• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Patafix'in yeni sayfası

Patafix

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
26 Temmuz 2010
1.629
986
248
Hayatımın evlenmeden önceki kısmıyla, sonrakine bakıyorum da, ne büyük zıtlıklar var! Bu zıtlıkların içinde kendimi oluşturmaya çalışmak, "ben" olabilmek artık imkansız gibi geliyor...

Eski konularımdan beni hatırlayanlar olacaktır. Özetle zorlu bir evlilik macerası yaşandı. Daha zorlu bir boşanma ve 3 yıllık bekarlık sürecinin ardından, sünger çekme aşaması ve aynı kişiyle yeniden evlilik. Oğlum çok mutlu. Barışmamızın en güçlü motivasyon kaynağı da bu zaten. 7.5 yaşındaki oğlum yaklaşık 1 yıl önce yeniden evlenmemizden bu yana kilo aldı. Kemikleri görünen küçük prensim şimdi selülitli bir göbek ve Roberto Carlos benzeri bacaklar edindi nazarlardan uzak. Bakıp bakıp gülümsüyorum, etlerini mıncırıyorum filan. Annemin evindeyken de gayet sahiplenilmiş, gayet sevilen, ilgi alaka gösterilen bir çocuktu. Ama kalabalık evin dezavantajlarını da yaşamadık değil. Düzensiz uyku, düzensiz beslenme, benim çalışıyor oluşum etkiliyordu muhakkak. Eşimle yeniden birleşmemizin ardından iş hayatını da bıraktım. Bırakmak zorunda kaldım daha doğrusu. Oğlum açısından iyi oldu. Ama benim için? Galiba bazı hayatlar, bazı insanlar için, kendini bir kenara koymayı gerektiriyor...

En bombası geliyor şimdi. Tesettüre girdim. Her yerimi kapattım. Tabii yüzüm ve beynim hariç. Eşime yenildim. Mevla'm affetsin ama sırf o çenesi kapansın, evde huzur olsun, o psikolojik baskılar artık yaşanmasın diye pes ettim. Diyorlar ki; "olsun o vesile oldu, yine de büyük bir sevap kazandın". Tuhaf bir zihniyet. Kimi kandırıyorum ki? Allah için yapmadığım şeyi "koca" için yaptım. Aferin bana. Hey gidi asi kadın! Nasıl da büyük konuştun zamanında... Şimdi sokakta tesettürlü tesettürlü gezerken, "ne koydum la kafama!" diye içindeki şeffaf kadınla kavga eder durursun. Hiç söylenme, kendin kaşındın. Ne göründüğüm gibi olabildim, ne olduğum gibi görünebildim Mevlana Hz... Beni sen bile kınarsın...

Evde nasıl mıyız? Gayet iyi valla. Sorun yok. Eşimle artık hiç bir sorun uzamıyor. Adam sinirlense bile bişeylere, iki dk. sonra karıcım karıcım diye yanaşıyor haksız da olsam. Bu da beni tanımayanları kandırışlarımın bonusu mu acaba? Sanki yaptığım şeyin hakkını verebiliyormuşum gibi. Sanki eski tarzımı özlemiyormuşum, bugün boşansam açılmayacakmışım gibi. Sanki eşim geçmişte yaşattıklarıyla benim bu fedakarlıklarımı çok da hakediyormuş gibi.

En tuhafı da şu ki, tüm bu serzenişlere rağmen, garip bir biçimde mutsuz değilim. Mutlu da değilim evet ama mutsuz da değilim gerçekten. Ben galiba saçmasapan bir insana dönüştüm. Bişeyleri ayırt edemeyecek kadar saçmasapan...
 
Ayrılık sebebimiz onun dindar yaşamayı istemesiydi. Bu yüzden terketmiştim onu, anlaşamayız diye. Şart koşmamıştı yeniden evlenirken. Sadece oğlumuz için artık çalışmaman daha iyi olur demişti.
 
Huzurlusunuz belki ama mutsuzsunuz.
Sanırım bunun nedeni kendi kararlarınızı veremeyişiniz.
İnşallah bir gün gerçekten mutlu da olursunuz.
 
adamın her dediğini yapın kendini kral sansın sonra ama biz mutluyuz numarası yapın yazık bir de sizi zorla türbana sokmuş belli ki iradesiz kendi kararlarını veremeyecek bir kadınsın.

gerçekten şu an midem bulandı bu yaşamınızdan kendi kararlarının arkasında duramayan kadınlardan rahatsızım. aferin size. elin adamına verin tavizleri. aferin.
 
