Sana iyi bakamamışlar.

"iyi bakamamışsın" nedir ya, annesi misiniz, adamın ağzına mı besliyorsunuz, dadısı mısınız, hizmtçisi misiniz?
ne güzel fazla kilolardan kurtulmuş sağlığına kavuşmuş.teşekkür edeceklerine kızıyorlar.
Allah'tan eşiniz her şeyin farkında. sizin bir şey demenize gerek kalmadan o denmesi gerekeni diyor.
geldiklerinde normal davranın konu acılırsa aslında olması gerekenın bu oldugunu söylersiniz.
yeğenler de eskisi gibi ilgi görmediklerinden kıslanıyorlar ki bu duruma şükretsinler bebk gelince bu ilgiyi de göremyecekler.
 
Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.

Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.

Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.

Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...

En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.

Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.

Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.

En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.

Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.

Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.

Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.

Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.

Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.

Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.

Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.

Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.
Kilo,şeker kanser gibi bir hastalığı aşmışsınız.Yani okyanusu geçmişsin derede mi boğuluyorsun.Takılma.Söyler dururrlar.Evet bakamıyorum aç bırakıyorum de gül geç.
 
Ben sizi tebrik ediyorum. Bi insanı sağlığına kavuşturmuşsunuz.. Ki insanlar kilo vermek için ne çabalar sarf ediyor.
 
Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.

Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.

Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.

Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...

En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.

Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.

Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.

En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.

Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.

Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.

Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.

Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.

Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.

Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.

Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.

Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.


Valla tamamini okumadim soyle bir goz gezdirdim ama esiniz resmen saglik sorunlariyla bogusan kilolu biriymis adami ozenle bakarak sagligina kavusturmussunuz. Burda milletin ne dedigi kesinlikle onemli degil zaten kilolu adama zayifladigi icin sana iyi bakamamislar diyen zihniyetle konusulacak birseyde yoktur. Adam 40 yasinda kalp krizinden damar tikanikligindan gitseydi cok memnun olacaklardir herhalde beyinsizler. Bence siz hic karismayin burda sil lafi soyleyip konuyu kapatacak olan kocaniz. O cikip bir kere herkesin icinde ben cok memnunum karimdan Allah razi olsun bana bebek gibi bakti oglen yemegimi yapti koydu kaplara yaglanmam vucudum kalbim iyilesti daha saglikli insan oldum omrumu uzatti diyecek , oteki beyinsizlerden ancak belki o zaman susarlar.
Kilolu olmak ne zaman saglikli birsey olmuski bu kocanin akrabalari bu sekilde dusunuyorlar acaba ?
 
Benim anne de öyle smu'cum. Inan anneme verdiğim tepkiyi başka herhangi bir arkadaşıma versem suratıma bakmaz.
Kardeşimin böbreklerinde problem var. Bu yüzden bir çeşit hormon tedavisi görüyor birkaç yıldır. Ömrünün sonuna kadar da görecek. Annemin hem yemekleri, hem önüne koyduğu "aman oğlum yesin, hasta. " abur cuburuyla hormonlar da birleşince çocuk 70 kilodan 100 kiloya çıktı. Kardeşim çok üzülüyor ama üzüldükçe yine yiyor.

Ben kendi kardeşim için psikiyatrist desteği alsın yeme bozukluğu olmuştur belki diye annemi didikliyorum ona hissetirmeden.
Ben de bir görümce adayı, bir ablayım neticede. Şunu yazarken bile kardeşimin o üzülürken ki surat şekli gözümün önüne gelince içim paramparça oluyor.

O halinden mutlu olsa amenna ama hem öyle, hem de sağlıklı olmadığını biliyorum. En son onda da gizli şeker çıkmış. Anne yüreği işte diyemiyorum ben buna.

Evet işte, çok yemekle hastalığı da yenecek zannediyorlar.
Geçmiş olsun bu arada.
Benim kayın pederim de öyle, güçsüzsün, direncim yokmuş.
Ay neler, neler..
Sürekli bir yedirme çabası..
Zaten eşimin ailesi nefes almadan yiyor.
Eşim 1.75 boyu 90 kilo falan, her gören ne olmuş sana diyor.
Gören de özel beslediğimi zannedecek ama ilgisi yok.
İştahlı bir insan, 5 yumurtayı oturup tek başına yiyor.
 
