Pedofiliye Savaş Açtık! Tecavüzcülere En Ağır Ceza Verilsin!

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.378
1.425
248
Kader.. O çocukluğunu yaşayamadı ! Yüzü gülmeli, okuyamadı, gerçekten sevemedi hayatında.. 12 yaşında GELIN oldu , 13 yaşında ANNE oldu , 14 yaşında CESET oldu Kader… Kader gibi onlarca hatta yüzlerce çocuk var, kim bilir ne durumdalar ama haberimiz yok. Öldükten sonra ayağa kalkıyoruz.. Bizim Çocuk Gelin dediğimiz ve hafifleştirdiğimiz şeye dünya Pedofili diyor. Bizim Istismar dediğimize dünya TECAVÜZ diyor. Insanlığa tecavüz,çocukların bedenine tecavüz,kalbine,ruhuna,geleceğine tecavüz…
Kader’e gerçektek kim kıydı ? Bence soru yanlış ! Kader’e kimler kıydı ? Diye sormalıyız. Kader’e ailesi kıydı,güvendiği insanlar kıydı,zorla onun bedenine sahip olan ” ADAM ” kıydı. Adam bile demek istemiyoruz. Bir canlı sadece. Olan Kader’e oldu. Bu onun Kaderi değildi ! Bu bahanedir,yalandır. Bu katliamdır,cinayettir,vahşetdir.
Kader’e imam kıydı ! Imam diyorum, hani bildiğimiz imam. Din adamı olması gereken,müslüman ve her zaman doğru tarafta olması gerek biri Imam. Lakin ona değil Imam , Insan bile demek gelmiyor içimden. Kader’e kimler mi kıydı ? Kader’e yaşadığı köyün insanları kıydı. Susarak,sessiz kalarak,ihbar etmeyerek,engel olmayarak,bu vahşete seyirci kalarak kıydılar Kader’e. Hiç bir günah,işlenmiş hiç bir suç insanın yanına kalmaz.
” Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz. ”

Pedofiliye savaş açıyoruz. Susmak,sessiz kalmak yok artık. Geç kaldık hemde çok geç. Ama nice Kader’ler kurtulsun diye mücadele etme zamanı. Vicdanı olan, insanlığı olan asla susmaz bu duruma.
Tecavüzcüler niye serbest ? Baklava çalan çocuklar tutuklanırken,hırsızlık yapanlar tutuklanırken, büyük şahıslara hakaret edenler tutuklanırken TECAVÜZCÜLER SERBEST ! Çok az durumlarda Tecavüzcülere 10-12 yıl ceza verildi. Ama okuduğumuz haberlerden de belli oluyor ki en fazla 6 ay – 1 yıl yatıp çıkıyorlar. Serbest kalanlardan bahs etmiyorum bile. Hakimlerin çocuğu yokmu ? Vekillerin, bu ülkeyi yönetenlerin çocukları yokmu ? Çocuklarını geçtim, vicdanları yokmu ? Görünen köy kılavuz istemiyor işte, YOK. Tecavûzcülere En ağır cezalar verilmeli ! Masum ve mağdur çocukların hayatı karardı,gelecekleri karardı. Yeter !
Hep birlikte sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu konuda özellikle sosyal medyada búyúk işler yapan ve halkı uyandıran @cocuktecavuzson ve @cocukbd sayfaları var.

Pervari’de 12 yaşında evlendirilip, 14’ünde hamile kaldığı ikinci çocuğunu erken doğum sonucu kaybeden ‘çocuk gelin’ Kader’in cansız bedeni, evinde silahla vurulmuş halde bulundu. Damadın ailesi ‘Bunalımdaydı intihar etti’ dese de, savcılık ‘cinayet’ şüphesiyle soruşturma başlattı.
SİİRT’in Pervari ilçesinde, 12 yaşında görücü usulüyle evlendirilen ve 13’ünde anne olan 14 yaşındaki Kader Erten, bir süre önce erken doğumla dünyaya getirdiği ikinci çocuğunun ölümünün ardından evinde silahla vurulmuş halde bulundu. Yaklaşık 2.5 yıl önce Van’ın Çatak ilçesinde yaşarken, ailelerin onayı üzerine Mehmet Atak ile evlendirilen Kader Erten, Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Düğümcüler köyüne gelin olarak geldi. Resmi nikâhsız eşi Atak’ın ailesiyle yaşamaya başlayan Kader Erten, 13 yaşında anne oldu.

14’ÜNDE İKİNCİ ÇOCUK
Yaklaşık bir yıl sonra ikinci çocuğuna hamile kalan Erten’in eşi, iki ay önce vatani görevini yapmak üzere Edirne’nin Keşan ilçesindeki birliğine teslim oldu. Bir yaşındaki çocuğu ve karnındaki 7 aylık bebeğiyle askerdeki eşinin yolunu gözleyen Erten, erken doğumla dünyaya getirdiği ikinci çocuğunu kaybetti. Evladını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan genç kadın, odasında silahla vurulmuş şekilde ölü bulundu. Pervari Cumhuriyet Savcılığı da ölümü şüpheli bularak, soruşturma başlattı. Savcılık, Kader Erten’in eşinin ailesindekilerin ifadelerine başvurdu.

