Sanırım ben anne olamıyorum 🥺

İkinci çocuğunuza hamileymişsiniz ve planlı, istenen bir gebelikmiş diye okudum, doğru mu?
Siz ne yapıyorsunuz allaseniz? 10 aylık bebeğinizi hırpalıyor, sarsıyorsunuz daha sabredemeyip, bir de ikinciyi niye yapıyorsunuz?

Psikolojik destek alın. Ya öfke kontrolünde sorun yaşıyorsanız, travmalarım var filan diyorsanız, siz niçin bunları halletmeden peş peşe çocuk yapıyorsunuz ay deli çıkacağım, bu nasıl bir vurdumduymazlık? Her şey iyiyken, ilk çocuğunuzla ortaya çıkan, tetiklenen psikolojik sıkıntılı bir halin içine sürüklendiyseniz de niye ikincisini yapmak abi? Nasıl bir kafa yapısıdır bu?

Sadece sizde değil, eşinizde de var kabahat. Hadi siz psikolojik destek almayı akıl edemediniz (Travmam var demeyi biliyorsunuz da tedavisi niye yapılmıyor onu da anlamıyorum, ülserim var midemde yarayla geziyom öyle deyip doktora gitmemek gibi saçma), dibinizdeki eşiniz de mi akılsız, cahil; o bari ikinci çocuk konusunda geri durup, halinizi gözlemleyip niye götürmüyor sizi psikiyatra?

Herkes bi çeşit vallahi, normalim diye gezerler ortalıkta; sonra böyle bi şey olur "Travmam var"... Tedavisi? Yok işte öyle dertleştim sakinleştim taam... Sonra yine normal normal(!) gezerler. Gidin ya şu psikiyatrlara, ayıp değil günah değil, lafta kalmasın, gidin.

Oğlum kolik bebekti ve devamındaki süreç de sancılıydı, çok zorlandım. Baktım benim gidiş kötü, doktoruma gittik, 8 aylıkken sütten kestim ve ilaçlara başladım. Anlatsam sayfalar alır, her şey sorundu, yemesi ayrı sorun, her şeyi seçer yemez, ağzına giren lokmayı biriktirir ora bura çıkarır, tuvalet sorun, tutar yapmaz, yapamadıkça kabız eder kendini, ona şurup ver bilmem ne... Ağlama krizlerine girer yediğini kusar... Ayakkabı giymez, yere basmaz sürekli kucakta. 13 ay boyunca üzerimden inmedi çocuğum ya, koca 13 ay maymun yavrusu gibi gezdi. Uykusu zaten ona göre, yürüdü zaten ayrı bir koşuşturmaca vs...

Bipolar hastasıyım, öfke kontrolünde en zorlanan insanlardan biriyim çünkü öfke duygumu da uç yaşarım sizin gibi değil, cinneti kontrol etmek benimki pek çok kez... 3-4 sene atak geçirmedim, iki doktorumun da onayı ve teşviki ile çocuk yaptım. Ama 13. ayda bir an geldi "Yetti canıma!" diye bağırıverdim bebeğime. Kuzum korkuverdi, korkusunu gördüm oturdum ağladım "Anladı mı seni bağırdın da, şu kadarcık bebeğe de bağırdın ya. Annesinden başka kimi var onun nazının geçeceği?" diye kötü oldum. Hemen sonrasında da ötelediğim terapilerime başladım, annemlerden aldığım desteği arttırdım. İkinci çocuk fikri hele aklımın köşesinden dahi geçmedi. Ama siz maşallah, 10 aylık bebeğe bağırmayı geçmiş, sarsmaya başlamış üzerine de ikinci çocuğu patlatmışsınız.

Nedir yani burada konusunu açıp "Biz de sarstık, tekmeyi bastık" filan diyelim de rahatlayın diye mi? Psikolojik destek alacaksınız bunu akıl etmesi çok mu güç ya 2022 senesinde? Çok mu sırlı bir şey?
Benimki beş yaşında kolu bileği ufacık. Bazen kızıyorum ellerine ayaklarına bileklerine bakıyorum incecik. Sarssam sıksam kırılıvericek gibi. O zamanlarda kendime geliyorum ben. Ufacık. Minicik. Kolları minik ince. Bir gıdım canı var, korumasız.
Ki buradaki bebek daha da ufak. Nasıl bir öfkeyle sarsabilirsin ki o çocuğun canı me kadarcık zaten.
İnsanların koca kazık kadınla empati yapıp minicik çocukla yapamaması da çok sinirlendirdi beni
 
Benimki beş yaşında kolu bileği ufacık. Bazen kızıyorum ellerine ayaklarına bileklerine bakıyorum incecik. Sarssam sıksam kırılıvericek gibi. O zamanlarda kendime geliyorum ben. Ufacık. Minicik. Kolları minik ince. Bir gıdım canı var, korumasız.
Ki buradaki bebek daha da ufak. Nasıl bir öfkeyle sarsabilirsin ki o çocuğun canı me kadarcık zaten.
İnsanların koca kazık kadınla empati yapıp minicik çocukla yapamaması da çok sinirlendirdi beni

Ya kuzuların güvenip sığınacağı kaç kişi var şu dünyada?
"Anne" diye ağlıyor ya bağırsan da, "Anne" diye ağlıyor işte daha ötesi var mı?

