- Konu Sahibi YILDIZ1980
- #941
günaydın kızlar,
İşte bu konu, benim ikilemde kaldığım bir konu. Yaşadığımız konu ile örnek verecek olursam. Eğer doğuracağım bebeğin vakti saati gelmemişse ne kadar olumlu düşünsemde o bebek doğmaz yada hamile kalamam. Ama vakti saati gelmemişse ne kadar olumsuz olsamda hamile kalırım.
Hani hep olumlu düşünün olumlu olsun derler ya onu bir türlü anlayamıyorum. Bilmiyorum ben bardağın hep boş tarafını görenlerdenim ama gene de yaşadıklarımın tekrar olmasını kendi düşünce yapıma yormuyorum.
Belki başka konularda bakış açımızın %100 önemi olabilir ama iş ortaya bir canlı getirmeye gelince bunun benim irademle olmadığına inanıyorum. Hoş sevgilim bana hep senin inancın zayıf der ama o öyle dese de, kalpten inanmıyorsun, tevekkül etmiyorsun desede, dilin başka kalbin başka dese de... Ben bu konuda elimizden gelen hiçbirşey olmadığına inanıyorum. Bu beni rahatlatıyor çünkü bunu da kendime, kendi düşüncelerime bağlasam herhalde işin içinden çıkamam. Elimden gelen hiçbir şeyin olmadığını bilmek, sadece yazılmışsa olacağını bilmek gerçekten beni rahatlatıyor. Yoksa hep biryerlerde yanlış mı yaptım düşüncesi peşimi bırakmaz.
Olumlu düşünerek çok yakın bir arkadaşımın dediğini yapmış olurum her transferimden sonra bana "şimdi umut etme zamanı, korkma umut edince daha fazla üzülmeyeceksin" der
Nilu , misafirler gitmedi mi ? Da da da'la iyimi ?
evet bende hep bir telaş içinde hep aynı şeylerin tekrarını yaşadım, belki adımlarımdan önce daha fazla ve daha farklı düşünseydim, yol alabilirdim. bak bu dediklerimizi özetleyecek birşey kopyaladım.
"Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarattığınız düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.
Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, “sorunların içinde kaybolmak” yerine, paradigma (bakış açısı) değiştirmeyi başarıp, sorunlara farklı biçimde yaklaşabilenler, o sorunu aşma şansını da yakalıyorlar. Zaten sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakışın, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir?" einstein
"ÇÖZÜMSÜZ gibi gördüğünüz sorunlar konusunda bakış açısı değiştirmenin önemi çok büyüktür. Aslında hayatımızı, başarımızı, mutluluğumuzu belirleyen bizim kendi davranışlarımızdır. Başımıza gelen her şeyle onlara verdiğimiz tepki ve yanıt arasında geniş bir hareket alanı vardır…” stephen covey
İşte bu konu, benim ikilemde kaldığım bir konu. Yaşadığımız konu ile örnek verecek olursam. Eğer doğuracağım bebeğin vakti saati gelmemişse ne kadar olumlu düşünsemde o bebek doğmaz yada hamile kalamam. Ama vakti saati gelmemişse ne kadar olumsuz olsamda hamile kalırım.
Hani hep olumlu düşünün olumlu olsun derler ya onu bir türlü anlayamıyorum. Bilmiyorum ben bardağın hep boş tarafını görenlerdenim ama gene de yaşadıklarımın tekrar olmasını kendi düşünce yapıma yormuyorum.
Belki başka konularda bakış açımızın %100 önemi olabilir ama iş ortaya bir canlı getirmeye gelince bunun benim irademle olmadığına inanıyorum. Hoş sevgilim bana hep senin inancın zayıf der ama o öyle dese de, kalpten inanmıyorsun, tevekkül etmiyorsun desede, dilin başka kalbin başka dese de... Ben bu konuda elimizden gelen hiçbirşey olmadığına inanıyorum. Bu beni rahatlatıyor çünkü bunu da kendime, kendi düşüncelerime bağlasam herhalde işin içinden çıkamam. Elimden gelen hiçbir şeyin olmadığını bilmek, sadece yazılmışsa olacağını bilmek gerçekten beni rahatlatıyor. Yoksa hep biryerlerde yanlış mı yaptım düşüncesi peşimi bırakmaz.
Olumlu düşünerek çok yakın bir arkadaşımın dediğini yapmış olurum her transferimden sonra bana "şimdi umut etme zamanı, korkma umut edince daha fazla üzülmeyeceksin" der
Nilu , misafirler gitmedi mi ? Da da da'la iyimi ?
Son düzenleme: