- 17 Mayıs 2015
- 68
- 44
- 38
en güzel, en hareketli, deli dolu yıllarım o zamanlar platonik olarak aşık olduğum hocam yüzünden çöpe gitti 
hep yaşıma göre olgun ve mantıklı davranırdım, hala da öyle olduğumu düşünüyorum, ve bunun gelip geçici bir şey olduğuna yürekten inanıyordum. başka birisi de bana anlatsa benzer şeyler, hadi ordan der geçerdim. gerçekten adamı ilk gördüğüm saniye, bu adam benim yıllarımı harcayacak dedim ve öyle de oldu. sadece 1 ay derslerime girdi, sonra ben başka sınıfa geçtim, o sene de mezun oldum liseden. ama tam 3.5 sene hislerim hiç değişmedi. başka şehirde üniversite kazanmama rağmen yaşadığım şehre her gittikçe ziyaretine gittim. kendisine karşı sulu ya da yanlış hiçbir sözüm ya da hareketim olmadı. arkadaşlarımla ne zaman içmeye gitsem hep onun adını söyler, ağlardım, ve imkanı yok uyuyana kadar susmazdım ağlamaktan.
en son 1 sene önce son kez karşısına çıktım, kendisine söylemek istediğim 1-2 cümleyi söyledim ve vedalaştım. bir daha da iletişime geçmeye çalışmadım, olduğu semte bile uğramadım. inşallah çok mutludur ve mutlu da kalır. ben sadece o kadar yılı, asla olamayacak biri için harcadığıma üzülüyorum ama yapabileceğim bir şey yoktu, elimde değildi. gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor, şimdi mutlu bir ilişkim var ve aklıma bile gelmiyor (ki şu anki sevgilime, henüz sevgilim değilken, hala başkasına aşık olduğumu ve kendisiyle kesinlikle bir ilişki düşünmediğimi söylemiştim. çok emeği var üzerimde, harabe halindeki beni resmen yeniden yarattı).
özet olarak üzmeyin kendinizi. herkes bir şekilde geliyor ve geçiyor. insanların yerleri doluyor. dolmasa da doluyor.

hep yaşıma göre olgun ve mantıklı davranırdım, hala da öyle olduğumu düşünüyorum, ve bunun gelip geçici bir şey olduğuna yürekten inanıyordum. başka birisi de bana anlatsa benzer şeyler, hadi ordan der geçerdim. gerçekten adamı ilk gördüğüm saniye, bu adam benim yıllarımı harcayacak dedim ve öyle de oldu. sadece 1 ay derslerime girdi, sonra ben başka sınıfa geçtim, o sene de mezun oldum liseden. ama tam 3.5 sene hislerim hiç değişmedi. başka şehirde üniversite kazanmama rağmen yaşadığım şehre her gittikçe ziyaretine gittim. kendisine karşı sulu ya da yanlış hiçbir sözüm ya da hareketim olmadı. arkadaşlarımla ne zaman içmeye gitsem hep onun adını söyler, ağlardım, ve imkanı yok uyuyana kadar susmazdım ağlamaktan.
en son 1 sene önce son kez karşısına çıktım, kendisine söylemek istediğim 1-2 cümleyi söyledim ve vedalaştım. bir daha da iletişime geçmeye çalışmadım, olduğu semte bile uğramadım. inşallah çok mutludur ve mutlu da kalır. ben sadece o kadar yılı, asla olamayacak biri için harcadığıma üzülüyorum ama yapabileceğim bir şey yoktu, elimde değildi. gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor, şimdi mutlu bir ilişkim var ve aklıma bile gelmiyor (ki şu anki sevgilime, henüz sevgilim değilken, hala başkasına aşık olduğumu ve kendisiyle kesinlikle bir ilişki düşünmediğimi söylemiştim. çok emeği var üzerimde, harabe halindeki beni resmen yeniden yarattı).
özet olarak üzmeyin kendinizi. herkes bir şekilde geliyor ve geçiyor. insanların yerleri doluyor. dolmasa da doluyor.