Sevgili Güzin Abla, bir okuyucunuz yaşadığı aşkın onda uyandırdığı duyguları anlatmış.
Bu arkadaşa ve genel olarak okurlarınıza aşk konusunda deneyimli biri olarak birkaç şey söylemek istedim.
Ben birkaç kere aşk yaşamış ve aşık olmaya yatkın biri olarak şunları söyleyebilirim. Aşk beynimizin bize oynadığı bir oyundur. Neden bir oyundur diyorum? Çünkü bize gerçeğin tamamını olduğu gibi göstermiyor. Bize sevdiğimizin ’sadece’ iyi ve güzel yanlarını gösteriyor, Kötü ve çirkin yanlarını göstermiyor.
Bardağın sadece dolu tarafını gösteriyor. Boş tarafını da sevdiğimize kavuşunca görüyoruz. Ama çok geç oluyor. Aşığın gözü gerçekten kördür. Görmek istediği gibi görür. Aşk, bu yanıltmanın dışında çok güzel bir duygudur. İnsanı kendine güvenli ve mutlu yapar. Şiirler yazdırır. Neşeli şen şakrak yapar. Ama işte maalesef sevgiliye kavuşunca biter. Çünkü gerçek dışıdır. Gerçeklikten bir sapmadır. Aşık olduğunuz kişi ’o kişi’ değildir; siz öyle zannetseniz de. Kafanızda yarattığınız ’kusurdan ve kabahatten azade olan’ hayali bir kişidir. Aşkın yaşanmasına karşı değilim. Ancak aşk ile karar verilmesine şiddetle karşıyım. Birine aşıksanız evlilik gibi bir karara varmak istiyorsanız sakın ola ki bunu ’aşıkken’ yapmayın. Aşkın bitmesini ya da geçmesini bekleyin. Sonra aşksız yani gerçekçi bir beyinle oturup o kişiyle evlenmenizin sizi ve onu mutlu edip edemeyeceğini düşünün. Bu şekilde sağlıklı karar verebilirsiniz ancak, yoksa aşıkken değil. Son sözüm: "Yine aşık olabilirim ama aşıkken karar vermem".
Rumuz : Tecrübe konuşuyor
Arkadaşlar sizde bu yazılanlara katılıyormusunuz?
Bu arkadaşa ve genel olarak okurlarınıza aşk konusunda deneyimli biri olarak birkaç şey söylemek istedim.
Ben birkaç kere aşk yaşamış ve aşık olmaya yatkın biri olarak şunları söyleyebilirim. Aşk beynimizin bize oynadığı bir oyundur. Neden bir oyundur diyorum? Çünkü bize gerçeğin tamamını olduğu gibi göstermiyor. Bize sevdiğimizin ’sadece’ iyi ve güzel yanlarını gösteriyor, Kötü ve çirkin yanlarını göstermiyor.
Bardağın sadece dolu tarafını gösteriyor. Boş tarafını da sevdiğimize kavuşunca görüyoruz. Ama çok geç oluyor. Aşığın gözü gerçekten kördür. Görmek istediği gibi görür. Aşk, bu yanıltmanın dışında çok güzel bir duygudur. İnsanı kendine güvenli ve mutlu yapar. Şiirler yazdırır. Neşeli şen şakrak yapar. Ama işte maalesef sevgiliye kavuşunca biter. Çünkü gerçek dışıdır. Gerçeklikten bir sapmadır. Aşık olduğunuz kişi ’o kişi’ değildir; siz öyle zannetseniz de. Kafanızda yarattığınız ’kusurdan ve kabahatten azade olan’ hayali bir kişidir. Aşkın yaşanmasına karşı değilim. Ancak aşk ile karar verilmesine şiddetle karşıyım. Birine aşıksanız evlilik gibi bir karara varmak istiyorsanız sakın ola ki bunu ’aşıkken’ yapmayın. Aşkın bitmesini ya da geçmesini bekleyin. Sonra aşksız yani gerçekçi bir beyinle oturup o kişiyle evlenmenizin sizi ve onu mutlu edip edemeyeceğini düşünün. Bu şekilde sağlıklı karar verebilirsiniz ancak, yoksa aşıkken değil. Son sözüm: "Yine aşık olabilirim ama aşıkken karar vermem".
Rumuz : Tecrübe konuşuyor
Arkadaşlar sizde bu yazılanlara katılıyormusunuz?