‘BUNALIMA GİRMİŞ’
Eşi Mehmet Atak’ın ailesi, gelinlerinin ikinci çocuğunu kaybettikten sonra bunalıma girdiğini ve odasından çıkmadığını iddia ederek, silahla intihar ettiğini ileri sürdü. Nüfus cüzdanında doğum tarihi 21 Temmuz 2000 olan Kader Erten’in eşinin ailesi, ifadelerinde, gelinlerinin nüfus kaydının doğru olmadığını savunarak, “Geçen yıl onun gerçek yaşını belirlemek adına kemik yaşı tespiti yapılması için mahkemeye başvurduk. Halen mahkeme sürüyor” dedi.

“Çocuk Gelinler Sözlüğü”
YILLARDIR küçük yaşta ve zorla evlilikler sorunu hakkında çalışmalar yürüten Uçan Süpürge Derneği, çocuk evlilikler, çocuk haklarıyla ilgili özel günler ve kavramlara ilişkin “Çocuk Gelinler Sözlüğü” hazırladı. Uçan Süpürge Derneği Editörü Selen Doğan, böyle bir sözlüğün ilk kez hazırlandığını belirtti.

SÖZLÜKTEN NELER VAR

ÇOCUK Gelinler Sözlüğü’nde, A’dan Z’ye, 100 üzerinde kavramdan bazıları şöyle:
- Acil Yardım Hattı: Küçük yaşta evlendirme tehdidi altındaki bireylerin her türlü desteği alabileceği devlete ait tek telefon numarası olan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki ALO 183’tür.
- Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek İçin Ortaklık Ağı: UNICEF’in desteğiyle kurulmuştur. Amacı, Türkiye’de çocukların yararına faaliyet gösteren ulusal veya yerel sivil toplum örgütleri ve üniversitelerin çocuğa karşı şiddeti önlemeye yönelik hak temelli izleme ve savunu çalışmalarını kolaylaştırmak ve desteklemektir.
- Çocuk Hakları İzleme Komitesi: Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin üye devletlerce uygulanmasını izleyen bağımsız uzmanlardan oluşmuş bir organdır.
- Girls not Brides (Gelinler değil kızlar): Çocuk evliliklerini durdurmak için küresel çapta örgütlenmiş, merkezi İngiltere’de olan bir ağdır.
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/pedofiliye-savas-actik-tecavuzculere-en-agir-ceza-verilsin-57157
 
Angry noluyor ben anlamış değilim. Daha bugün bir konu açıldı. Tecavüzcülere çok ağır cezalar veriliyor diye biri şikayette bulunmuş ve bu şikayeti adalet bakanlığı değerlendiriyormuş şu an.

İçim acıdı resmen ya.
 
Angry noluyor ben anlamış değilim. Daha bugün bir konu açıldı. Tecavüzcülere çok ağır cezalar veriliyor diye biri şikayette bulunmuş ve bu şikayeti adalet bakanlığı değerlendiriyormuş şu an.

İçim acıdı resmen ya.

Kendi anaları, kardeşleri, çocukları tacize, tecavüze uğrasa böyle diyebilirler mi acaba nasıl bi ülke de yaşıyoruz anlamıyorum:47:
 
Angry noluyor ben anlamış değilim. Daha bugün bir konu açıldı. Tecavüzcülere çok ağır cezalar veriliyor diye biri şikayette bulunmuş ve bu şikayeti adalet bakanlığı değerlendiriyormuş şu an.

İçim acıdı resmen ya.

cezaları ağırlaştıracaklarına hafifletecekler miymiş:53:
 
:72::72:
$BlsPZWXIIAAIJ4o (1).webp
 
Benim umudum kalmadı:50:

Tecavüze uğrayan kadın doğursun gerekirse devlet bakar, tecavüze uğrayan bir çocuk için rızası var, anası tecavüze uğruyorsa anası ölsün, tecavüzcü kürtaj yaptırandan daha masum, hamileler sokağa çıkmasın çıkacaksa da kocasıyla çıksın denilen bir ülkede kız çocuklarımıza ve bize sahip çıkılacağına artık inanmıyorum.
 
Benim umudum kalmadı:50:

Tecavüze uğrayan kadın doğursun gerekirse devlet bakar, tecavüze uğrayan bir çocuk için rızası var, anası tecavüze uğruyorsa anası ölsün, tecavüzcü kürtaj yaptırandan daha masum, hamileler sokağa çıkmasın çıkacaksa da kocasıyla çıksın denilen bir ülkede kız çocuklarımıza ve bize sahip çıkılacağına artık inanmıyorum.

Ve bu sozleri destekleyen kadinlar var oldugu surece...


Bende inanmiyorum.


Sent to my Iphone using Kadinlar Kulubu
 
Ve bu sozleri destekleyen kadinlar var oldugu surece...


Bende inanmiyorum.


Sent to my Iphone using Kadinlar Kulubu

Çok kötü ve kaba bir mantık vardır erkekler arasında:50:
"Nefes alsın yeter" derler, bu ne demek biliyor musunuz? Yaşınızın, medeni halinizin, kim olduğunuzun, tipinizin, neye benzediğinizin, sağlıklı olup olmadığınızın hiçbir önemi yok demektir, çocukta olabilirsiniz yaşlı da, sağlıklı da olabilirsiniz zihinsel engelli de.
Yeter ki cinsiyetiniz kadın olsun:50:

Erkekler bu mantıktayken soruyorum bizlerin kendini kollaması bir işe yarar mı?

http://www.ozgur-gundem.com/?haberI...avüz bilançosu&action=haber_detay&module=nuce
http://www.haberform.com/haber/turkiyenin-konustugu-tecavuz-olayi-104438.htm
http://www.haberturk.com/gundem/haber/917820-tecavuze-yuk-onerisi
http://m.haberler.com/yasli-kadina-tecavuz-iddiasina-hapis-cezasi-4587045-haberi/
http://www.mynet.com/haber/yasam/yasli-kadina-tecavuz-girisimi-679194-1

Bunları okumak bile insanı çileden çıkarmaya yetiyor:47:
Son linkteki nineye iyi bakılsın, mini etekli değil, makyajda yok, sokakta da değil evinde, nefes alsın yeter:47:
 
KIZIMDAN SİZLERE MEKTUP VAR
Merhaba hiç tanımadığım insanlar ve babam.
Sizler beni babamın KIZIM İÇİN ADALET İSTİYORUM çığlığı ile tanıyorsunuz.

Ben H.İ
Hikayemi internetten, gazetelerden haberlerden dinlediniz sizlerle beraber bende tekrar tekrar dinledim okudum bazen anladım bazen eleştirilere anlam veremedim ama dinledim. Ben sustum babam konuştu SESİM, NEFESİM ,ÇIĞLIGIM oldu BABAM
Bu defa babam konuşmasın babam anlatmasın ben anlatayım yaşadıklarımı hissettiklerimi
Ben H.İ
Yaşım 14-15 yaşadıklarım yaşımdan büyük yaşıtlarım gibi oyun hikayelerim, okul anılarım, doğum günü hatıralarım yok artık! Silindi aklımdan. Rüyalarımda olan ne varsa bir gecede silindi gitti. Yaşımdan büyük yaşadıklarım hatırladıklarım artık. Yarın 7 mayıs ve benden çok babamın mahkemesi var. Benim yaşımdan da küçüktü N.Ç. GÖRDÜM OKUDUM BAKTIM KORKUYORUM şimdi babamın çığlığı yetecek mi beni kurtarmaya.
Davama bakacak hakimlerin kızları var mıdır bilmem. Yoksa bile kız yeğenleri vardır. Diliyorum bir an için bakmışlardır onların yüzüne ancak öyle anlarlar belki ne yaşadığımı.
Çok tuhaf. Ben bir öğrenciydim. Ödev yapmam gereken bir saatte tanımadığım insanlara mektup yazıyorum. En çok edebiyat öğretmenim okusun isterdim. Acaba kompozisyon değerlendirmesine alsaydı mektubumu, kaç verirdi bana.
BEN H.İ
Hiç bilmediğim bir yasayla o korkutucu gecede yaşadığım şeyin ardından yaşımın bir gecede 16-17 olduğu rızamın olduğunu söyleyen yasalar ve amcalar bir gecede büyüdüm demek ama benim daha okulum bitmedi oyunlarım yarıda kaldı nasıl büyütünüz beni
Nasıl karar verdiniz büyüdügüme. Boyum da aynı benım saçımda uzamada ki nasıl büyüdüm ben bir gecde bana da söyleyin nasıl büyüdüm nasıl büyütünüz beni .
BEN H.İ
Yaşından büyük cümleler kurmayı öğrendim rezil bir gecede
Benim için açılan internet sayfalarında tanımadıgım insanların elinde ‘H.İ için adalet istiyoruz’ yazıl bır kağıtla çekilmiş resimler gördüm . Birinde ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN yazıyordu okuyunca aklıma direk babam geldi evet o varsa yalnız değilim ve sizler hiç tanımadığım insanlar annelerim, ablalarım ,abilerim, ve babam, babalarım
Sizler de ve daha niceleriniz,
BEN H.i
Bugüne kadar babamın adalet istediği kızı
Ben H.İ ‘aaaa bu o mu’ diye yüzüme anlamadığım bir bakışla baktıkları kızım evet o benım
Babası Ahmet İ.’nin ‘Kızım için adalet istiyorum’ diye ortalığı tırnakladığı kızı evet o benim ben H.İ
Annesiyle okula, sinemalara gitmesi gerekirken karakollara , hastaneler, mahkemeye, avukatlara gitmek zorunda bırakılan evet işte o benim doğru tanıdınız. Bildiniz.
Ama bilmediğiniz geceleri korkuyla uyuyamadığım artık örgenci olmadığım artık hep yaşımdan daha büyük görüldüğüm …..
Evet ben H.İ bugune kadar babasının KIZIM İÇİN ADALET İSTİYORUM dediği kızı
Şimdi ben H .İ kendim için ADALET İSTİYORUM SESİME SES VERİN

