Melishcim ,sizin orda sıksık elektrik kesintisi oluyor galiba,maşallah herkes vaktini yatak odasında geçiriyor gibi :))) sağın solun hamile doldu ,
inşallah en kısa sürede sende bizde onların arasına katılırız
-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Erkek İnfertilitesi Sıfır (0) Spermle Ne Yapabiliriz?
- Konu Sahibi funda58
- Başlangıç Tarihi
Erkek Faktörü / Erkek İnfertilitesi
Melishcim ,sizin orda sıksık elektrik kesintisi oluyor galiba,maşallah herkes vaktini yatak odasında geçiriyor gibi :))) sağın solun hamile doldu ,
inşallah en kısa sürede sende bizde onların arasına katılırız
- 1 Nisan 2010
- 14.774
- 678
- 213
funda arkadaşım,geçen senelerde erkek infertilitesi topiğinde vavelya isimli arkadaşımın da eşi 0 spermliydi..sanırım mikro tese ile testislerden sperm aradılar..Daha sonra olan gelişmeleri takip edemedim ama arkadaşın kızı şu an çoktan yaşını aldı :) Allah ım senin de yüzünü güldürür inşallah...
ya kızlar eşim artık eve erken geliyo...akşamları hiç giremiyorum maaalesef
zaten aramızda limoni...2 gündür mırın kırın konuşuyoruz..yine tartışmanın sonunda o lafı etti..ayrılalım kurtul benden dedi..bıktım bende artık kızlar yaa...yine tedavi öncesi triplere girdi..eğer başlamak istemiyosan yapmıyalım hiçbişey oturalım öyle el el üstünde bekliyelim dedim...bugün başağrısından duramadım valla..neyse dostlarım sizinde canınızı sıkmıyım...
yarın da kardeşimin mevlüt var..birazdan mutfağa geçicem kekle ,poğaça yapıcam...keşke yakın olsaydık kızlar..
sizede ikram ederdim:)
zaten kendimde yapıp yapıp yiyorum.FUNDAcımada söz vermiştim vericem diye...bide yarışalım diyorum ...sanki gram verebiliyorumda..
kızlar yarında yine heeepimiiiz için dualar edicem.MASALCIM sanada tatalım.HAYIRLI Haberlerle dön diye...iNşallah sonuçlar iyi çıkarda hepimizi mutlu edersin bitanem...
canım bizim eşler aynı model :))) ama benim ki çok şükür ayrılalım modunda değil,aslında bunların iyi bir dayağa ihtiyaçları var,şöyle Allah yaratıı demeden alacaksın eline yermisin yemezmisin :)))) düşüncesi bile zevkli geldi :)))) eğiticez artık napalım
kek poaçayı rahat rahat yemişsindir umarım, ben 3,5 kilo ile döndüm tatilden :)) her akşam biryerde yemekteydik,gündüzde biryerlerde kahvaltıda :)))))
bi iyi şey daha yarın inşallah FUNDA GELİYOOOOOOOO.. yani bize öyle demişti ....bekliyoruz yani bilmiyorum artık :))
evet Melisim yeri gelmişken seninde dediğin gibi Yade de bizi iyce bıraktı...türkiyeye gelmişti dönmemiştir heralde ...belki de şimdi bol bol geziyodur.... unutmaz inşallah bizi...
Arunadan da ses yok O da uğramıyo bayadır.tatili bitmedimi ki....:26:
O da gelsin artık...
