Annesinin dizinin dibinden çıkıp ben bir aile oluyorum,benimde kendime göre mutluluklarım ya da sorumluluklarım olacak diye düşünmesini istiyorum,bunu farkettirmem lazım sanırım.ama nasıl yapacağımı bilmiyorum?Burdaki birçok konuyu okudum,bu dertten mutsuz olan okadar çok kişi var ki..Çoğunun boşanmasının sebebi bile aileler,korkuyorum bende işte.Zaten panik atak hastasıyım,tedavim 3 ay önce bitti,bu aralar tekrar kalbim sıkışıyo ve hepsi stres yüzünden
Yukarıda
neredesinfiruze çok güzel anlatmış, dilerim ki benzer şekilde siz de erkek arkadaşınızı ikna edebilesiniz, ama bundan bile anlamıyorsa,
"hayatım, ikiniz de farkında olmayabilirsiniz ama annen seni çoktaaan doğurdu bile, kanguru olmadığınız için seni cebinde taşımasına da gerek yok, bir birey olduğunun farkına var artık" deseniz de boş...
Anasının karnından çıktığının bilincinde olmayanlar da evlenip kadınların başını yakmasınlar, insan okuyunca bile delleniyor. Gerçi bu insanın evlenmeden önce yaşadığı hayatla, alıştığı hayat tarzıyla da ilgili, belki de o yüzden ben bu kadar katıyım bilmiyorum. Ben 18 yaşımdan 26 yaşıma kadar yalnız yaşadım, hep ne istediğini bilen, kendine yeten, kendi kararlarını kendi veren bir insan oldum. 26 yaşındayken erkek arkadaşımın yanına taşındım, o da gayet makul bir insan, ikimiz de kendi bildiğimiz gibi, ama beraberce yaşıyoruz gidiyor. Gerçi benimkisi öyle bir insan değil ama, yine de yakınlarda yaşayan, hayatıma musallat olmaya aday bir kayınvalide figürü bana korkunç geliyor. Evlerden ırak...
Erkek arkadaşınızın bakış açısına göre, ben hayırsız evlatın önde gideniyim herhalde. Benim annem 63 yaşında, tek çocuğu benim. Ben üniversite okurken emekli oldu, "anne gel beraber yaşarız" falan dedim, dinlemedi, "çocuğum nereye geliyorum, o senin hayatın, bu benim hayatım" dedi. Yaşı var ama dinç kadın, zaten duramadı emeklilikten sonra muayenehane açtı, hâlâ çalışıyor, "ben iyiyim, sen de iyiysen ne âlâ" diyor. Bu arada, Denizli'de yaşıyor. Erkek arkadaşımın ailesi ise İzmir'de. "Evladım, evlensenize!!" demelerinden başka bir müdahaleleri yok. Biz de senede birkaç kez bir hafta işleri bırakıp gidiyoruz yanlarına. Zaten yakın illerdeler, biraz annemde, biraz onunkilerde kalıp dönüyoruz, kimse de arkamızdan ağlamıyor. Gayet de mutlu ilişkilerimiz var hepsiyle.
Emekli olduktan sonra yanıma gelmedi diye anneme gücenmiştim, ama şimdi anlıyorum ki yakın olsaydık, bu kadar samimi ve sevgi dolu bir ilişkimiz olmazdı. Yani biraz da ailelerle ilgili bir şey. Aileler "oğlum, sen büyüdün, evlenecek olgunluğa eriştin artık. Biz senin aileniz, elbet arkandayız, ama sen artık bizim oğlumuz olmaktan ziyade kendi ailenin babasısın" diyebilse, bu kadar kadın kan ağlamazdı. Aileler de saygıyı biraz hak edecekler bir zahmet, yüzgöz olmaya çalışıp kendilerini çirkinleştirmeyecekler. Ben erkek arkadaşımın annesini kendi annemden ayırmam. Geçen sene annesi ufak bir kaza geçirdiği için bacağını alçıya aldılar, benim de aklım çıktı. Erkek arkadaşım yurt dışındaydı, içim rahat etmedi gittim arabayla eldım eve getirdim, ikisini de seve seve misafir ettim. Yakınlıkla uzaklıkla ilgisi yok, insanın içinde iyi niyet olacak. Bu da karşılıklı ama.