C
Cokokuyanbilir
bu kişi bir özel hastanede psikolog olarak çalışmış diyorsunuz.
Size şöyle anlatayım. Lisans eğitimim sonrası bir devlet hastanesine psikolog olarak atandım, 3 yıldır çalışmaktayım. Psikoloji lisansım vardı ancak klinik psikoloji uzmanlığım yoktu, yani psikologtum ancak uzman klinik psikolog değildim (şuan yüksek lisans yapmaktayım). normal şartlar altında terapi yapamamam seanslara girememem gerekiyordu. Ancak atandığım hastane ve devlet benden danışan/hasta almamı ve seanslara girmemi bekliyor/bekledi. Çalışırken kursunu/eğitimini almadığım sertifikamın olmadığı psikolojik testleri uygulamamı da beklediler. Hastanedeki diğer kıdemli psikolog arkadaş bana testlerin nasıl uygulanacağını anlattı, elime de o teste dair el kitabı verildi. Ve ben o şekilde o testleri uyguladım. Danışan aldım. Almak durumunda kaldım.
Demem o ki devlet kurumlarında dahi böyleyse özelde neler neler olur:) o nedenle psikoloji yüksek lisansı yapan bir sosyolog özelde işe de alınır, o kişi kendini uzman klinik psikolog da sanır, terapi de yapar. Sosyolog, pdrci, hemşire, sosyal çalışmacı vs bu memlekette kursa giderek "aile ve çift terapisti" olup terapi verebiliyor. Devlet onaylı. Çok yalnış işler. Sadece bu kişileri eleştirmek eksik olur. Bunun dışında kendisini psikiyatr sanan psikologlar da doktorculuk oynayabiliyor, ilaç önerisinde bulunabiliyor veya kafasına göre tanı koyabiliyor. İşte tüm bu nedenlerle (yani hem psikologları diğer meslek elemanlarından ayırmak hem kendini doktor sanan psikologları ayırmak hem psikologların hem de hastaların haklarını korumak için) bir meslek odası ve meslek yasası istiyoruz. Hem alanımız ihlal edilebiliyor, hem kendini bilmez psikologlar başka alanları ihlal edebiliyor hem de tüm bunlar nedeni ile hasta/danışan hakları ihlal ediliyor.