Paramparça olunca nasıl toparlanıyorsunuz ?

Geçen Müge Anlı da iyi yaşam için öneriler vardı ne kadar faydalı olur bilmem ama bol su için gunde bir saat yürüyüş yapın sağlıklı beslenin en geç 11 de uyuyun diyordu. Dunya da her sene 800 bin kisi intihar ediyormuş
Artık dışarıya cıktıgımızda başımıza bir kaza gelir mi diye değilde beynimiz bize oyun oynarda intihar mı ederiz diye korkmamız lazım diyordu
 
Haberlere bakmıyorum psikolojim bozuluyo çünkü. Kendi acılarımı depresyonumu kirginliklarimi şöyle yeniyorum, gördüm ki ben olmazsam ben iyi bakmazsam çocuklarım itilip kakiliyo kimse ne benim gibi bakiyo ne benim gibi seviyo ben bi kere bağırsam bunu gören iki kere bağırıyor. Bunu gördüğüm an çok ağır bi lohusa depresyonunda dibe dibe sürüklenirken bir gün içinde toparladım. Kimse bizi nazlamayacakti ben çocuklarım için dik durmak zorundayım.
 
Geçen Müge Anlı da iyi yaşam için öneriler vardı ne kadar faydalı olur bilmem ama bol su için gunde bir saat yürüyüş yapın sağlıklı beslenin en geç 11 de uyuyun diyordu. Dunya da her sene 800 bin kisi intihar ediyormuş
Artık dışarıya cıktıgımızda başımıza bir kaza gelir mi diye değilde beynimiz bize oyun oynarda intihar mı ederiz diye korkmamız lazım diyordu
Evet beslenmek beyin sagligi ruh sağlığı için çok etkili bir alan benim yaptığım bazı şeyler de var şekersiz glutensiz beslenmek gibi .
Bunlar bilimsel bazda kanitlanmamis ama deneyimsel olarak iyi geldiği düşünülen şeyler
Bol bol bitki cayi da iyi gelir , bende şuan içiyorum
 
Son düzenleme:
Mevzu derin yani? Böyle bir konuda bile:olamaz:
Derin filan değil , narsist erkekler bilmem ne başlığı atmıştı.
Bende kimseye doktor raporu olmadan narsist diyemezsiniz dedim. Bunu savundum . Konu kapatılsın vs dedim .
Çünkü bu tarz şeylerle ilgili zaten yeterince kotu bir kamuoyu var birde burada herkese açık bir forumda olmasın dedim .
Başlığı duruyordur zaten bakabilirsiniz .
O da işte böyle şeyler yapıyor sürekli.
 
Lisedeyken sıra arkadaşım intihar ettiğinde çok acı çekmiştim ve anlam verememiştim nasıl böyle bi karar verebilir insan diye.. 15 yıl sonra ağır ve zor bi imtihandan geçip düşünce sistemin fazlasıyla çöktüğünde aklıma gelen ilk kişi yine o oldu. İşte o zaman anladım neden intihar ettiğini. İnsan bazen çıkar yol bulamıyor. Ben intihar sonrası için anlatılan sonsuz azaptan oldum olası korkarım belki o yüzden hiç cesaret etmedim ama kendiliğimden ölmüş olmayı istedim hep. Keşke bi kaza bi kıyamet bişi olsa da yaşamasam diye. Bu his çok acı gerçekten. Haberdeki kişinin sosyal hesabından güleç bi insan olduğu belli depresiflikle ilgili hiçbir emare yok. Belli ki altbenliğinde çok ezilmiş bi duygu yaşıyodu ve ciddi bi tetikleyici ile umutsuzluğa düştü. Birazda düzen değişir ölürsem bir ders veririm gibi sağlıksız bi düşünceyle kahramanlığa soyunmuş gibi. Allah affetsin, ailesine sabır versin..
 
O adam bu duruma gelmeden önce kimse fark etmemiş mi?

