PKO'yu yenmek isteyenler buyrun içeriye!

corek otu bal tarcin kasikladim bir donem.. bugun keten tohumu yagi ve corek otu yagi birer tatli kasigi ac karnina icmeye basladim. tesekkur ederim cevabiniz icin.
corek otunu sadece balla yiyin tarçın atmayin icine. ve ayrica kaynatip suyunu da icin haftada 1 2 kez.bi de haftada 2 gun oruç tutabilirsiniz hücreler temizlenir dini inancinizi bilmiyorum gerçi ,simdi ramazanda geliyor hücre temizlemesi ve yenilenme icin super bi donem aclik.
 
oruc tutarim normalde.. insallah bu ramazan da tutacagim. simdiden basladim sekeri ve gluteni kestim. ramazanla birlesirse 40 gunluk bir temizlik olabilir diye dusundum.
 
benim bir sorum da pko lular cene bolgenizde sivilceleriniz var mi? ne iyi geliyor ne yapmak yanlis? gitmeyen sivilcelerim var.
Abur cubur ve kuruyemiş yemeyin bir süre. İyi bir yüz temizleme jeli alın cildinize uygun. Bir de merhemler var. Gülsuyu da çok yarıyor. Acnelyse merhem kullandım ben, doktor vermişti ama şimdi hiçbir şey kalmadı. Korkunçtu benim sivilcelerim.
 
degil abur cubur sekeri ve gluteni kestim.. bir hafta oldu baslayali yaklasik. ramazanla birlestirip 40 gunluk bir temizlik dusunuyorum. bakalim neler degisecek vucudumda, yuzumde.

iyi bir temizleme jeli aldim yakin zamanda yagsiz su bazli. gulsuyum var. dediginiz kreme baktim simdi. aslinda dermatolojiye gorundum. istedim ki kan testi gibi bir sey yapsin. baksin bana desin ki karaciger kaynakli veya gluten hassasiyetin var kesersen gider sivilceler, ve ya troid veya bobrek ustu bezi..

dr da oyle bir sey diyemem, oyle bir kan testi isteyemem dedi.. ustten surmek icin hem tr de hem yurtdisinda yakan, soyan kremler veriyorlar. cogu antibiyotik ve gebelik donemi veya gebelik istedigin donem kullanilabilir seyler degil.

ben de kullanmadim bir de su sebeple bence pko lardaki cenede cikan sivilceler icten kaynakli.. hormonlarla veya beslenmeyle ilgili bir durum.. ustten istedigini yap uygula alttan gelmeye devam ediyorlar.

cildim kuru. kurudukca krem suruyorum. surdukce sivilceler oluysuyor. gozenekler tikanip sivilceye donusuyor dedi dr.

cevabiniz icin tesekkur ederim. bu kremi arastiracagim. ayni zamanda beslenmenizi de degistirdiniz mi?
 
benim bir sorum da pko lular cene bolgenizde sivilceleriniz var mi? ne iyi geliyor ne yapmak yanlis? gitmeyen sivilcelerim var.
Canimm benimde son donemlerde biraz sivilcem oluyo isim vermek dogrumu bilmiyorumda neutrogena sivilce karsiti var a101 almistim inanilmaz isi yaradi bende hemen sondurdu bi seferde kullaninca..istersen onu bi dene bu arada bende bayadir topigimize yazmamisim onu fark ettim..su sira virusden dolayi cocuk konusu biraz aklimdan cikardim ramazanda geliyo maneviyata yoneldim dini kitaplar okuyorum bana cok iyi geliyo ve tabikii sporum hic birakmadan ara vermeden duzenli sekilde yapiyorum ve kolarimin kaslandigini bile hissediyo kii bilirsiniz pkolular daha cabuk yapisal degisiklige ugrarlar ve guclulerdir ben suan kendimi daha kuvvetli hissediyorum ve buda beni cok mutlu ediyo. Hepiniz kendinize iyi bakin ki ilerleyen zamanlar guzel anneler olalim ben bunu hayal ederek yapiyorum her seyi.biz ne kadar saglikli olursak bizden dogacak cocuklarda o kadar saglikli olur.ayrica daha once yazdiklarimi okumussaniz 2 kere hamile kalmis biri olarak pko hamilelige engel degil kendinizi hic suclamayin yillarca ben bunu yaptim tamamen takdir cocuk konusu bekleyelim zamani gelince sira bizede gelecek❤
 
amin insallah..

sporu nasil yapiyorsunuz ben salona gidiyordum su surecte gidilmiyor..
 