Anlamadım, o bunu şart koşmuyor ve sizin de içinizden gelmiyorsa, niye kapandınız?

Dindar yaşamak derken, bir erkeğin muhtemelen en fazla yapacağı namaz kılmaktır. Anlaşamıyacağınızı neden düşündünüz?
 
Hayatımın evlenmeden önceki kısmıyla, sonrakine bakıyorum da, ne büyük zıtlıklar var! Bu zıtlıkların içinde kendimi oluşturmaya çalışmak, "ben" olabilmek artık imkansız gibi geliyor...

Eski konularımdan beni hatırlayanlar olacaktır. Özetle zorlu bir evlilik macerası yaşandı. Daha zorlu bir boşanma ve 3 yıllık bekarlık sürecinin ardından, sünger çekme aşaması ve aynı kişiyle yeniden evlilik. Oğlum çok mutlu. Barışmamızın en güçlü motivasyon kaynağı da bu zaten. 7.5 yaşındaki oğlum yaklaşık 1 yıl önce yeniden evlenmemizden bu yana kilo aldı. Kemikleri görünen küçük prensim şimdi selülitli bir göbek ve Roberto Carlos benzeri bacaklar edindi nazarlardan uzak. Bakıp bakıp gülümsüyorum, etlerini mıncırıyorum filan. Annemin evindeyken de gayet sahiplenilmiş, gayet sevilen, ilgi alaka gösterilen bir çocuktu. Ama kalabalık evin dezavantajlarını da yaşamadık değil. Düzensiz uyku, düzensiz beslenme, benim çalışıyor oluşum etkiliyordu muhakkak. Eşimle yeniden birleşmemizin ardından iş hayatını da bıraktım. Bırakmak zorunda kaldım daha doğrusu. Oğlum açısından iyi oldu. Ama benim için? Galiba bazı hayatlar, bazı insanlar için, kendini bir kenara koymayı gerektiriyor...

En bombası geliyor şimdi. Tesettüre girdim. Her yerimi kapattım. Tabii yüzüm ve beynim hariç. Eşime yenildim. Mevla'm affetsin ama sırf o çenesi kapansın, evde huzur olsun, o psikolojik baskılar artık yaşanmasın diye pes ettim. Diyorlar ki; "olsun o vesile oldu, yine de büyük bir sevap kazandın". Tuhaf bir zihniyet. Kimi kandırıyorum ki? Allah için yapmadığım şeyi "koca" için yaptım. Aferin bana. Hey gidi asi kadın! Nasıl da büyük konuştun zamanında... Şimdi sokakta tesettürlü tesettürlü gezerken, "ne koydum la kafama!" diye içindeki şeffaf kadınla kavga eder durursun. Hiç söylenme, kendin kaşındın. Ne göründüğüm gibi olabildim, ne olduğum gibi görünebildim Mevlana Hz... Beni sen bile kınarsın...

Evde nasıl mıyız? Gayet iyi valla. Sorun yok. Eşimle artık hiç bir sorun uzamıyor. Adam sinirlense bile bişeylere, iki dk. sonra karıcım karıcım diye yanaşıyor haksız da olsam. Bu da beni tanımayanları kandırışlarımın bonusu mu acaba? Sanki yaptığım şeyin hakkını verebiliyormuşum gibi. Sanki eski tarzımı özlemiyormuşum, bugün boşansam açılmayacakmışım gibi. Sanki eşim geçmişte yaşattıklarıyla benim bu fedakarlıklarımı çok da hakediyormuş gibi.

En tuhafı da şu ki, tüm bu serzenişlere rağmen, garip bir biçimde mutsuz değilim. Mutlu da değilim evet ama mutsuz da değilim gerçekten. Ben galiba saçmasapan bir insana dönüştüm. Bişeyleri ayırt edemeyecek kadar saçmasapan...

çok iyi bir yaklaşım çok iyi bir zihniyet....Mevlana hz..beni sen bile kınarsın derken dahi Ayşe Armanvari bir yaklaşım sağlam kinayeli bir edebiyat..nötrlize ettiğiniz hayatınızın dert kısmı nerde..kocam için kapandım derken bile ne koydun lan kafana derken bile bir dert değil bir aşağılama görüyorum sadece...
 
adamın her dediğini yapın kendini kral sansın sonra ama biz mutluyuz numarası yapın yazık bir de sizi zorla türbana sokmuş belli ki iradesiz kendi kararlarını veremeyecek bir kadınsın.

gerçekten şu an midem bulandı bu yaşamınızdan kendi kararlarının arkasında duramayan kadınlardan rahatsızım. aferin size. elin adamına verin tavizleri. aferin.

