ve arkadaş çevresine göre yetersiz hissediyorum. Kendi arkadaş çevremde kültürlü olduğum söylenir arkadaşlarım fikirlerimi sorar ancak sevgilimin arkadaş çevresinde hiç böyle olmuyor. Ve açıkçası korkuyorum.. çünkü sevgilimin karşısına her an belki benden yaşça büyük kendini daha çok geliştirmiş bir kadın çıkabilir.. bu tamamiyle özgüvensizliğimden kaynaklanıyor bunu görebiliyorum. Sevgilim bir insanın kendini geliştirmesine çok önem verir nitekim ben de öyle. 20 yaşımda yapabileceğim şeylerin hemen hemen hepsini yaptığımı düşünüyorum ve benim için çaba gerektiriyor bunlar ama tabiri caizse ben o yolları giderken sevgilim dönüyor. Dolayısıyla ben de kendimi onun için yetersiz hissediyorum. Bunun aramızdaki yaş farkından kaynaklandığını biliyorum ama yine de anlatıp rahatlamak istedim çünkü bu hislerimi itiraf etmem gerekliydi.. teşekkürler
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?