evet geldim çok şükür :)))
tatil çok hızlı ve yorucu geçti,sürekli biryerlerdeydik,ve hep birşeyler yedik :))) üstüne birde benim regli dönemi denk gelince iyice sallandım,eşim dönüş yolunda birazda benim araba sürmemi bekliyormuş ama ben parçalı bulutlu bir şekilde olunca tüm yolu o bitirdi,kansızlık cidden çok zor,sanki haftalarca sigara içmeyip sonra en ağır sigaradan bir fırt çekmek gibi baş dönmesi yapıyor bende ,igelir gelmez pekmez içmeye başladım
yade bence dönene kadar buralara uğramaz,zaten çok bunalmıştı,birde biz tatildeyken internet bulamadık bir türlü,internet olan yerlerde ise hep yanımızda birileri vardı,o kadar insanın yanında tabi K. kulubüne bakmak imkansızdı ,inşallah dönünce Yade ve eşide moral depolamış bir halde olur ve tedaviye hayırlısıyla başlarlar,
Arunada sanırım aynı şekilde dir,birde insan tatilde bunları düşünmek istemiyor :))
bence bu durumda o insanlara benzemediğimiz için şükretmemiz lazım,Allah onlarada akıl fikir versin....gerçekten ağır sözleri hak ediyorlar,Rabbim sana ve senin gibi çevresinde bu tarz insanlar olanlara sabır versin
funda biz de ateş beye gittik spermiogram sıfır hormonlar normal muayene de normal.genetik test yapalım aynı zamanda da tese yapalım dedi.ama deyiş o deyiş başladı paradan söz etmeye... belki testisler tembeldir belki dışarı çıkmıyodur belki vardır falan... belkiler uzuyor yani.tese ile anlarız dedi.tamam sen anlayacaksın da kardeşim biz de kobay değiliz yani.. bi tedavisi olmalı diye düşünüyorum.hemen bu ay tese dedi.atlı mı kovalıyo.parayı da sokaktan toplayarak gideriz artık teseye...insanlar ne şartlarla oraya gidiyo bilmiyolar tabi.... bizim durum bu funda sizin ne sorun biliyo musunuz bitisel falan kullanıyo musunuz..Allah yardımcımız olsun hepimizin
bi de kızlar sizce hormonlar ne kadar önemli azoda.
Masalcım hep derim Allah iyi insanlarla karşılaştırsın,bizede medical parkta Ali bey çok garip davranmıştı,moralimiz sıfırın altında çıkmıştık odasından,ne diyeyim Allaha havale ediyorum,malesef bazı doktorlar hastalarını insan olarak değil para olarak görüyor ,çizgi filmlerdeki gibi gözlerinde dolar işaretini görebiliyorsun,
benim eşimin ilk tahlilinde sıfırdı,ikincide 14-15 adet çıktı çok şükür :) eşim nisandan beri Kaan aydosun tedavisini uyguluyor,şu anda herhangi bir ilacımız yok, eşimin testosteron hormonları düşük ve doktorlar bunun sebep olabileceğini söylüyorlar, Kaan hoca o kadar pozitif birisiki zaten onu görünce insan sanki bütün sorunları bitmiş gibi hissediyor
bitkisel ürünler kullanıyoruz, 2ay ballı karışım kullandı,şimdi nişantaşında yeni bir yerden kaçkaçr balına karışım hazırlattım,biraz pahalı ama napalım inşallah iyi gelir, yediklerine dikkat ediyor,rejim yapmaya çalışıyor, pazartesi sabahı eşim tekrar tahlil yaptıracak,inşallah sonuçlar düzelmiştir ,tahlil sonuçlarına göre KAan hoca eğer sperm tahlili yaptırın derse önmüzdeki haftalarda yaptırmayı düşünüyoruz,bu testler bile acaip stres yapıyor bende :)) dediğin gibi Allah hepimizin yardımcısı olsun inşallah
Gerçekten de iyi ki sizler de varsınız, ben de mutlu oluyorum işten gelirgelmez hemen laptopun başındayım :)) eşimle bile doğru dürüst sohbet etmiyorum hehehheh :))
Aşkım hoşgeldin ne mutlu ettin bizi..
hoşbuldum :))) nasıl özlemişim sizleri biliyormusun ,her gittiğimiz yerde ilk sorduğumuz soru "burda internete bağlanabiliyormuyuz" oldu ,ama hep yazlık evleri olduğu için çoğunda ev telefonu bile yoktu,yoncanın mesaj atması ,senin araman çok mutlu etti beni :)) dün çok yorgundum yazılanları okuyamadım bugün herkese cevap yazmaya çalışıyorum inşallah atladığım kimse olmaz,öpüyorum seniii....