ZANLI 9 GÜNDE SERBEST BIRAKILDI
Sarayköy İlçesi’nde yaşayan Ahmet İ., 16 yaşındaki kızı H.İ.’nin akrabası A.Ç.’nin tecavüze uğradığını iddia ederek geçen şubat ayında şikayetçi oldu.
Gözaltına alınan A.Ç. önce nöbetçi mahkemece tutuklandı, ardından, üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu 9 gün sonra serbest bırakıldı.
A.Ç.’nin tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmasına tepkili olan Ahmet İnce, sosyal paylaşım sitelerinde ‘Kızım İçin Adalet İstiyorum’ isimli bir platform oluşturarak imza kampanyası başlattı.
Kampanyaya destek veren yaklaşık 60 bin kişiden destek geldi, imzalar toplandı. Türkiye genelinde çok sayıda sivil toplum kuruluşundan da babaya destek verirken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de twitter hesabından konuyla ilgilendiğini ve davaya müdahil olacaklarını açıkladı. Bakanlık ayrıca tecavüz zanlısı için mahkemeye “Tutuklu yargılayın” başvurusunda bulunup, müdahil oldu.

ÇOCUK TECAVÜZÜ
Ve günlerdir konuştuğumuz “çocuk gelinler” konusu.
“Yeni Asır’da bundan sonraki haberlerde bir daha ‘çocuk gelin’ ifadesini görmeyeceğinizin sözünü verdim” dedi sevgili Şebnem.
“Kimilerine göre bu bir; pedofili, sapıklık, sübyancılık, çocuklara yönelik tecavüz idi ama bizim haber dilinde tercih edeceğimiz ifade; ‘çocuk veya küçük yaşta zorla evlendirilen’ şeklinde olacak” diyerek yine farkını ortaya koydu.
Evet bana göre de bu bir pedofili. Kerli ferli adamların küçücük kızları koyunlarına almak istemeleri sapıklık, sübyancılık ve çocuk tecavüzü. Bu yüzden “çocuk” ile “gelin” kavramlarını yan yana getirmek doğru bir ifade değil.
Çünkü; Bu bir suç. Bir çocuğun zorla evlendirilmesi bir “cinsel istismar” suçudur. “Gelenek, göreneklerimiz” diyerek bu suça seyirci kalamayız. Kalmamalıyız. Kız çocuklarının başlık parası ile alınıp satılmasını, berdel ile takas edilmesini anlamaya ve bunu makul görmeye hele masumane bulmaya çalışmamalıyız.
“Annelerimiz, anneannelerimiz de küçük yaşta evlenmişlerdi” diyerek bunun üzerine güzellemeler yapmamalıyız. Hele hele televizyon programlarına çıkarıp “bakın ne kadar mutlular!” propagandası yapmamalıyız.

TECAVÜZ TÖRENİ
Bakın ne diyor avukat Hülya Gülbahar: “Bir kız çocuğu zorla evlendirilirken toplum ona gelin muamelesi yapıyor.
O çocuk giydirilip, kınalar yakılıp, evlendirilip, düğünde oynatılırken, akraba, konu-komşu pastalar yiyip limonatalar içiyor. Orada düğüne katılanların da yargılanması gerekiyor.
Çünkü suça iştirak ediyorlar.” Yani diyor ki, “Bu bir düğün değil. Bu bir tecavüz töreni. Ve toplum düğünle kız çocuğuna tecavüzü kutluyor.
Aslında resmi nikah kıyılmadan dini nikah kıyılması Türk Ceza Kanunu’na göre suç.
Dolayısıyla imam nikahına ve sonrasında düğüne iştirak eden herkes bu suça ortak olmuş oluyor.
TCK’da bu konuda suça azmettirmek, iştirak etmek, suçu ve suçluyu övmek gibi sayısız ceza maddesi var.
Din görevlileri resmi nikah cüzdanını görmeden imam nikahı kıyarsa 6 ay hapisle cezalandırılır. 219. madde ise din görevlilerinin vazife ve sorumluluklarına aykırı durumlarda ayrıca ceza getiren bir maddedir. Çünkü çocuğun cinsel istismarına onay vermek, göz yummak gibi ağır bir suç söz konusudur.
279. maddeye göre de olayı öğrenmesine, duymasına rağmen ihbarda bulunmayan tüm kamu görevlilerinin 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

Pedofili Nedir ?
Pedofili ya da sübyancılık, yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık. Bu durumdan muzdarip kişilere pedofil ya da sübyancı denir.
Sübyancılar -tipik olarak- yetişkin cinsel ilişkiden zevk almakta güçlük çekerler, özgüvenleri eksik olabilir ve çocuklarla ilişkiyi yetişkinlere nazaran daha az tehdit edici bulurlar. Sübyancının eğilimi karşıt cinse veya kendi cinsine olabilir. Sübyancıların büyük bir çoğunluğu erkektir ve bu durum kadınlarda çok nadir görülür.