Kendi evimde yapiyorum kosu bandi bisiklet ve agirlik pilates ekipmanlarinin hepsi var
iyiymis. bizim sitenin var spor salonu. gitmiyorum, bakmadim muhtemelen kapatilmistir. evde mekik cekme bacak hareketleri vs yapiyorum ama agirlik kaldirmak da gerekli.
 
iyiymis. bizim sitenin var spor salonu. gitmiyorum, bakmadim muhtemelen kapatilmistir. evde mekik cekme bacak hareketleri vs yapiyorum ama agirlik kaldirmak da gerekli.
Agirlik kardiyodan daha etkili pkolular icin bence evde aletsiz bile cok hareket var yada su siselerine su doldurup onlarla bile yapilabilir yeterki iste
 

Devamı


On Birinci Bölüm
2. Ay, 8. Hafta




İkinci oruç haftası bu hafta. Su oruçları veya oruç benzeri diyet, her uygulamada biraz daha kolaylaşmaktadır. Herkesin vücudu farklı olmakla beraber bu defa yapacağınız su orucunun bir önceki su orucuna göre daha kolay geçmesini bekliyoruz. En azından vücudunuzun yağ yakma moduna geçme konusunda artık daha kabiliyetli olduğunu söyleyebiliriz. Bu haftanın sonundan itibaren tansiyon, göbek bölgesi yağları ve açlık kan şekeri gibi ölçümlerinizde artık ciddi değişiklikler görmeniz yüksek ihtimal.

Bir önceki oruç haftasında mutfağınızdaki zararlı maddeleri temizleme hedefi vermiştik. Bu haftanın hedefi ise şöyle olacak:

1. Kişisel bakım ürünleri de dahil olmak üzere banyonuzu elden geçirin, zararlı maddelerden temizleyin.

Banyo çok kirli bir yerdir. Burada bakterilerden mikroplardan bahsetmiyorum. Pek çoğumuzun banyosu, vücutlarımıza temas ettirdiğimiz toksik kimyasallarla doludur. Şimdi sıra bunları temizlemede.

Vinil İçermeyen Banyo Perdesi Edinin

Eğer banyo perdesi kullanıyorsanız işe ilk önce perdeyi yenilemekle başlayın. Banyo perdelerinin pek çoğu polivinil klorid diye bilinen PVC'den yapılmaktadır. Kısaca vinil diye de bilinir. Araştırmalar göstermiştir ki bu perdeler havaya 100'den fazla toksik kimyasal salmaktadır. Örneğin fitalatlar kadınların üreme sistemleri üzerinde toksik etkiye sahip endokrin bozucular olmakla beraber bu perdelerin yumuşak ve katlanabilir olmasını sağlamaktadırlar. Diğer maddelerden bazıları ise kansere neden olan veya insan sağlığı tehlikeye atan kimyasallardır.

Eğer banyo perdeniz plastik bir kağıt parçası gibiyse yüksek ihtimalle PVC'den üretilmiştir. Onu çöpe atın. Desenini çok beğeniyor ve çöpe atmak istemiyorsanız üzgünüm ama bazen bizi zehirleyen şeyler aynı zamanda güzel de olabiliyor.

En sağlıklı banyo perdeleri pamuktan veya kenevirden üretilenlerdir. Suyu küvet tarafında tutup yere sıçramasını engellemede iyi iş görürler. Ancak ıslanınca ağırlaştıklarından onu kurutmaz, ıslak halde bırakırsanız küf yapmaya eğilimlidirler. Dolayısıyla mükemmel kullanışlı olmasalarda %100 güvenlidir diyebiliriz.

Daha iyi bir alternatif ise polyester perdelerdir. Polyester perdeler bize güvenli bir profil çizmektedirler. Sentetik kumaş olmasına rağmen havaya çok çok az salınım yapar ve bileşenleri açısından da güvenli görünmektedir. Kıyafetlerin pek çoğunda polyester bulunmaktadır. Polyester perdeler, su geçirmez PVC perdeler gibi değildir fakat suyu da emmezler. Bu nedenle ıslandıklarında ağırlaşmazlar. Çabuk kurudukları için de küf yapma riski çok çok azdır.

