• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Peki ya Duygularımızı Ve Hormonlarımızı Ne Yapalım?

Merhaba. Her birimiz dünyaya gelirken bir yaşam amacıyla birlikte, öğretilerimizi tamamlamak ve erdemler kazanmak için geliyoruz. Düşüncelerimizle, sözlerimizle ( atalarımızdan getirdiğimiz inançlar, büyüdüğümüz-yaşadığımız çevre her biri bunları etkiliyor.) yaşamımızı şekillendiriyoruz. Tüm bunları yöneten de yüzyıllardır uğruna araştırmalar yapılan ''bilinçaltı'' dediğimiz zihnimiz. Bilinçaltınızda yaşadığınız her olumlu, olumsuz durum şimdiki siz olmanızı sağladı. Bugün yazdığınız post ta aslında kendinizle bir yüzleşme içine girmişsiniz ve bunu buraya yazabilecek kadar cesur davranmışsınız.
Ölüm dışında her şeyin bir çözümü vardır denir ya bu gerçekten mümkün. Bir bilinçaltı terapisti olarak yazdığınız bazı çekirdek cümleler; hayatınızda yaşadığınız ve bilinçaltınıza yerleşen bazı olumsuz inançlar sizi evlilik kurumundan uzak tuttuğunu hissettirdi.
'' (ve cocuklugundan beri muthis bi sevgi acligim var)'' Bu cümlenizde çok derin dönüştürülmeye ihtiyaç duyulan inançlar barındırıyor.
''Aklımla olmayacağını biliyorum farkındayım artık ama duygularımı ne yapacağım onlara nasıl söz gecirecegim...'' Bu cümleniz de yaşadığınız öğrenilmiş çaresizliği anlatıyor. İnandığınız şey olmayacağı yönünde ve bakın olmuyor. Aslında yine kendi inandığınızı gerçekleştiriyorsunuz.
Sorunlarınıza çözüm kendi elinizde. Bilinçaltınızda yatan travmalar çözüldüğünde ruh eşinizi hayatınıza çağırmak mümkün.
Katkı olmak dileğiyle,
Sevgiler... :)
Cok tesekkur ederim detayli bilgilendirmeleriniz icin dediklerinizi dikkatle tekrar tekrar okudum umarim uygulamadada basarili olurum
 
Simdi bugune kadar sevgilinizin olmamasini ben biraz seye yordum, dogru mu bilmiyorum tamamen atmasyon bir tahmin de olabilir ama... Kendinizi yeterince acmamis olabilirsiniz, sevgiye ve cinsellige. KudrAlobar KudrAlobar da demiş ve aynen. Katılıyorum. Yanlis anlamayin cinsel iliski yasamak zorunda degilsiniz onu demek istemiyorum yani enerji olarak disil enerjiniz azalmis olabilir...

Eger durum buysa, yani mesela cok silik, fark edilmez kaldiginizi dusunuyorsaniz sizin de biraz kendinize odaklanma zamaniniz gelmis derim. Doguda cok sosyal ortaminizin olmadigi bir yerde gorevde oldugunuzu soylemissiniz. Bu bir kere daha da kisitlar insani. Buyuk sehirlerde cok daha kolay. Sizi cok iyi anliyorum cunku ben de yillardir ayni durumdayim. Benim önerilerim sunlar:

1. Bir kere kendin icin bir sey yapmak lazim ama tercihen bedensel aktivite. Bedene bakmak, ona ozen gostermek. Mesela orada spor imkani var mi disarda olmazsa bir mat alip evde. Spor kesinlikle insanin durusunu degistiriyor. Ben cok faydasini goruyorum su an.
2. Sonra mutlaka bir bakim rutini. Serum olur krem olur peeling olur, orada manikure pedikure gitmek olur. Bakimli olmak sart.
3. Muhafazakar bir yerdeyseniz bile biraz kadinsi giyinin. Dekolte demek istemiyorum. Ben de isim geregi usturuplu giyinsem de biraz topuklu, sade bir makyaj, sac rengini degistirmek... Yani biraz "ben burdayim" demek.
4. Masturbasyon. Kendini kesfetmek ozguveni artırıyor daha kendinden emin yapıyor seni.
5. Sosyalleşmek farklı farklı yollarla.
6. Kötü enerji aldığınız erkekleri anında elemek vaktiniz değerli siz değerlisiniz.
 
