Sinirden Ellerim Titriyor Kafayı Yememe Ramak ...

benim bi arkadasim anlatti buna benzer olayi...misafirlerin cocuklari evde acmadik zarar birakmamislar...4 bin euroluk televizyonu bozmuslar...cocuklarinin cok sevdigi tavsani suda bogup öldürmüsler...evin altini üstüne getirmisler..arkadasim cocuklarin pesinde kosmaktan gelen misafirin yaninda bile oturamamis.....eee simdi bu kadar zararin karsiligini kim ödeyecek..aman herifim kizmasin diye kuzu kuzu o ahira dönen evi temizlemek zorundami..peki okadar zararin karsiligini kim ödeyecek...ama cocuktur yapar..normal karsilamak lazim canim...sempatiksalakcinni
 
Bence efsun arkadaşta çok kötü şeyler söylememiş. Olaya birde başka çözümler üretmiş kendi gözünde. Mesela, şu bir gerçek ki, mavi arkadaşımızın eşinin ailesine karşı tahammülü kalmamış ( kendince haklı nedenleri vardır elbet), artık her yaptıkları büyümeye başlamış, bunu kendisi de kabul ediyor. Ve kendi ailemiz belki aynı şeyleri yapsa, çok rahat derdimizi anlatıp, işi kolayca halledebileceğiz ve tepkimiz daha ölçülü olacak, belki de hiç tepki göstermeyeceğiz, kendi yiğenlerimize. Ama iş karşı tarafa geldiğinde, önceki olaylardan da kaynaklanan tahammülsüzlükten dolayı, kişiyi sinir harbine sokabiliyor.

Olay çokta basit değil bence de. Hoşuna gitmemesi doğal. Ama mesela kendi yiğeni olsaydı, çokta rahat yapma diyebilirdi ya da es geçebilirdi, seve seve de toplayabilirdi. Bu durumda görümce çocukları içinde, haklı olduğu bir konuda, gerek espri yoluyla, gerekse gerçekten ciddi, gereken uyarıyı yapmalıydı, kendini yemek yerine.

Ayrıca şuda bir gerçek malesef. Evime gelmeyin dediğiniz noktada, hiçbir eş kolay kolay bunu kabul etmez, benim eşimde etmez ve bu konuda ona kızamam. Aynı şekilde o benim aileme gelme dese, bende hoşlanmam bu durumdan. O yüzden sevmeyebiliriz, ama gelme diyemeyiz.(Tabi çok büyük olaylar yaşamadıktan sonra)

Eşinle kavga etmek yerine, geldiklerinde, derdini eşine yansıtmak yerine, gereken yerlere söylersen, çözüme yaklaşmış olursun. Anlamıyorsa, saygı duymuyorsa, tavırlar değişmeye başlar tabi ki.
 
ışte kızlar sorun burada başlıyor. Evine gelen kişiyi uyarınca, o kişiler maalesef bunu koz olarak kullanıyor. Herkes sizin kadar iyi niyetli değil. Sonra eşine şikayetler başlıyor, karın şunu yaptı, karın bunu yaptı. Ve gelsin eşle problemler. Eşin ailesi olduklaı için kendileind herşeyi yapma, isteme hakkı görüyorlar. Çünkü karşıdaki gelin, böyle bir koca, böyle bir aile bulduğu için şanslı. Bu insanar eşimizin ailes de olsa, maalesef elden bişey gelmiyor, kibarca yumuşaklıkla yapılan uyarmalar ağız dalaşına dönüşüyor. Erkek ailesini tanıyor ve eşine değer veriyorsa arada dengeyi kurmak zorunda.
 
"hiç bana göre değil" dediğim köy hayatına imrenir oldum.
köy kadınlarını bilirsiniz. insanı her zaman için "eşya"nın "madde"nin önünde tutarlar.
konu misafirse, aslolan, gelen misafirin memnuniyetini ve hayır duasını almak için gösterilen konukseverliktir.
ne yazık ki şehir insanını bu konuda oldukça eksilmiş görüyorum.
bu kadar materyalist olmak yerine, değerlerimizi kaybetmemek adına insana ve insanlığa öncelik tanırsak aslında bir çok sorunu da kaynağından çözmeyi başarabilir, tahammül eşiğimizi genişletebiliriz.
ayrıca mavi arkadaşım siz çocuklardan bile bahsederken onlara karşı hiç bir sempati duymadığınız hissine kapıldım ben ve üzüldüm inanın.
2 yaşında bir çocukcağıza neredeyse öfke duyacaktım anlatım tarzınıza kapılsam.
biraz daha sevmeye çalışsanız, keşke geldiklerinde o meleklere kaşlarınızı çatıp parmağınızı sallayabilecek hakkı kendinizde bulacak kıvama getirebilseniz aranızdaki ilişkiyi.
yanınızda olmadım, belki de iyi anlaşıyorsunuz ama ben böyle hissettim inanın.
 
bir hikaye var bilmem dinleyen oldumu...köyde bir kadin kocasinin daglarda zorlukla güclükle topladigi ciralari iyilik yapmak icin komsularina dagitirmis....kocasi defalarca demis..hanim yapma..ben onu ne güclüklerlen topluyorum ter kan icinde kaliyorum demis..kadin dinlememis...birgün adam demis.....gel hanim seninle beraber cira toplamaya gidelim..kadin 1 kere toplamis..sikat etmeye baslamis..amaan yandim öldüm bittim diye..bundan sonra bir tane cira bile kimseye vermem demis..ne zormus kendi emeyiyle birsey yapmak demis.. ..eslerimiz ne güclüklerlen yeri geliyo eli ayagi yaralaniyo 1 kurus kazanmak icin..saatlerdir alin teri döküyo...biride gelsin evime zarar versin...esim yine yerine alsin ne olacakki.alt üstü bi kac kurusluk sey....yasakkelime
 

işte o bahsettiğiniz köy insanı saygı duymayı bilir.. burada sorun eşya değil, arkadaşın değer verdiklerine gösterilen saygısızlık..

ben konu sahibinin yerinde olsam samimiyetle yapılan bu hareketlere, yine samimiyetle azarlayarak cevap verirdim, veririm de.. ama bu beni "kötü gelin" yapmaz.. ilk günden tahammül sınırınızı göstermek zorundasınız ki, sonradan zorlamasınlar o sınırı :umursamaz:

çocuk, ebeveynlerinin aynası oluyor maalesef.. annenin gösterdiği saygısızlık yansımış çocuklara, yoksa ben "sus-dur-yapma" dan anlamayan çocuk olacağına inanmıyorum..

2 oğlum var, heryere çok rahat giderim.. oyuncak vaad ederim, gezme vaad ederim ama gittikleri yerde halıya bile değmez ayakları..

elbette iyilik, saygı, sevgi bunlar kusursuz mükemmel kavramlar.. ama ne görürseniz onu verirsiniz karşıdakine..
ben bu dünyaya birilerini memnun etmek için gelmedim.. her zaman söylerim "ben varsam eşim, çocuklarım, ailem" var.. ben mutluysam onlar mutlu... misafir mutlu edeceğim diye kendimden ödün veremem.. kaldı ki "hayır duası" demişsiniz ve çok iyi niyet göstermişsiniz.. ben bu tür insanların ağzından eleştiri den başka birşey çıkacağına inanmıyorum...:umursamaz:
 
Kesinlikle saygı karşılıklıdır. Bana saygı göstermeyen beni sadece mal gibi gören eşimin ailesine tahammül etmek zorunda değilim. Bunun köy yada şehir insanı ile değil yozlaşmış insanlarla ilgisi var. Bu materyalistlik değil hümanistliktir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir, ama herkes birbirine saygı göstermek zorundadır. Bana saygı göstemeyen bir insana ben ne kadar güleryüz gösterbeilirim ki. Herkesin evinin düzeni de kendisini ilgilendirir, misafir olarak gelen kimse insanların evinin düzenini bozamaz, rahatsız edemez.
 
Bu konu yarama tuz bastı.2,5 senelik evliyim 3 elti bir binada yaşıyoruz kvalidemler ise anadolu yakasındalar. Ama size yemin ediyorum evlendiğimiz günden beri kvalidem ve kpeder her hafta geliyorlardı mutlaka 3 gün kalıp sırayla üç oğlunda gidiyorlardı bide yeni evliydik o zamanlar düşünün. ılk başlarda içimden hadi bu hafta geldiler kaldılar ama herhalde bi işleri vardı diyordum eve gidiyorlardı öbür hafta yine öbür hafta yine yine yine yine 2 hafta durmazlardı evlerinde bide geldiklerinde kalmadan gitmezlerdi.. Artık yine gelecekler diye düşünmeye başladım çok sıkılıyordum içime atıyordum yiyip içip yatıyolardı 3 oğullarında artık surat asmaya başladım.. Gelme sebepleri ya mevlüt var ondan geldik,ya hastaneye gitcez,ya iş var dükkan varda evin altında, ya düğün var, kış olur bizim ev soğuk der gelirler, yaz olur o yokuşu sıcakta çıkamıyoruz derler gelirler, inanın hala hiçbir bayramda evlerinde durmadılar her bayram arefeden burdalar bi bayramda 3 elti olarak yalnız geçiremedik kocamızla çocugumuzla. Orda canları sıkılıyormuş ee kendileri istedi karşıdan ev alındı ama inanın sanırım giderken şöyle plan yapmış arada bir hafta oğullarımda bir hafta kendi evimde yaşar giderim nolcak ..Düşünün her hafta onlar gelcek diye artık tereddütle yaşıyordum.. Hatda biz onalra gitmeye fırsatımız olmuyordu bile. Bir hafta sonu gidelim desek oturmaya bizde zaten hastaneey gitcektik yada başka birşey söyleyip bize gelirlerdi yine. Bu arada eltilerimle çokda samimi değilimdir birgün 3 elti bir aradayken kaynanamların geleceğini duyduk aslında bu kadar sık gelip kalmalarından üçümüzde şikayetçiydik ama dile getiremiyorduk o gün artık üçümüz birbirimize açıldık o diyo bıktım ben diyom bıktım öbür eltim diyo kocamla kavga ediyoz hepimiz aynı. Yaa diyelim cumartesi düğün var cumadan gelir pazartesi salıya kadar gitmezlerdi. Ve üç elti karar aldık üçümüz birden tepkimizi verecektik surat yapıcaz ve hatda dile getirecez. Ve kaynanama dedikki bi evinde oturamadın gittiğinden beri, ee bizde bi hafta sonumuz var anne veya biz olsak her hafta kalamayız bi yerde filan dedik görümcem de evli ama ona hiç gitmez burası oğullarının evi ondan.Gelince ben hastayım dedim numara yaptım öbürü yemeğim yok dedi öbürü başka birşey yaptı ama hala anlamıyo yada anlamamazlığa vuruyodu gene gelmeye davm ediyodu surat yapsakta. Hatda surat yapınca eşimizle kavga ettik ssanıyodu oğluyla gülüp şakalaşıyodu. Ben deli oluyodum artık surat yapmayı bırkatım direk söylemeye başladım anne bizimde annemiz babamız var ama hiç bu kadar gelmez gelsede kalmaz bizde bir aileyiz tamam hasta olsnaız yaşlı olsanız eviniz olmasa anlıcam ama siz neden her hafta geliyosunuz anlamadım dedim açık açık. Diğer ortancıda söylemiş ama büyük eltim söylememiş bu kadar açık. Sonra beni eşime şikayet etti o gün eşimle bayağı kavga ettik ben artık çıldırmışım sandalyeyi felan yere attım bağırdım çağırdım bu ne yaa evlendiğimden beri gelip kalıyolar onların evi yokmu yeter dedim bıktım bi senin anan babanmı var. Bu ne terbiyesizlik dedim. Hem üç gelinde şikayetçi sadee ben değil dedim. Eşimde diyoki arada geliyolar ne var bunda dedi bende ne arası her hafta dedim oda dediki ama mutlaka bir sebepleri var gelmeye dedi keyiflerinden gelmiyorlar dedi. Bayağı kavga ettik konuşmadık ben artık hep ağlıyordum artık napsam boş gene geliyorlardı.Ama hep surat görüyodu bizden acıkırlardı bana gelirlerdi yemek varmı yok yapamadım rahatsızım diyodum bu sefer diğer eltime ondada yoksa diğer eltime ama üçümüzdende yüz bulamıyorlardı çünkü hakkatten mutsuzduk kocamızla kavga ediyoduk hep. O gelmeye inat etti bizde surat yapıp konuşmamamya bu böyle 1 sene sürdü en son bu kış ayında gene burdalardı neymiş kar yağıyomuş yollar kapalıymış evleri soğukmuş tam 5 gün kaldılar sırayla gelinlerinde. ben misafir çağırdım bizde kalmasınlar diye öbür ortancıda misafir çağırınca bi büyük eltimin evi boştu onda da kalmış öbür güne oda surat yapıp konuşmayınca eve gittiler Şuan sonuca gelirsek uzun zamandır artık gelmiyorlar gelselerde kayınperin babası var bu binada onda kalıyorlar çok nadir kalıyolar gelince artık daha yeni dank etti kafalarına. Şu 3 haftadırda gelmiyolar evindeler bizde şaşırdık hatda geçen eşim aradı napıyonuz diye napak oğlum oturuyoz diyo. Eşimde anladı artık eskisi gibi değil bana hak veriyo bide benim 7 aylık bebeğim var zaten çok yoruluyorum afedersiniz eşime özel vakit zor ayırıyorum müsait olunca onla ilgileniyorum eşimde anladı geçde olsa bazı şeyleri. Bu arada büyük kaynımda kaynanamla konuşmuş napıyonuz gelin demiş öylesine eskiden olsa gelin desek hemen gerçek sanır gelirlerdi ama şimdi demişki yok oğlum gelmeyek üç gelinde surat yapıyo boşver huzurunuzu bozmayak demiş hayret daha yenimi anladın dicem de işte artık bıktım görmek dahi istemiyorum. Çok şükür atlattık o günleri ayda bir gelse razıyım şuan. yüzünü görmek istemiyoruz nefret ettirdi kendini. Eşim arayınca diyoki annesi habire niye aramıyon oysa eşim o hafta 2 kez aradı onu sanki hergün senimi arıcak allam yaa. Ne kadar düşkünler oğullarına tamam oğlun ama evlendiler artık bi rahat bırakın. Tamam hasta olsalar yaşlı olsalar o zaman el birliğiyle üç gelin bakarız ama şimdi niye bu kadar gelemelr kalmalar yatmalar yemeler içmeler offfff aklıma geldikçe sinirleniyorum .. çok uzun oldu ama içimi döktüm.. yani mavi arkadaşım sende kötüler var..
 