Ay kim gelmiiiiiiiişşşş.........hoşgeldiiiinn bitanem beniiiiimmm
nasılsın FUNDAM iyimisin,nasıl geçti tatilin?Çok özledik seni yaa
hoşbuldummmm..... :))))) canım benim
tatil iyi geçti,uzun zamandır akrabalarımı görmemiştim ,kısada olsa onları görmek iyiydi,süre kısa olunca tabi koşturmaca çok oldu,birde hava birgün yağmurlu bir gün güneşliydi ,insan bir sonraki günü tahmin edemeyince program yapmasıda zor oluyor ama herşeye rağmen sevdiğim kişilerle bir hafta çok iyi geldi bana :))
bende sizleri çok özledim,eşimin tahmin ettiği gibi gelir gelmez internet başına oturdum,dün akşam o kadar yorgundum ki yatağa nasıl gittiğimi hatırlamıyorum desem yalan olmaz, şimdide temizlik yapmam gerekiyor ama ben boşverdim oturdum kimler ne yapmış onu okuyorum :)))) tatil boyunca hep eşime ya ben nasıl olkucam o kadar yazılanları deyip durdum :)))
şimdi tatilde bitti artık bebiş çalışmalarına ağırlık vericez inşallah, eşim pazartesi FSH vb. tahlilleri yaptıracak,sonra sonuçları KAan hocaya göndericez inşallah iyi sonuçlar alırız,daha sonrasında IVIden istenen genetik testleri yaptırmayı düşünüyoruz,ama eşim önce Kaan hocaya soralım dedi bende tamam dedim,
IVI bizden
*karyotip (periferik kanda kromozom analizi) ve
*Y kromozomu mikrodelesyon testi istedi ben henüz bunların ne olduğunu araştırmadım bu akşam vaktim olursa araştırmayı düşünüyorum,sizden de bu testlerimi istediler? bunlar acaba devlet hastanesinde yapılabiliyormu? bakalım artık Bismillah deyip başlıcaz :)))
Alminacım mesajın için çok sağol,işte ben hep bu tarz moral verici şeyler duymak istiyorum,her zaman dediğim gibi imkansız diye birşey yoktur,herşeyin bir zamanı vardır,Rabbim ol derse olur, inşallah arkadaşın bebeğini sağlıkla büyütür,Rabbim torunlarınıda görmek nasip etsin,Herkese gönlündekini hayırlısıyla nasip etsin,
Ben de başladım perşembe günü duaları okumaya ancak reglyetercim yazıyı sen yazdın sandım,pozitifi gördüm felan deyince Allahhh dedim yeter hamileymiş ,senin yazmadığını görünce üzüldüm
inşallah hepmiz bir gün pozitifi görüp bebeiğimize kavuşuruz,
ben salı gününden itibaren namaz kılmaya başlayabiliyorum,perşembe günü inşallah başlarım bu duaları yapmaya,herşey Allahtan inşallah Rabbim dualarımızı kabul eder
( oldum dün ( yani ne diyim bilmiyorum.hayırlısı olsun canım.Ben de nedense özeldeki testlerin yanlış olmasından korkuyorum çünkü bizi teslim alıp öyle bir moda sokuyorlar ki onlardan başka bir çaremiz yokmuş gibi..hemen dediklerini yapıyoruz.paracılar ya..araştırma hastanesinde yaptır funda tüm testlerini..nedense fikir vermek istedim kusura bakma ben böyle düşünüyorum :)))
Gerçekten de :)))
Bir arkadaşımın annesini beni aradı..müjde vermek için.Kızı da benim çok yakın bir arkadaşım :) hamile dedi. nasıl heyecanlı ama.Allahım sevindim gerçekten ama ee artık sizde düşünün bak kızım senden sonra evlendi falan dedi bir yıl oldu da onlar evleneli..inşallah demekle yetindimm..içim nasıl sızladı..
Ben kaanaydosa mail attım, bizi çağırmıştı.biz iki ay oldu gidemedik Ege'de başladık ya tedaviye.onu anlattım.Normalde de başka bir dr a yazsan bunu, cevap bile vermez.tedavinizi ordan devam ettirin mutlaka da sonuçlarını haberlerini yaz demiş.Allah razı olsun ondan.Ben bu arada eylül ayında da gitmeyi düşünüyorum Ankara'ya eşimle, eşimle paylaşmadım bunu ama :))) ikna ederim.
Aşkım seni burda görmek ne güzel! ben de öptüm
ufff oturup bir sürü mesaj yazmışım :)))) vallahi çok özledim sizleri :))) hadi bakalım hepimiz biryerlerden tedaviye başlıyoruz,Rabbim hepimizin tedavisini en hayırlı şekilde sonuçlandırsın, hepimiz yaz sonuna kadar hamile kalalım inşallah,hepimizin sağlığı,morali iyi olsun,eşlerimizla aramız muhteşem olsun, ceplerimiz parayla dolsun :)))) tedavimizi yaptırırken zorlanmaylım di mi :))
- 1 Nisan 2010
- 14.774
- 678
- 213
y mikro delasyon testi erkeklere yapılan bir test canım..kanda yapılan tahlil ile bakılıyor..biz eşimle mikroenjeksiyon tedavisine başlamadan bir üniversite hastanesinin genetik bölümünde yaptırmıştık..karyotiplemeyi ikimiz de yaptırdık..kromozom sayısına falan bakılıyordu yanlış hatırlamıyorsam..