Toplumun neredeyse %90'ı bunalım, stres, depresyonda maalesef. Ben çocukken hiç böyle şeyler yoktu. Çünkü derdi olan , sıkıntısı olan bir arkadaş ,dost veya bir büyüğü ile konuşup çözebiliyordu. Herkes elinden geldiği kadarıyla yardımcı oluyordu.
Şimdi kimse kimsenin halini anlamıyor. Herkes de bir memnuniyetsizlik, karşıdakini yargılama ve eleştirme derdinde. Biri dese "kocamla veya karımla problemim var" cevap niye evlendin?
" çocuğum böyle yaptı "
" niye doğurdun?"
" iş yerinde sıkıntı var "
" sana kim dedi o ise gir? " bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.
O işçi derdini söylediğinde kim bilir ne eleştirilere maruz kald veya eleştiri almaktansa anlatmamamayı tercih etti. Nasıl toparlarsın bilmiyorum ama millet olarak iş buralara gelmeden çözüm bulmak zorundayız.
 
Bu sabah bu habere denk geldim , paramparça oldum toparlayamıyorum .
Ülkemizde maalesef her gün insanların derin acilari haber oluyor ve ben bazen psikolojimi bunlardan koruyamiyorum .
Ama korumazsam , asıl o zaman faydam olmaz hic bir şeye hic bir kimseye .
Intihar benim için çok farklı bir olgu ; kardeşimizin gözlerindeki acı beni mahvetti , muhtemelen son yaşadığı ya da paylaştığı şey onun için sadece tetikleyici oldu. Intihar eden , son notunu resimlerle ya da yazarak paylaşan herkesin acısını böyle çıplak gözle görebiliyoruz . Ve ben her gördüğümde paramparça oluyorum. Siz bu tarz durumlarda nasıl toparlaniyorsunuz , acıyı nasil klavuzunuz degil de daha güzel şeyler yapma adına tetikleyiciniz olarak kullanıyorsunuz fikirlerinizi rica ediyorum .

Çaresizlik ve hayattan zevk alamama...İstediklerinin olmaması...Ben daha önce intiharı düşünmüş biriyim, şu anda da açıkçası aklıma geliyor bazen. Kendimi salmamaya gayret ediyorum. Ama insanın hayatta istedikleri oluyor, bu herkesin farklıdır. Dışardan her şeye sahip biriyim; güzelim, kariyerim var param var, ailem yanımda şükür...Ama hayatımda sevgi istiyorum, dayanak hayat arkadaşı can yoldaşı. Tek hayat amacım bu. Ve olmayınca da insanlar boşa yaşadığını düşünüyor. Hayatı sorguluyor. ben kendimi maneviyatla ayakta tutmaya çalışıyorum...
 
O adam bu duruma gelmeden önce kimse fark etmemiş mi?

Toplumun neredeyse %90'ı bunalım, stres, depresyonda maalesef. Ben çocukken hiç böyle şeyler yoktu. Çünkü derdi olan , sıkıntısı olan bir arkadaş ,dost veya bir büyüğü ile konuşup çözebiliyordu. Herkes elinden geldiği kadarıyla yardımcı oluyordu.
Şimdi kimse kimsenin halini anlamıyor. Herkes de bir memnuniyetsizlik, karşıdakini yargılama ve eleştirme derdinde. Biri dese "kocamla veya karımla problemim var" cevap niye evlendin?
" çocuğum böyle yaptı "
" niye doğurdun?"
" iş yerinde sıkıntı var "
" sana kim dedi o ise gir? " bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.
O işçi derdini söylediğinde kim bilir ne eleştirilere maruz kald veya eleştiri almaktansa anlatmamamayı tercih etti. Nasıl toparlarsın bilmiyorum ama millet olarak iş buralara gelmeden çözüm bulmak zorundayız.

Hiç kimseye hiç bir derdimi anlatmıyorum çünkü anlamıyorlar, üstüne yargılıyorlar, hatta direkt şükürsüz damgası yiyorsun. İnsanlar çok metaryal dünyada yaşıyor maalesef.
 
O adam bu duruma gelmeden önce kimse fark etmemiş mi?