ayrica hayir duasini bilen insan karsisindakini üzmez zarar vermez...iyi yani..birilerinin evine zarar verilmesine izin vereyim cocuguma...bende oh ..ne rahat ettim..cocugumla ilgilenmedim..kosturup pesinden yormadin beni...sen benim yerime kosturdun..sen cocugumun pislettigi yeri benim yerime temizledin.cocugumun actigi zarari siz karsiladiniz...allah sizden razi olsun...birdaha görüsmek üzere cok memnun kaldim ..cok memnun etiniz bizi...ohaoldumsmile
 
Son düzenleme:
Olayı çocuk noktasına getirmek yanlış olur.
Mesele çocuk değil ki çocuğun onu doğurmuş ama bakmaya aklı yetmeyen annesi..!!
Forumun büyük bir kısmı çocuk sahibi çocuğunuzu böyle başı boş mu bırakıyorsunuz,yaptığı herşeyi görmezden mi geliyorsunuz.
Çocuğuna sahip çıkmayan anneni bir garezi vardır o evin sahibine..
Çocuktur yapar demekte bir yere kadar nasıl yetiştirirseniz öyle oluyor.
Belki de bu kadar uzun kalmasalar gelince ..
pazartesi askere gidecek adam için cuma günü gelmeseler tatil köyüne gelir gibi tahammül edilebilir..
Mavi gezmeye gitmek istediğini söylüyor kayınvalidesi aaa olur mu amcanın oğlu askere gidecek gezmeye gidilir mi diyor..?
ne cürretle karışırsın buna ya,kimsin sen keyfimin kahyası mısın..?
sıkıldım bunaldım bütün hafta belki belki özel planımız var belki belkii..
amaç hizmet ettirmek başkalarının sırtına binerek yaşamak..
sırf çocuğa bakmamak için gezmeye giden psikopat kadınlar tanıyorum.
 
