Sizi anlıyorum. Öncelikle yaşınız geç bir yaş değil, bunu söylemek isterim. Ancak bizim toplumumuz, kültürümüz gereği içimizde hep bir geç kalmışlık, yaşanamamışlık duygusu var. Eşimle evlenene kadar sizin gibi duygular, düşünceler içerisindeydim. Zamanla şunu farkettim her şey tamamen nasib. Herkesin nasiblendiği şeyler farklı. Kimisi her şeyden yana nasipli gibi duruyor, kimisi bazı şeylerden, kimisi de bir çok şeyin eksikliğini yaşıyor. Ancak şunu bilmeliyiz, 'hep', 'her' ve 'hiç' diye genellemeler insanı karamsarlığa sürükler.. Şöyle düşünmek daha iyidir, bazen olur, bazıları olur, bazen olmaz... vb gibi. Hayatınızdaki güzelliklere sarılarak, eksikliğini yaşadığınız bu duyguları kabul ederek ve kendinizi, ruhununuzu hayalini kurduğunu şeylerin varlığına açarak devam etmeye çalışın. Duygularınızı yönetebilirseniz, kendinize engel olduğunuz haller, davranışlar vs varsa, bunları bertaraf ederek inşallah en kısa sürede istediğiniz güzelliklere kavuşursunuz.
Ve emin olun sizinle aynı durumda olan, daha zor durumda ve daha iyi durumda olan milyarlarca insan var.. Hiç birimiz bu noktada yalnız değiliz diye düşünüyorum.