Demek ki aynı düşünüyoruz

Bana da yapılsa reste rest giderim valla ne yalan söyleyeyim. Size anlattığım olay da öyle işte, ben gidiyorum dedim ya, eşim de reste rest dedi, gidersen bir daha dönemezsin dedi. Ben de umurumda değil, hoşçakal dedim kapıyı açtım çıktım. Hemen içeri çekti, özür falan diledi. Gözleri doldu, elleri falan titremeye başladı. Çünkü giderim, biliyor.
Sizi çok iyi anlıyorum ama bende şu var, eşim benim ne ilk ne ikinci sevgilim.4. mü 3. mü hatırlamıyorum şu an ama ondan saçma sapan bir sebepten ayrılıp kaç sene barışmadım ve bir çok kişiyle görüştüm. Erkekler bir kere kestirip atma blöfünü yapmayınca akıllanmıyor. Sanki ben dayak yemedim mi? Eşimden olmasa da sevgilimden dayak yedim ayrılmak istediğim için. Sadece baba evinde görmedim kadına şiddeti. O yüzden böyle şeylere karşı çok tahammülsüzüm. Arkadaşınki benim yediğim dayağın yanında hafif kalmış. Ben hastanelik edildim.
Arkadaşın eşi hatasını anlar ve inşallah bunlar yaşanmaz ama yaşanmayacağına da inanasım gelmiyor. İnşallah ben yanılırım.
Sen çok ılımlı ve yüce gönüllü bir insansın bence. Merhamet çok güzel bir şeydir. Merhamet edene Allah da merhamet eder. Ama bazı odunlar merhametten anlamıyor ne yaparsınız... Biz de hayat tecrübesinden midir nedir, merhametsiz rolü yapıyoruz.
Bakmayın eşime çok kızınca katı davrandığıma. Bir kaç gün önce fark etmeden kalbini kırmışım, bana alınmış. KK'da takılıyordum, o da konuşurken dinlememişim. Yattı uyudu, bir baktım bana soğuk davranıyor. Küstün mü dedim kırıldım dedi. Böyle böyle yaptın özür bile dilemedin. Ne yapacağımı şaşırdım, oturup çocuk gibi ağladım. Eşim bana karşı çok hassas. İlgi görmediğinde kırılıyor. Ben de onun gönlünü nasıl alacağımı bilemedim birden kırılınca. Oturup onun haline ağladım. Kedi yavrusu gibi, çok tuhaf bir adam. Aslında ben onsuz yapamam ama bunu pek hissettirmemeye çalışıyorum. Hemen şımarıyor
Güzel düşünceleriniz için çok teşekür ederim, samimi duygularınızdan, anlattıklarınızdan çok etilendim...
Kötü günleri geride bırakıp, güzel bir hayata başlamışsınız ve temennim ömür boyu böyle devam etmesi.
Bu kadar ılımlı olmamın sebebi, geçmişte çok saçma bulduğum ve hala nasıl yaptığımı bilemediğim bir 'yakışıksız' harekette bulunmam.
Sevgilimin (şuanki eşimin), arkadaşları yanında verdiği bir tepki yüzünden hemde...
Dışarı çıkmak için onca erkeğin arasında onu bekliyordum, 'hadi çıkalım' dediğimde 'sen git ya şuan burada keyfim yerinde' diyip hep beraber güldüler.
Soluğu evin kapısında aldım, elimde anahtarlığım.
Sokak ortasında bağırmaya başladım 'geliyor musun' diye.
'Sen ne yaptığını sanıyorsun' diye bağırmaya başladı.
Ama çoktan arabasının kapısına kocaman bir baş harfimi çizmeye başlamıştım.
O gelmedikçe daha da derin kazıdım ve 30 metre öteden bile fark edilecek bir hale getirdim, hakaretler eşliğinde.
Bu hareketim ayrılmamıza sebep oldu, çünkü sevgilim artık benden korkuyordu.
'Sen ortada sorun yokken böyle yapıyorsan, kavga etsek evimi yakarsın, öldürürsün beni' diye kendini savunuyordu.
İnanır mısınız, özür bile dilemedim, 4 ay ayrı kaldık.
Sonra, o geldi ve barıştık.
Ama şuan yaptığım hareketin inanılmaz pişmanlığını yaşıyorum.
Böyle bir şiddet olayını nasıl gerçekleştirdiğime anlam vermeye çalışıyorum, olmuyor.
O sırada babam, beyin kanaması geçirip felç kalmıştı.
Tek bulabildiğim sebep, psikolojik açıdan çok yaralı olduğum bir dönemde hayata 'ben buradayım' diyerek intikam almak duygusu oldu.
Çok utanıyorum bu sebepten.
Benim de hayatımda asla tekrarlanmasını istemeyeceğim pişmanlıklarım var, bunun gibi...
İnsanlar yaptıklarıyla karakterlerini ortaya koysalar da, bazı anlar 'öfkemiz, ruh halimiz ve benliğimiz' kendimize ait olmayan tepkileri ortaya koymamıza neden oluyor.
Konu sahibinin eşini kendi yaptığımla özdeşleştirdim aslında.
Boleynkızının sinirlenmesini, yaşadığı durumu sanki ben yapmışcasına üzülüyorum, vicdan azabı çekiyorum bu yüzden.
Aldığım ders, bana çok şey katmıştı, eşi de benim gibi derin bir pişmanlık yaşayabilir olgusuyla 'burnunu sürtün' diyebiliyorum.