Eşinin hastalığı yenmesine çok sevindim bu süreçte size destek olmayanları eşin gördüğü için böyle yapıyor hakkını veriyor yani bence sen de eşin de bu tip şeylere takılıp moral bozmayın mesela birşey dediklerinde cevap bile vermeyin bırakın istediklerini düşünsünler ama kafaya takmayın bir iki tenezzül etmezseniz pnlar da bizi kaale almıyor diye düşünürler
 
Birde eşiniz sizinle evlendikten sonra o kötü hastalığa yakalansaydı işte o zaman yanmıştınız. Eşiniz arkanıydaymış siz keyfinize bakın. Konuşup konuşup dursunlar.
 
Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.

Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.

Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.

Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...

En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.

Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.

Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.

En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.

Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.

Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.

Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.

Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.

Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.

Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.

Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.

Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.

Kilo demek yag demek sagliklimi bu simdi? 125 kilo muymus normali ?esiniz sizin iyiliklerinizin farkinda ,bence iyi bir essiniz ellerinze yuregine saglik desteginiz. Icin.

O agizlari da bir kapatalim.(guzellikle tabiki )iyi bakilmiyormuya cevap olarak

Suan iyi bakildigi icin zayif zaten ...
siz kilo vermesine takiliyorsunuz ama o kilolarla bu adam damar tikanikligi yasarmi kilolu haliyle rahat nasil nefes alabiliyormuydu?mide rahatsizligi varmiydi?bacaklari agriyormuydu ?diyen yok,benim icin onemli olan saglikli olmasi ve kendini iyi hissetmesi oda suan cok sukur boyle ...diyip kapatin konuyu cunku insalar olaya tersten bakiyor duzunu gosteriverin.



Konu sahibesi size kendinizi kotu hissettirmelerine musade etmeyin sadece bunlari soyleyin ve kafaniza takmayin esim iyi saglikli ve mutlu lutfen sizde onun adina mutlu olun cunku o iyi....bu kadar ya uzatilmasina musade etmeyin kafaniza takmayin sakin
 
Son düzenleme:
Oncelikle tebrik ediyorum canim seni.
Evinde bu yeme icme duzenini oturtabilmen harika.
Bu kadar kisa surede esinin bu sekilde kilo vermesi muazzam bir sey.
Ailesi durumu anlamayabilir, bosver.
Esin yeteri kadar cevabi vermis onlara.
Sana misafir olduklarinda da bence cok guzel bir sofra kur, bol sebzeli zeytinyagli yemeklerden. Böylece esinin nasil beslendigini de anlamis olurlar.
 
Asıl eşin simdi sağlıklı ve iyi besleniyor.
Ne takıyorsun onları allasen.
Eşin koskoca adam herşeyin farkında sen onu iyi veya kötü şeylere alistirasin.
Aslında bu yaşanılan aile kıskançlıkları çoğu ailede var biliyor musun.
Sözde aileler daha çok düşünüyor oğlunu. Pabucumun düşünürlerinii...
Hiiic üzme kendini bak hamilesin bebeğine odaklan. Azcık yemek yapmayı bilselerdi de oğullarına iyi baksalardi.
Tırnak içinde söylüyorum "iyi bakmak beslenmek fazla yemek veya çok yemek değil asla "
Hiç üzme kendini konuşsun dursunlar. Doğru yoldasın kesinlikle !
 
geçen gün eşim hastalandı acile götürdük filan.eşimi asla aramayan kv kp görümce nerden duyduysa aramışlar o açmamış beni aradılar.kp dediği şey bir şey yemiyor mu o acille olmaz sadece bir doktora götürün randevu alıp.27 yaşındaki oğlunu tutan var sanki
onu tutan yok heryer hastane gidebilir tabiki ayrıca yemek yemiyor olsa bende yememiş olurdum hastalanırdım sadece oğlunuz hastalandı dışarda yediği için dedim hala salak salak konuşuyor.
boşver eşin cevap veriyor ya mühim olan bu benim eşim cevap vermiyor he diyor geçiştiriyor.
 
