Ah canım ah.. onun karsısında neler hissettiğini inan cok iyi biliyorum. Ben de baş edemeyince birden başım dönüyordu, konuşamaz hale geliyordum çünkü benimde tahammülüm yoktur haksızlığa. Pturup adam akıllı konuştuktan sonra herşey her hata çözülür bende. Ben kendimi yontup törpüleyip düzgün bir birey olmak için çok uğraştım, hatalarımı gördüm, yanlışlarımı pişmanlıklarımı gördüm. Ama en azından küsmeden, bağırıp çağırmadan karşıdakini anlamayı başarabildim. Biraz da karşıdaki bu şekilde davransın istedim, hiçbirşeye restle karşılık verilmez. Ben kendimi anlatamadıkça(karşıdaki trsinden anladıkça) sesimin tonu şiddeti yükselir. Çünkü ben iyimserlikle anlatırım, karşıdaki en olmadık şeyi anlar ve ipler kopar bende. Kendi ailemde hep bunu yaşadım. Annemde her dakika yalan söylediği için kimseye açıklama yapamaz olurdum, hatalı olurdum. Annemden her zaman izin alırdım ama anneme biri sorsa haberim yok der cıkardı olan bana olurdu, azarı ben yerdim. Öyle berbat bir hastalıkki o yalan, bilincine gerçekten işlemeden içinden çıkamaz insan, böyle olunca karsıdakinin söylediği de ona anlamsız gelir çünkü bilinçli olmadıgı için karşıdakinin yanlış gördüğünü düşünür.