Saçma sapan sistem

Yorgunbirisi

Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2024
293
190
18
Herkese hayırlı akşamlar. Girişi uzatmıcam.

Ben exden ayrıldıktan sonraki süre annemlerin yanına geçtim. Geçen sene mezun olmuştum. Bir süre kendi halimde kaldıktan sonra iş hayatına başlıyım dedim. Ama işlere bakıyorum dönüş yok zaten deneyimsizlikten dolayı sanırım. Bu durumda kendimi ispat için portföy yaptım başvurularda kullandım yine dönüşler olmadı. Dedim ki vardır bunda da hikmet. Bugün ilanlara bakarken grafikle alakalı eğitmen işi gördüm ve bende ne sınavına yada belgesi gerekiyorsa yapıp olayım dedim. (Grafik sanatlar mezunuyum) pedagojik formasyonu araştırırken yeni bi sistem gelmiş ags diye. Net bir bilgi vermeden ücreti belli olmuş. Sabahtan beri ben girip giremediğime bakıyorum, ÖSYM ye girdim baktım branşım yok ama kimisi girer kimisi girmez demiş. Kpssye baktım grafikerlik olarak alım varmış. Ben anlamadım ki grafik eğitmenleri gökten mi indi. O kadar video izledim yorumlar yazılar okudum sonuç hiç olunca şimdi bile gergin yazıyorum yazıyı. Allah aşkına bilen birisi beni aydınlatsın. En sonunda kpssde emekli dayılar gibi bi işe razı olup kafa dinlicek moda geldim.

Böyle ne zamana kadar boş kalıcam birde sizde nasıl oldu iş hayatına başlamanız? Hani ayak işi yaptırılmalı olan işler bile önüme düşmüyor o derece. (O tarz iş yapmakta istemiyorum ama bu süreç çok yıldırdı.) Evde kala kala körelip ev hanımı moduna girmek istemiyorum.
 
Kendi işini hayatına başlamasından yada başarı hikayesinden bahsedevek birileri yok mu Acaba bu sektörden ümidimi mi kesmeliyim.
 
Merhaba, size moral olur umarım diye yazıyorum.
Üniversiteden mezun olduktan sonra 6 ay kendi alanımda çalıştım, sonrasında sınavlara hazırlamak için ayrıldım ancak ondan sonra iki yakam bir araya gelmedi desem yeridir. O kadar sıkıntı çektim ki hastalık sebebiyle refakatçi olarak 1 sene anneme baktım. Bu dönem hem maddi hem manevi çöktük. Tam o düzeldi derken bu sefer de darbe oldu, iş bulamadım en son pes ettim ve ne olursa olsun çalışacağım dedim bi dönem bulaşık yıkadım, bi dönem kasiyerlik yaptım, garsonluk yaptım. Bu arada benim hiç çevrem yok, bana referans olabilecek bir tanıdık yok İstanbul’da devlet üniversitesinde okudum.

En sonunda kurumsal bir markanın bir şubesinde işe başladım en alt işlerde, orada emeğim görüldü ve referans olabilecek birileri ile bağlantı kurmaya başladım. Bu firmanın iç ilanlarına başvurup merkezine geçtim. Burada edindiğim tecrübelerle iş hayatıma devam ediyorum.

Zordu.
 
Okulun son senesinde ve mezuniyetten sonra 2 sene olmak üzere toplamda 3 sene kendi alanımda bir işte çalıştım. 2013-2014 yıllarıydı. Asgari ücret yanlış hatırlamıyorsam 1500 tl idi. Ben de asgari ücret alıyordum. Fakat çalışma saatleri o kadar kötüydü ki, sabah 10 akşam 10 işe gidiyordum. Özel bir kurumda öğretmenlik yapıyordum ve dersim olmasa bile 12 saat boyunca beni kurumda kalmaya zorlayan bir sistem vardı. Üstelik yemek, yol parası yoktu ve izin günüm pazartesiydi :)

Neticede maddi ve manevi asla tatmin olmadım. Farklı sektörlerde ne yapabilirim diye araştırmaya başladım. İki yabancı dilim olduğu için yabancı şirketlere de başvurdum. Neticede bir Alman şirketinden geri dönüş aldım. Bazı eğitimlere katılmam gerektiğini söylediler, katıldım. Şu anda 10. senemi bitirdiğim bu Alman şirketinde yönetici pozisyonunda görev almaya devam ediyorum. Zor muydu, evet zordu.

Mezun olduğum bölüm, asıl mesleğim, şu anda çalıştığım firma gibi detayları paylaşmayı tercih etmiyorum o sebeple biraz üstünkörü yazdım. Fakat sonuç olarak ben de alanımdan çok farklı bir iş yapıyorum şu anda ve mutluyum.