Ben de başladım perşembe günü duaları okumaya ancak regl
üzülme hayatım ben bu hafta başlıcam inşallah duaları okumaya ve sadece kendim için değil sizler içinde dua edicem inşallah,sen iyileşincede sen başlarsın,böylece sürekli dua etmiş oluruz :))
hayırlısı olsun canım.Ben de nedense özeldeki testlerin yanlış olmasından korkuyorum çünkü bizi teslim alıp öyle bir moda sokuyorlar ki onlardan başka bir çaremiz yokmuş gibi..hemen dediklerini yapıyoruz.paracılar ya..araştırma hastanesinde yaptır funda tüm testlerini..nedense fikir vermek istedim kusura bakma ben böyle düşünüyorum :)))
bende devlet hastanesinde yaptırmak istiyorum ama geçen ay eşim kardeşi çapada tahlil yaptırmıştı nasıl olduysa tahlilleri hep karıştırmışlar,tekrar kan vermek zorunda kaldı,şimdi gel devletede güven...özeldekiler para almak için yapıyorlar diye güvenemiyorum,devlettede insanlar önemsemiyor diye güvenemiyorum,iki ucu sivri çubuk ....Allah yardımcımız olsun
Gerçekten de :)))
Bir arkadaşımın annesini beni aradı..müjde vermek için.Kızı da benim çok yakın bir arkadaşım :) hamile dedi. nasıl heyecanlı ama.Allahım sevindim gerçekten ama ee artık sizde düşünün bak kızım senden sonra evlendi falan dedi bir yıl oldu da onlar evleneli..inşallah demekle yetindimm..içim nasıl sızladı..
ooo memlekette bana neler neler dediler...sanki oluyorda ben yapmıyorum...nedense herkes kendini benden akıllı sanıyor :))) neyi bekliyormuşum ..size ne yaa dedim içimden
Ben kaanaydosa mail attım, bizi çağırmıştı.biz iki ay oldu gidemedik Ege'de başladık ya tedaviye.onu anlattım.Normalde de başka bir dr a yazsan bunu, cevap bile vermez.tedavinizi ordan devam ettirin mutlaka da sonuçlarını haberlerini yaz demiş.Allah razı olsun ondan.Ben bu arada eylül ayında da gitmeyi düşünüyorum Ankara'ya eşimle, eşimle paylaşmadım bunu ama :))) ikna ederim.
Kaan hoca çok iyi bir doktor ama doktorluğundan önce gerçek bir insan,onun gibi insanların sayısı artsa keşke,gerçekten başka doktor olsa banane der ve cevap bile yazmazdı
Aşkım seni burda görmek ne güzel! ben de öptüm
seni görmekte çok güzel :))))
cevaplarımı aralara yazmaya çalıştım ama beceremedim galiba,
Son düzenleme:
teşekkürler,benden doktor istemedi, inşallah gerek kalmaz bugünlerde işlerim yoğunlaşacak,benden isterlerse nasıl vakit bulup yaptıracağımı bilemiyorum
bu arada sanırım ikiz annesisin,darısı başımıza , inşallah bebişleri sağlıkla büyütürsün,hayırlı evlatlar olmasını dilerim, bebek sahibi olmana rağmen hala bu durumla mucadele eden kişileri unutmayıp bana cevap yadığın içinde ayrıca teşekkür ederim :))
- 1 Nisan 2010
- 14.774
- 678
- 213
Rica ederim..Ben de çok zorlu yollardan geçtim.. Hamile kalmam da ,bu ikizlerime kavuşmam da hepsi Allah ın mucizesi...İnşallah sizlerin de yüzünüz gülecek Allah ın izniyle..
- 1 Nisan 2010
- 14.774
- 678
- 213
Kızlar bunu bir okuyun..
Profesör doktor İbrahim Saraçoğlu, kısırlık ve Azosperm rahatsızlıkları olanlar için tamamen bitkisel ve doğal nohut kürünü tavsiye ediyor! Testislerde sperm üretimi olmamasına azosperm denir. Fakat azosperm rahatsızlığına rağmen az miktarda da olsa
testislerde sperm üretimi gerçekleşir. Nohut kürünün amacı azosperm rahatsızlığına rağmen yeterli miktarda sperm üretimini %35 – %40 oranında başarıyla artırmaktır.