Kökenbilim
Arapça kökenli sübyan sözcüğü ‘çocuklar’ anlamına gelir.
Türkçeye İngilizce paedophilia kelimesinden geçen “pedofili” sözcüğünün kökeni; Yunanca pais sözcüğünün kökü olan paid (çocuk, oğlan sözcüğünün birleştirme hâli “paido-” ve -philia (düşkünlük, özellikle anormal sevgi) sözcükleridir.

Cinsel münasebet
Sübyancılar sıklıkla cinsel birleşmeden önce kurbana dokunmak ya da cinsel organlara bakmak yoluyla cinsel doyuma ulaşırlar. Kurbanın olay anındaki tepkileri; korku (özellikle şiddete maruz kalındıysa), şaşkınlık veya pasif haz olabilir. Cinsel ilişki, özellikle şiddete maruz kaldıysa, çocukta çok ciddi travmalara neden olabilir. Bazı durumlarda kurban, cinsel ilişkiden çok, ebeveynlerinin daha önceki uyarılarını dinlemediğini düşünerek suçluluk ve sıkıntı çeker. Cinsel saldırıya uğrayan çocuklar sıklıkla sorunlu bir yetişkinlik dönemi yaşarlar. Çalışmalar, çocukluğunda cinsel saldırıya uğramış erkeklerin yetişkinliklerinde cinsel suç işleme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Çocukluğunda cinsel saldırıya uğramış kadınlar ise daha çok uyuşturucu bağımlılığı veya seks işçiliği gibi kendini yıkıma götüren davranışlara meyilli olurlar.

Hukuki boyut
Sübyancılık, birçok kıta Avrupası hukuk düzeninde cinsel suçların en önemlisi kabul edilir. Genellikle kurbanın yaşı küçüldükçe ve kurbanla saldırgan arasındaki yaş farkı arttıkça cezalar artar.En büyük cezalar genellikle livataya (ters ilişki) verilir. Suçluların %50′sinden fazlası kurbanların akrabaları, aile dostları ya da tanıdıklarıdır.
Türkiye, Google’da çocuk .....su aramalarında birinci sırada yer almaktadır.
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/pe...oyutu-istismar-magduru-cocuklara-destek-56825
 
Yaş ilerlemiş… Dışarıdan bakınca her şey yolunda görünüyor. Hiç de değil!
Ruhta fırtına gibi esen kullanılmışlık ve çaresizlik duygusu kemiriyor pek çok yetişkinin içini. Ortak söylem benzer yönde: “Çocukken tacize uğradım. Atamıyorum. Unutamıyorum. Lütfen yardım edin.”

Ülkemizde ne kadar çok pedofili mağduru var farkında mısınız?
Ülkenin doğusu batısı diye bir durum yok!
Çocuklarımız risk altında. Ve onların yetişkin hayatları daha şimdiden hüzünlü.
Bugünün küçüğüne elini uzatabilen sapkın, aslında yirmili yaşları utandırdığını, otuzlu yaşların hüznüne altyapı hazırladığının, kırklı yaşları baltaladığının, ellili yaşlara çaresizlik ektiğinin, altmışlı yaşlara geçmişi kara lekelerle hatırlama mayası attığının farkında mı?

Elbette değil!
Sübyancının derdi ergenlik dönemine girmemiş bir çocukla ya da çocuklarla cinsel etkinlikte bulunmak o kadar.
Anne babasının yanağından öpmeye kıyamadığı çocuklara karşı geliştirilen yoğun cinsel fantezilerin harekete geçmesi.
Nedir bu sübyancılık?
Sübyancılık, ruhsal bir hastalıktır. Ergenlik dönemi öncesi çocuklara karşı geliştirilmiş yoğun ve tekrarlayıcı cinsel istek ve fantezi olarak tanımlanır.
Yaptıkları sapkın eylemi bazı saçma gerekçelerle yok saymaya çalışırlar:
“Çocuğa sarılmak suç mu?”
“Onu sadece kucağıma aldım.”
“Sadece bir kez oldu”
“Ben sapık değilim”
“Tepkisini merak ettim, kendini koruyup korumayacağını merak ettim.”…vb. gibi. Hatta durumu ortaya çıkaran kişilere saldırıp edepsizlik de yaparlar.

Pedofilik bireylerin aile içinde/dışında sosyal ilişkileri kısıtlı, daha çok içe kapanık, eşi ya da ailesiyle sıcak ilişki kuramayan, psikopatik, psikoseksüel ve sosyal açıdan olgunlaşmamış kişilik özelliklerine sahip oldukları uzun yıllardır bilinmektedir.
Çocuklara karşı ilgisi olan vakalarla çalışırken bu kişilerin kişilik bozukluğu sınırlarında olanlarıyla da karşılaşıyorum.
İçine kapalı, konuşmayan, gıkı çıkmayan kişiler.
Hatta durum ortaya çıktığında aile çevresi şaşırıyor ve “Allah Allah nasıl olur? O çok sessiz, sakin, efendi bir insandır.
Başına vur ekmeğini al.