Üniversite okurken de hiç boş durmadım. Fuarlarda stant hostesliği yaptım. Zincir bir restoranda kasiyerlik yaptım. Hatta work and travel deneyimim oldu, Amerika’da bir otelde temizlikçi olarak çalıştım :) çalışmayı seviyorum. Hiçbir zaman umutsuz olmadım. Hep bir adım daha ileriyi düşünerek yaşadım.

Bu arada ben de devlet üniversitesi mezunu, memur çocuğuyum. Yani aileden gelen desteğim de her öğrenciye verilen destek kadardı maddi olarak. Bir de ben üniversitedeyken kyk bursu 240 liraydı Ne günlerdi…
 
Azmetmişsiniz başarmışsınız
 
Valla iki yakam mı desem bende bilemedim. Ailemle kaldığım içinde iş açısından sorun oluyor biraz. Annem ılımlı değil ama ben takılmıyorum oraya. Ayrılık yaşamış irisi olarak çazresizliği hissettim çünkü. Bir süre grafik işlerine baktım olmadı. Sonra dedimki oyun ablalığı yapayım onlarda da 100 kere düşünmek lazım kimin evine gireceğin belli değil. Masabaşı tarzı işlere daha müsaiitim programlara hakimim istiyorum ki sabit güzel bir işim olsun. Staj olarak bile görüşme yaptım olmadı. Kendimi çok şanssız hissediyorum. Şuan ingilizce eğitimi alıyorum. Okuduğum işte desteklesin diye ama işimi yapamıyorum resmen. Düşük bütçeli işlere bile baktım. Bu kadar nasıl tutmaz hayret ediyorum. Acaba başka bir işe mi yönelsem diyorum. Son olarak kpssyi düşünmüyordum hiç çünkü özel sektörde çalışmayı düşünüyordum. kpssde de grafiker ataması en fazla 3 kişi olmuş, o da her sene değil. Bilmiyorum ne yapmalıyım. Kpssye hazırlansam kazanma ihtimalim alımlardan dolayı çok düşük. Ve referans olarakta babamın tanıdığı biriyle bile görüşmeme rağmen olmadı ertelediler ama ağız ucuyla. Siz düşünün çaresizliğimi.

Çok uzun oldu kusuruma bakmayın çok doldum gerçkten ülkenin sistemi güven vermiyor ne okumak nede sınavlara para vermek istiyorum.
 
ne güzel adınıza sevindim. aşırı korumacı bir anneye sahibim biraz ondan da modum düşüyor. çevremde de yeni iş hayatına başlayan insanlar yok. nasıl bir devirdeyiz anlamadım kimse işe giremiyor. sizin gezerek yaptığınız tarzda iş yapmayı çok isterim ama aile dediğim gibi. başka geçici işlere dalıp kendi işimi unuturum diye çekincem var. bilmiyorum kafam çok karışık. bir dönem çok bunaldım bi giyim atölyesinde çalışmıştım. o zamanda çok vücut ağrılarım oldu diye en son bıraktım. bana ne önerirsiniz kpssye girmeye değer mi? o sürede başka şeylere mi yönelmeliyim? özel meb sertifikalı kurslardan da memnun olanını duymadım. para verip paramla da rezil olmak istemiyorum.
 
Ags'yi şu an düşünme, şehrindeki üniversitenin formasyon birimine bak orada yazar hangi alana ders açılacak ne zaman başlıyor diye. Önce onu bir bitir zaten hop hop sistem değişiyor formasyon verene kadar sistem ne olduysa ona göre hareket et
 
Devlet memurluğu her zaman garanti iş, bence denemeye değer
 
reklam ajansında çalışmış biri olarak hiç istemem kimseye önermeyi ama böyle 2 sayfa var ilanlar yayınlanan. istanbul'da mısın bilmiyorum tabii. ajanslar hep bilmem kaç yıl tecrübesi olan falan diye arıyor ama belki yardımı olur sana. portfolyona kurumsal kimlik tarzı işler ekleyebilirsin, adobe'u yala yut - behance hesabı mutlaka olsun, sosyal medyada işlerini paylaş, çizim-tasarım tarzı şeyler de olur, freelance iş alabileceğin sitelere gir, bunlar dikkatlerini çekiyor. ilk giriş en zoru ama sonrası tecrübe kazandıkça gelir
 
Üniversitem formasyon vermiyor. Bugün görüştüm, formasyon kalktı dediler. İstesem de alamıyorum yani.
 
Emekli dayı mıyım ben ya inşallah bir şekilde emekli dayı olabilirsin duam bu yönde ..
Ya o laf şurdan geliyor bende. Bir kere vergi dairesine gittim herkes yatıp uyuyodu desem yeridir. Adamlar uyuyarak para kazanıyor resmen. Kalabalıktı içerisi bi de. Gençler iş ararken onları öyle görünce aklıma gelir hep söz meclisten dışarı
 
Neden önermezsiniz peki? Yani küçük dükkanlarda çalışmaktan daha iyidir en azından. Oralarda bir düzen vardır diye düşünüyorum bilmiyorum benim kafamda iş yerinde olması çok avantajlı geliyor.
 