Yarım litre kadar kaynayan su içerisine ortalama 7 yemek kaşığı kadar nohut atın ve 10 dakika kadar kaynadıktan sonra ılıması için bırakıp süzün. Sabah kahvaltı sonrası ve öğle yemeği öncesi olmak üzere günde 2 defa içilerek hazırlanan kür bitirilmelidir.
%35 – %40 başarı oranını yakalayabilmek için en az 2 ay boyunca ara vermeden bu kürün uygulanması gerekmektedir.
Profesör doktor İbrahim Saraçoğlu, kısırlık ve Azosperm rahatsızlıkları olanlar için tamamen bitkisel ve doğal nohut kürünü tavsiye ediyor! Testislerde sperm üretimi olmamasına azosperm denir. Fakat azosperm rahatsızlığına rağmen az miktarda da olsa
testislerde sperm üretimi gerçekleşir. Nohut kürünün amacı azosperm rahatsızlığına rağmen yeterli miktarda sperm üretimini %35 – %40 oranında başarıyla artırmaktır.
Yarım litre kadar kaynayan su içerisine ortalama 7 yemek kaşığı kadar nohut atın ve 10 dakika kadar kaynadıktan sonra ılıması için bırakıp süzün. Sabah kahvaltı sonrası ve öğle yemeği öncesi olmak üzere günde 2 defa içilerek hazırlanan kür bitirilmelidir.
%35 – %40 başarı oranını yakalayabilmek için en az 2 ay boyunca ara vermeden bu kürün uygulanması gerekmektedir.
Tüp bebek doktoru 20.denemede baba oldu
2005 yılında okuduğum bir haberdi. Sizlerle de paylaşmak istedim arkadaşlar.
"Yüzlerce çifti çocuk sahibi yapan Prof. Dr. Bülent Gülekli ve eşi Ebru Gülekli de 9 yıl sonra bu mutluluğu tattı.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tüp bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülekli ve eşi Ebru Gülekli yıllardır çocuk özlemi çekiyordu. Çift pek çok denemeden sonra geçtiğimiz hafta tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen ikizleri Eliz ve Nazım'ı kucaklarına aldı.
MUCİZE İKİZLER
Ebru Gülekli'ye tüp bebek yöntemini Prof. Gülekli'nin ekibi uygulamış. "Eşimin sayesinde birçok aile çocuk sahibi olurken benim çocuğum olmuyordu. Bu da içimi burkuyordu" diyen Ebru Gülekli yine de umudunu hiç yitirmemiş. Babalık heyecanını yaşayan Gülekli'ye göre de ikizler kendileri için gerçek bir mucize.
tüp bebek doktorunun mucizesi
Dokuz Eylül Üniversitesi tüp bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gülekli ve eşi 9 yıllık çabanın sonunda anne baba oldu. Anneler Günü'nü heyecanla bekleyen Ebru Gülekli, Nazım ve Eliz'e sarılırken "Bu inanılmayacak bir şey, rüya gibi" diyor.
Bülent Gülekli, neredeyse her gün en az bir çiftin özlemle bekledikleri bebeklerine sarılmalarını, bağırlarına basmalarını izliyor. Aslında sadece izlemiyor çünkü bu özleme o son veriyor. Annenin bebeğini dünyaya getirdiğinde ne hissettiğini, babanın biraz çekimser de olsa çocuğunu kucağına aldığında yaşadığı dalgalanmaları en iyi o anlıyor. "Bülent Gülekli de kim? Onun çiçeği burnunda ebeveynleri iyi anladığını da nereden çıkarıyorsun?" diye mi sordunuz... Hemen tanıtalım Bülent Bey'i ve eşi Ebru Hanım'ı... Prof. Dr. Gülekli, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tüp bebek Merkezi Müdürü, Ebru Hanım ile 9 yıllık mutlu bir evliliği var. Veeee, 9 yıldır çektikleri bebek hasreti geçen hafta ikizleri dünyaya gelince son buldu... Şimdi gelin, bu Anneler Günü'nü büyük bir heyecanla bekleyen Ebru Gülekli ile yıllardır mutluluk kaynağı dağıttığı ailelere kendininkini de ekleyen profesörün hikayesini en baştan dinleyelim...
