Psikiyatri hastasi oldum...

Arkadaşlar öyle bi cikmazdayim ki sormayın. Eşimin memleketine evlenip geldim yerlestim.Bu 3.yil oluyor geldiğimden beri sürekli alışırım umuduyla günler gecti. Bebegimde olduğundan beridir artık zorlanmaya baslamistim ki ta son 2gune kadar. Nefes alamiyorum ruhum daralıyor Kaçmak istiyorum sanki.Surekli ağlıyorum kendimi durduramıyorum.Sabahlara kadar ağlıyorum Bu sehirde yaşamak istemiyorum ömür boyu bu sehirde kalma fikri beni mahvediyor. psikiyatriden randevu aldik oraya gidecem.Daha önceden de psikiyatri ilaçları kullanmistim 5yil eski durumları tekrar yaşamak istemiyorum.Esime de açıkça soyledim götür beni burdan tayin isteyelim diye yapamıyorum diye ama ailem böyle biseyi kabul etmez beni reddeder dedi. sana önereceğim bisey yok ben gidemem dedi. Annem geldi memleketten dedi böyle olmaz hastalik sahibi olmussun çok üzülüyor.
Alışamazsın.. sanki senin olmadigin yerler de hayat varmış gibi hissedersin.. esin senin için bu fedakarlığı yapmıyor senin yapmana rağmen...ben boşanırdım.. insan tayin mümkünse eşi için fedakarlık yapabilmeli üstelik eşi yapmışsa ve bu kadar kötü durumdaysa
 
Birinin derdi neden başkasına küçük görünüyor anlamıyorum. Ben de nispeten büyük bir şehirden Doğunun imkanları sınırlı küçük bir ilçesine geldim. Yani insanın mutlu eden ailesidir falan filan da, insan sosyal bir varlık ve sosyalleşebileceği tek ortam aile değil. Buradaki beklenti tamam çocukların sağ salim yanında işte eşinde yanında o zaman mutsuz olman saçmalık. Sürekli başkalarıyla karşılaştırarak dert yarıştırırsak elbet daha büyük bir dert sahibi çıkar yani. Şükredersin haline eyvallah, ama ben de haftada bir sinemaya, tiyatroya giden, kitap fuarı gözleyen konser kovalayan biriyken buraya geldiğimde ruhumun tatmin olmadığını hissettim. Duruma üzüldüğümü belirttiğimde de aman atanamayan bir sürü insan var şükret bilmem ne. Yani elbette var, kanser olan da var, çocuğu hasta olan da var Allah korusun. Elimizdekine bin şükür ama keşke imkanlar artsa da hayat standardımız yükselse. Bence konu sahibi muhtemelen eş ailesi ya da eşiyle sıkıntılı ama olmasaydı da bence evet bu bir dert. Sadece hastalanmanız üzücü.
 
sizin sorununuz esinizle.. ne demek ailem izin vermez gidemem.. cok uzuldum sizin icin. inanamadim..
Aynen öyle. Ailesi ne bana karşı ilgililer ne çocuğa.Ama lafta her şeyi yaptilar yanimdalar.. ben diyetisyenim. Bu sekilde değil ama ne bileyim formasyonum var öğretmenliğe gecseymissim yada üniversiteye bahanemiz olurmusta gidebilirmisiz. Yani ölme eşeğim ölme.. O bahaneler ne kadar zor haberi yokk
 
Alışamazsın.. sanki senin olmadigin yerler de hayat varmış gibi hissedersin.. esin senin için bu fedakarlığı yapmıyor senin yapmana rağmen...ben boşanırdım.. insan tayin mümkünse eşi için fedakarlık yapabilmeli üstelik eşi yapmışsa ve bu kadar kötü durumdaysa
Üniversiteye öğretim görevlisi olsam bi bahane olurmuş ailesine de dermis imkanları daha iyi olacak o şekilde gidilirmis.. Yani benden öyle imkansiz bisey istiyor ki.
 
