Sıla - Atv

Törelerin kanun olduğu bereketli topraklarında, törelere meydan okuyan bir aşk hikayesini konu alan Sıla yepyeni bölümleriyle yeniden ekranlarda olacak. Boran, Cihan'ı vurmaktan dolayı tutuklanırken, Sıla da kendisine verilen ölüm hükmünden kurtulmak için, yurt dışına gitmektedir... Ama beklenmedik şekilde gelişen olaylar töreye karşı verilen mücadeleye yepyeni bir boyut kazandırır. Bereketli topraklardaki hayat, hiç beklenmedik anda yepyeni sürprizlerin yaşanmasına neden olacaktır.
Aşkın, özlemin ve yasakların dizisi "Sıla" yepyeni bölümleriyle atv'de!


14 Eylül Cuma Saat 20.00
 
40. Bölüm Özeti:

Sıla’da sevinç ve hüzün bir arada...
Gerilim dolu günlerin ardından, Genco aşiretinin veliahtı Bedirhan’ın doğumu, kutlamalara vesile olur. Bu durum aşirette bayram havası estirse de görünenin altındaki gerçek başkadır. Yürekler, yaşam savaşı veren Cihan’ın ve hapisteki Boran’ın acısını, öfkesini taşımaktadır.
Pamuk ipliğine bağlı hayatlar…
Yaşanan tatsızlıkların nedeni olarak görülen Sıla’nın eve dönüşü hoş karşılanmaz. Yeni doğmuş bebeğiyle, Boran’ın yokluğunda ayakta kalmaya çalışan Sıla, varlığını kabullenemeyenler için açık bir hedef haline gelmiştir. Diğer yandan Cihan’ın intikamını almak isteyen Dilaver’in öfkesi giderek büyümektedir. İçindeki ateşi söndürecek haince bir planla yeniden harekete geçecektir. Artık nefesler tutulmuş, Boran’ın mahkeme günü beklenmektedir... Ve bütün aşiretin toplandığı o gün, bir tabancanın namlusundan çıkan kurşunla bir değil, birçok hayat sönecektir...


21 Eylül Cuma Saat 20.00

alıntıdır
 
“Ben kocamı... oğlumu bırakıp gidemem...”

Boran, Sıla’yı bulmak için aşireti ayağa kaldırır. Bütün işaretler aksini gösterse de, Boran Sıla’nın kaçmadığından emindir. Telaşlı arayış sürerken Boran, Sıla’nın başına kötü bir şey gelmiş olmasından korkmakta, Firuz ve Kevser ise sessizliklerini sürdürmektedir...
Diğer yandan, aşiret meclisinin ölüm hükmü yerine getirilmedikçe yatışmayacağı ortadadır. Sıla, belki de canından çok sevdiği Boran ve Bedirhan’ı bir daha göremeyecektir. Bunu düşünmek bile Sıla’yı tüketmeye yeter. Çünkü ölüm ayrılık olduğu kadar ayrılık da ölümdür.
Boran ve Sıla, birliktelikleri uğruna verdikleri savaşta hiç olmadıkları kadar çaresiz kalırlar. Yüreklere dokunan bu durum Firuz ve Kevser’i dahi etkiler... Ancak artık ok yaydan çıkmıştır...


05 Ekim 2007 Cuma Saat :20.00

alıntıdır
 
ya cok kotu oldu firuz aginin yaptigi, nasil rahat rahat gelinini oldurmeyi kabullendiki, hersey su pis tore yuzunden. nefret ediyorum bu torelerden
 
irenç bir dizi bi bölümünü bile izlemeye dayanamadım.klasik ağa dizilerini ısıtıp ısıtıp önümüze sunuyolar.hele o cansu dere yok mu çok aramışlar mı o dizi için.dizi zaten sıkıcı bide onu oynatıyolar.oyunculuğu 5 para etmez.görüntü kirliliği resmen.
 
Sıla, ölümün kıyısına gelmiş olmanın etkisinden kolay kolay kurtulamaz. Her ne kadar tehlikeyi atlatmış olsa da yaşadıklarını unutamayacaktır. Bunu anlayan Boran, Sıla’nın yeniden toparlanması için elinden gelen herşeyi yapar.

Yaşanan acıların sebebi olarak görülen Firuz ve Kevser’i ise zor günler beklemektedir. Yaptıklarıyla Boran ve Narin’i karşılarına almış olurlar. Bundan böyle aşiret içindeki gerilim aile içinde de başgösterecek gibidir...

Diğer taraftan; ya hüküm uygulanacak ya da ağalığı elinizden alacağız, diyen aşiret meclisi tartışmalara sahne olur. Hüküm uygulanmadığına göre ağalık Boran’dan alınacaktır. Ancak meclis bu konuda ikiye ayrılır. Başta Mehmet Ağa olmak üzere bir kısmı Boran’ın derhal ağalıktan alınmasını isterken bir kısmı Boran’ın kendi isteğiyle çekilmesini talep eder. Peki Boran çekilmeyi kabul eder mi?... Kabul etse bile yeni ağa kim olacaktır?


