Sıla Boran'ın teklifi karşısında ne diyeceğini bilemez. Boran karısı ve bebeği için aşiretle ve törelerle savaşmaları gerektiğini, bunu da Mardin'e giderek yapabileceklerini anlatır. Törelere Boran'la birlikte karşı gelme fikri Sıla'nın hoşuna gitse de, orada yaşayacakları sıkıntılar gözünü korkutur. Boran tek başına Mardin'e doğru yola çıkar. Sıla da Emre'nin yanına gider. Sıla Emre'yi yeni buldukları bir doktora götürmek için ikna etmeye çalışır. Emre'nin isteksiz de olsa evet demesi Şule ve Kenan'ın yüzünü güldürür. Muayene bitmiş herkes umutla doktoru beklerken, Emre yüzü asık bir halde odadan çıkar. Ellerinde küçücük bir umut vardır ama Emre buna tutunmayı ret eder. Sıla mücadeleden vazgeçmeye niyetli değildir. Boran Mardin'e varır ama onu hiç de hoş olmayan haberler bekler. Şivan kahya Firuz'un Boran'a eve adım atmamasını söylediğini iletir. Boran çok üzülür ama büyük meclisi toplamakta kararlıdır. Sıla kulağı seste Boran'dan haber beklerken, Mardin'den toprak satmak için gelen misafirleri olduğunu ve mutlaka kendisi ile görüşmek istediklerini öğrenir. Cihan Boran'ın herkesten habersiz Mardin'e dönmesine bozulur ve babasını bu konuda kışkırtmaya çalışır. Ancak Zinar abisinden kesin emir almıştır ve bundan sonra bu işe kimse karışmayacaktır. Özellikle de Cihan. Çünkü Firuz bu işi bitirmek için Mardin'den başka birilerini yollamıştır. Meclis toplanır ve Boran için zor bir mücadele başlar. Gerginliğin had safhada olduğu toplantıda Gencolara bağlı çoğu aşiretlerin ağası, Boran'ı artık başlarında istemediklerini belirtirler. Çetrefilli bir süreçten sonra karar çıkar. Boran bunu Sıla ile paylaşır. Celil kumar batağının son raddesine erişmiş ve karakola düşmüştür. Bedar her şeyden habersiz onun can güvenliğinden endişeli beklerken, Celil bu durumdan sıyrılmak için uğraşır. Sıla Mardin'den gelenlerle görüşmek için toplantı yerine gider. Toplantı başladığı gibi sakin bitmez ve sonunda silahlar konuşur. Sıla bu mahşer yerinden kurtula bilecek mi?
alıntıdır