Bana kızmayın olur mu? Kızım 3 yaşında eline boya vermeye 1-1,5 yaşında başladım. önüne kağıtlar koydum yazsın çizsin boyasın diye. Yemek yerken de zorlamam şunu ye bunu ye diye yedireceğimde ise onun için büyük bir sofra bezi aldım onu seriyordum onun üzerinde geze geze yiyordu. Zaten ailmeden uzaktayım ve burada kendi yaşıtı hiç kimse olmadığından onunla oynarım. 2 yaşında duvarları boyamaya başladı kızmadım ama uyardım ve hemen koltukların üzerine büyük örtüler örttüm onlarıda boyar diye boyuyorduda. çekmeceleri dökerdi dolapların uzanabildiği yerlerini karıştırır etrafa saçardı karışmazdım ama dağılan eşyaları oyuncakları toplamasını öğretmek için yanıma oturturdum şimdi alıştı dağıttıklarını toplar. Bir misafirliğe gideceğimizde mutlaka uyarırdım orası bizim evimiz değil başkalarının eşyaları karıştırılmaz sen terbiyeli akıllı bir kızsın diye. Çocuk deyip geçmemek lazım benim ve babasının konuşmalarını çok iyi anlar ve uygular. Misafirliğe gideceğimizde de oyalanması sıkılmaması için mutlaka yanımıza boya kalemi ve boyama kitabı alırız gittiğimiz yerde kendi başına yere oturur boyama yapar, kesinlikle de çişi gelmeden yerinden kalkmaz.
Kend evimizi 1 yıl içinde 2 kez badana yaptırdık şuan duvar boyama huyu geçti.

Geçen yaz memlekete ablama gittik. Ablamlar yeni ev ve eşyalar aldılar herşey sıfır anlayacağınız ve kızımın duvar boyama huyu olduğunu bildiğimden sürekli arkasında gezindik durduk eşimle. Ablam çocuk sıkılıyor diye oğlunun parmak boyalarını ve kağıtlarını verdi. Hep birlikte mutfakta oturuyoruz kızımda yerde parmak boyalarıyla oynuyor arada bize gösteriyor bizde eşimle sakın hiç biryere dokunma kağıtları boya diye uyarıyoruz ablamda rahat bırakın böyle böyle kendini geliştirecek öğrenme çağında deyip bize kızıyordu. Eniştem o sıra kamerasını aldı kızımı kaydediyor falan kızımda kalktı poz veriyor oynuyor o sıra farketmedik duvara yaslanıp poz veriyormuş şarkı falan söylüyor o sıra kızıma döndüm -- biraz sessiz olurmusun kızım--- derken duvardaki boyalı el izlerine gözüm ilişti ben -- eyvah -- dedim hemen ıslak mendil aldım silmeye başladım silindide iz kalmadı ama içim nasıl tuhaf oldu ablam -- üzülme ablam her çocuk yapar biizmkileri hatırlamıyormusun sakın kızma çocuğa hem ben verdim boyayı eline üzülme falan dedi.
Ama biz eşimleçok kötü olduk kızımda bozuldu tabi ben --eyvah- diye bağırınca. Ertesi gün ablamlar işe gittiğinde eşim kapıcıya gitti çünkü apartman yeni olduğu için boyacılar hala apartmanda başka daireleri boyuyor , boyacılara biraz para vermiş geldi mutfak masasını falan bir kenara çekti boyacılar o duvarı boyadılar sağolsunlar.
Ablamlar öğlen yemeğe geldiler eşimde bu arada yere damlayan boyaları siliyordu ablam --Allah herkese sizin gibi misafir nasip etsin de suç benim suçum boyayı ben verdim zaten duvar silinebiliyor niye zahmet ettiniz -- falan dedi ama teşekkür etti.

Mavinin yazdıklarını görünce yazsam mı yazmasam mı dedim ama belki kızacaksınız ben kızımı küçük anlama algılama yaşında olduğu için hiç engellemedim kendi odasını dağıtmasına ses çıkarmadım ama toplamasınıda öğrettim.

Sizin misafiriniz ben olsaydım o duvarı boyayançocukların anne babası biz olsaydık yerin dibine girer girer çıkardık ve o evi temizlemeden hiç bir yere gitmezdik özür üstüne özür dilerdik.

