Sersoy79 arşivi :))

Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar:
Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl
belirliyorsunuz?

Doktor:
Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç sey
veriyoruz.
Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl
boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz.

Siz NE yapardınız?

Adam:
OOO ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova
kaşık ve fincandan büyük.

Hayır, der doktor.

Normal bir insan küvetin tıpasını çeker
 
Uzun yıllar görmediği okul arkadaşı, kadına neler yaptığını sordu;
“-Adamın biriyle evlendim, bir oğlum, bir de kızım oldu...”
-Çocuklar ne yapıyor?...
“-Oğlan çok şanssız... Hayırsız biri ile evlendi...
Gelin hanım öğlene kadar yataktan çıkmıyor, sonra çarşı-pazar durmadan para harcıyor...
Akşamları da oğlum yorgun-argın eve gelince önüne sıcak bir yemek koyacağına lokanta, gece kulübü gezmeye zorluyor...”
-Peki kız ne yapıyor?...
“-O şanslı teyzesi... Öğleye kadar uyuyor...
Kocası bol para verdiği için öğleden sonra da istediği kadar alışveriş yapabiliyor...
Üstelik her gece kocası onu yemeğe de çıkarıyor...”
 
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç
arkadastir. Bir gün
Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar
verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
Biraz sonra Düriye yine :
-"Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim"
der. Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler.
Aradan biraz zaman geçer.
Düriye yine :
-"Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim" der ve
yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok.
Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler.
Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su
konusma geçer;

Huriye :
-"Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus.
Bize bir kahve bile ikram etmedi"
Nuriye :
-"Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün??"
 
İki iş adamı Temel ve arkadaşı Dursun işletmeci olmanın zorluklarından yakınıyormuş...
Temel demiş ki;
“-Ben geçen sene yeni bir metod geliştirdim... Elemanlarımdan bir tanesine üç ayda bir zorunlu olarak izin yaptırıyorum...”
-İlginç... Peki bu işe yarıyor mu?... Niçin böyle yapıyorsun?...
“-Kim olmadığında işler aksamadan yürüyor, bu şekilde anlayabiliyorum...”
 
Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis.
Tam da Türkiye'ye tatile gidecegi gun , aksilik bu ya...

Uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!..

Hemen almis yerden, bir bakmis ki Leanardo di Caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve

sansini denemeye karar vermis. çikarmis leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis..



Uçmus Türkiye'ye. Atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis..

Kim olabilir memur?..

Tabi ki bizim temel.. Almis pasaportu eline.

Adamin ismine bakmis: ''Leonardo di Caprio", fotografa bakmis, bir zenci. Adama bakmis ayni zenci...



Bir kaç saskin bakistan sonra Cemal'e seslenmis,

"Ula Cemal, bu Titanik batmis miy du, yanmis miy du ?"
 
Birinci Perde


Bir tavsan önüne bir daktilo almış ve tak tuk tak tuk bir şeyler yazıyor.

Oradan geçen bir tilki sormuş:
- Hey tavsan ne yazıyorsun?
- Doktora tezimi yazıyorum.
- Ya öyle mi, çok güzel; ne hakkında.
- Tavşanların tilkileri nasıl yedikleri hakkında.
- Yok canim.. Olur mu öyle şey hiç tavşanlar tilki yerler mi?
- Olur canim.. Gel istersen sana ispat edeyim.
Beraberce tavşanın yuvasına girerler biraz sonra tavsan tek başına çıkar ve yine daktilosunun
başına geçer tak tuk bir şeyler yazmaya devam eder.

Az sonra oradan geçen bir kurt tavşanı görür.
- Hey tavsan ne yazıyorsun?>
- Doktora tezimi.
- Ne hakkında?- Tavşanların kurtları yemesi hakkında.
- Yayınlamayı düşünmüyorsun her halde.. Buna kim inanır?
- İnanmaz mi?.. Gel istersen göstereyim.
Yine beraberce yuvaya girerler tavsan biraz sonra tek başına dışarı çıkar.

İkinci Perde

Tavşanın yuvasının içi. Bir köşede tilkinin kemikleri, bir köşede kurdun kemikleri. Bir başka köşede bir aslan kürdanla dişlerini temizliyor.

Sonuç ve Anafikir

Doktora tezi yapmak için tezin önemi yoktur, konunun da önemi yoktur; önemli olan tez danışmanıdır..
 
Çiçekçiye giren adamin kolunda siyriklar, sol gözünde büyük bir morluk vardi.
- Bir düzine kirmizi gül istiyorum, dedi ve hemen ekledi : Karimin dogum günü
için... Tazesinden rica ediyorum.
Çiçekçi :
- Basüstüne, dedi. Hangi gün için?
Adam koluyla gözünü isaret etti :
- Dündü...
 
Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus
-Baba ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Elbette yavrum nereden cikardin bunu?
-Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi.
Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus,
-Anne ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Tabii evladim kutup ayisisin.
-Yani sen babami hic aldatmadin degil mi, ben gercekten babamin ogluyum.
-O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur.
yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi.
bir daha sormus yaa baba Allah askina doru sole bak beni evlatlik falan
almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum.
Baba dayanamamis artik oglum sen manyak misin dedim ya sana bizim
oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyorsun ki bunu?
yavru ayi:

-Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...
 
Adamın biri gece saatlerinde bir teknoloji marketine girer canı sıkılmıştır.
Herkes gidinceye kadar lavobada saklanır.
Sonra çıkar televizyonlara bakar.
Ve bir tanesini çalarak kaçmaya çalışır.
Polislere yakalanır ,mehkemeye çıkarırlar.
Hakim karar verildi 1 yıl hapis der.
Adam ordan ben zaten biliyordum der,
Hakim nerden biliyordun bu ne demek der,
Adam zaten televizyonun üstünde 1 yıl garanti yazıyordu der...
 
Adam, tıklım tıklım dolu bir hipermarkette, alışveriş eden çok güzel bir kadına yaklaştı...
“-Benimle biraz konuşur musunuz?... Karımı kaybettim... Onu bulmalıyım...”
Güzel kadın şaşkın, sordu:
“-Karınızı kaybetmenizle, benimle konuşmanız arasında ne ilişki var?...”
Adam izah etti:
“-Ne zaman güzel bir kadınla konuşsam, mutlaka bir yerden çıkar gelir benim karım...”
 
> Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya.... adam arka tarafa biner.....şöför...
> - eee hemşerim kimsin nereye gidersin...der....yolcu
> - ben Azrailim..canını almaya geldim der......
> şöför alaycı bir tavırla
> - sen mi Azrailsin der..yaw senin gibi Azrail olurmu hiç der....
> yolcu sakin bir tavırla sen daha önce Azrail gördünmüde tarif ediyorsun der...
> ve ekler yolcu....
> - inanmadın bana öylemi der....şöför
> - inanmadım tabii der......yolcu
> - o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der.....
> gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir Yolcu daha alır..
> ama yolcu ön tarafa oturur...olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.....
> şöför yanındakine...
> - ee sen klimsin nereye gidersin der....öndeki
> - abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der......şöför
> - yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der....
> öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur....öndeki
> - abi arkada kimse yokki.....
> şöför hışımla arkaya bakar ve
> - körmüsün be adam arkada oturuyorya der.....
> öndeki arkaya bir daha bakar ve
> - abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der...bu sefer
> arkadaki söze girer....
> - gördünmü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şöföre. şöför bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar....arkadaki şöföre...
> - hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der..... şöför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.....
> - sonra....
> - sonra ne olmuş biliyormusunuz?????
adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar...
 
Cok soguk bir kis gunu padisah, tebdil i kiyafet gezmeye karar
vermis.Yanina basvezirini alip yola cikmis. Bir dere kenarinda
calisan yasli bir adam gormusler.. Adam elindeki derileri suya
sokup, doverek tabakliyormus.Padisah, ihtiyari selamlamis:
" Selamunaleykum ey pir i fani..."
" Aleykumselam ey serdar i cihan..."
Padisah sormus:
" Altilarda ne yaptin ?"
" Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..."
Padisah gene sormus:
" Geceleri kalkmadin mi ?"
" Kalktik...Lakin, ellere yaradi..."
Padisah gulmus:
" Bir kaz gondersem yolar misin ?"
" Hem de ciyaklatmadan..."
Padisahla basvezir adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar. Padisah
basvezire donmus:
" Ne konustugumuzu anladin mi ?"
" Hayir padisahim..."
Padisah sinirlenmis. " Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan
kelleni alirim."
Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra telasla
dere kenarina donmus. Bakmis adam hala orada calisiyor..
" Ne konustunuz siz padisahla..."
Adam, basveziri soyle bir suzmus:
" Kusura bakma. Bedava soyleyemem. Ver bir yuz altin soyleyeyim.."
Basvezir, yuz altin vermis.
" Sen padisahi, serdar i cihan, diye selamladin. Nereden anladin
padisah oldugunu.."
" Ben dericiyim. Onun sirtindaki kurku padisahtan baskasi
giyemezdi.."
Vezir kafasini kasimis.
" Peki, altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..."
Adam, bu soruya cevap vermek icin de bir yuz altin daha almis.
"Padisah, alti aylik yaz doneminde calismadin mi ki, kis gunu
calisiyorsun, diye sordu. Ben de, yalnizca alti ay yaz degil, alti
ay da kis calismazsak, yemek bulamiyoruz dedim."
Vezir bir soru daha sormus...
" Geceleri kalkmadin mi ne demek ?" Adam bir yuz altin daha almis.
" Cocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz. Evlendiler,
baskasina yaradilar, dedim..."
Vezir gene kafasini sallamis.
" Bir de kaz gonderirsem dedi, o ne demek..." Adam gulmus:
" Onu da sen bul..."
 
Surucu, dikiz aynasinda kendisini izleyen polis aracini gorunce kacabilecegini dusunup gazi kokler. Ancak polisi atltmayacagini anlayinca, pes ederek kenara ceker. Polis, arabasindan cikip surucunun yanina gelir:


- Arkadas, cok yorgunum. Bana mantikli bir gerekce gosterirsen, seni birakip evime gidecegim.

Surucu hemen yanitlar:

- Karim gecen ay beni bir polis icin terk etti. Aynada polis aracini gorunce, kactigi polis onu bana geri getiriyor sandim.

- Pekala, gidebilirsin.
 
Bıyıkları yeni terleyen delikanlı; anne ve babası ile uzun bir tartışmadan sonra bavulunu toplamış;
“-Sakın beni durdurmaya kalkmayın... Ben heyecan istiyorum, coşku istiyorum, bol para ve güzel kızlar istiyorum... Bu evde bunların hiçbiri mümkün değil...”
Kapıya doğru yürürken, babası “Dur” diye bağırmış...
“-Size söylemiştim, beni durdurmaya teşebbüs etmeyin diye”...
“Dur” diye yeniden bağırmış adam, oğlu bahçe kapısından çıkarken...
“-Dur... Beni bekle...”
 
Bir adam tanrinin dogasini anlamak istiyormus ve ona sormus:
"Tanrim, 1 milyon yil senin icin ne kadar bir suredir?"
Tanri soyle cevaplamis:
"1 milyon yil benim icin 1 dakika kadardir."
Adam sormaya devam etmis:
"Peki,tanrim 1 milyon dolar senin icin ne kadardir?"
Tanri cevaplamis:
"1 milyon dolar benim icin 1 pennydir."
Adam dayanamamis, "Tanrim bana bir penny verir misin?" demis.
Tanridan soyle bir cevap gelmis:
"1 dakika."
 
Papazin papagani çok terbiyeli ve usluymus. Gözünde gözlük, elinde kutsal
kitap devamli dua edermis. Azgin disi bir papagani belki ondan terbiye alir diye
ayni kafese koymuslar. Papazin papagani kitabi, gözlügü atmis,
- Tanrim sana sükürlerolsun, sonunda dualarim kabul oldu...
 
Hali vakti yerinde bir ailenin genç kızı eve geldiğinde, annesini ayna karşısında yeni kürküne bakarken bulur. Sinirlenen kız annesine bağırmaya başlar :
-"Anne! Sen şu üstündeki giyip gösteriş yapacaksın diye; zavallı, savunmasız, masum bir yaratığın ne acılar çektiğini biliyor musun?" Bunun üzerine kadın, ters ters bakar ve konuşur:
-"Kiziiiim! Sen baban hakkında ne biçim konuşuyorsun oyle bakiyim!"
 
Bir İrlandalı, İrlanda da bara gitmiş üç bira istemiş. Barmen biraları vermiş. İrlandalı sırayla her birinden birer yudum içmiş ve bu şekilde biraları bitirmiş.

Barmen dayanamamış sormuş; "Kardeşim niye üç birayı bir anda istiyorsun, bir tane söyle bitir diğerlerini sonra iste"

İrlandalı: "Biz üç kardeşiz, ben İrlanda da, diğerimiz İngiltere diğerimiz Amerika da, aramızda kararlaştırdık her bara gittiğimizde üç bira istiyoruz ve hepimiz için bir yudum içiyoruz, berabermişiz gibi oluyor" demiş.

Bu barmenin çok hoşuna gitmiş ve böyle bir kaç ay geçmiş. Bir gün İrlandalı bara girdiğinde barmen tam üç bira verecekken İrlandalı ikide durmasını söylemiş.

Barmen donmuş kalmış, İrlandalı bir köşeye gitmiş sessizce biralarını içmiş tam çıkacak barmen bunu durdurmuş: "Kaybın için çok üzgünüm demiş"

İrlandalı:"niye?" demis.

Barmen:"Bugün sadece iki bira istedin kardeşlerinden birini kaybettin herhalde"

İrlandalı "Ha yok canım nerden çıkarıyorsun ben sadece alkolü bıraktım"
 
Adam karısı ile fena bir tartışmada;
“-Aynı zamanda hem bu kadar güzelken, hem de bu kadar salak olabildiğini anlamıyorum...”
Kadın cevap veriyor;
“-Hemen açıklayayım... Beni çekici bul diye güzel yaratılmışım... E benim de seni çekici bulmam için salak olmuşum...”
 
dam kızına Barbie almak ister ve bir oyuncakçıya girer
- ''Vitrindeki Barbie bebek kaç para'' diye sorar
Satıcı;
- ''Hangisi efendim'' ve devam eder;
- ''Barbie spora gidiyor 19.95 usd''.
- ''Barbie alışverişde 19.95 usd''.
- ''Barbie discoda 19.95 usd''.
- ''Barbie hede hodo yapıyor 19.95 usd''.
- ''Barbie boşandı 265 usd''.
Adam şaşırır;
- ''Neden hepsi 19.95 de boşanmış olan 265 usd?''.
Satıcı cevaplar;
- ''Çok basit, boşanmış Barbie ile birlikte Ken'in evini, arabasını, donuna kadar herşeyini'de alıyorsunuz''...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…