Oncelikle tebrik ediyorum canim seni.
Evinde bu yeme icme duzenini oturtabilmen harika.
Bu kadar kisa surede esinin bu sekilde kilo vermesi muazzam bir sey.
Ailesi durumu anlamayabilir, bosver.
Esin yeteri kadar cevabi vermis onlara.
Sana misafir olduklarinda da bence cok guzel bir sofra kur, bol sebzeli zeytinyagli yemeklerden. Böylece esinin nasil beslendigini de anlamis olurlar.

Sağol canım desteğin için.
Işin garibi aile meclisi ortamlarında evlendiğimden beri bütün yeme/içme işlerinden ben sorumluyum. Hanımlar pek yemekle alakalı değil. Yurtdışında yaşayıp çalıştıkları için de hazır beslemeye alışmışlar haliyle. Kayinlarim da sağlığına çok düşkün olduğu için öyle her şeyi yiyen tipler değil. Kendileri yemek yaparlar bana gelene kadar. Buna rağmen bunları işitiyor olmam üzücü.

Ben de rahmetli dedemi, halamı ve babamı bu lanet hastalık yüzünden kaybettim. Bu konu içimde yaradır ve bu yüzden söz konusu eşim olunca biraz bebek gibi davranıyorum, elimde değil.
Kanser tedavisi gören insanlar vücut direnci düştüğü için enfeksiyona çok açık hâle geliyor. Çok steril bakilmalari lazım. Öte yandan eşimin tedavi gördüğü dönemde evde 10 tane kedi beslendiği için (Hayvan sevmeyen bir insan değilim yanlış anlaşılmasın. Kaldı ki eşimin mesleği de hayvanlarla ilgili.) ve defalarca enfeksiyon yüzünden hastaneye kaldırıldığı hâlde beslenmeye devam edildiği için, yahut o dönem onu tanımasam bile yediği salata sirkeli suyla dezenfekte edilmediği için kusma nöbetlerine girdiğini bilmek ve bunu düşünmek bile beni kahrediyorken, farklı davranmam mümkün değil ona. Ve bu davranışımın ona kötülük olarak algilanmasi beni üzüyor.

Eşim de arada kalsın yahut hanimkoylu muamelesine maruz kalsın istemiyorum.
 
Bir de şey galiba, göz alışkanlığı...İnsan karşısında hep 110-120 kilo birini görüp alışınca , sonra birden 30-35 kilo vermiş birini görünce ister istemez şaşırıyor. Benimde kuzenim 120-130 kilo civarıydı. Sonra uzun bir süre görüşmedik, yurt dışındaydı eşiyle, 30 kilo vermiş halini bir gördüm, acayip şaşırmıştım. O kadar da kilolu değildin bile demiştim. "Yok ya 130'a 2 kalmıştı" deyince "hadi ya o kadar var mıydın?" dedim bende. Çünkü göz alışkanlığı, şimdi eski resimlere bakınca "sahiden de baya varmışsın" diye dalga geçiyoruz....Bunu anlattım çünkü gerçekten art niyetli söylenmiş sözler olmayabilir...

Bu arada, ister art niyetli ister değil, eşiniz harika bir duruş sergileyerek yanınızda duruyor. O yüzden takılmayın.
 
Kızlar merhaba, öncelikle haddinden fazla uzun olabilir biraz doldum bu konuda çünkü.

Eşimle tanıştığımızda sürekli dışarıda yemek yiyen, yemek konusunda bir düzeni olmayan epey kilolu ve gitgide kilo alan bir insandı. (1.83 boy/120 kg) Evlendikten sonra sadece beslenme tarzını değiştirerek 2 yılda 85 kiloya kadar düştü. Verdiği kiloları da geri almadı. Bu sayede şeker seviyesi normale döndü. Vücudunda karaciğer yağlanmasına bağlı oluşan lekeler ve sivilceler kilo verdiği için geçti. Eşim şu anki halinden çok mutlu ve sağlığı düzeldiği için ben de elbette.

Işyerinde tükettiği yemeği, ekmeğinden, yoğurduna kadar evde hazırlıyorum. Eskisi gibi dışarıdan istese de yemek yiyemiyor. Daha seçici bir insan oldu.
Buraya kadar bir bizim için bir sıkıntı yok.