Bazı konularda yazıyorlar "Hepimiz dayak yiyerek büyüdük, bir şey olmadı" filan diye; hayret ediyorum bunun hala normal karşılanmasına; işte "Annenin de sabrı biter, çok şımarıklar çocuklar da" denmesine. Tamam biter de, hatalı da davranabilir ama oradan toparla bari. Şımarıksa da senin şımarık çocuğun, şımartan sensin kendini döv önce. Oğlum ağustosta 6 yaşında olacak, değil bir fiske vurmak, toplasan 3 kere belki bağırmışımdır; ilkini asla unutamıyorum çok dokundu çünkü, yazdığım işte.

Diğer ikisinde de gittim özür diledim "Bağırmamalıydım oğlum, bir an sinirime hakim olamadım" diye, gönlünü aldım, üzerine konuştuk filan. Çocuğuma saygı duyuyorum ya, "Bağırdım geçtim çünkü anneyim" olayını kabul etmiyorum. Ben doğurdum, ona sormadım, sabredeceğim, yanlışım olabilir, paşa paşa da özrümü dileyeceğim büyük insandan diler gibi ve tekrarlamamaya çalışacağım. Bunlar hem anne-çocuk ilişkimize, iletişimimize, psikolojimize yatırım, hem de çocuğumun iyi biri olması, endirekt mesajlarla "Ha baba-ana olunca, yetişkin olunca bu haktır" diye kabuller geliştirmemesi için gerek.

Ben de yapamıyorum kolay kolay empatiyi çocukla karşı karşıya kalınan konularda, yetişkinlerle. Tüm günahı suçu at geçmişe, kendini akla pakla ama bunu yaparken de hiç tedavi alma, kendine ahlan vahlan öyle, sadece dilinde "Travmam var" olsun, sakız gibi gevele dur her hatanda. Ben de buna sinir oluyorum.
 
Son düzenleme:
Bence anne olamamak değil de çok bunalmışsınız belli. Acaba birilerinden yardım mı isteseniz?
 
Ne zaman canım sıkkın olsa çocuğum da huysuz olurdu
kesinlikle hissediyorlar. Kısırdöngü olmadan önlem alman lazım. Arada güvendiğin birilerine emanet edip 1 saatte olsa kendine zaman ayır. Uzaklaş. Nefes al
Belli ki hazır olmadan çocuk yapmışsınz
 
Ya kuzuların güvenip sığınacağı kaç kişi var şu dünyada?
"Anne" diye ağlıyor ya bağırsan da, "Anne" diye ağlıyor işte daha ötesi var mı?

Bazı konularda yazıyorlar "Hepimiz dayak yiyerek büyüdük, bir şey olmadı" filan diye; hayret ediyorum bunun hala normal karşılanmasına; işte "Annenin de sabrı biter, çok şımarıklar çocuklar da" denmesine. Tamam biter de, hatalı da davranabilir ama oradan toparla bari. Şımarıksa da senin şımarık çocuğun, şımartan sensin kendini döv önce. Oğlum ağustosta 6 yaşında olacak, değil bir fiske vurmak, toplasan 3 kere belki bağırmışımdır; ilkini asla unutamıyorum çok dokundu çünkü, yazdığım işte.

Diğer ikisinde de gittim özür diledim "Bağırmamalıydım oğlum, bir an sinirime hakim olamadım" diye, gönlünü aldım, üzerine konuştuk filan. Çocuğuma saygı duyuyorum ya, "Bağırdım geçtim çünkü anneyim" olayını kabul etmiyorum. Ben doğurdum, ona sormadım, sabredeceğim, yanlışım olabilir, paşa paşa da özrümü dileyeceğim büyük insandan diler gibi ve tekrarlamamaya çalışacağım. Bunlar hem anne-çocuk ilişkimize, iletişimimize, psikolojimize yatırım, hem de çocuğumun iyi biri olması, endirekt mesajlarla "Ha baba-ana olunca, yetişkin olunca bu haktır" diye kabuller geliştirmemesi için gerek.

