• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Siz olsanız ne yapardınız, nasıl tepki verirdiniz??

kocaeli de tr nin sanayi şehirlerinden biri.. istanbulla mukayese edilemez ama bursa ya da ankara gibi şehirlerden de kötü değil..

ekime kadar kendinize oradan iş bakın derim..
 
Yok ben ısrar etmiyorum, karar tamamen ona ait. Israr edemem çünkü onun ne kadar mutsuz olduğunu biliyorum. Sorun benim orada iş bulmam değil, elbette ki orada da yaşayan inşaat mühendisleri var ama şu andaki işim kadar beni maddi manevi tatmin edecek bi iş bulmam mümkün mü onu düşünüyorum. Maddi maddi diye iki lafımın arasına koymam lütfen kimseyi sinir etmesin, ben paragöz bi insan değilim sadece ödememiz gereken borçlarımızın olması beni bu kadar tedirgin ediyor..


Çok haklısınız. Elbette ki maddi sıkıntınız olsun istemezsiniz ama daha fazla huzur için daha az kazanmak tercih edilebilir. Hem kim bilebilir ki belki şu andakinden daha iyi imkanları olan bir iş bulabilirsiniz.
Ve ayrıca nişanlınız kabul edilmedi diyen arkadaş da çok doğru bir tesbitte bulunmuş.
Hakkınızda hayırlısı neyse o olsun
Evet şu anda hepsi birer soru işareti haklısınız, bakalım onun görüşmesi nasıl geçecek.. Gerçi ben yüksek ihtimalle çağıracaklarnı düşünüyorum çünkü dediğim gibi çok zeki ve çalışkan birisidir. Heralde ben o yüzden herşey olmuş bitmiş gibi düşünüp hemen her sorunun çözümünü bulmaya çalıştım :9:
Sıkma canını bu kadar. Önce bir görüşsün gelsin de.

O mutlu olunca sen daha mutlu olursun inan bana. Bütün olumsuzlukların yalan olur. Sen de deneyimliysen havada karada iş bulursun...

Ayrıca Ankara dan sonra körfez bile olsa deniz iyi gelir insana
. Depremi de dert etme; olacak heryerde olur zaten
Kesinlikle haklısın, ikimiz de İstanbul'da hep deniz dibindeydik o yüzden bu ihtimal beni de mutlu etmiyor dersem yalan şöylemiş olurum :9: Depreme de dediğin gibi yapacak bişey yok..
Ben o mutlu olunca kesinlikle mutlu olurum ama nereye kadar? Bir süre sonra hayatımız rutinine oturduğunda, yeni işin heyecanı geçtiğinde ben hala istediğim işi bulamamış bi insan olursam mutluluğum kalır mı..?
hah işte canım bak böylece sorunun çözülmüş oldu. nişanlına da moral ver,inşallah görüşmen iyi geçer die aradım de. her sorunda yanyanayız ben sana destek olurum izlenimin ver çocuğa. yazık ona da üzüldüm.mutsuz olduğun bi işte çalışmak işkence gibi, her gün saatler geçsin diye bekleyip mutsuz olacak. sonra eve gelip sana güleryüz göstermeycek sonra sen mutsuz olacaksın yine. böylesi daha mı iyi olurdu düşünsene..

Zaten bazen diyor ya bu firma beni kovacak bi gün ya da ben istifa edicem diye. Onun bu mutsuzluğu beni de çok mutsuz ediyor. İşini seviyorsun, firmayı seviyorsun, arkadaşlarını seviyorsun şu adamı da görmezden gel diyorum nasıl yapayım bütün gün birlikteyiz, ayrıca hadi katlanayım nasılsa başka bi yere gitme ihtimali var diyebileceğim bi insan değil, patronun oğlu diyor; ben de bişey diyemiyorum tabi. AYnen dediğin gibi her gün saat 6,30 olsun diye bekliyor, zor atıyor kendini dışarı. Adam illallah ettirdi kendinden nasıl bi insansa :19: Bakalım şu istanbul'da oturma meselesi olursa gerçekten çok güzel olabilir bu imkan.. İnşallah olur ya :84:
 
ayrıca daha hiç iş aramamışsın ki! bulmam mümkün mü bilmiyorum diyorsun bulmayacağına eminsin ama ben nedense bir soruşturduğunu bile düşünmüyorum. müstakbel eşine destek olmalısın. kimi zaman bazı fedakarlıklar yapılmalı..
 
ayrıca daha hiç iş aramamışsın ki! bulmam mümkün mü bilmiyorum diyorsun bulmayacağına eminsin ama ben nedense bir soruşturduğunu bile düşünmüyorum. müstakbel eşine destek olmalısın. kimi zaman bazı fedakarlıklar yapılmalı..

aynen..

