- 16 Nisan 2020
- 327
- 794
- 103
- 35
- Konu Sahibi ceycey3416
- #41
Pasif agresif davranış kalıpları bunlar. Tepkinizi anında sakin bir şekilde koysaniz sonra öfkeye ya da ani patlamalara donmez.
Psikolog yardımıyla egzersiz yaparak da asabilirsiniz. Çok endişe etmeyin. Zaten belli bir yaşa gelinceye kadar geçiyor. İnsanlara nasıl yaklasacaginizi öğreniyorsunuz.
Kaybetme korkusuna gelince ne kadar korkarsaniz korkun gidecek olan gider tutamazsiniz. Bunu düşünüp zehir etmeyin her günü. İlişkilerde kaybetmekten korkuyorsanız gitmek isteyeni salın gitsin, ondan hayır gelmez zaten
Evet düşüncemi içimde tutup tutup biranda patlayabiliyorum. Başkasından duydam bunu neden böyle saçma bir şey yapıyorsun derim ama elimde olan bir durum değil. Umarım değiştirebileceğim bir davranıştır.
Kaybetme korkusu içinde: babamın annemi aldatmasıyla çok sarsılmıştım. Yanlış hatırlamıyorsam 8. Veya 9. Sınıftaydım. Hiçbir zaman kötü bir baba olmadı, bizi terketmedi ama hep bu aile dağılacak diye kendimi yedim herhalde. Annem o zaman ayrılmak istediğini söylemişti, karşı çıkmıştım. Sanki ayrılırlarsa bütün bağlarımız kopacakmış gibi hissetmiştim. En çokta en sevdiğim insana güvenim gitmişti. Aaay öylee iştee..
Bundan 13 sene önce gittim, yaklaşık 3 yıl. Hem psikiyatr hem psikolog beraber gidip ilaç kullandım. Çok psikolog değiştim en son yaşlı bayan bir psikolog toparladı beni. Aynı şekilde psikiyatr da 70yas üstüydü. Travma sonrası stres bozukluğu , ağır depresyon ve anksiyete ile gitmiştim. Salak bir psikoloğa gittim , duvarını kendi arkadaşlarının ailesinin ve mutlu anılarının fotolarıyla kaplamış. İnsanın nasıl siniri bozuluyor. Sen bitmişsin mutluluğunu gözüne sokuyor. Bir kıza gittim, sürekli sıfır mimik. Buna okulda demişler ki asla ifade kullanma. 50lerinde bir adama gittim ,eve ödev veriyorBir iki kişiyi de sesten , hareketlerden eledim . Son psikoloğuma gittim ,camın önünde çiçek suluyor. Bana baktı , gel gel bak çiçeklerime dedi. Çiçeklerinin isimlerini sayıyor falan ,hakkıydı biri. Aha dedim ,bunun kafa gitmiş ,ben buna herşeyi anlatırım
2 sene gittim,annem bebeğim diye seviyordu beni , üniversitenin psikoloğuydu. Onun sayesinde anksiyete ile başetmeyi, önemsememeyi , yeniden hayatı sevmeyi öğrendim. Yani demem o ki,biri sana iyi gelmezse bırakma. Mutlaka sana göre biri vardır.
Haahaha çok tatlısınız. Kafa dengi önemli :)
Sonuç 9 ay içinde evlenip 2 sene dolmadan sindirme, psikolojik şiddet, kullanma hepsini yaşayıp mehir, altın, tazminat hiç birşey almadan boşandım.