27 Mayıs 2010.. nereden bilebilirdim hayatımın o andan itibaren zehir olacağını.. sağlık sorunlarım vardı.. bununla birlikte estetiğede karar verdik.. hayatımın her devresi çok güzel geçtiği için kimse gibi bende bilemezdim böyle hüsrana uğracağımı..
Doktorla görüştük.. "sana hayatın boyunca kullanabileceğin bir burun yapıcam".. uzman olan kendisi, ben değilim ki.. ben sadece saf olabilirim.. aklım karışmasın, korkmıyayım diye internet araştırmasına elimi süremedim.. doktor konusunda hastalarından çok iyi bir doktor sözlerini duyduk.. ama sağlık sorunu mu?
estetik mi? demedik.. o doktoru seçme sebebim bir de babamın diyalize girmiş olduğu hastahane olmasıydı..
Ameliyat tarihini kararlaştırdık.. akşam vakti gün ameliyat günüme erişiyorken burnum akmaya başladı.. herkes psikolojik dedi.. boğazlarımda ağrıyordu.. haydaaa sabah oldu, hastahaneye gittik, doktor dün muayene ettim seni hiç bir şeyin yoktu dedi ilaç yazdı.. son anda kurtulmanın büyük bir işaretiydi benim için.. sonra ameliyat olmamı engelliycek bir sivilce.. hepsi geçti.. ve artık ameliyat günüm geldi..
pollyanna gibi herşeyin çok iyi olucağından ümitliydim.. ameliyattan çok korkarım diye düşünüyorken sakinleştirici sayesinde sanıyorum çok iyiydim.. anestezinin vermiş olduğu etkiyle doktoru kapıda gördüm en son ve uyudum artık.. ameliyat olmadan önce rüyamda görmüştüm.. anesteziyi veren doktorum bayandı.. rüyamda da aynı şekilde bayan doktor vardı.. bağırıyordum "vazgeçtim bennn, istemiyorummm" diye.. 2 ay bile geçti üzerinden..
hiç uyarılmadım doktorum tarafından.. ne bir kalın derili buruna sahipsin işittim.. ne de ameliyattan sonra bunlar bunlar olabilir dikkatli ve sabırlı ol işittim.. ameliyat, alçılı günlerim zevkliydi.. ne zaman ki alçılarım çıktı kocaman büyük şiş bir burun.. burnumun olmayışına mı yanayım, yüzümün geçiceğini unutup bu şekilde kalıcak korkusuyla kendimi harap ettiğime mi yanayım.. ilk günlerimdi normaldi ama idrak edemedim, korktum, yanaklarım gözlerim yerinde değildi sanki.. ilk önce mideme vurdu üzüntüm, daha sonra ishal oldum ve daha sonra istifra başgösterdi.. doktor doktor dolaştık.. aynaya baktıkça kahroluyordum.. pişmanlık dizboyuydu.. nereden bulaştım ben? naptım? nasıl yaptım? her suçu kendimde buluyordum.. her gün ağlıyordum..
gülerken burun kenarlarında, yanaklarda beliren çizgilerim yok diye üzüldüm ona kafamı taktım.. önceki resimlerimi inceledim inceledim kahroldum.. sorun yanaklarımda değilmiş meğer, şişlermiş.. insan her sabah uyandığında kendisini tanımaz mı? ilk haftalarda edindiğim stres, üzüntü boşunaymış..
burnuma gelince; kalın derili bir burun sahibesiyim.. geniş, oldukça kemerli ve öne eğik bir burnum vardı.. doktorun güvenine aldandık.. burnumu suçluyordum doktorun hatası yok, benim burnum böyle başkası daha beter ederdi sanırım diye.. gözlerim farklıydı.. eskisi gibi sevimli bakmıyordu.. hiç bir bilgiye sahip değilken nasıl teşhis koyabilirim ki.. estetikçinin görmesi lazımdı beni.. ama diyordum kemiğimi çok almış diye..
kendimde dahil herkesi üzdüm.. burayı buldum, hurraa başladım araştırmaya.. Emre Bey ismi, Yakup Avşar ismi buradakilerin memnuniyetleri.. salak en baştaki hata sende araştırsana dedim.. olan olmuş biten bitmiş.. aslında bitmiş olan derdin dermanı aranıyordu ve vardı..
Emre Bey'le görüştüm.. ameliyat olmamış halde bulunan fotoğraflarımı gösterdim.. ilk doktorumun bana yapmadığı burnumla ilgili bilgileri verdi.. karakteristik bir buruna sahipsin, yapılmaması gereken bir işlem yapmış, kemiğini çok fazla oymuş gözlerin ablak diye tabir ettiğimiz gibi olmuş dedi.. üzülme, ne burunlar var seninkisi yapılmıycak bir şey değil sadece sabırla beklemeni istiyorum seni dedi.. sitede üye olan arkadaşlarımızın burunlarını gösterdi.. cevoo, megumi, mostmore ve üye olmayan bir kaç kişi daha.. ben ağladıkça selpak uzattı..
kendi doktorumla görüşmeye gittim.. beni neden uyarmadınız kalın derili olduğum için dediğimde ameliyatta belli olur bu bilemezsin ki dedi.. sustum.. gözlerimin bakışı değişti, ablak bir şekilde bakıyorum dedim.. yok canım dedi.. sen takıntılısın dedi.. bana takıntılı diyorsunuz, uzman sizsiniz ben bilemem tabiki ama sorun var dedim.. bir tek sen değilsin böyle olan arada çıkıyor senin gibi dedi.. konuşması sert yada itici değildi.. gayet sevecen konuşuyordu ama saf yerine koyuyordu.. çünkü bir sonraki cümlesi 6 ay beklememiz lazım, burnunun ucunda deform var bak bakıldığında kalın derili olduğun belli oluyor peeling uygulıycaz demesiydi.. şaşkınlıktan laflarını toparlamaya çalışıyorken annem kızım ikinci ameliyatı düşünüyor dedi.. sakın, beter olursun dedi..
şimdi doktor konusunda ne kadar yanlış bir karar verdiğimi anladım.. doktora gerektiğinden fazla çıkışamamış olmamın nedeni babamın diyaliz hastası olduğu hastahane olmasıydı..
Emre Bey'e mail attım doktorumla görüşmemi anlattım.. sabır esterabimcim sabır lütfen.. dokuların yerine otursun.. ondan sonra inşallah dedi.. güven gerçekten çok önemli ama yanlış doktora da güvenip güvenmemek o kadar önemli..
şimdi Yakup Avşar'la görüşücem.. onun söyliyceklerini de burada paylaşıcam..
lütfen doktor konusunda çok dikkatli olun.. ister kalın derili olun, ister ince derili olun, ister normal derili olun önemli olan burun yapınızın olduğu gibi esas doktor seçimi önemli.. 8 ay 1 sene beklemem gerekiyor şimdi.. sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş.. doktor doktor geziyorum şimdi.. amacım doktorumun hatasında karar kılıp yüzüne karşı emin bir şekilde söylemek ve ikinci ameliyatım için doğru karar vermek.. Emre İhan olucak kesin ama diğer doktorlarla da görüşmemde yarar var
ayrıca sitede bana yardımcı olan herkese teşekkür ediyorum.. herkesin sağlıkla birlikte güzel burunları olması dileğiyle..