Ya şu yaşadığı şehir yüzünden depresyona girenleri hiç anlamıyorum. Daha önce yaşadığınız yerden neyi eksik, neyi fazla yani? İnsan sevdiği adamın çocuklarının yanında nerede olursa olsun mutlu olur. Hasta olacak kadar durumu abartmak biraz şımarıklık gibi geliyor bana.
öyle gibi geliyor insana ama öyle değil ya. Bizde de benzer bir durum var. Ben de eşimin ailesinin yaşadığı şehiri hiç sevmiyorum. Bir de kendi yaşadığımız şehirde kurulu bir düzenimiz var, eşim de tanıştığımızda burada yaşıyordu sonra evlenince ailesi bizlere kendi yaşadıkları yerden ev tutmaya kalktı. Eşim de razı oldu. Ben olmadım. Konusahibi baştan koyacaktı tavrını gitmeyecekti.
 
tek dert bu olsa keşke :KK14: sanki sevdiğimiz şehirde 7/24 sokakta mıyız, ya da geziyor muyuz, zaten herkes eviyle, işiyle hayat telaşıyla vakit geçiriyor, şehir filan hiç de umrumda değil valla:KK14:
 
Nasıl çıkılıyor buradan psikoloğumu bozacaklar(başlığa ithafen...)
 
şehir değiştirmedim ama, ilçe değiştirdim. yaşadığım şehirin en gözde büyük ilçesinden küçük köyleri olan bir ilçeye geldim. üstelik ordaki evi satıp burada ev aldık, kira olsa taşın git daha kolaydı.. ilk iş 3 vesait de değiştirsem merkezde iş buldum üç sene gittim geldim sırf buraya alışamadım diye, sonra işten çıktım boğuluyorum sandım. bir hafta geçmeden gittim kadınların olduğu spor salonuna yazıldım orada çok güzel arkadaşlıklar edindim, çevrewm epey genişledi, sosyalleştim bulunduğum ilçede.. sonra bir baktım alışmışım baya baya buraya.. 6. seneyi doldurdum şuan istesem de merkeze gitmem mesela.. ama çevre edinmeseydim asla olmazdı.. işimi bırakmayıp buraya adapte olamasaydım yine olmazdı..
 
“ ailem böyle biseyi kabul etmez beni reddederdedi. sana önereceğim bisey yok ben gidemem dedi.”

Sizin değil eşinizin tedaviye ihtiyacı var. Bir süre annenizi ziyarete gitmelisiniz. Bakalım siz yokken nasıl hissedecek densiz??
 
İnsanlar ülke deyişiyor. Kendini hasta edecek kadar sorun goremedim bebeginde varmis esinlede aran iyiyse mücadele vermen lazim hayat zaten zor bide biz sorlastirmayalim:KK66:
 
Üniversiteye öğretim görevlisi olsam bi bahane olurmuş ailesine de dermis imkanları daha iyi olacak o şekilde gidilirmis.. Yani benden öyle imkansiz bisey istiyor ki.
O zaman siz de eşinizi silmekle tehdit edin. Çekirdek ailen mi uzak ailen mi diye tercihe zorlayın.

Evet arada bebek var ama bencil bir koca yüzünden sağlığını yitirmiş bir anne olacağıma, sağlıklı ve mutlu bekar anne olmayı tercih ederdim.
 
diyetisyenlik yapma sansiniz yok mu?
calissaniz
internette birsürü diyetisyen var evden calissaniz kafaniz dagilir.
esine gelince sadece kendisini düsünen bencil biri.
 
Herkes konu sahibini suçlamışta arkadaşlar kendinize göre değerlendirmeyin kimse durduk yere psikiyatristlik olmaz olmaya da kendini zorlamaz. Arkadaşın daha önce yaşadıkları, aile içi ilişkileri, sosyal ortamının bir anda değişmesi, kendini yalnız hissetmesi her şey rahatsızlığını tetiklemiş olabilir. Üstüne üstlük bebek sahibi olmuş lohusalık+üzerine yaşadığı yalnızlık duygusu ona daha da çaresiz hissettirmiş kendini. Her insan değişikliğe ihtiyaç duyar bi soluklanmak ister, tamamen farklı bir kültüre farklı bir şehire gidip orda düzen kurmaya yaşamaya çalışmış herkes başarılı olacak hemen adapte olacak diye bir kural yok ki. Yapamamış işte önemli olan bu durumda ne yapmanız gerektiği bir süre kendi ailenizin yanına ya da farklı bir şehire giderek vakit geçirin gerekirse ev değiştirin farklı bir ilçeye taşının bebeğiniz şuan küçük yapamazsınız belki ama kendinize hobiler edinmeye çalışın bir işe girebilirsiniz ya da kurslara gidebilirsiniz. Sürekli evde oturarak kendinizi dinleyerek daha da kötü olursunuz bu durum bebeğinizi de etkiler önemli olan bu düşüncelerden kaçabilecek ortamlar yaratmak kendinize. Kendinize vakit ayırın, arkadaşlıklar kurun sosyalleşin bir insana şehri sevdiren bu ilişkilerdir aksi halde adapte olamazsınız nereye giderseniz gidin içinizde hep bu hissi taşırsınız. Bir de sizi anlamayan ve dibe çeken insanlardan uzak durun bu süreçte
 
benim yaşadığım şehir çok küçük.. ama insanlar sicakkanlı:)
bide mahalleyi sevmemişim. son zamanlarda mahalleyi gezdim dolaştim baktim mis gibi mahalle:)
 