PVC içermeyen banyo perdeleri PE, PEVA veya EVA içermektedirler. Bu maddeler polyestere göre daha su geçirmez olmakla beraber PVC'den daha güvenlidirler. Ancak hakkında yeterince araştırma yapılamadığı için bu maddeleri içeren perdeleri tavsiye edemiyorum. En azından PVC'den daha iyi olduklarını söyleyebilirim. Ancak bu konu hakkında henüz kimse emin bir şekilde yorum yapamamaktadır.

Bütün bunları göz önünde bulundurarak sizlere polyester perde edinmenizi tavsiye ederim. Hem güvenilir olması hem de pratik kullanımı nedeniyle pek çok kişi için en iyi tercih bu olacaktır. Ben de bu perdelerden kullanıyorum. Bir banyo perdesinden beklediğiniz şeyi yerine getiriyor, suyu banyo zemininden uzak tutuyor, küf yapmıyor ve ailemi zehirlemiyor.



Toksik Olmayan Kişisel Bakım Ürünlerine Geçin

Amerikalı kadınlar günde ortalama 12 farklı kişisel bakım ürünü kullanmakta ve bu ürünler toplamda yaklaşık 168 farklı madde içermektedir. Bu ürünler vasıtasıyla kadınların %8'i her bir gün kanserojen maddelere maruz kalmakta ve %4'ü ise üreme organları için toksik etkilere sahip kimyasallara maruz kalmaktadırlar. Pek çok kadın ise bundan çok daha fazlasına maruz kalabilmektedir. Makyaj malzemeleri satan bir mağaza 2017 yılında bir anket yaptı ve bu ankete göre müşterilerinin günlük sadece yüzlerinde kullandıkları ürün sayısının 16 olduğunu tespit etti.

İnsan cildi geçirgen bir yapıya sahiptir. Elimize, yüzümüze ve vücudumuza sürdüğümüz her bir kimyasal eninde sonunda kana karışmaktadır. Peki bu kimyasallar ne kadar güvenilir?

Amerika'da kişisel bakım ve güzellik ürünleri hakkında ciddi bir düzenleme bulunmamaktadır. Avrupa Birliği bu ürünlerde binlerce maddeye yasak getirmişken Amerika'da bu yasak maddelerin sayısı sadece 9'dur! Bu da demek oluyor ki Amerika'daki kişisel bakım ürünleri gerçekten güvenilir olup olmadıkları hakkında çok az bir kontrolden geçip müşterilere satılmaktadır.

Losyonlar, tırnak parlatıcıları ve saç bakım ürünlerinde bulunan kimyasallar cildiniz yoluyla kan akışınıza karışırlar. Bu aşamadan sonra ise bu kimyasallar vücudunuzda endokrin bozucu olarak çalışmaya devam ederler. Amerika'da hala legal olarak kullanılan bazı maddeler ise şöyledir:

Paraben: Östrojen taklidi yapan koruyucu. İçindekiler kısmında metilparaben, etilparaben gibi sonu paraben ile biten kelimeleri arayın.

Fitalat: Östrojen taklidi yapan endokrin bozucudur. İçindekiler kısmında bulmanız zordur çünkü kokuların içinde bulunur. Kokular şirket sırrı olduğu için içindekiler kısmında açıkça yazılmaz. Bu maddeyi bulmak için ürünün içindekiler kısmında parfüm veya koku yazısı arayın.

Toluen: Nörotoksindir. Beyninize, böbreklerinize ve karaciğerinize zarar verir. Plasentaya kolayca geçer. Ojelerde ve saç boyalarında bulunur. Toluen, benzen, metilbenzen, fenilmetan yazılarını arayın.

Triklosan: Endokrin bozucu antibakteriyeldir. Sabunlarda, deodorant ve diş macununda bulunabilir.

Formaldehit: Nörotoksindir. Kansere sebebiyet verir. İçindekiler kısmında şu isimlerle arayabilirsiniz: formaldehyde, quaternium-15, DMDM hydantoin, imidazolidinyl urea, diazolidinyl urea, sodium hydroxymethylglycinate, 2-bromo-2-nitropropane-1, 3-diol (bronopol) ve glyoxal.

Ek olarak pek çok kişisel bakım ürünü endüstriyel yan ürünlerle kirletilmiş haldedir. Örneğin talk pudrasına asbestos adıyla bilinen kanserojen bir madde bulaşmaktadır.