Sübyancılığın Kibar İsmi Pedofiliye Dikkat!
En yakın akrabalarının bile gözünün içine bakamaz, utangaçtır.” Şeklinde cümleler duyuyorum.
Genelde erkeklerde görüyoruz.
O kadar yıldır çalışıyorum hiç pedofili hastası bir bayanla karşılaşmadım örneğin.
Okumaktan rahatsız olacağınız türden sapkınlıklar yapıyorlar.
Çok detaya girmeden yazmak gerekirse cinsel istismarın her türü, sözel taciz, kendi kendine tatmine tanık etme, ..... izletmek, müstehcen konular konuşarak çocuğu utandırmak gibi.
Daha bir sürü şey var ama yazmak istemiyorum, inanılmaz sinir bozucu çünkü.
Pedofili hastası zor kullanmaz.
Masum dokunmalar ve masum yaklaşımlarla çocuğu kendisine alıştırır. Çocuk istismara uğradığını farketmez bile.
Bir süre sonra anne ve babadan gizlenmesi gereken, kimseye söylenmemesi gereken oyunlara döner.
Çocuk büyümeye başladığında, cinsellikle tanıştığında, cinsel olaylar hakkında bilgi sahibi olmaya başladıkça istismara uğradığının farkına varır.
Çalıştığım çoğu vakada, çocukken istismara uğraşan kişilerin, ergenlik civarı bilgilenme sürecinde çocukken başına ne geldiğini farkedip, o yaştan sonra sinir krizi yaşadığına çok şahit oldum.
Elimizden geldiğince dikkatli davranarak, çocuklarımızın umutlarını karartan çirkin niyetli kişilere karşı tedbirler almalıyız.
Sübyancılar genelde yakın akraba çocuklarını istismar ediyor sevgili okurlar! Pedofilik kişiler büyük oranda akraba, komşu ve çocuğun yakınında olan güvendiği kimseler olabiliyor.
Veya yakınlık ilişkisi yoksa bile pedofili hastası kişi, ailenizle yakınlık ilişkisi kurup, sizin güveninizi kazandıktan sonra çocukla başbaşa kalabileceği anlar oluşturuyor.
Ardından biraz önce söylediğim türden masum oyunlarla başlıyor sapkın davranışlarını uygulamaya.
Onun için çok dikkatli olmak lazım. Bilmediğimiz insanlarla çocukları yalnız bırakmak hiç doğru değil.
Çocuklar kolay güvendikleri ve kolay korktukları için istismara çok uygunlar maalesef.
İstismar eden kişi yakınları ya da akrabaları ise, istismarcı tehdit etmişse, korkarak kimsenin onları anlamayacağını veya inanmayacağını düşünür bunu gizli tutarlar.
Aynı zamanda anne babalarının ve sevdiklerinin gözünde değerlerini yitireceğini düşünür ve gizli tutarlar.
Bazen çocuğun yaşı çok küçükse zaten bunu anlayacak kapasitede olmadığı için gizli kalır.
Çocukların çoğu istismardan dolayı kendini sorumlu hisseder veya eylemi yapan kişiye bağlılıklarından dolayı cezalandırılmasını istemezler.
Diyorsunuz ki içinizden “Eee ne yapmalıyız? Yöntem yok mu yöntem?”

Hemen yazıyorum:
1. Çocuklarınızı mecbur kalmadıkça güvenmediğiniz kimselerle yalnız bırakmayın.
2. Çocuklarınıza çok küçük yaşlardan itibaren özel bölgelerini öğretin. Özel bölgelerinin çok özel olduğunu, kimsenin onlara dokunamayacağını, bakamayacağını mutlaka öğretin.
“Bunlar sana özel, kimse bakamaz, sadece anneler bakabilir.
Birisi oyunla veya zorla dokunup bakacak olursa hemen bana söyle tamam mı?” diye tembihleyin.
3. Masum dokunma ile kötü niyetli dokunma arasındaki farkı öğretin. Diyeceksiniz ki o ne öyle? Masum dokunma anne sarılması ve anne dokunmasıdır.
Kötü niyetli dokunma sevgilinin sevgiliye yapacağı cinsten okşama ve şehvet içerikli tensel temastır.
Çocuğunuza bu ikisini yaparak gösterin.
Ben özellikle seanslarda anneleri de yanıma alarak çocuklara öğretiyorum.
“Bak bu güzel dokunma” diyorum. Ardında çirkin dokunmayı gösteriyorum ve “Bak bu çirkin dokunma.
Tamam mı annesi. Sizin de aklınızda olsun.
Birileri benim minik meleğime böyle dokunursa ne olacak?
O hemen gelip size haber verecek?
‘Sakın annene söyleme!’ deseler bile yine de söyleyecek. Çünkü anneler böyle şeyleri bilmeli anlaştık mı?” benzeri anlatımlar yapıyorum.
Çok işe yarıyor.
4. Yakın çevresindeki ilişkilerini ve internet aracığıyla görüştüğü kişileri takip edin.
5. Çocuğunuzun normal dışı davranışlarına karşı uyanık olun.
Örneğin 4 yaşındaki bir çocuğun normalden önce televizyondaki öpüşme sahnelerine merakı, poposunu çok kaşıması, cinsel organlarla ilgili kıyaslı sorular sorması gibi.
Gerçi bunlar var diye çocuk hemen istismara uğradı anlamı çıkmaz ama kontrol etmekten kim ölmüş!
Okurken bile içiniz fenalaştı biliyorum.
Üstelik bir sürü şey yazmadım bile. Amacım sizleri endişelendirmek değil, endişesiz hayatlar yaşayabilmek için tedbir davranışınızı harekete geçirmek.
Çocuklarımızla sağlıklı ve güzel ömürler yaşayalım diye ortalama bir dikkatle yaşamaktan kimseye zarar gelmez. Ancak bunları okuyup dikkat hastası olmayın lütfen.
Çözümlenmeyen sorun, içinden çıkılmayan zorluk yoktur merak etmeyin….
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/subyanciligin-kibar-ismi-pedofiliye-dikkat-56701
 