ADIM ADIM GİDİLEN YOL
Prof. Dr. Gülekli, 1982'de Hacettepe Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş; iki yıllık mecburi hizmetinin ardından da 1989'da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. Eğitimine 1990-1992 arasında Londra'da Prof. Howard S. Jacobs'ın yanında, reprodüktif endokrinoloji yani kadınların hormon bozuklukları, çocuk sahibi olma güçlükleri gibi konular üzerine devam etmiş. Tüp bebekle ilgili ilk eğitimini İngiltere'de almış. Türkiye'ye döndüğünde Ankara'da Dr. Zekai Tahir Burak kadın Hastanesi tüp bebek Merkezi'nde çalışmış 3 yıl. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından tüp bebek merkezinin kuruluşuna katkıda bulunma çağrısı alan Prof. Dr. Gülekli, açılış aksayınca, Kanada Montreal'deki McGill Üniversitesi tüp bebek Merkezi'nden gelen 2 yıllığına davetli profesör olarak çalışma teklifini kabul etmiş. 2001'de tekrar Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki görevine dönen Prof. Dr. Gülekli, üç yıldan bu yana faaliyette bulunan tüp bebek Merkezi'nin de müdürü... Yani kariyeri boyunca attığı adımlar, hayatının mutluluğunu yaşaması ve eşiyle paylaşması için basamak olmuş hep. Şimdi biraz soluklanalım isterseniz... Bu başarılı hayatın, özel kısmında neler olup bitmiş, bakalım. Ebru-Bülent Gülekli çiftinin tanışma öyküsünü anlatsın bize: "Eşim Ebru ile 1996'da İzmir'de tanıştık. Halasının kızı ve damadı kolejden arkadaşlarım. Rahmetli kayınpederim Ertan Yorgucu, görev için geldiği İzmir'de acilen hastalanıp hastaneye kaldırılınca, buraya daha önce hiç gelmemiş olan Ebru ve annesine yardımım olur mu diye halası beni aradı. Böylece tanışmamızı da sağladı. Ağustos ayında tanışmıştık, aralıkta evlendik. İkimizin de ailesi Ankara'da yerleşik olduğu için düğün de Ankara'da yapıldı."
SIKINTIYA SOKAN SORULAR
Peki, hemen çocuk sahibi olmak istediler mi yoksa birkaç yıl beklediler mi? Cevabı Ebru Gülekli veriyor... Durun önce onu da tanıyalım. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1991'de tamamlayan Ebru Hanım, bankacılık sektöründe çalışmış. Ta ki, krize kadar. Çalıştığı banka, bir başkasıyla birleşince de "istihdam fazlası personel"den sayılmış. Gümrük Başmüdürlüğü'nde göreve başlamış. Cevabı merak mı ediyorsunuz? "Evlendikten hemen sonra çocuk istedim. Çünkü 28 yaşındaydım. Çocuk istemeyecek lükse sahip değildim." Çiftin çocuk özleminin önündeki engel Ebru Hanım'ın yumurtalıklarındaki kistmiş. 1997'den itibaren 20'ye yakın deneme yapan çiftin yüzü, 10 ay önce gülmüş... Ancak bunu sır olarak saklamışlar bir süre. Ebu Gülekli, o yılları ve neler hissettiğini şöyle anlatıyor: "Türk milleti meraklıdır biliyorsunuz. Okul biter ne zaman evleneceğinizi sorarlar; evlenirsiniz çocuğunuzun ne zaman olacağını. Herkes sordukça bir süre sonra fenalık geçiriyorsunuz. Kinayeli laflar eden bile oldu o yıllarda. O yüzden kimseyle paylaşmadım bu süreci." Tüm bu sıkıntıya rağmen çift, hiçbir zaman "Bizim çocuğumuz olmayacak" diye düşünmemiş. Birbirlerine güvenmişler. "Benim içim çok rahattı" diyor Ebru Hanım: "Çünkü kendimi çok güvende hissediyordum. Bülent bizim birçok arkadaşımızı da tedavi etti. Onların da çocuk sahibi olmasını sağladı. Ona güvenim hep tam. Bülent, yapılan işlemin sonucunun pozitif olduğunu söyleyince çok mutlu oldum. Ama sevincimi tam yaşayamadım. Çünkü bazen testin sonucu pozitif çıksa da gebelik olmuyor. Buna biyokimyasal gebelik deniyor. Daha önce bunu yaşamıştık. Bu yüzden ilk üç ay sevincimizi kimseyle paylaşmadık." Bu uzun uğraşının ardından Nazım ve Eliz, 29 nisan Cuma günü saat 08.30'da dünyaya gelmiş. Ebru Gülekli, "Epidural anesteziyle yapılan sezaryen yöntemiyle dünyaya getirdim onları. Bebeklerin çıkışında kendimi tutamayıp ağladım" diyor. Hislerini anlatan çiftin sözleri neredeyse birbirini aynı: "İnanamadığınız bir şeyin gerçekleşmesi bu. Mucize gibi bir şey. Sanki rüyadaymışsınız gibi, inanamıyorsunuz ama gerçekler."