Neden önermezsiniz peki? Yani küçük dükkanlarda çalışmaktan daha iyidir en azından. Oralarda bir düzen vardır diye düşünüyorum bilmiyorum benim kafamda iş yerinde olması çok avantajlı geliyor.
mesai saati diye bir şey yok, sadece kendi çalıştığım yerde değil farklı pozisyonda farklı ajansta çalışan arkadaşımdan da gördüğüm aynı. o daha büyük ismi olan bir yerde uzun süre çalıştı ve metin yazarlığı pozisyonunda farklı sektördeki kurumsal bir firmaya geçti. onun dışında grafiker olup reklam harici sektörde kurumsal firmada işe giren biliyorum. bizim ajansta resmi mesai bitiminde çıkana hayırdır niye erken çıkıyorsun denilirdi. ücret yetersiz -ben çok az çalıştım ileri pozisyonları bilemiyorum, art direktörler iyi kazanır ve saygın pozisyondur- sektördeki tipler patronundan bilmem nesine genel olarak egoist, laubali, ahlaki olarak çürümüş. kapitalizmin kalesi reklamcılık ve medya. ama iş farklı açılardan güzel ve eğlenceli elbet, kreatif işlerin olayı bu anlattıklarım çerçevesinde genelde bence. ajans hariç dizi setlerinde çalıştım. gsf mezunuyum ve düz memur olabiliyorum. isim yapmış yerlere girmek daha büyük müşterilerle çalışmanı sağlayacağı için sağlam cv yaparsın o sebeple avantajı var elbet.
 
Son düzenleme:
Mesai saatleri konusu şuan üzdü nasıl sabit değil ki birde ortamı düşünüyorum uyum sağlayanilir miyim diye. O laubali dediğiniz şeylerden dolayı. Ben öyle herkesle mıçmıç olmayı sevmiyorum. İşimi yapıp çıkayım kafasındayım biraz.

Gerçektende gsf okuyup düz memurlukta çok saçma. Bugündür araştırıyorum talim ve terbiye yazısında bizim fakülteler için eğitmenleri yazıyor ama kpssde yada ags de yokuz tam olarak. Bu insanlar nasıl atandı birisi bana bunu anlatsın. Parayla mı girmemiz gerek yani. İsmkte kurslara katıldığım hocayla konuştum. O da dedi çok alım yok yıllar boyu da bekleyebilirsin diye. Bu insanlar formasyonsuz vaktinde nasıl girdi?
Adobe içinde bazılarını öğrenmedim çünkü aynı işi diğeriyle yapabiliyorum diye. Behance hesabımda paylaşım yapıyorum en çok, igdan o kadar yapmıyorum orda görülme behancedeki kadar değil. Ne olacak benim halim. Sizce bu kadar program bilgim ve çalışma isteğim varken kpssye çalışsammı? Sanırım polislik falanda geçiş varmış. Şuan her yöne uçabilecek hale geldim yeterki işim olsun sabit durmıyım diye.
 
üst düzey görevdekiler mesai yapmazlar zaten kafalarına göre gelir giderler, toplantılara uzaktan katılabilirler. art direktör gibi ekip şefi pozisyonunda olanlar da bir müşterinin deadline'ı geliyor olmadığı sürece yani müşteriden revize yiyip durulmadığı, iş yetiştirilmediği sürece mesai bitiminde çıkarlar çünkü halihazırdaki işleri altlarında çalışanlara bırakırlar, onlar da imkanlar ve ortamdan dolayı ofiste çalışmayı tercih ederler. yani kreatif işler mesai saati dışında da çalışmanı gerektirir, belirli pozisyona gelene kadar dişini sıkarsın sonra her anlamda rahatlarsın ama bu sefer de işe dair sorumluluk alırsın çünkü ekiplerin başına geçiyorsun. bizim ajanstaki kreatif direktör aynı anda bir sürü ajansla uzaktan çalışırdı mesela, setimiz olursa falan anca gelirdi. yani genel olarak işin hayatın olur kuzum. ama bunların yanında eğer sana uygun bir meslekse çok eğlenirsin, kendini geliştirirsin, bir sürü insan tanırsın, özgüven kazanabilirsin. ortam seni ister istemez daha sosyal biri yapacaktır ama sınırlarını korumak sana kalmış elbet. ilk etapta sen kreatif ekibin en altından başlayacağın için kendi ekibinle iletişimin yeterli olacaktır zaten. bu işlerde network her şey demek olduğu için sosyal biri olmak önemli ama.