Türkiye’de son 10 yılda ciddi oranda arttığı belirtilen taciz ve tecavüz vakaları her gün yeni bir olayla karşımıza çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı verilerine göre son 15 yılda 241 polis, 91 asker, 17 özel timci, 15 korucu, 45 gardiyan tecavüzden yargılandı. Fakat hiçbiri ceza almadı. Ayrıca kadınları istismar eden erkeklerin yüzde 83’ünü de eşler oluşturuyor.

Sadece 2002-2008 arası 62 bin tecavüz olayı kayıtlara geçerken, Adalet Bakanlığı’na göre katledilen kadınların sayısı son 7 yılda yüzde bin 400 yükseldi. 2002 yılı kayıtlarına 66 olarak geçen kadın katliamı sayısı, 2007 yılında 1011 olarak saptandı. Tecavüze uğrayanların yüzde 50’si 18 yaş altında ve bunlardan yüzde 10’u erkek çocuktur. 5-10 yaş arası çocukların yüzde 55’i ensest mağdurudur. 10/16 yaş arası çocukların yüzde 40’ı ensest mağdurudur. Cinsel saldırganların yüzde 75’i tanıdık biridir. Acil yardım hattını arayan kadınlardan yüzde 57’si fiziksel şiddete, yüzde 46,9’u cinsel şiddete, yüzde 14,6’sı enseste ve yüzde 8,6’sı tecavüze maruz kaldı. TÜİK verilerine göre tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçlarında son beş yılda yüzde 30 artış meydana gelmiştir. Buna göre; 2006’da 528, 2007’de 473, 2008’de 577, 2009’da 652 kadın tecavüze uğrarken, 2006 yılında 489, 2007 yılında 540, 2008 yılında 589, 2009 yılında 624 cinsel taciz olayı yaşanmıştır.

Korkudan şikayet etmiyorlar

2005/2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırıya maruz kalmış, bu kadınların yüzde 40’ı hiç şikâyetçi olmamıştır. Kadınların korktukları için şikâyetçi olamadıkları da istatistiklere geçen bilgiler arasındadır. Ocak 2009’da yayımlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Raporu’nda ise; en yüksek şiddet oranının Kuzeydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’da olduğu belirtilmiştir. Evli kadınların yüzde 15’i eşinin cinsel şiddetine maruz kaldığı raporda yer almaktadır. En düşük oran yüzde 9 ile Marmara, en yüksek oran ise yüzde 29 ile Kuzeydoğu Anadolu olarak görülmektedir. Kadınları istismar edenlerin yüzde 83’ünü eşler oluşturdu. 2009-2011 yılları arasında toplamda 29 bin 980 tecavüz suçu işlendi. Bu tablo her sene ortalama 10 bin kadının tecavüze uğradığını ve bu tecavüzlerin çoğunun toplu tecavüzler olduğunu göstermektedir. Bu sayılar sadece adli mercilere yansımış olanlardır.
http://www.ozgur-gundem.com/?haberI...%20bilan%E7osu&action=haber_detay&module=nuce
 
Benim umudum kalmadı:50:

Tecavüze uğrayan kadın doğursun gerekirse devlet bakar, tecavüze uğrayan bir çocuk için rızası var, anası tecavüze uğruyorsa anası ölsün, tecavüzcü kürtaj yaptırandan daha masum, hamileler sokağa çıkmasın çıkacaksa da kocasıyla çıksın denilen bir ülkede kız çocuklarımıza ve bize sahip çıkılacağına artık inanmıyorum.

Bu ülkenin bu halinden bıktım artık Mune tecavüzcüyü, tacizciyi, yolsuzluğu savunmaya, korumaya çalışan başka bir ülke yoktur heralde... Bu zihniyetteki yöneticilerden de, bunları seçen seçmenden de, görüp de duyup da sessiz kalandan da, indirim yapan hakimlerden de bıktım. Bu kadar çok sapık varsa bunlar elini kolunu sallayarak rahatça geziyorsa bunlar yüzünden işte...Bir de Müslümanız yani!!