Doğuda ya da genel anlamda küçük yerlerde evlenmek büyük şehirlerde evlenmekten daha kolay. İstanbul Ankara gibi şehirlerde bekar oranı çok daha fazladır. Büyük şehirlerde herkes giriyor bir apartman dairesinde ne komşuluk var ne arkadaşlık. Küçük şehir meselesi ve aile konusu biraz sizin bahaneniz olmuş gibi sanki. Yaşadığınız yer memleketimizmiş. Akrabalarınız ve birçok aile dostunuz vardır. Anlattığınıza göre kapalı bir kişiliğe sahipsiniz. Doğru konuşmak gerekirse belli bir yaştan sonra kendiniz birini bulmanız çok zor. Aracı görücü işlerine ağırlık verin. Gerekirse aileniz etrafa çıtlatın. Uğraşın yani biraz.
Açıkçası düşünce gücü pozitif olmak ya da düşünmeyi bırakmak gibi şeylerin evlenmenize ne kadar katkısı olacağından emin değilim. Elbette bunların insana faydaları vardır fakat siz 34 yaşındasınız. İnsanın kişiliğinin değişmesi gelişmesi zaman alır. Hadi pozitif düşünmeye başlıyım yarın çok sosyal biri olayım diye bir şey yok.
Bu konulara benzer şeyleri yazıyorum. Artık hiç kimsenin oturduğu yerden kısmet falan bulduğu yok. Eee siz artık 34 olmuşsunuz bu saatten sonra çevreyi genişleteceksiniz de ki bu çevre bu saate kadar gelişmemiş sonra çevreden flört bulacaksınız da evleneceksin.Sosyalleşin evet ama sonuç almak zaman alır. Aileniz ve siz daha aktif bir şekilde etraftan yardım istemelisiniz. Yoksa inanın kimsenin aklına bile gelmezsiniz.
 
daha önce ortamlara girdiğinizde moraliniz motivasyonunuz düşürülmüş olabilir mi belki bu yüzden çekildiniz biraz bu yüzden böyle düşünüyorsunuzdur
denildiği gibi kimseye kulak takmayım kötü insanlar her yerde koşulları bilmeyip empatisizce sizin enerjinizi düşürecek moralinizi bozabilecek insan çok var,aldırış etmeyin silkelenin,
dişil enerjinizi yükseltmeye çalışın
 
Merhaba. Her birimiz dünyaya gelirken bir yaşam amacıyla birlikte, öğretilerimizi tamamlamak ve erdemler kazanmak için geliyoruz. Düşüncelerimizle, sözlerimizle ( atalarımızdan getirdiğimiz inançlar, büyüdüğümüz-yaşadığımız çevre her biri bunları etkiliyor.) yaşamımızı şekillendiriyoruz. Tüm bunları yöneten de yüzyıllardır uğruna araştırmalar yapılan ''bilinçaltı'' dediğimiz zihnimiz. Bilinçaltınızda yaşadığınız her olumlu, olumsuz durum şimdiki siz olmanızı sağladı. Bugün yazdığınız post ta aslında kendinizle bir yüzleşme içine girmişsiniz ve bunu buraya yazabilecek kadar cesur davranmışsınız.
Ölüm dışında her şeyin bir çözümü vardır denir ya bu gerçekten mümkün. Bir bilinçaltı terapisti olarak yazdığınız bazı çekirdek cümleler; hayatınızda yaşadığınız ve bilinçaltınıza yerleşen bazı olumsuz inançlar sizi evlilik kurumundan uzak tuttuğunu hissettirdi.
'' (ve cocuklugundan beri muthis bi sevgi acligim var)'' Bu cümlenizde çok derin dönüştürülmeye ihtiyaç duyulan inançlar barındırıyor.
''Aklımla olmayacağını biliyorum farkındayım artık ama duygularımı ne yapacağım onlara nasıl söz gecirecegim...'' Bu cümleniz de yaşadığınız öğrenilmiş çaresizliği anlatıyor. İnandığınız şey olmayacağı yönünde ve bakın olmuyor. Aslında yine kendi inandığınızı gerçekleştiriyorsunuz.
Sorunlarınıza çözüm kendi elinizde. Bilinçaltınızda yatan travmalar çözüldüğünde ruh eşinizi hayatınıza çağırmak mümkün.
Katkı olmak dileğiyle,
Sevgiler... :)
peki bilinçdışı ne
 