Tüm bu bilgiler epey karmaşık geldiyse yalnız değilsiniz. Size hak veriyorum. Sakınmanız gereken her bir kimyasalı bilip alacağınız ürünlerde bunun takibini yaparak kaçınmanız çok ama çok zordur. Nihayetinde ürün satın alırken karar verme işi yine en son size kalacak ve sizin için en güvenli ürünü seçme işini sizin yerinize kimse yapmayacaktır. Bu işinizi kolaylaştırma adına sizlere 3 strateji vereceğim:

1. Yiyecekleri kullanın: Kullanabileceğiniz en güvenli bakım ürünleri organik gıdalardır. İnternette yüzlerce ev yapımı şampuan, losyon, diş macunu tarifi bulabilirsiniz. Hindistan cevizi yağı ve shea yağı çok güzel nemlendiricidir. Elma sirkesi saçlarınızı durularken çok iyi iş görür. Genel bir kural olarak eğer bir yiyeceği yemenizde sorun yoksa onu cildinize sürmede de bir sorun olmayacaktır. Öyle olsa dahi siz yine de tercihinizi dikkatli bir şekilde yapın. Örneğin limon suyu ve karbonat cildi tahriş edici bir etkiye sahiptir.

2. Sertifikalı markaları tercih edin: Günümüzde ürünlerin güvenilirliğine kefil olan pek çok sertifika acenteleri bulunmaktadır. Online alışveriş yapıyorsanız bu terimleri de tarayabilirsiniz. Şu damgalara bakın: COSMOS, Ecocert, EWG Verified, MadeSafe, NSF Organic Certified, USDA Certified Organic. Her bir sertifikanın kriterleri farklıdır. Mesela MadeSafe insana zararlı olduğu bilinen hiçbir toksik kimyasallara müsaade etmez. Diğer yandan örneğin USDA Certified Organic sertifikasına sahip olan ürünlerin en az %95'i organik olmak zorundadır. Bu nedenle hangi sertifikanın neye kefil olduğunu bilin.

3. Araştırın: www.ewg.org/skindeep Kullandığınız ürünü bu linke tıklayıp arayın. Ürünün güvenilirlik profilini inceleyin. Veya daha kolay bir yöntem olarak EWG Healthy Living uygulamasını indirin ve kullandığınız ürünlerin barkodlarını taratıp ürünün ne kadar güvenilir olduğunu görün.

Organik Kozmetik Hakkında: Neden sadece ''organik'' veya ''tamamen doğal malzemelerden üretilmiş'' ürünleri alarak bu meseleden kurtulamıyoruz? Amerika'da bu terimlerin özellikle de kişisel bakımda tam olarak ne ifade ettikleri belirli bir düzenlemeye tabi tutulmamıştır. Eğer yukarıda verdiğim linkte farklı ürünleri inceleyebilme fırsatı bulursanız fark edeceksiniz ki insan sağlığına zarar vermeyen bazı ürünlerde organik ibaresi olmadığı gibi bazı organik yazan ürünlerin içinde zararlı maddeler bulunabilmektedir veya doğal yazmasına rağmen muadili diğer ürünlerden bir farkı bulunmamaktadır. Organik ürünlerin birçoğu organik olmayanlardan daha güvenlidir fakat bu kural her zaman geçerli değildir. ''Doğal'' ifadesi neredeyse anlamsız kalmaktadır. Hem daha pahalıya satılmakta hem de benzer ürünlerden güvenlik açısından bir farkı bulunmamaktadır. Keşke sadece ''organik satın alın'' diyerek bu meseleyi çözebilseydim. Evet, belki bu çok da kötü bir strateji olmayabilir. Ama yine de dört dörtlük kusursuz bir koruma sağlamaz.

Banyonuza girdiğinizde fark edeceksiniz ki sahip olduğunuz çok fazla ürün var. Günlük kullandığınız ürünler, hediye gelenler, kullanmaya alıştıklarınız, satın alırken beğenip birkaç kullanım sonrası memnun kalmadıklarınız... Bütün bu ürünler arasında çılgına dönmemeniz için şu taktikleri kullanabilirsiniz:

1. Eski ürünlere ne mekan ayırın ne zaman harcayın. Neredeyse hiçbir ürün 3 yıldan fazla bir süre kullanılamaz. Ne zaman aldığınızı hatırlamıyorsanız veya son 6 ayda hiç kullanmadıysanız o ürünü çöpe atın.