$BkyFOh-CMAAtIFp.webp
$Bizn3nBCQAAGrk8.webp $Bg8WzrLCIAAicHc.webp
 
Son düzenleme:
İçim ciz etti mune nin verdigi linke bakinca.... Bu ülkede hain yolsuz kacakci olacaksin... Yoksa yolda evine yürüyen temiz kiz olursan işte basina gelecekler çok acik ve net... Tecavuzcunle evlendirilirsin..

Yaziklar olsun bu kararları dusunenlere uygulayanlara kabul edenlere ne diyim..



Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
En ağır cezalar verilmesi suçun işlenmesi bakımından bence çok caydırıcı değildir.
Zaten sağlıklı düşünen biri bunun yasal cezasından başka hem mahvedilmiş bir hayatın manevi yaptırımı hem de kendi vicdanı içinde hesabı göz önüne almıyorsa idam olmadığı taktirde hiçbir suç caydırıcı değildir. Hatta idam dahi olsa ruh sağlığı normal olmayan insanlar için yine çok fazla etkili olmaz.
 
ben artık inanmıyorum bu durumların en içten dileklerimle en agır ceza verilmesi gerektiğini düşünenlerden biriyim ama dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek köpek gitmez diye düşünülen bir toplumda bu yargıların hala düzelebileceğini zannetmiyorum o kadar tecavüz olayları yasanıyor kimse gıkını cıkarmıyor ya köpeklere cocuklara tecavüz ediliyor ama kimse ayaklanıp bunu durdurun demiyor içim sızlıyor tecavüze ugrayan kadınlar hamile kalınca dogurmak zorunda kalıyor yada tecavüz eden insanla evlendiriliyorlar yazık ki ne yazık halimize biz kendi kendimize yapıyoruz bayanlar o tecavüz eden erkekleri bizler doguruyor bizler yetiştiriyoruz ve yetiştirirkende erkek tir yapar gözüyle egitim veriliyor keşke herkez gönlümüzce ve doru şekilde olsa şimdi erkekler evli bekar hamile olsa bile umrunda olmadan tacizde bulunmaktan cekinmiyor sonumuz ne olucak diye aklıma artık cok kez geliyor ama hayırlı olcağı bütün düşüncelerimi yavaş yavaş bu olan olaylar yok olmaya başladı
 
En ağır cezalar verilmesi suçun işlenmesi bakımından bence çok caydırıcı değildir.
Zaten sağlıklı düşünen biri bunun yasal cezasından başka hem mahvedilmiş bir hayatın manevi yaptırımı hem de kendi vicdanı içinde hesabı göz önüne almıyorsa idam olmadığı taktirde hiçbir suç caydırıcı değildir. Hatta idam dahi olsa ruh sağlığı normal olmayan insanlar için yine çok fazla etkili olmaz.

Ben caydırıcı olacağını düşünüyorum ipek.
Caydırıcı olmadığını varsaysak bile, enazından bu psikopatların salıverilip aynı suçu işlemesine çanak tutulmaz.
Daha yeni Mert'in tecavüzü ve öldürülmesiyle sarsıldık hepimiz.
Katili daha öncede 15 yaşında bir kıza alıkoymaktan ceza almış.
Adam 23 yaşında ve cezasını yatıp çıkmış.
Muhtemelen en fazla 1-2 yıl yatmış, çıkmış.
Bu adam 10-15 yıl ceza alsa idi bugün Mert o işkenceleri görmemiş ve hayatta olacaktı.:5:
 
Bence çocuk tacizcisi ile bir katil arasında hiçbir fark yok. Taciz mağduru bir çocuk, tüm hayatı boyunca göreceği bir kabusla yaşamak zorunda kalırken, ona bu kötülüğü yapan pislik en fazla 5 sene sonra özgür kalıyor. O da yakalanırsa tabi. Adalet bunun neresinde?

İşte geldik gidiyoruz, hoşçakal kardeşim deniz...
 
Ben caydırıcı olacağını düşünüyorum ipek.
Caydırıcı olmadığını varsaysak bile, enazından bu psikopatların salıverilip aynı suçu işlemesine çanak tutulmaz.
Daha yeni Mert'in tecavüzü ve öldürülmesiyle sarsıldık hepimiz.
Katili daha öncede 15 yaşında bir kıza alıkoymaktan ceza almış.
Adam 23 yaşında ve cezasını yatıp çıkmış.
Muhtemelen en fazla 1-2 yıl yatmış, çıkmış.
Bu adam 10-15 yıl ceza alsa idi bugün Mert o işkenceleri görmemiş ve hayatta olacaktı.:5:

Mutlaka kısmen engelleyecektir suçları. Ama çok büyük oranda bunların önüne geçilmez. Dünya var olduğundan beri sapıklar oldu ve hep değişik cezalar uygulandı. Çok daha ağır cezalar da vardır muhtemelen bizim tasavvur dahi edemediğimiz. Ancak “sapılık” suçu hala var. Ulu orta idam edilen ülkelerde bile..
Gittikçe psikolojisi bozuluyor toplumun.
 
Back
X