Mavicim geçmiş olsun Allah sana o akrabalarla birlikte bol bol sabır versin ne diyeyim. Çocuğunun huyunu bilen çocuğuna gittiği yerde sahip çıkmalı.
 
aynen katiliyorum..bir laf var cocuk ailenin aynasidir diye.hersey annede babada bitiyor..ben mesela kücük bir örnek vereyim..gittigim misafirlikte cocuklarimin cocuk odasinda baska bir odalara girmesin diye bol bol tembih ederim...dagittigi oyuncaklari toplamasini söylerim..cocugum toplamasa bile ben kendim toplarim dagittigi yerleri..oturma odasina oyuncak tasimasin diye söylerim..birsey yedigi ictigi zaman oturmasini saglarim..hemen ayakibilarini cikardirim ...ara sira cocugumu kontrol ederim ne yapiyor diye...bunun ayni sekilde karsiligini beklemek cok büyük bir lüksmü...yani cocugu nasil eyitirsen öyle gider..birinin evine cocugum zarar verse benim yüzüm kizarir yerin dibine girerim utancimdan..ve muhakkak zaraini ben karsilamak isterim..icim rahat etmez....
 




böyle anne babalarda var işte.
Asıl değeri hakeden böyle insanlar,dilerim sizin bakış açısınıza sahip bir anne olurum.
Okudum okudukça mutlu oldum
 
Son düzenleme:

Sizi anne-baba olarak gerçekten tebrik ediyorum.. allah herkese sizin gibi duyarlı misafir nasip etsin :Saruboceq:
 
nisandakar..senin durumun farkli canim..keskem her misafir sizin gibi anlayisli olsa...benim cocuklarda öyle..bizim kendi evimizde onlarda özgür...istedikleri gibi rahatlar...ama baska birinin evine gidince tabiki cocuklarimiza ögretmemz lazim..burasi bizim evimiz deyil daha dikkatli ol diye..bende aynisini uyguluyorum cocuklarima
ama öyle insanlar gördümki kendi evlerinde cocuklar mum gibi annelerinden korkuyorlar.biryer dagilirsa pislenirse annem döver kizar diye...baskalarinin evine gidince cocuk kendi evindeki kisitligin acisini orda cikartiyor..evi alt üst ediyor..yani seninle benim durumunun tam tersi...
 
office anladığım kadarıyla çocuk eğitmenin hakkını veren bir kadınsın. böyle olması gerektiğine sonuna kadar katılıyorum.
çocuğumla bir yere gittiğimde çoğu zaman kenimi onun peşinde bir yeri karıştırmasın, zarar vermesin, külfet olmasın diye koşuştururken buluyorum.
sonuçta cennette yaşamıyoruz. elbette ki belli kurallar var ve bunları öğrenmek zorundalar.
gerekirse kaşlarımı çatarım, azarlarım, sesimi bile yükseltebilirim.
yeter ki insanların yaşam alanına saygı göstermeyi bilsin.
ama işte maalesef her anne bu kadar bilinçli olamayabiliyor.
benim anlatmaya çalıştığım şey, uğraşıp da değiştiremediğimiz şeyler uğruna, değişmeye direnen insanlara karşılık öfke biriktirip, moral bozmanın doğru olmadığı.
en kötü hastalıklara moral bozukluğuyla davetiye çıkarmayalım.
eve 2 ayda bir gelen misafirler için "sinirden ellerim titriyor, kafayı yememe ramak kaldı" gibi bir konu başlığını açacak duruma getirmeyelim kendimizi....
 

alkisalkisalkis
 

Siz konuyu çok farklı yerlere taşımışsınız..
Şimdi konu ister istemez görümce çocuklarından genele taşındı..

Nerdeyse çoğunluk, evine misafir istemeyen, konukseverlik nedir bilmeyen, mala mülke tapan insanlar sıfatını yiycek..
Herkes sizin gibi olmayabilir, herkes sizin gibi evine gelen misafir çocuğunun Tv yi bozma olayını gülümseyerek izleyemeyebilir..:1rolleyesnerden çıktı demeyin öyle bir yazmışsınız ki , ben de böyle izlenim uyandırdınız:)

Herkesin tahammül sınırları farklıdır, çocuklara hoşgörü gösterilecek, aman çocuktur denilecek olaylar elbette vardır ama tahammül gösterilmeyecek olaylar da vardır..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…