O olayi yasarken bukadar objektif olamiyorsun malesef. Yogun duygular sonucunda pisman da olmadigim bir yolu sectim. Belki benim icin degil ama o kisi icin ibretlik olur. Cunku ben herseyi cok yogun yasarim. Gururum kisiligim zedelenirse ne olursa olsun onu yapmaya devam etmem orda birakirim. Hayatta en cok deger verdigim sey eger bir haksizliga ugradiysam ne olursa olsun gururumu cigneyip devam etmem . Keser atarim cunku yapamam bu benim karakterim yapcak bisey yok o ani ben yasadigim icin ben bilirim
Gururla ilgisi yok ki bunun. Sizin yaptığınız haksızlığa karşı mücadele etmemek. Sevgiliniz sizi terkeder, geri geldiğinde gururum kırıldı der barışmazsınız, anlarım. Arkadaşlarınız dış görünüşünüzle dalga geçer, onlarla bir daha görüşmeyeceğim dersiniz, anlarım.
Ama size yapılan gurur kırmadan ziyade haksızlık yapma. Hatta hukuki bir haksızlık. Müşteri psikolojik şiddet uygulamış, bağırıp çağırmış, size doğru yağ fırlatıp neredeyse fiziksel şiddete maruz bırakmış. Yaptıkları kanunlara aykırı. Hakkınızı savunmalıydınız. Amiriniz sanırım size mobing uyguluyordu, bu da kanunlara aykırı. Hakkınızı savunmalıydınız. Ağlamak yerine, dimdik ayakta durup müşteriye “Herkes hata tapar. Gerekirse maaşımdan kesilir. Bana bağırmaya, şiddet göstermeye hakkınız yok” demeliydiniz.
“Hakkımı savunamayacak kadar duygusalım, bu konularda biraz zayıfım” deseniz yine anlarım. Ama gururlu olduğum için ağlayıp istifa ettim demeniz mantıksız. Yaptığınız hakkını savunmamak. Gidin istifanızı geri alın demiyorum, zaten ayrılmak istiyormuşsunuz. Ama gelecek için güçlenmeniz, biraz cevval olmanız lazım.
Bir de müşteriye “sizin yüzünüzden istifa ettim” demişsiniz. Biraz büyük bir ceza olmamış mı? Herkes hata yapar, kadın belki de hayat boyu vicdan azabı çekecek. Ama siz hakkınızı savunabilseniz, istifa etmeseniz, kadının cezası topluluk içinde özür dileyip mahçup olmak olacaktı.