Gelgelelim eşimin ablaları ve yeğenleri bu konuda benim gibi düşünmüyor. Aslında çok iyi anlaşırız hiçbir sorunumuz yok. Genel anlamda lüzumsuz bir sorun olunca ben tartışmak yerine konuyu gelişigüzel geçiştiren tiplerdenim. Lâkin eşim zayıflamaya başladığından beri evin en küçüğü olduğu için normalde de gördüğü çocuk muamelesi iyice azdı ve ben bu durumdan inceden inceye rahatsız olmaya başladım. Dolayısıyla başka başka konulardaki söylemlerine de irdelemeye başladım. Sürekli bir sohbet ortamında "ay çocuğumuz çok zayıflamış. ay iyi beslenmiyor herhalde. "
Hiç olmadı WhatsApp resimlerini irdeleyip bu konuda dokundurmalar...

En basiti bundan bir ay kadar öncesinde hamileliğimi öğrenip kaynım ve ortanca görümcem geldiler yurtdışından sağolsunlar. Kayinvalidemin bahçesinde oturuyoruz hep beraber eşim sonradan geldi. Görümcem eşimi görür görmez. " Ay çok zayıflamış, çocuğum erimiş resmen. Bir şey yemiyor mu bu diye?" kendi kendine söylendi.

Duymamazlıktan geldim. Eşim yanımıza gelince aynı şeyi tekrar edip durdu. Eşim de "Ben halimden memnunum. Eşim beni gayet sağlıklı besliyor. " dedi. Buna rağmen yine söylendi. Bu sefer kaynım, "Ben cordeliac'ı takdir ediyorum beslenme konusunda. Kilolu olmak sağlıklı olmak anlamına gelmiyor. " diyerek susturdu.

Bu arada garip gelebilir ama kayınvalidem yemek yapmayı bilmez. Görümcelerin de mutfakla pek arası yoktur. Kayınlarım da bu konuda çok titiz ve seçici oldukları için, yemeklerini kendileri yapar. Mutfağa eşleri girmez pek. Dolayısıyla eşim de kendini bildi bileli hep hazır yemek yemiş.

En sonuncusu olarak dün eşimin işyerindeyiz. Yeğeni yazmış Whatsapp'tan eşimin işi vardı. Sen cevap ver dedi. Yazdığı şey "dayı sen çok zayıflamışsın. Bu sen misin inanamadım. " (vatsap fotoğrafına bakarak. )
Eşim: "İyi gözüküyorum değil mi?" Yeğeni: "Sana hiç iyi bakamamışlar. "
Benim cevap vermem gereken yer buradan sonrasiydi. Bunu görünce haliyle cevap veremeyip telefonu yerine koydum. Eşim aldı, baktı. Sinirlendi.
"Haklısın. Siz yanımdayken beni restorantlar beslediği için iyi bakılmamıştım. Çoğul konuşmandan bunu çıkartıyorum zira şimdi bana eşim tek başına gayet iyi bakıyor. " yazmış. Bundan sonra yeğeni aramaya başladı ve eşim cevap vermedi.

Eşimin yeğenleriyle arası çok iyidir. Bu durum bu art niyetli düşüncelere kadar benim de çok hoşuma gidiyordu. Aynı yeğen daha öncede "Dayı senin çocuğun olunca bizi unutursun. Çocuğunu seversin artık. " demişliği var. Ben sevdiği için kıskanıyor diye düşünüp gülmüştüm buna. Küçük de değil, 25 yaşında.

Benimle yaşıt başka bir yeğeni de, eşimin yoğun olduğu ve cevap veremediği bir zaman diliminde "Senin için başka şeyler bizden yani ailenden daha önemli. " demişliği var daha da ileri götürerek. Eşim elbetteki kendi kurduğu ve yanında ailesi olan insanın daha önemli olduğunu, kendi de aile kurunca bunu anlayacağını söylemişti. Hakkını yiyemem, hiçbir zaman beni ezdirmedi ya da onları benden üstün tutmadı.

Böyle böyle üst üste binince ben de taştım ve arkamdan ummadığım şeyler konuşuluyor gibi art niyetli düşünmeye başladım.

Benim de dayılarım ve erkek kardeşlerim var. Hepsini canıma sokacak kadar sevsem de asla böyle şeyler yapmadım. Kendimden pay biçersem. Belki kötü niyetli düşünmeden yapıyorlar bilmiyorum.

