- 11 Eylül 2011
- 442
- 323
- 158
Eşinizle aranızda ki problemler başka konuları da tırmandırmaya başlamış. İlk etapta yalnızca canınızı acıtmak için söylenmiş olan bu cümle (Çocuk istiyorsa söylediklerimi yapmayı öğrenecek, bana uyacak) zamanla sizin tavrınıza göre yerleşedebilir..
Erkekler problem çözmeyi sevmez... Gezmeyi, eğlenmeyi, hesap vermemeyi öğrenmişlerdir çünkü bekarlıklarında. En sıkı ailede ki erkek bile, en özgür ailede ki kız kadar özgürdür bizim ülkemizde.. Evlenince de sorumluluklar ağır gelmeye başlar. Sorumluluktan kastım maddi yönde ki sorumluluklar değil.. Problemler, aileler arasında ki denge, sosyal yaşam kısıtlamaları vs. vs.
Kadın ise biraz daha idmanlıdır, evliliği bu yüzden daha çok kadın sürdürür ilk seneler.. Problemler, aşılacak sorunlar gibi görülür ve uzlaşılırsa halledilir gerçekten de... Ancak ne yazık ki erkeklerin neredeyse tamamı, küçük istisnalar hariç, bunlara yabancıdır. Çabuk bıkar, sıkılır, acıtmaya başlar, tehdit eder, sindirmeye çalışır ki, yönetebilsin... Huzurlu ve eskiye nazaran elbette daha az da olsa özgür bir yaşamı yaşayabilsin... Çoğunun fikri ve bazen zikri "Beni dinlersen hiçbir sorun yaşamayız" dır... Çünkü sorunların neredeyse tümü Ataerkil bir yapıdan geliyor olduğumuz için erkek ailesi ve erkek tarafından ortaya çıkar... Dolayısıyla onlara uyarsanız, sorun da çıkmaz (?) Yani sorun çıkar ama sadece sizi yıpratır, yıllanırsınız...
Bu söyleme "Senden çocuk istemiyorum" eşinizi getiren sizin tavrınızdır... Tahmin ediyorum sık telaffuz edilen ya da tavırlarla arzulandığı belli edilen en önemli şey şu an çocuk sizin için... Eğer başka bir şey olsaydı bu kez ona dirsek çevirecekti, zira lafının dinlenmesini istiyor ve tehdit edilmeniz gerek...
Buna benzer bir şeyi ben de evliliğimde yaşadım, hatta bir konuya daha yanıt vermiştim bununla ilgili...
Siz neden aynısını yapmıyorsunuz, bunu merak ettim.. İçinize atın bu incinmişliğinizi ve en güzel anlarınızda bile şunu yapın;
"Fiziğim çok güzel... hayatta bozamam bunu... Spora başlayıp iyice fit bir hale gelmeyi düşünüyorum. Saç, baş bakımlarım, ileride de belki küçük bazı estetik operasyonlar yaptırırım..." vs. vs... Tartışma anlarında değil ancak mesela bir arkadaşınızla konuşuyor gibi yapıp uzun süre telefonda, onun yanındayken "Çocuk mu? Delimisin... Asla düşünmüyorum!.. Özgürlüğümü çocukla sınırlayamam... Kariyerimle ilgili güzel planlarımız var işyerinde, bir kaç seneye kadar şok olacağına eminim"... diye konuşun... Direkt eşinizle değil ama... Sanki biriyle konuşur gibi... Ailelerin yanında da değil... Hiç eşinizi bu çocuk meselesine muhatap etmeyin... Onunla konuşurken canımlı cicimli konuşun hatta... Sosyal yaşantınızı da meşgul hale getirin lütfen.. Çalışıyor musunuz bilmiyorum.. Ancak iş hayatı böyle durumlarda can kurtarandır..
Eşiniz iplerin elinden kaydığını hissetmeli... Bir daha aynı şey ile sizi tartışma esnasında tehdit ederse de "Bu zaten benim fikrimdi.. Ne çabuk sahip çıktın? Bana sordun mu, senin çocuğunu taşıyıp taşımak istemediğimi... Bu benim vücudum, benim kararım.. Tartışmalara alet etmeyelim lütfen çocuk gibi.. Baksana daha seni büyütmem gerek" deyiverin...
Korkmayın.. sinmeyin.. üzülmeyin... Bir şey olacaksa... zaten olacaktır...
Ne alttan almalarla, ne sabırlarla... hiçbir şekilde üstesinden gelemezsiniz... Saygınızı koruyup, adabınızla tartışın, doğru bildiğiniz şey hakkında... sonuna kadar... Üslubunuza dikkat ettiğiniz sürece ne tartışmalar tırmanır ve ne de bu kadar incinirsiniz...
Bazen halamı örnek vermek gelir içimden, buraya yazarken... Hep dururdum... Ancak bir örnek daima örnektir;
Otuz iki yıl sabretti, alttan aldı... Huylu huyundan vazgeçmezi hiç öğrenemedi ve enişteyi el üstünde tuttu, tutturdu... Bize bile ne akıllar verdi "Evliliği kadın yürütür vs. vs." Ama sabır bitti sonunda... Ve baştan olması gereken şey ne yazık ki en sonunda oldu... Boşandılar... Zaten sonunda bu varsa, bu olacak... Erteleyebilirsiniz, yok edemezsiniz... Bu örnek sizin için değil...
Sadece sinmeyin... İncinmeyin.. Hemen üslubunca başka bir şey düşünün... Düşündüğünüz şey kırılmak, incinmek, tavır almak olmasın ama...
Siz kadınsınız.. Kadınlar zekidir..
Ve en iyi oynadıkları strateji oyunu, evliliktir....
Selamlar,
ne kadar güzel seyler yazmıssınız bütün bayanlar için geçerli olan seyler... kendimi iyi ve güçlü hissettiren.. cok tesekkür ederim... zaten elden zamana bırakmaktan baskası gelmez.. ben sadece bazı seylerin onun isteginde olmasına sinir oluyorum yani bir de.. tekrar tesekkürler bir dost gibi beni rahatlattınız