19 Ekim 2007 Cuma Saat :20.00

alıntıdır
 
Herşey Boran’a karşı olsa da… “Sen yanımda ol yeter…”
Ağalığın Boran’ın elinden alınması şüphesiz yeni bir dönemin başladığına işarettir. Bundan sonra Boran, o topraklardaki herhangi bir insan olarak yaşamına devam edecektir. “Kararlarımın arkasında durmak için ağa olmaya gerek yok”, dese de bunun hiç kolay olmayacağı ortadadır.

Aşiret meclisi, yeni ağa Zinar’ın eski düzeni sağlamak için hemen harekete geçmesini bekler. Uygulanmayan hükümler uygulanmalı, meclisin ağırlığı ispatlanmalıdır. Ancak bir insanı yıkma planlarında önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırır herkes. Boran’ın yanında Sıla’sı vardır. Ve onun yanında olması Boran’a yeter…


26 Ekim 2007 Cuma Saat :20.00

alıntıdır
 
Ağalığın alınmasının ardından Boran ve ailesi aşiretten de atılırlar. Böylece aşiret içi meselelerde Boran’ın hiçbir söz hakkı kalmaz. Bundan böyle her şey Zinar Ağa’nın ağzından çıkacak sözlerle belirlenecektir.
Ailesinin de tam desteğini alan Boran için, yüzünü, Sıla ve Bedirhan’la birlikte kuracağı aydınlık geleceğe çevirmekten başka seçenek yoktur: El ele verdikleri süreçte, hiçbir güç onları inandıkları yoldan döndüremez.
Öte yandan, töre kurallarına bağlı kalmak konusunda kararlı görünen Zinar için harekete geçme vaktidir: Boran’ın ağalığı süresince yerine getirilmeyen bütün hükümleri birer birer uygulamaya başlar. Kimseye ayrıcalık tanınmayacaktır... Kendi kanından olanlara bile...


02 Kasım 2007 Cuma Saat : 20.00

alıntıdır
 
KARA BULUTLAR GÖĞÜ KAPLADI…
“KARANLIK BASACAK.. HERKES KAYBOLACAK…”


Sıla zor bir kararla karşı karşıyadır: Ya çok sevdiği insanların bin bir emekle kurup kendisine emanet ettiği holdingi gözden çıkaracak… Ya da Boran’ın karşı çıkacağını bile bile İstanbul’a gidip işlerle ilgili kontrolü ele alacaktır. Bu karar süreci, Sıla ve Boran arasında ciddi bir gerilime neden olur…

Bu arada, Ahmet Ağa’nın tuttuğu tetikçi, Boran’ı izlemeye devam eder; aldığı görevi şüphe uyandırmadan yerine getirmek için bir fırsat kollamaktadır…

Boran, beklenmedik gelişmeler neticesinde gelinen noktda, Sıla ile arasındaki sorunun çıkmaza girdiğini düşünür. Bu noktada verdiği kararın, Sıla ile ilişkisinde derin bir iz bırakacağını tahmin etmektedir... Bilmediği şey ise; bu kararın, sadece onların değil, çevrelerindeki herkesin hayatını karartacak bir felaketi beraberinde getireceğidir...


23 Kasım 2007 Cuma Saat: 20.00

alıntıdır
 
MARDİN’DE HAYAT DURUYOR!

Sıla, Boran’ın telefonundan gelen silah sesleriyle çılgına döner. Artık başına kötü bir şey geldiğinden emindir. Buna rağmen Boran’a ulaşamamak, yanında olamamakla çaresizliğin en acısını yaşar.
Geçen her dakikanın hayati önem taşıdığı bu sırada Boran ise sevdiklerinden ve sevenlerinden uzakta öylece yatmaktadır.
Herkes Boran’ı bulmak için seferber olmuşken, kötü haber duyulur. Kimsenin dili varmasa da… Yüreği kaldırmasa da… herkesi derinden sarsacak gerçeği kabullenmek gerekecektir…


30 Kasım 2007 Cuma Saat:20.00

alıntıdır
 
Sıla, kabullenmek istemese de her an Boran’ı kaybetme korkusuyla adım adım çökmektedir. Ancak öyle büyülü bir şey olur ki her şeyin akışı bir anda değişir. Boran duymasa da görmese de Sıla için artık durum başkadır. Boran’ın iyileşeceğine dair inancıyla yaptıkları, herkesi ayakta tutmaya yetecektir. Boran’ın yaşam savaşı devam ederken onu bu hale getirenler ise kaçmayı başarırlar. Ancak Ahmet ağa ve tetikçisi arasında çıkacak olan anlaşmazlık bütün dengeleri alt üst eder. Bu durum ya kötülerin suçlarını örtbas etmelerini sağlayacak ya da kendi kuyularını kazmalarına neden olacaktır.

07 Aralık 2007 Cuma Saat: 20.00

alıntıdır
 
BORAN KENDİNE GELİYOR!