Aynen öyle. Ailesi ne bana karşı ilgililer ne çocuğa.Ama lafta her şeyi yaptilar yanimdalar.. ben diyetisyenim. Bu sekilde değil ama ne bileyim formasyonum var öğretmenliğe gecseymissim yada üniversiteye bahanemiz olurmusta gidebilirmisiz. Yani ölme eşeğim ölme.. O bahaneler ne kadar zor haberi yokk
Yüksek lisans doktora vs için Bursa'da bir üniversiteye başvurun. Ve mecbur kaldığınız(!) için tayin istesin eşiniz.
Ailesine böyle söyleyin.
 
Adana merkezden Diyarbakırın ilçesinin beldesine öğretmen olarak atandım 2004 yılında.okula ilk geldiğim günlerde ev arkadaşıma balkonda oturup köye bakarken "ne zaman tayin isteyebilirim gitmeliyim buradan" dememin üzerinden tam 15 yıl geçti ve ben hala Diyarbakırdayım
eşimle tanıştım evlendim düşüncelerim fikrim değişti.ailemi yarıyıl tatillerinde ve yaz tatillerinde ziyarete gidiyorum.tüm 15 tatilde yazın tüm 2 ayı ailemle dolu dolu geçiriyorum.2 oğlum var,ilçeden merkeze taşındık.ilçede iken sıkılıyordum merkezde olsam gezerim tozarım diye inanın hayatın koşturmasında öyle merkezde olunca her gün gezmelerde olunmuyormuş hatta ilçede iken daha çok şehir merkezine geliyorduk.
bir şehir insanı psikiyatr hastası haline nasıl getirir anlamış değilim.evlenince çekirdek ailenle olmaktan mutluluk yaratmayı hayatı kendine ve eşine zehir etmemeyi öneririm.şu an istesem Adana'ya ya da başka bir şehrede gidebilirim ama bu orda pür mutlu olacağım anlamına gelmez.büyük bir şehir de yaşam standartlarımı aşağıya çekmeliyim mesela.yaşadığım ev bir istanbulda bir bursa da trilyon eder belki ama burada 300-400 bine satın alabiliyorsun.sonra düzen çocuklarımın okulu hepsini düşünüyorum.üstelik önemli olan mutlu ve huzurlu olma.sadece anne babamı huzur mutluluk veriyor insana
ama sürekli gitmeliyim burada yaşayamam nefes alamıyoruma takılırsanız alışamazsınız.En azından benim için ve çocuklarım için tatillerde gidecek farklılık yaratacak bir yerimiz var ailemin yanı.belki aynı şehirde olsaydık bu kadar cazip gelmeyecekti bize.
arkadaş ve çevre edinin.tüm dünyanız eşiniz ve ev olmasın.kendinize bağımsız alanlar yaratın
 
Son düzenleme:
Aynen öyle. Ailesi ne bana karşı ilgililer ne çocuğa.Ama lafta her şeyi yaptilar yanimdalar.. ben diyetisyenim. Bu sekilde değil ama ne bileyim formasyonum var öğretmenliğe gecseymissim yada üniversiteye bahanemiz olurmusta gidebilirmisiz. Yani ölme eşeğim ölme.. O bahaneler ne kadar zor haberi yokk
sorun sadece ilgisiz olmaları mı?çok ilgili olsalar dert olmasalar da dert.boşverin tek sorun ilgisizlikleri olsun.
 
Yüksek lisans doktora vs için Bursa'da bir üniversiteye başvurun. Ve mecbur kaldığınız(!) için tayin istesin eşiniz.
Ailesine böyle söyleyin.
Kazandi da diyebilir sanki benden belge mi isteyecekler.Yuksek lisansi yeni bitirdim. Doktorayi kazandi devam zorunluluğu var haftada 2gun dese ne olur sanki
 
Back
X