Eşim de onların canları ciğerleri üstelik kanser gibi bir hastalığı yenmiş, bu yüzden hâlen hastaymış gibi muamele gören bir insan. Benim zoruma giden konulardan biri de sadece teoride böyle olması ve tedavi sürecinde bakımıyla alakalı yapılmaması gereken her şeyin yapılmış olması.

Şimdi böyle sağlıklıyken ve kemoterapi sonrası olmaması gereken şeker, karaciğer, fazla kilo gibi problemlerinden kurtulmuşken, üstüne sanki ben ona bakamıyor. Kötülük ediyor gibi davranılması hoşuma gitmiyor. 32 yaşında adam çocuk değil. Elbetteki öncelikle kendi iradesiyle oldu hepsi. Önceki yaşantısına da devam edebilirdi.

Yakın zamanda hepsi evimize gelecekler ve ben bu olanlardan sonra nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyorum. Eminim aynı söylemlere devam edecekler.

Kızlar çok özür dilerim tekrar tekrar, bir yerlere yazıp/konuşup rahatlamam lazımdı. Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.
Canını sıkma lütfen süper bir iş başarmışsin. Bende senden istiyorum, her eve senin gibi bir melek lazım ;)
 
Tebrikler , ne güzel düzenli beslenmeyi başarmışsınız
Eşiniz de hakkınızı yemeyerek gerekli tutumu sergiliyor ailesine
Siz hiç takmayın, relax olun herkes cevabını alıyor bir şekilde
 
Bence gebelik durumunuzla da alakalı olarak biraz fazlaca içinize dert etmişsiniz şakacı lafları.. Siz eşinize gayet güzel bakmışsınız bunu emin olun onlar da biliyodur.. kötü bi niyet olduğunu sanmıyorum bu bizim toplumumuzun klasik şakası çünkü.. Siz de çok dert etmeyin bence gülüp geçin nolucakki.. Bebişi de boşa üzmeyin ;)
 
ay nolurr formülünu bana da ver lutfen esim 121 kg ve veremiyor istese de senin tersi durum herkes benden saniyor nasil basardin ne yedirdin
 
ay nolurr formülünu bana da ver lutfen esim 121 kg ve veremiyor istese de senin tersi durum herkes benden saniyor nasil basardin ne yedirdin

Canım aslında yeme düzeninde ona göre aç kalacağı bir durum olmadı. Normalde yemek yemeyi angarya gibi görür, soluksuz yemek yerdi eşim. Ağız sindirimi yapmadan yutardı yani. Hazır yemeye alışmış ve et tüketmeyi, soslu, yağlı yemekleri çok severdi.

Öncelikle yemek esnasında sürekli konuşacak konular bularak, daha yavaş yemesini ve yemek yerken sindirim sağlamasını böylece de daha az besinle daha uzun sürede doymasını sağladık. Yediğini çiğneyerek sindirime başlamayı da öğrendi bu sayede. Hem yemek yemek keyif haline geldi. Hem de bizim en güzel sohbetlerimiz o zamanda olur. Yani bizim Türk kültüründeki sofrada konuşulmaz mantığı biraz zararlı açıkçası.

Yemeği yemek için kısa sürede hızlı hızlı tüketmeye çalışınca haliyle tokluk mekanizması biraz geç devreye giriyor ve ihtiyaçtan fazlası yeniyor bu sürede.

Benim eşim bir oturuşta 1-1.5 kg et ve 1 ekmek yiyebilen bir insandı. Şimdi maksimum 300 gramlık bir porsiyonla doyuyor. Tabiî bunu da yağda pişirmiyoruz. Ya döküm tavada çok az zeytinyağı ve sosla önceden marine ederek pişiriyorum ya da ızgara yapıyoruz yağsız.

Sabahları karaciğer problemi olduğu için (kilolu insanların %80'inde vardır. ) sabahları muhakkak havuç suyu sıkarım. Şeker oranı yüksek olduğu için ilk zamanlar suyla seyreltip veriyordum. Tam bir karaciğer detoksudur. Uyanır uyanmaz bunu içer. Banyo, hazırlık falan derken yarım saat sonra kahvaltı. Haliyle havuç suyu da bir tokluk hissi veriyor.