Ben de yapamıyorum kolay kolay empatiyi çocukla karşı karşıya kalınan konularda, yetişkinlerle. Tüm günahı suçu at geçmişe, kendini akla pakla ama bunu yaparken de hiç tedavi alma, kendine ahlan vahlan öyle, sadece dilinde "Travmam var" olsun, sakız gibi gevele dur her hatanda. Ben de buna sinir oluyorum.
Benim de dört yal civarında uyku sürecinde kendi içimde krizlerim olurdu. Tam pandemi 24 saat beraberiz biran önce uyusun istiyorum. O da enerjisini atamıyor yatakta karanlıkta yatmak yerine yatakta zıplıyor. Uyku zamanı hadi yat fln diyorum yok bana mısın demiyor. Bir süre sonra bende de her yatak saati yine aynı şey olacak diye sinirli bir şekilde yatak faslına geçme başladı. Sonra uyandım. Ben gergin girdikçe o da geriliyor. Benim kadar aklı çıkarım yapamadığı için anne beni geriyorsun ben de aklımca seni eğlendirmek için yapıyorum diyemiyor tabii. Biz o sürede bağırma çağırma olmasa da bir saat cebelleşiyorduk.
Sonra dedim o çocuk destek istiyor gerginlik değil. Yanına oturup saçma sapan şarkılar söyleyip sırtını kaşımaya başladım. Bir süre sonra daha kolay uyumaya başladı ve artık yatakta zıplamıyordu.
Aslında çocuklar da gerginliği hissedince ne yapacaklarını bilemedikleri için iyice saçma şeyler yapmaya başlıyorlar belki de. Şimdi tüm o şarkıları ezbere biliyor ve benle beraber söylüyor. Belki ben sarssam bağırsam odasına kapatıp kendin uyu desem iyice çıkmaza girecektik.
Kolay değil evet çok da sabır istiyor. Ben de bir kaç kere bağırdım günün stresini ondan çıkardım belki de. Ama yapmamam lazımdı. Benden daha çok zorlanan da oydu. Kim yatağa yatar yatmaz uyumak istemez ki. O da aslında uyumak istiyordu.
Yani empati yapacaksak daha zor şeylerle mücadele eden çocuklarla yapmalıyız. Çünkü çocuklar tam idrak edemiyor, tam ifade edemiyor. Onların işi daha zor aslında.
10 aylık bebek de bir sıkıntısından dolayı bildiği tek şeyi yapıyor ve ağlıyor. Ağladığında yani belki annesinden yardım istediğinde ona bağırınca sarsınca vurunca sadece anlaşılmadığı için daha çok ağlıyor. Yani çocuğun gideceği sığınacağı başka bir yer de uok. Elimden bir şey de gelmiyor.
 
İnsanlar neden çocuk yapar tahammülsüzse, bakamayacaksa, tek başına çocuk bakmaya şikayet edecekse neden yapıyorlar.
Bazen görüyorum yorumları, yazıyorlar ki kimse destek olmadı, kimse bakmadı, annem bakmadı, kv bakmadı, tek başıma baktım mahvoldum diye söyleniyorlar.
Çocuk bir başkası büyütsün, bir başkası destek olsun diye mi yapılıyor anlamıyorum. Yapayım da kenarda köşede büyüsün diye mi yapıyorlar bu çocukları?
Kendine güvenmeyen bence çocuk yapmamalı.
Araba için ehliyet alır gibi çocuk için ehliyet almalıyız bence. Kapsamlı bir tahammül-beceri sınavından geçmek zorunlu olmalı.

Konu sahibi evet bebek bakımı zor ama sarsarak, ona ne var ne ağlıyorsun gibi bağırma ifadeleri onları huzursuz ediyor bakmayın konuşmayı bilmediklerine, anlıyorlar. Lütfen biraz yumuşak davranın ağlasın, ve ya bardağı alsın halıya döksün kızmayın. Vallahi bu tatlı minnoş halleri bir daha gelmeyecek. Doyasıya sevin öpün.
 
Konu sahibi lütfen destek alın. Çocuğu sarsmak çok çok tehlikeli bir şey. Yani işlenceyle dövseniz de aynı zararı verebilirsiniz çünkü onların boyunları ve beyinleri daha tam gelişmediği için böyle kamçı şeklinde hareketlerde çok ciddi omurilik ve beyin hasarı olabilir. Yani aman canım poposuna azıcık vurdum gibi bir şey değil, çocuğun sakat kalmasına neden olursunuz.

Çocuklar ağlar. Ağlayınca yalnız bırakmayın diyorlar. Kucağınızda ağlasın ağlayacaksa. Ama eğer şiddet gösterecek düzeye geldiyseniz çocuğu bırakın yalnız ağlasın siz çıkıp sakinleşin diyorlar. Sakinleşmeden, şiddete başvuracağınızdan emin olnadan çocuğa dokunmayın. Yani yalnız ağlaması şiddetten çok çok daha iyiymiş ki hiç tercih edilen bir şey değil. Ailenizden, eşinizden yardım isteyin. Baktınız olmuyor acilen doktora gidin. Gerekirse sütü hemen kesip ilaç başlarsınız ama şiddetin hemen sonlanması çocuğun güvenliği için şart.

Umarım bu zamana kadar bebeğinizde bir sağlık sorunu olmamıştır. Duygusal sorunları da bundan sonra çok dikkat edip sevgi göstererek tamir edersiniz.
 
Back
X