Sıla, sonunda hislerinde haklı çıkar. İnancı ve sevgisiyle beslediği Boran, nihayet uyanır. Bu durum herkes için sevinç kaynağı olacaktır. Ancak doktorların açıklaması kafalarda yeni bir soru işareti oluşturur. Yaşanan kötü olayın iz bırakmadan atlatılması kolay değildir.
Öte yandan Boran’ın vurulmasıyla durulan şirket meselesi yeniden gündeme gelir. Dilaver, Sıla’nın Boran’la ilgilenmesini fırsat bilerek harekete geçer. Hazırladığı planla Sıla’ya yeni bir darbe indirmek niyetindedir.
Sıla ise, yaşadığı üzüntü ve endişe dolu günlerin ardından, Boran ile aralarına hiçbir şeyin girmesine izin vermemekte kararlıdır. Ancak bu, sadece Sıla’nın elinde olan bir şey değildir..


14 Aralık 2007 Cuma Saat:20.00

alıntıdır
 
Dilan’ın ortadan kaybolması, başta Sıla olmak üzere herkesi telaşlandırır. Onu nerede, nasıl aramaları gerektiğini kestiremezler. Çaresizlikleri her geçen dakika artarken gelen bir telefon onları yönlendirir. Sıla, olanlardan kendisini sorumlu tutacaktır. Diğer tarafta Boran, artık ağa olmasa da onu ağa olarak görenlerin yardım çağrılarını geri çevirmez. Yeniden aşiret meseleleriyle ilgilenmeye başlarken Sıla’nın ölüm hükmünün uygulanacağından habersizdir. Sıla ise, Zeynep’in Boran’a olan ilgisine dair kuşkularının yersiz olduğunu düşünmeye başlamıştır ki Zeynep’in beklenmeyen eylemiyle dengeler yeniden değişir…

11 Ocak 2008 Cuma Saat: 20.00

alıntıdır
 
BÖLÜM ÖZETİ:

Sıla, Zeynep’in Boran’la birlikte Mardin’de olduğunu öğrenince çok bozulur. Duygularını gizlemeye çalışsa da Sıla için bu durum, Zeynep’in Boran’a karşı ilgisinin açık bir ifadesidir. Üstelik Boran, hemen İstanbul’a döneceğini söylediği halde olaylar planladığı gibi gelişmez… Bir gece daha Mardin’de kalması gerekecektir… Zeynep’le birlikte… Bu arada Boran’ın hafızası tamamen yerine gelir. Sıla’ya göre bundan sonra terapiye devam etmesinin bir anlamı kalmamıştır. Ancak Zeynep böyle düşünmez. Bu durum Sıla ve Zeynep arasında başlayacak soğuk savaşın habercisi olacaktır. Diğer tarafta ise, Sıla’nın hükmünü uygulamakta kararlı olan Osman, adım adım Sıla’ya yaklaşmaktadır
18 Ocak Cuma 20:00'de
 
Kan da dökülecek can da alınacak...”

Boran, durumun tahmin ettiğinden de ciddi olduğunu görmüştür. Bu kez mesele sadece töre değil, aynı zamanda Berzan’ın şahsi meselesidir. Berzan karşısına çıkan herkesi, gerekirse bütün Genco aşiretini hedef almaktan çekinmeyecektir.

Diğer tarafta Sıla ise, tüm bunlardan habersiz, içini kemiren şüphe nedeniyle zor günler geçirmektedir. Boran’ın kendisinden bir şey sakladığından emindir. Hiçbir şey yapmadan beklemeye daha fazla dayanamayan Sıla, ciddi bir karar verir. Ancak Sıla’nın bu kararı, Boran’a karşı Berzan’ın eline tehlikeli bir koz verecektir...


08 şubat 2008 cuma saat :20.00

alıntıdır
 
merhaba arkadaşlar
ilk bölümden beri kaçırmadan seğrettiğim bi dizi bu yıl çok seğretmeyi bırakıp aynı saatte asi dizisine geçenler oldu tamam bende beğendim asi yi ama reklam aralarında geçiyorum sadece :)))
çünkü sılayı seviyorum boran çok yakışıklı bedar ana ve celile doyum olmuyo artık bitene kadar
aslında inanın bende cansu dereyi hiç sevmezdim gerçi çok soğuk bi kadın ama bana görede değişik bi çekiciliği var
herkese iyi seyirler.......
 
sıla 4 yeni bölümüyle önümüzdeki hafta 22 agustosta atvde başlıyor
ama sadece 4 bölümcük sonra the end:(
 
ıy ben bu diziyi hiç begenmiyorum izlerken insanın içi sıkılıyor bu kadar yavaş ilerleyen bi dizi olurmuya (izleyenler üstlerine alınmasın kendi görüşüm)
 
ilk sezon iyiydi de sonra sanki dizi hic ilerlemedi asiklari ayiran surekli olumsuzluklar ve silanin bazen sacma inatlari... olaylar sadece bundan ibaretmis gibi geliyor artik
 
Back
X