- 7 Ekim 2010
- 2.373
- 224
- 163
- 37
2012'nin son günlüğünü yazmadan ilk sayfalara şöyle bi göz gezdirdim günlük...
O zamanlar düğün telaşım varmış. Nasıl da hevesli, nasıl mutluydum 6 sene sonra eşimle bir arada olacağımız için.
Çok şükür hayallerimiz gerçek oldu, çok da güzel oldu.
Bekarken baba evimde bir türlü bulamadığım huzuru eşimle kendi evimizde buldum. Çok şükür
Pişman olmadım onunla olduğuma, çok çok mutlu oldum.
Sonra... 16 Kasım günü eşimin çok istediği o haberi aldık. Hamileydim.
Nasıl da ağlamıştı ilk duyduğunda, kalkıp şükür namazı kılmıştı.
İlk doktor randevumuzdaki heyecanlı halimiz sonra.
Herkes bize bakıyor, gülümsüyor falan.
Ondan sonraki birkaç kontrolde hep olumsuz şeyler duyduk aslında.
Gelişimi geri, sağlıklı değil dediğinde doktoru suçladım hatta.. Başka doktorlar aradım.
Hiç getirmedim aklıma bebeğimin beni bırakacağını.
Gecenin 3'ünde sancılar içinde kıvranırken, bebeğe bi şey olur diye ağrı kesici bile içmezken de; ambulansta giderken de hala ihtimal vermedim kaybetmiş olabileceğime.
O gün hiç aklımdan çıkmıyo günlük.
Büyüdükçe kayıplarımız da büyüyormuş meğer...
Ömrüm boyunca yaşasaydı ne olurdu, kız mıydı erkek miydi acaba diye sorup durucam galiba kendime.
Elbet yeniden hamile kalıcam, çocuk sahibi de olucam rabbim nasip ederse ama bu ilk bu acı tecrübeyi unutamıcam.
Şimdi daha farklı bakıyorum etrafıma.. Hele çocuklara..
Onların hep bi mucize olduğunu düşünürdüm, şimdi buna gerçekten inanıyorum.
Ne yazık ki ben mucizemi kaybettim.
İki gün önce misafirimiz vardı. Bir de 4 yaşındaki oğulları...
Uzun zaman olmuş çocuk kahkahaları duymayalı. Maşallah öyle de tatlıydı ki
Giderken beni de yanında götürmek istedi, ağladı hatta.
İçim burkuldu günlük, şu an bebek bekliyo olabilirdik. Karnım büyürdü zamanla.
Sonrası mutluluk olurdu ne güzel.. Olmadı.
2013'ten beklentilerimi yazmayı düşünmüyorum sana.
Kim beklediğini buluyor ki şu hayatta.
Önümüze ne sunulursa onu yaşıyoruz işte.
Rabbim neyi uygun görürse... Sorgusuz sualsiz itirazsız yaşıyoruz işte.
Yaşamak zorundayız.
KK arkadaşlarım,
İyi ve kötü anlarımda sanki beni tanırmış gibi destek oldunuz bana. Çok teşekkür ederim.
Sizlerin günlüklerinizi okurken dualarınıza amin dedim çoğu zaman.
Kalbinizden geçen tüm güzelliklerin gerçek olmasını; ömür boyu sağlık, huzur ve sevgiyle yaşamanızı temenni ediyorum. İyi seneler hepinize...
O zamanlar düğün telaşım varmış. Nasıl da hevesli, nasıl mutluydum 6 sene sonra eşimle bir arada olacağımız için.
Çok şükür hayallerimiz gerçek oldu, çok da güzel oldu.
Bekarken baba evimde bir türlü bulamadığım huzuru eşimle kendi evimizde buldum. Çok şükür

Pişman olmadım onunla olduğuma, çok çok mutlu oldum.
Sonra... 16 Kasım günü eşimin çok istediği o haberi aldık. Hamileydim.
Nasıl da ağlamıştı ilk duyduğunda, kalkıp şükür namazı kılmıştı.
İlk doktor randevumuzdaki heyecanlı halimiz sonra.
Herkes bize bakıyor, gülümsüyor falan.
Ondan sonraki birkaç kontrolde hep olumsuz şeyler duyduk aslında.
Gelişimi geri, sağlıklı değil dediğinde doktoru suçladım hatta.. Başka doktorlar aradım.
Hiç getirmedim aklıma bebeğimin beni bırakacağını.
Gecenin 3'ünde sancılar içinde kıvranırken, bebeğe bi şey olur diye ağrı kesici bile içmezken de; ambulansta giderken de hala ihtimal vermedim kaybetmiş olabileceğime.
O gün hiç aklımdan çıkmıyo günlük.
Büyüdükçe kayıplarımız da büyüyormuş meğer...
Ömrüm boyunca yaşasaydı ne olurdu, kız mıydı erkek miydi acaba diye sorup durucam galiba kendime.
Elbet yeniden hamile kalıcam, çocuk sahibi de olucam rabbim nasip ederse ama bu ilk bu acı tecrübeyi unutamıcam.
Şimdi daha farklı bakıyorum etrafıma.. Hele çocuklara..
Onların hep bi mucize olduğunu düşünürdüm, şimdi buna gerçekten inanıyorum.
Ne yazık ki ben mucizemi kaybettim.
İki gün önce misafirimiz vardı. Bir de 4 yaşındaki oğulları...
Uzun zaman olmuş çocuk kahkahaları duymayalı. Maşallah öyle de tatlıydı ki

Giderken beni de yanında götürmek istedi, ağladı hatta.
İçim burkuldu günlük, şu an bebek bekliyo olabilirdik. Karnım büyürdü zamanla.
Sonrası mutluluk olurdu ne güzel.. Olmadı.
2013'ten beklentilerimi yazmayı düşünmüyorum sana.
Kim beklediğini buluyor ki şu hayatta.
Önümüze ne sunulursa onu yaşıyoruz işte.
Rabbim neyi uygun görürse... Sorgusuz sualsiz itirazsız yaşıyoruz işte.
Yaşamak zorundayız.
KK arkadaşlarım,
İyi ve kötü anlarımda sanki beni tanırmış gibi destek oldunuz bana. Çok teşekkür ederim.
Sizlerin günlüklerinizi okurken dualarınıza amin dedim çoğu zaman.
Kalbinizden geçen tüm güzelliklerin gerçek olmasını; ömür boyu sağlık, huzur ve sevgiyle yaşamanızı temenni ediyorum. İyi seneler hepinize...