Halime Sürek Kahveci "
16/ 05 / 2005 tarihli Sabah Gazetesinden Alıntıdır.
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/05/16...50507-101.html
2005 yılında okuduğum bir haberdi. Sizlerle de paylaşmak istedim arkadaşlar.
"Yüzlerce çifti çocuk sahibi yapan Prof. Dr. Bülent Gülekli ve eşi Ebru Gülekli de 9 yıl sonra bu mutluluğu tattı.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tüp bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülekli ve eşi Ebru Gülekli yıllardır çocuk özlemi çekiyordu. Çift pek çok denemeden sonra geçtiğimiz hafta tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen ikizleri Eliz ve Nazım'ı kucaklarına aldı.
MUCİZE İKİZLER
Ebru Gülekli'ye tüp bebek yöntemini Prof. Gülekli'nin ekibi uygulamış. "Eşimin sayesinde birçok aile çocuk sahibi olurken benim çocuğum olmuyordu. Bu da içimi burkuyordu" diyen Ebru Gülekli yine de umudunu hiç yitirmemiş. Babalık heyecanını yaşayan Gülekli'ye göre de ikizler kendileri için gerçek bir mucize.
tüp bebek doktorunun mucizesi
Dokuz Eylül Üniversitesi tüp bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gülekli ve eşi 9 yıllık çabanın sonunda anne baba oldu. Anneler Günü'nü heyecanla bekleyen Ebru Gülekli, Nazım ve Eliz'e sarılırken "Bu inanılmayacak bir şey, rüya gibi" diyor.
Bülent Gülekli, neredeyse her gün en az bir çiftin özlemle bekledikleri bebeklerine sarılmalarını, bağırlarına basmalarını izliyor. Aslında sadece izlemiyor çünkü bu özleme o son veriyor. Annenin bebeğini dünyaya getirdiğinde ne hissettiğini, babanın biraz çekimser de olsa çocuğunu kucağına aldığında yaşadığı dalgalanmaları en iyi o anlıyor. "Bülent Gülekli de kim? Onun çiçeği burnunda ebeveynleri iyi anladığını da nereden çıkarıyorsun?" diye mi sordunuz... Hemen tanıtalım Bülent Bey'i ve eşi Ebru Hanım'ı... Prof. Dr. Gülekli, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tüp bebek Merkezi Müdürü, Ebru Hanım ile 9 yıllık mutlu bir evliliği var. Veeee, 9 yıldır çektikleri bebek hasreti geçen hafta ikizleri dünyaya gelince son buldu... Şimdi gelin, bu Anneler Günü'nü büyük bir heyecanla bekleyen Ebru Gülekli ile yıllardır mutluluk kaynağı dağıttığı ailelere kendininkini de ekleyen profesörün hikayesini en baştan dinleyelim...