Toplumun neredeyse %90'ı bunalım, stres, depresyonda maalesef. Ben çocukken hiç böyle şeyler yoktu. Çünkü derdi olan , sıkıntısı olan bir arkadaş ,dost veya bir büyüğü ile konuşup çözebiliyordu. Herkes elinden geldiği kadarıyla yardımcı oluyordu.
Şimdi kimse kimsenin halini anlamıyor. Herkes de bir memnuniyetsizlik, karşıdakini yargılama ve eleştirme derdinde. Biri dese "kocamla veya karımla problemim var" cevap niye evlendin?
" çocuğum böyle yaptı "
" niye doğurdun?"
" iş yerinde sıkıntı var "
" sana kim dedi o ise gir? " bunun gibi bir sürü örnek verebilirim.
O işçi derdini söylediğinde kim bilir ne eleştirilere maruz kald veya eleştiri almaktansa anlatmamamayı tercih etti. Nasıl toparlarsın bilmiyorum ama millet olarak iş buralara gelmeden çözüm bulmak zorundayız.
Maalesef birileri degil tıbbi yardım alması gerekiyordu .
Ilaclar ve psikoterapi ama ülkemizde bunlar çok büyük lüks. Devlette hasta fazlalığından ilgi yok .
Özeller ise coook pahalı .
 
Hiç kimseye hiç bir derdimi anlatmıyorum çünkü anlamıyorlar, üstüne yargılıyorlar, hatta direkt şükürsüz damgası yiyorsun. İnsanlar çok metaryal dünyada yaşıyor maalesef.
Belki de konuşarak çözülebilen bir sıkıntın büyüye büyüye psikiyatrik bir rahatsızlığa dönüşüyor. Belki ilaç kullanıyorsun su an.

Derdini anlattığın zaman suçlu çıkıyorsun değil mi? Haksız bile olsan bu senin acımasızca elestirilmeni gerektirmez. Ama herkes öfkesini kusacak birini arıyor.
 
Siz burada neredeyse her konu açan kişiye: "Kendinize layık gördüğünüz hayatı yaşıyorsunuz, siz istemeseydiniz bunları yaşamazdınız, bu yaşananlar sizin seçiminiz" tabirinde cümleler kurduğunuz için bana şaşırtıcı geldi konunuz. İlginç :KK51:

Hepsine onu yazmıyorum . Siz görmek istediğiniz yorumumu görmüşsünüzdür .
Daha fazla açıklamada yapmayacağım . Iyi günler diliyorum
 
Belki de konuşarak çözülebilen bir sıkıntın büyüye büyüye psikiyatrik bir rahatsızlığa dönüşüyor. Belki ilaç kullanıyorsun su an.

Derdini anlattığın zaman suçlu çıkıyorsun değil mi? Haksız bile olsan bu senin acımasızca elestirilmeni gerektirmez. Ama herkes öfkesini kusacak birini arıyor.

İnsanlar empati yapamıyor ama bunun için onları suçlamıyorum, herkes empatik olarak doğmuyor. Benim duygularım çok yoğun, maalesef böyle doğmuşum, ama keşke böyle olmasaydım, çünkü gerçekten çok acı çekiyorum.

Bir ara ilaç kullandım, tüm duygularımı kesti, gerçekten duygusuz olmak neymiş anladım, hiçbir şey hissetmiyordum, hiçbir şey. Ama yapamadım, o ben değildim, bomboştum. Doktorumun da önerisiyle bıraktım.
 
Maalesef birileri degil tıbbi yardım alması gerekiyordu .
Ilaclar ve psikoterapi ama ülkemizde bunlar çok büyük lüks. Devlette hasta fazlalığından ilgi yok .
Özeller ise coook pahalı .
Ben de ondan bahsediyorum. Birileri bu durumu fark etmiş olsaydı bu kişinin tıbbi yardım almasını anlardı değil mi?

Ya da intiharına sebep olan mesele belki ufak bir şeydi. Ama insanların mükemmelliyetçi ve eleştirel tavırları yüzünden büyüdü büyüdü ve sonuç ortada. Kimin ne hakkı var ki böyle bir konuda bir başkasını eleştirmeye?
 
Back
X