2. Herhangi bir ürünü cildinize uyguladıktan sonra mutlaka ellerinizi yıkayın. Böylece en azından gıda yoluyla ellerinizden midenize gitmesini engellemiş olursunuz.

3. Vücut losyonunuzun güvenilir olmasına dikkat edin. Losyonlar pek çok zararlı maddeyi bir arada barındırabilirler ve genelde banyo sonrası vücudun en emici olduğu bir anda losyonu bütün vücuda uygulamak epey tehlikeli bir durum olabilir.

4. Kimyasal güneş kremi yerine mineral içerikli çinko oksit güneş kremi tercih edin. Kimyasal güneş kremlerinin içinde endokrin bozucu kimyasallar vardır ve bu kimyasallar plasentaya ve anne sütüne geçer.

5. Kadınların günlük rutinde kullandıkları ürünlerin en tehlikelileri parfümler ve ojelerdir. Rujlarda ise kurşunun kontaminasyonu yani ana madde olmamasına rağmen üretim aşamasında içeriğe bulaşma durumu ile karşılaşılmaktadır. Ve pek çok kişi bilmeden ruju ''yer'' ve dolayısıyla kurşun yemiş olur.



Diş Macunu ve Ağız Bakım Suyunu Tekrar Gözden Geçirin

Bilim adamları ağız mikrobiyomunu yeni yeni anlamaya başlamışlardır. Şu ana kadar ağızda yaşayan 700'den fazla mikrop tespit edilebilmiştir. Bu mikropların çok az bir kısmı çürüklere ve diş eti hastalıklarına neden olmaktadır. Kalan çoğunluk ise ekosistemin devamı için gereklidir, yiyeceklerin hazmedilmesini sağlar ve nitrik oksit gibi bazı moleküllerin üretimini başlatma görevi görürler.

Bizim kendimize has bir hormon seviyemiz olduğu için PCOS'lu kadınların ağız mikrobiyomu daha farklıdır. Bu da bizi diş ve diş eti hastalıklarına karşı daha savunmasız yapar. Sonuç olarak iyi bir ağız hijyeni çok önemlidir. Tavsiyelerim; diş ipi kullanın, günde iki defa dişlerinizi fırçalayın, toksik olmayan diş macunu kullanın, ticari amaçla üretilen ağız bakım sularından uzak durun ve yılda iki kere dişçinizi ziyaret edin.

Günde iki defa diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak ağız sağlığının köşe taşıdır. Diş macununda bulunan kimyasallar ağızda emilerek kana karıştığından dolayı toksik olmayan diş macunu kullanmanızı öneririm. Triklosan maddesi bir antimikrobiyaldir. Bakterileri öldürdüğü için bazı diş macunlarında tercih edilmektedir. Ancak bu madde zararlı bakterileri öldürüken faydalı bakterileri de öldürdüğü için ağız florasını tahrip eder. Ayrıca triklosan, endokrin bozucu toksik bir kimyasaldır.

Ağız bakım sularında da aynı tehlike söz konusudur. İçeriklerinde bulunan antimikrobiyal maddeler zararlı bakterilerin yanı sıra faydalı bakterileri de öldürmektedir. Ağız bakım suları, bu özelliklerinden ötürü vücudunuzda nitrik oksit üretilme sürecine ket vurur.

Nitrik oksit kan damarlarının esnek ve açık olmasını sağlar, kan basıncını düşürür. Nitrik oksit, yeşil yapraklı sebzeler veya kırmızı pancar gibi diğer sebzelerde bulunan nitratlardan üretilir. Nitratların nitrik okside çevrilebilmesi için gıdaların ağızda çiğnenip tükürüğünüzde bulunan faydalı bakterilerle karışması gerekir. Bu yiyecekler midenize ulaştığında mide asidi tarafından nitratlar nitrik okside çevrilmiş olur. Nitrik oksit buradan kan akışına karışır ve kalp damar sağlığınızı korur.

Bu sürecin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için sağlıklı bir ağız mikrobiyomuna sahip olmanız gerekir ki bu mikroplar nitratları nitritlere çevirebilen enzimleri üretebilsin. İnsan vücudundaki hücreler bu enzimleri üretemezler.