Kahvaltımızda bizim her gün yumurta olur. Haşlanmış, krep yahut omlet şeklinde 2 tane. Yumurta inanılmaz tok tutan bir besin. İlk zamanlar yaglanmadan ötürü 2 beyaz, bir sarı şeklinde yapıyordum omletlerini. Tavaya da zeytinyağını hafif fırçayla sürüyordum sadece. Garnitür olarak da neyi severse (haşlanmış ıspanak, kabak, az yağlı beyaz peynir) ile cirpiyordum.

Benim eşim ekmek dışında karbonhidratı pek sevmez. O bakımdan da şanslıyım aslında. Makarna, pilav falan hayatında pek yok. Olursa da kepek oranı yüksek yahut durum buğdayı yerine tam buğday ürünlerini tercih etmeni tavsiye ederim. Inan tadında hiçbir fark yok. Sadece görüntüsünden psikolojik olarak farklı yaklaşıyor insanlar. Hem kan şekeri için çok faydalı.

Öğlenleri muhakkak hep çorbası oldu. Eti sevdiği için sindirim/kabızlık sıkıntısı çekmesin diye.

En basit öğlen menüsü, fırında hindi/patates- yoğurt çorbası (pirincsiz), salata vb yahut yağsız kiymadan köfte, çorba ve yoğurt şeklinde yemekler hazırlayıp koydum yanına.

Tavuk denen ilaçlı ama tavuk olmayan o canlıyı hayatından çıkardım. Hindi hem protein açısından daha zengin, hem de bünyesinde ilaç ihtiva etmeyen canlılardan olduğu için ona yöneldik. Balık yine ızgara ve fırında şekliyle tüketildi.

Zeytinyağı dışındaki tüm yağlar hayatımızdan çıktı. İlk başlarda tereyağı delisi olan eşim, çok mırın kırın etti buna ama şimdi içinde zeytinyağı olmayan şeyi hemen anlıyor ve yemiyor.

Hayvansal yağlardan tamamen uzak durduk. Söyle örnek vereyim, anasının karnından düştükten çok kısa bir süre sonra sadece sütle beslenerek 20-30 kilo alabilen bir varlık inek yavrusu. Düşün bunların fazla tüketimi insana ne yapmaz?

Tereyağını çok canı isterse, evde kendi mayaladigim yoğurdun kaymagindan yapip sadelestirdigim (daha sıvı hale geliyor ve vücutta katılasmiyor. ) tereyağını çok az miktarlarda kullanıyorum. En azından nereden geldiği belli!

Benim en büyük sıkıntı yaşadığım konu ekmek tüketimi konusu oldu eşimle. Ekmeği çoğunlukla evde yaparım. Çok basit birkaç puf noktasiyla firindaki beyaz ekmeklerden farksız, çok daha tok ve doyurucu ekmekler oluyor inan. Tek fark içinde bir dünya kimyasal yok ve tam buğday unundan. Ekmeği daha ince dilimler halinde vermeye başladım. Yarım ekmeği ince ince dilimleyince, hem daha çok gözüktüğü için gözü doydu. Hem de daha az tüketmeye başladı.

Peynir konusunda çok şanslı bir memlekette yaşıyoruz. Şanslıyım ki eşim beyaz peyniri sever ve az yağlı olanları bulmak bu konuda kolay oluyor. Süt geldikçe onu da kendim mayalarim. Taze cokelegi yogurtla yahut kaymakla yoğurup olgunlastirinca sabahları ekmeğe surmelik harika bir peynir oluyor.

Onun dışında ilk zamanlar şekeri düştüğü için ayran, peynirli bir tost, kuru meyveler, şekersiz hoşaf ve pekmez, ceviz, badem vs. tarzı ara ogunleri vardı. Şimdi 3 tam öğün yer.

Patates kizartmasini çok severdi. Şimdi çeşitli şekillerde fırında pişmiş patates yiyor çok canı çektikçe.

Bu ve bunun gibi bir çok şey daha. Yapması ve uygulaması çok zor gibi gozukebilir ama hiç öyle değil aslında yazıldığı gibi.

Dediğim gibi benim eşim hiç aç kalmadı. Istediğini masumlaştırılmış halleriyle yedi ve kilo da verdi. Rahatsızlıkları düzeldi.

Merak ettiğin farklı bir şey olursa cevaplarım.
 
Back
X