Siz niye bu kadar saldırgansınız ki? Midem bulandı, iradesizsin ne kadar büyük ithamlar, sanki konu sahibi size bir yaptırımda bulunuyor.
 
Kadın olarak hemcinsinizi bu kadar aşağılamanızdan rahatsız olamazmıyız?

konu sahibinin konusunda kendisi hakkında yazdıklarını yazdım.
bir rahatsızlığı varsa kendi yazabilir avukata ihtiyacı yok. gerçi kocası istedi diye türbana giren kadından o kadar özgüven de beklemem de hani bir umut işte.
 
Ben sizin kendinizle o kadar da barışık olmadığınıza inanmıyorum, o kafamızın içindeki sesler hepimizde oluyor. Kendinize karşı bu kadar dürüst olmanız , kendinizi eleştirmeniz de sorunlarınızı çözmenizde büyük fayda sağlayabilir size. Eşinizi seviyor musunuz diye soracağım ama sevmeseniz ikinci kez evlenmezsiniz onunla her şeye rağmen... Tesettür konusuna çok uzağım ama saçımızı kestirdiğimizde bile zor alışabiliyorken sizin tüm hayatınızı etkileyecek bu duruma çok kolay adapte olmamanız doğal değil mi ? Bence size huzur veren güzel taraflarına odaklanın hayatınızın. Kendinizi yerden yere vurmak çözüm değil.
 
konu sahibinin konusunda kendisi hakkında yazdıklarını yazdım.
bir rahatsızlığı varsa kendi yazabilir avukata ihtiyacı yok. gerçi kocası istedi diye türbana giren kadından o kadar özgüven de beklemem de hani bir umut işte.

Benim takıldığım nokta midemi bulandırdınız filan dediniz.
Sanki aldatmış gibi ya da çok ayıp birşey olmuş gibi.
Av. değil ki bu.
 
Benim takıldığım nokta midemi bulandırdınız filan dediniz.
Sanki aldatmış gibi ya da çok ayıp birşey olmuş gibi.
Av. değil ki bu.

bir kadının birey olduğunu farketmeyip nerden çekersen oraya gitmesi benim midemi buandırıyor bu konu sahibine özel bir durum değil. evlilikte mutluluk erkeğin her dediğine boyun eğmek değildir.
 
kapanmak Allah için de yapılmaz aslında dinen yeri olmayan bir ayetin farklı yorumlanması olan şey ama işte arap adetlerini o kadar içselleştirmişler ki bir de siyasette prim yapmak isteyenler zorluyorlar eşlerini ki birilerine bak biz ne kadar dindarız demek için namaz kıl diyen yok oruç tut diyen yok niye onlar görünmüyor çünkü.
 
adamın her dediğini yapın kendini kral sansın sonra ama biz mutluyuz numarası yapın yazık bir de sizi zorla türbana sokmuş belli ki iradesiz kendi kararlarını veremeyecek bir kadınsın.

gerçekten şu an midem bulandı bu yaşamınızdan kendi kararlarının arkasında duramayan kadınlardan rahatsızım. aferin size. elin adamına verin tavizleri. aferin.
Ben boyle dusunmuyorum. Cocukla babz evine donen kadin taviz vermiyir mu?eski koca hatalarindan ders almis kadin yuvasini toparlamis.
Sen bu kotu yorumlara bakma konu sahibi. Allah bozmasin diyorum. Daha guzel gunleriniz de olur insallah.
 
Ben boyle dusunmuyorum. Cocukla babz evine donen kadin taviz vermiyir mu?eski koca hatalarindan ders almis kadin yuvasini toparlamis.
Sen bu kotu yorumlara bakma konu sahibi. Allah bozmasin diyorum. Daha guzel gunleriniz de olur insallah.
ama mutlu olup olmadığını bile bilmiyor. ne taktın kafana öyle diyecek kadar kendiyle savaş içinde.
isteyerek kapanan kadının o gönül rahatlığı ve mutluluğu yok.
kısaca bir paradoks içinde.
 
Back
X