Konuda belirtmeyi unutmusum soyke soyleyeyim ciddi boyutta dogu bolgesindeyim herkesin genel olarak ilk atama geri yani herkesin ilk tayin seceneginde gittigi bir yer oldugu icin cevremde şöyle ayni dili konusabilecegim dusuncesj dusunceme yakin arkadaslik kuracagim ibsan sayisi bile o kadar az ki

Yasitlarim cok az var olanlarda wvli onlarin ortsmina katiljnca gorunmez gibi oluyorsunuz konustuklari seyler heo es eş ailedi xocuklar ev vs bazen sizin orda oldugunuzu onlar bile gormuyorlar sanki
Cok dogru yazmissin evli insanlarin ortamina girince bildigin gorunmez oluyosun.gecen seneki gunlerim geldi aklima.bi isyerin calisiyodum.bi masada toplam 15 16 bayan birlikte calisirdik.işimiz de şöyleydi ni yandan elinle isini yap bi yandan lak lak yapabilirsin oyle bi isti ve o bayanlarin hepsi evliydi aralarinda tek bekar bendim.dusun halimi.aksama kadar eslerinden cocuklarindan bahsederlerdi hatta afedersin kocasina yatak odasinsa yaptigi cilveyi bile anlatirlardi ya.ve bu insanlarla 7 8 ay calistim.her gun bu muhabbetlerini dinlemek zorunda kalmistim.nasil zor tahammul ettim bilemezsin.yani artik ya ben neden evli degilim neden bekarim niye kimseyi bulamiyorum diye depresyona girmistim.hani bekarligi cok kafama takmiyo olsam bile o ortama girdigim an cok takardim kafama.simdi evdeyim mesela evet hala ara sira boyle niye evlenemiyorum üzüntusu var ama o isyerinde calisirkenki kadar takmiyorum kafama.yani canim anlayacagin cevren de sana boyle hissettiriyo bence.
 
O zaman size bi umut kapısı açayım; 34 yaşında evlendim, 39 yaşında doğum yaptım :)

Konu sahibi size gelecek olursam, biraz kabuklarınızı kırmanız gerekiyor. Sosyal ortamlarda katılın, arkadaşlıklarınızda yaş kriteri aramayın. Hatta karşınıza çıkacak insanlarda da aramayın (eşim benden 4 yaş küçük). Ben 40 yaşındayım, 50 yaşında arkadaşım da var, 25 yaşında arkadaşım da var. Kafa yapısı uyması için illaki yaşdaş olmak gerekmez önce bu önyargılarınızdan bi kurtulmalısınız. Sonra kendinizi bırakmayın, giyinin kuşanın süslenin işe giderken vs. bile sanki bir buluşmaya gider gibi hazırlanın (düğüne gider gibi değil yanlış anlaşılmasın). Her daim bakımlı olun, saçınız başınız fönlü olmasa da özenerek yapılmış toplanmış vs olsun. Makyajınız olmasa da cildiniz bakımlı olsun. Spor yapın fiziğinize önem verin. Her ay bakımlarınızı yaptırın (cilt-vs). Çevrenizdeki aktiviteleri araştırın, konser, eğlence bunları takip edin, en kötü bi arkadaşınızı yanınıza katıp gidin. İlgilendiğiniz bir sivil toplum alanı varsa (hayvan-doğa) bunlarla ilgili derneklere kuruluşlara üye olun gönüllü çalışın. Yani kısacası hayatınızı ev-iş şeklinde yaşar kendinizi de bu kadar çevreye kapatırsanız zaten karşınıza biri çıkma ihtimalini yokedersiniz. Biraz hayatın tadını çıkarın, karşınıza biri çıkmasa da yaşamdan keyif almaya başlayacaksınız. Sevgiler :KK36:
Aaaaa😍 senin bebegin oldu
Mu? Ya nasil mutlu oldum anlatamam
 
Allahtan umit kesilmez kardesim, yanlis bi evlilik yapsan daha mi iyi olurdu? Cok yipranirdin belki cocukta olurdu ortada..Gec olsun guc olmasin demisler..
 