ADIM ADIM GİDİLEN YOL
Prof. Dr. Gülekli, 1982'de Hacettepe Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş; iki yıllık mecburi hizmetinin ardından da 1989'da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. Eğitimine 1990-1992 arasında Londra'da Prof. Howard S. Jacobs'ın yanında, reprodüktif endokrinoloji yani kadınların hormon bozuklukları, çocuk sahibi olma güçlükleri gibi konular üzerine devam etmiş. Tüp bebekle ilgili ilk eğitimini İngiltere'de almış. Türkiye'ye döndüğünde Ankara'da Dr. Zekai Tahir Burak kadın Hastanesi tüp bebek Merkezi'nde çalışmış 3 yıl. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından tüp bebek merkezinin kuruluşuna katkıda bulunma çağrısı alan Prof. Dr. Gülekli, açılış aksayınca, Kanada Montreal'deki McGill Üniversitesi tüp bebek Merkezi'nden gelen 2 yıllığına davetli profesör olarak çalışma teklifini kabul etmiş. 2001'de tekrar Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki görevine dönen Prof. Dr. Gülekli, üç yıldan bu yana faaliyette bulunan tüp bebek Merkezi'nin de müdürü... Yani kariyeri boyunca attığı adımlar, hayatının mutluluğunu yaşaması ve eşiyle paylaşması için basamak olmuş hep. Şimdi biraz soluklanalım isterseniz... Bu başarılı hayatın, özel kısmında neler olup bitmiş, bakalım. Ebru-Bülent Gülekli çiftinin tanışma öyküsünü anlatsın bize: "Eşim Ebru ile 1996'da İzmir'de tanıştık. Halasının kızı ve damadı kolejden arkadaşlarım. Rahmetli kayınpederim Ertan Yorgucu, görev için geldiği İzmir'de acilen hastalanıp hastaneye kaldırılınca, buraya daha önce hiç gelmemiş olan Ebru ve annesine yardımım olur mu diye halası beni aradı. Böylece tanışmamızı da sağladı. Ağustos ayında tanışmıştık, aralıkta evlendik. İkimizin de ailesi Ankara'da yerleşik olduğu için düğün de Ankara'da yapıldı."
SIKINTIYA SOKAN SORULAR
Peki, hemen çocuk sahibi olmak istediler mi yoksa birkaç yıl beklediler mi? Cevabı Ebru Gülekli veriyor... Durun önce onu da tanıyalım. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1991'de tamamlayan Ebru Hanım, bankacılık sektöründe çalışmış. Ta ki, krize kadar. Çalıştığı banka, bir başkasıyla birleşince de "istihdam fazlası personel"den sayılmış. Gümrük Başmüdürlüğü'nde göreve başlamış. Cevabı merak mı ediyorsunuz? "Evlendikten hemen sonra çocuk istedim. Çünkü 28 yaşındaydım. Çocuk istemeyecek lükse sahip değildim." Çiftin çocuk özleminin önündeki engel Ebru Hanım'ın yumurtalıklarındaki kistmiş. 1997'den itibaren 20'ye yakın deneme yapan çiftin yüzü, 10 ay önce gülmüş... Ancak bunu sır olarak saklamışlar bir süre. Ebu Gülekli, o yılları ve neler hissettiğini şöyle anlatıyor: "Türk milleti meraklıdır biliyorsunuz. Okul biter ne zaman evleneceğinizi sorarlar; evlenirsiniz çocuğunuzun ne zaman olacağını. Herkes sordukça bir süre sonra fenalık geçiriyorsunuz. Kinayeli laflar eden bile oldu o yıllarda. O yüzden kimseyle paylaşmadım bu süreci." Tüm bu sıkıntıya rağmen çift, hiçbir zaman "Bizim çocuğumuz olmayacak" diye düşünmemiş. Birbirlerine güvenmişler. "Benim içim çok rahattı" diyor Ebru Hanım: "Çünkü kendimi çok güvende hissediyordum. Bülent bizim birçok arkadaşımızı da tedavi etti. Onların da çocuk sahibi olmasını sağladı. Ona güvenim hep tam. Bülent, yapılan işlemin sonucunun pozitif olduğunu söyleyince çok mutlu oldum. Ama sevincimi tam yaşayamadım. Çünkü bazen testin sonucu pozitif çıksa da gebelik olmuyor. Buna biyokimyasal gebelik deniyor. Daha önce bunu yaşamıştık. Bu yüzden ilk üç ay sevincimizi kimseyle paylaşmadık." Bu uzun uğraşının ardından Nazım ve Eliz, 29 nisan Cuma günü saat 08.30'da dünyaya gelmiş. Ebru Gülekli, "Epidural anesteziyle yapılan sezaryen yöntemiyle dünyaya getirdim onları. Bebeklerin çıkışında kendimi tutamayıp ağladım" diyor. Hislerini anlatan çiftin sözleri neredeyse birbirini aynı: "İnanamadığınız bir şeyin gerçekleşmesi bu. Mucize gibi bir şey. Sanki rüyadaymışsınız gibi, inanamıyorsunuz ama gerçekler."
Halime Sürek Kahveci "
16/ 05 / 2005 tarihli Sabah Gazetesinden Alıntıdır.
http://arsiv.sabah.com.tr/2005/05/16...50507-101.html
Son düzenleme:
