Canım ya olur mu öyle şey.
Biz sevinçlerimizi üzütülerimizi hep birlikte paylaşıp atlatıyoruz.
anlatmak istersen seni sonuna kadar dinleriz.Belkide anlattıkça rahatlar kendini daha iyi hissedersin.Belki olaya farklı bir gözden bakarsın.Tam olarak ne olduğunu bilmediğim için net yorum yapamıyorum.Ama belkide hiç bir şey buğün ki gibi olmaz hayat süprizlerle dolu asla bozma moralinii:1hug:
3 yıl önce başladı ilişkimiz. ben İst. da okuyordum. o Trabzon.da. Mesafe çoktu ama bunu hep birşekilde kapattık ikimizde. o gelirdi sık sık. Ben bile gittim yanına 1 kere. telefon, internet. geçen yaz, eğitim için macaristan.a gitmem gerekti. O istemedi. Neden anlamadım hiç. Yani açıklayabileceği hiçbir mazereti yoktu. Ama benm gitmek için sebeplerim vardı.
okul yolluyordu, hiç masrafım olmıyacaktı, eğitim. akademik kariyer düşünen biriyim, ve yuksek lisansımın ilk yılında karşıma boyle bir fırsat çıktı. Ben de ona rağmen değerlendirdim.
Sonrasında tartışmalarımız falan oldu ama toparladık.
Sonra ben onun yurt dışına gitmesi için herşeyi yaptım. İst. daki tum belgeleri ben ayarladım. okulumu ailemi ekmiştim sırf onun işleri hallolsun diye. Ve şuan o yurt dışında eğitimi için.
bana göre, insan sevdiği için fedakarlık yapabilmeli, onun gelişmesi için köstek değil destek olmalı.
1 yılı da o avrupa.da ben burda geçirdik. Yine iyiydi. Evt ara ara atışmalarımız oluyordu ama çok da muhim değillerdi.
Sonra İst.a geldi, sabah geldi akşam ailesinin yanına gitti. Onunla tatil planlarımız vardı. Aileme arkadaşlarla gideceğimi soylemiş, işten izin almış herşeyi ayarlamıştım. o memleketine gitti. - babasını görmesi gerekiyorddu. ben istedim hatta gitmesini. ama gelecekti sonra hemen. Gelmedi.
birsürü bahane buldu. ehliyet kursuna yazıldı. kendisi muhendslikte okumasına rağmen, derslere girdi hem de inatla hepsine. annemleri yalnız bırakmak istemıyorum dedi. ama ailesi 6 kız kardeş ve yakın oturuyorlar.
ben de onsuz gittim tatile. herşey ayarlamıştım çünkü.
son 1.5 aydır da yukarıdaki macaristan ve tatil olaylarını bahane ederk, sen hep kafana göre yaşadın. artık ben de kafama göre yaşayacağım. ilişkiyi ciddiye almıyorum. ne olursa olsun. ailem de pek sıcak bakmıyor demeye başladı. ama sevdiğini de soyluyordu.
telefonla ben aramasam o aramaz oldu. aradığımda telefonun eski olduğunu fazla ısındığını bahane ederek sürekli kapatıyordu.
işte en son dün çok hastaydım. midemin sancısı sırtıma vurmuştu. aradım. "dikkat et kendine" dedi sadece.
sonra tekrar aradım. meşgule verdi. 4-5 defa daha arayınca ailesinin yanında bağırıp çağırmaya başladı. ne inat ediyorsun. nesin, kimsin diye. açmamış, çünkü yemekteymış.
ailenın yanında bağırıp hava atma dedim. kendini ne zannediyorsun, kimse tanımaz etmez seni. onemsenecek biri değilsin falan dedi. ben de madem oyle çık git hayatımdan dedim.