Merhaba. Her birimiz dünyaya gelirken bir yaşam amacıyla birlikte, öğretilerimizi tamamlamak ve erdemler kazanmak için geliyoruz. Düşüncelerimizle, sözlerimizle ( atalarımızdan getirdiğimiz inançlar, büyüdüğümüz-yaşadığımız çevre her biri bunları etkiliyor.) yaşamımızı şekillendiriyoruz. Tüm bunları yöneten de yüzyıllardır uğruna araştırmalar yapılan ''bilinçaltı'' dediğimiz zihnimiz. Bilinçaltınızda yaşadığınız her olumlu, olumsuz durum şimdiki siz olmanızı sağladı. Bugün yazdığınız post ta aslında kendinizle bir yüzleşme içine girmişsiniz ve bunu buraya yazabilecek kadar cesur davranmışsınız.
Ölüm dışında her şeyin bir çözümü vardır denir ya bu gerçekten mümkün. Bir bilinçaltı terapisti olarak yazdığınız bazı çekirdek cümleler; hayatınızda yaşadığınız ve bilinçaltınıza yerleşen bazı olumsuz inançlar sizi evlilik kurumundan uzak tuttuğunu hissettirdi.
'' (ve cocuklugundan beri muthis bi sevgi acligim var)'' Bu cümlenizde çok derin dönüştürülmeye ihtiyaç duyulan inançlar barındırıyor.
''Aklımla olmayacağını biliyorum farkındayım artık ama duygularımı ne yapacağım onlara nasıl söz gecirecegim...'' Bu cümleniz de yaşadığınız öğrenilmiş çaresizliği anlatıyor. İnandığınız şey olmayacağı yönünde ve bakın olmuyor. Aslında yine kendi inandığınızı gerçekleştiriyorsunuz.
Sorunlarınıza çözüm kendi elinizde. Bilinçaltınızda yatan travmalar çözüldüğünde ruh eşinizi hayatınıza çağırmak mümkün.
Katkı olmak dileğiyle,
Sevgiler... :)
Bilinçaltı terapistliği ne demek ? Benim bildiğim psikiyatr, psikolog ve psikolojik danışmanlar terapist olabiliyor. Onlar da bu alanlara ayrılmıyor. Hem o kavram bilinçdışı değil mi
 
benim sıkıntımda dengim kişinin olmaması taliplerim var ama kafama gore icimin isinacagi biri bile yok çevreme bakıyorum hem eğitim hem kariyer hem maneviyat açısından kendinden yüksek kişilerle hiçbir çaba göstermeden evlenen kızlar var bir tarafta da okumuş mesleğini eline almış evlenmek için bekleyen arkadaşlarım onlarda gonlune göre birinin olmamasindan sikayetci.. bence bu evlilik tamamen nasip işi olacağı varsa engeller düze çıkıyor bir şekilde oluyor caninizi sikmayin diyecegim ama insan uzuluyor ama umudunuzu kaybetmeyin Allah büyük dua edin
 
Bilinçaltı terapistliği ne demek ? Benim bildiğim psikiyatr, psikolog ve psikolojik danışmanlar terapist olabiliyor. Onlar da bu alanlara ayrılmıyor. Hem o kavram bilinçdışı değil mi
İngilizce öğretmeninden ne kadar terapist olursa o kadar terapist işte. Yeni nesil sertifika meslekleri.
 