Ağız bakım suları, nitritlerin oluşumunu %90 oranında azaltırlar ve bunu kullanan kişilerde yüksek tansiyon görülür. Bu da diğer metabolik hastalıklara yakalanma riskini arttırır. Sıkça ağız bakım suyu kullananlarda diyabete yakalanma riski artmaktadır.

PCOS'lu kadınlarda zaten nitrik oksit seviyeleri nispeten daha azdır. Bu nedenle ağız mikrobiyomumunu çok iyi korumamız gerekir. Bu nedenle ağız mikrobiyomuna zarar vermeyecek bir diş macunu kullanmanız gerekmektedir. Herhangi bir hastalık nedeniyle kullanmıyorsanız ağız bakım sularını tamamen bırakmanızı öneririm.



Yapılacaklar Listesi

  • PVC banyo perdenizi polyester ile değiştirin.​
  • Kullandığınız ürünleri bu linkten tarayıp ne kadar güvenilir olduklarını tespit edin. www.ewg.org/skindeep
  • Hangi ürünleri değiştirmeniz gerektiği hakkında bir liste yapın ve ne kadar sürede değiştireceğinize dair bir plan oluşturun.​
  • Ruj, losyon, güneş kremi, oje ve diş macununda bulunan kimyasallar nedeniyle bu ürünlerdeki kimyasallardan kurtulmayı önceleyin.​



Alışveriş Listesi

Bu hafta su orucu yapacağınız hafta olduğu için kalan iki güne yetecek sebze, meyve ve bakliyat alın.






P.T​

S​

Ç​

P​

C​

C.T​

P​

Günün herhangi bir vakti 15-30 dakika yönelimli imajinasyon​















Uyanma saati:..............​















Sabah 20-30 dakika gün ışığı​















Günlük 30 dakika yürüyüş​















Akşam saat …........'da ışıklar kısılacak​















Yatmadan 2 saat önce 2 mg melatonin​















Yatma saati 2 mg melatonin​















Yatma saati:.....................​















Yumurtlama takibi​















Pazar günü hazırlığı​

X​

X​

X​

X​

X​

X​





9. Hafta İçin Pazar Günü Planlayıcısı

  • Haftalık ölçülerinizi alıp not edin.
  • 9. haftayı okuyun ve hazırlıklarınızı yapın.
 
Son düzenleme:
Kızlar merhaba ben de 22 yaşındayım ilk adetimden beri düzensizlik var ama genel olarak 40 günü geçmez, tabii 2 ay olmadığı oldu. Bir de ben hep o yumurtlamayı görürüm, görmediğin zamanlar da gecikme oluyor zaten. Benim hormon değerlerim bunlar lh 4,95
Fsh 0,89
E2 600
Tsh 3,38
Prolaktin 20
Pkolulara göre e2 aşırı yüksek ve lh normal dibi geliyor bana, virüsten sonra tekrar doktora gidicem ama siz de yorumlayabilir misiniz. Bu arada bu kan değerlerinden bikaç gün sonra kanama arttı sanırım doktor buna bağlayıp normal olduğunu söylemişti
 
Canim ben bidligim kadar yorumlayim tabi en dogrusunu dr un soylecektir fsh bana dusuk geldi amh baktir bence bide lh genelde pkolularda yuksek olur yada soyle ifade edeyim fsh 2 kati olur ki ultrasonla bunu desteklerler.e2 gelincede eger adetliyken yaptirmissan bu testi bildigim kadariyla 50 alti olmasi gerekir tsh da troid alakali bi parametre ondada 2.50 ustunde gebelikre sikinti olusturabileceginden bunun ustunde olmasini genelde istemez dr lar.dedigim gibi en dogrusunu dr un bilir sadece tecrubelerimden bu ylrumu yaziyorum canimm..sen adetin 2.3. Gunu testi tekrarla 21. Gunude progesteron baktir o zamanda yumurtlamanin olup olmadigi belli olur.
 
Doktor hafif pko eğilim bar drdi ultrason görüntüsüne, ama tekrar edicem hormon testini iniallah düzelme bardır fshta
 
2 sene oldu cildim duzeleli. O zamanlar sadece abur cuburu azaltmıştım. Krem düzeltti beni.
 
Hayırlı ramazanlar kızlar güzel günler göreceğimiz bir ramazan ve bayram olsun inşallah
 
Canım çok bilmiyorum ama fsh değerine normal mi dedi doktor. Bana biraz düşük gibi geldi. Tabi doktor daha iyi bilir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…