bence program bilgini vs. çöpe atma dene şansını ki içinde kalmasın. ben işi çoook çok sevmeme ve okulunu da okumuş olmama rağmen seti bıraktım, tam da yükselmeye başlamışken yani bir de. içimde kalmadı ama kendimden emin olarak bıraktım. zaten daha memurluğu denemek için yaşın var. bence bir de sektörün içine gir de kendin gör. formasyon meselesini hatırlamıyorum ya, sadece kendi bölümümle ilgili araştırırken aynı ags meselesiyle karşılaştığımı hatırladım. kpss meselesinde de düz memur olabildiğimi biliyorum. ben de girmeyi düşünüyorum seneye. ama asıl zanaat üzerine kendi işimi kurmak istiyorum. ilk yaptığım iş de baristalıktı bu arada, kendi sektörümde değilim diye ağlayarak yapıp, sektörüme girdikten sonra çok özlediğim o iş. bazıları bir yerde başlıyor devam ediyor ama benim gibiler de var için rahat olsun. ne üni sınavındaki derecemi kullandııım, ne annemin kpss muhabbetlerini dinlediiim, belki de benim gibilerden feyz alman lazım bilemedim ama içimde kalmadı ya en azından
bu arada işlerini instagram'dan paylaş, takipçini arttırmaya çalış bu da dikkat çekici biri olmanı sağlıyor sektörde maalesef.
 
Ben sosyal medya kullanmayı bile sevmiyorum ki takipçimi nasıl kasıcam. Daha ulaşılabilir olması için İngilizce üzerinden ilerliyorum hesaplarımda. Geçen dandik bir işe başvurdum. Dandik dememin sebebi adam kendi keyfine iş yaptırmak için ilan açmıştı. Yani o bile tutmıyır. Kısa süre küçük bir yerde çalıştım. (Çalışma denmezde neyse) Orda da işi öğrenmeyi geçtim günüm boş geçti diye canım sıkıldı. Hani referans olmayı söylemedi bile. Onun çevresi bunun bilmem nesi derken herkes seferber olup bişey çıkmayınca iyice taktım. Akışına bırakayım dedim o da bugüne kadar o ilanı görüp araştırıncaya kadar sürdü. Sanıeım dediğiniz gibi sizin gibi kişilerle konuşmam lazım. Mesela o konuştuğum hocamda işten işe geçmiş birisi. Canı sıkıldıkça yer değiştirmiş. Şuan üstüne yeni bişeyler yapıyor. Bende böyle meşgalem olsun istiyorum. Acaba zorluyor muyum vazgeçmem mi lazım diye düşünüyorum. Şuan bile istediğim işe bile giremiyorum diye üzülüyorum.
Birde sizin dediğiniz gibi art direktör kadar üstü henüz düşünmedim ilerisi için bile. Benim baktıklarımda matbaa baskı kısmını bilmemizi istiyorlar.
 
kuzum feyz alman derken kendime giydiriyordum acaba sen benim gibi olmasan mı diye ahaha haa bu arada ben grafik mezunu değilim yanlış anlaşılmayayım o konuda, getir'de grafiker olarak çalışan/iş bank. için kitap kapağı tasarlayan/dövmeci olan/bizim ajansta kreatif ekipte çalışan grafiker gördüm yakın çevremde. hiçbiriyle iletişimde değilim olsam seni konuştururdum. fakültedeki diğer grafikçiler şuan neler yapıyorlar bilmiyorum sosyal medyam yok. amcam çok eskilerin grafik mezunu, o da mekanlar için tabela tasarım-baskı yapıyor, dükkanı var. herhangi bir gsf fakültesi önüne ozalitçi açacaksın var ya aslında
sosyal medyayı iş için kullanacaksın işte, orası da portfolyon olacak. takipçiyi de özellikle tasarım-çizim işlerini trend müzikleri kullanarak ya da kendin yaratıcı bulduğun yollarla paylaşarak arttırabilirsin. behance'de daha çok kurumsal kimliktir, ambalajdır öyle şeyleri paylaşırsın mesela.
ben her halükarda içinde kalmasın diye düşünürüm, sektöre girmeye çalış kendin gör dediğim gibi. daha güvenli yerde durmayı seven insanlar kpss önerecektir sana, onlar da mantıklı konuşuyor, seçimi sana kalmış ama hemen pes etme. ayrıca da şartlar ne kadar kötü olursa olsun korkma. onca sene okudun bu bölümü hayatının bir noktasında mutlaka işine yarar ve kullanırsın. nerede çalışırsan çalış iş hayatına girip biraz ezilip suyun çıkarıldıktan sonra mutlaka ulan ben bu yeteneğimi, bilgimi kendim için kullanayım şöyle böyle bir iş yapayım fikrin oluşacak hatırla bunu. :) her şeyin en zoru başlangıcı zaten.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…