İngilizce öğretmeninden ne kadar terapist olursa o kadar terapist işte. Yeni nesil sertifika meslekleri.
Çok üzülüyorum PDR mezunuyum ama kendime asla terapist demem, diyemem . İnsan altında ezilir o kadar çok eğitim almak gerekiyor ki. İnsanlar da işte gidip sonra fayda görmedik diyorlar :(
 
Çok üzülüyorum PDR mezunuyum ama kendime asla terapist demem, diyemem . İnsan altında ezilir o kadar çok eğitim almak gerekiyor ki. İnsanlar da işte gidip sonra fayda görmedik diyorlar :KK43:
Gitmesinler. Her alnına terapist yazanın kapısında sıra oluyorlar. Dün akşam bikaç kişiye sordum şikayet edebiliyor muyuz terapist ünvanını kullananları diye kesin bi cevap alamadım. Siz biliyor musunuz acaba?
 
Gitmesinler. Her alnına terapist yazanın kapısında sıra oluyorlar. Dün akşam bikaç kişiye sordum şikayet edebiliyor muyuz terapist ünvanını kullananları diye kesin bi cevap alamadım. Siz biliyor musunuz acaba?
Maalesef meslek yasamız yok :( psikolog , psikolojik danışman unvanı kullanırsa şikayet olur ama bir şey çıkmaz . Malum bir tane instamom vardı , kadın tvye bile sahte unvanla çıktı hiç bir halt olmadı . Alan mezunları kendilerine terapist demeye zorlanırken, herkes terapist oldu ülkemde .
 
Merhaba. Her birimiz dünyaya gelirken bir yaşam amacıyla birlikte, öğretilerimizi tamamlamak ve erdemler kazanmak için geliyoruz. Düşüncelerimizle, sözlerimizle ( atalarımızdan getirdiğimiz inançlar, büyüdüğümüz-yaşadığımız çevre her biri bunları etkiliyor.) yaşamımızı şekillendiriyoruz. Tüm bunları yöneten de yüzyıllardır uğruna araştırmalar yapılan ''bilinçaltı'' dediğimiz zihnimiz. Bilinçaltınızda yaşadığınız her olumlu, olumsuz durum şimdiki siz olmanızı sağladı. Bugün yazdığınız post ta aslında kendinizle bir yüzleşme içine girmişsiniz ve bunu buraya yazabilecek kadar cesur davranmışsınız.
Ölüm dışında her şeyin bir çözümü vardır denir ya bu gerçekten mümkün. Bir bilinçaltı terapisti olarak yazdığınız bazı çekirdek cümleler; hayatınızda yaşadığınız ve bilinçaltınıza yerleşen bazı olumsuz inançlar sizi evlilik kurumundan uzak tuttuğunu hissettirdi.
'' (ve cocuklugundan beri muthis bi sevgi acligim var)'' Bu cümlenizde çok derin dönüştürülmeye ihtiyaç duyulan inançlar barındırıyor.
''Aklımla olmayacağını biliyorum farkındayım artık ama duygularımı ne yapacağım onlara nasıl söz gecirecegim...'' Bu cümleniz de yaşadığınız öğrenilmiş çaresizliği anlatıyor. İnandığınız şey olmayacağı yönünde ve bakın olmuyor. Aslında yine kendi inandığınızı gerçekleştiriyorsunuz.
Sorunlarınıza çözüm kendi elinizde. Bilinçaltınızda yatan travmalar çözüldüğünde ruh eşinizi hayatınıza çağırmak mümkün.
Katkı olmak dileğiyle,
Sevgiler... :)

Bir bilincalti terapisti olarak 2012 yilinda uye olup ilk mesajinizi 2021 yilinda atmaniz enteresan. Bu kadar yil tam olarak neyi beklediniz :)
 
Cok cok sevindim valla💜 cok ugrasip kabullenmistin cunku.. Rabbim ol desin yeterki😍

buarada tekrar dusunuyor musun bebek bilmem ama iyi korunmazsan sonrakiler cok fena supriz yapiyor😐😂
Düşünmüyoruz korunuyoruz ama tabiki yine de Allah bilir çünkü gördüm ve iyice anladım ki "Ol" dediğinde önünde hiçbirşey duramıyor.. Yine de Allah isteyenlere olmayanlara versin inşallah bizim dileğimiz bu kadardı :dua: :dua:
 
Back
X