şimdi başla, düğün olana kadar bi araştır bakalım.. bulamam da bulamam.. ne biliyosun bulamayacağını?
 
ben olsam eğer kabul edilirse, ben de kocaelinden iş bulmaya çalışırdım. bulana kadar ankarada çalışmaya devam ederdim borçlar için ama bence elbet bir iş bulunur. üstelik bence kocaeli ankaradan çok daha güzel bir yer. nişanlınızı da asla engellemeyin bence bu sizin kariyerinizse o da onun kariyeri. üstelik ankarada yaşamak istemiyormuşsunuz zaten o zaman ankaradaki kariyerinizin hiç bir anlamı yok. evlenmeden giderseniz daha kolay olur üstelik bence.
Canım ben bunu konuşur konuşmaz hemen baktım iş durumları nasıl diye, kariyer netten falan. Zaten biraz da o bozdu sinirimi, doğru düzgün bişey yoktu hiç. Tabiki de zamanla şanslar çıkacaktır bunun bilincindeyim. Benim düşündüğüm nokta istediğim gibi bişey mi olacak. Dediğin gibi bu benim kariyerimse o da onun kariyeri ama işte böyle bi çatala gelindiğinde birinin fedakarlık yapması gerekiyor. Sorun kimin ne için yapacağı. Ben şu andaki artılara bakarak bi fedakarlığa değer bulmuyorum bu fırsatı, en azından evlilik öncesinde. Evlenmeden gitmek tabi ki daha kloay bundan kesinlikle şüphem yok. Ama şöyle bir sorun var ki bizim düğün günümüz belli, ben eninde sonunda iş bulsam da bulmasam da 4 ay sonra Kocaeli'ye taşınmış olmak zorundayım. Eğer evlilik planımız olsaydı ama kesin bi tarih olmasaydı ortada sözlüme derdim ki hiç düşünme git, ben de elbet eninde sonunda bi iş bulurum gönlüme göre. Ama şimdi o gidecek ben de burada ancak eylüle kadar çalışabileceğim ve sonra gitmek zorunda kalacağım. Sorunum bu benim. Böyle birşeye atılmak şu anda bizim için lüks.
kocaeli de tr nin sanayi şehirlerinden biri.. istanbulla mukayese edilemez ama bursa ya da ankara gibi şehirlerden de kötü değil..

ekime kadar kendinize oradan iş bakın derim..

Evet sanayi şehri, yani makinacılar endüstriciler işletmeciler vs için uygun bi şehir şüphesiz. Ama benim için nasıl bilmiyorum, sorun orda. İş bakmaya daha dün akşam başladım zaten dediğim gibi..
 
İşin matematiksel çözümü çok basit..Valla ya eşin göze alacak, ya sen göze alacaksın, ikinizden biri işini 2. plana atacak..Ha diyorsanız ikimiz de kariyerimizi hiçbir şeye değişmeyiz, o zaman da ayrı kalacaksınız...Eşiniz Ankara'da başka işlere başvurdu mu, siz izmitte, istanbulda iş bakındınız mı? Göze alamadığınız şey ne allahaşkına? 2 ay 3 ay iş bulamamak mı? Bu kadarcık süre ya ayrı şehirlerde çalışmaya devam edin, ya da istifa edip gidin evinizde oturun.Açlıktan da ölünmez bu kadarcık zamanda, sıkıntıdan da patlanmaz.. 2-3 ay içinde istediğiniz gibisinden iş bulursunuz.İnşaat mühendislerine mi acıyım :1: Benim eşim de inşaat mühendisi, hiç acımam kendisine bu bakımlardan :1:
 
kocaelinde iş bulamazsan başka yerde hiç bulamazsın gibi geliyor bana. sanayisi gelişmiş bir kent. ben orada okudum ve yerleştikten sonra eminim hiç ayrılmak istemeyeceğin bir şehir. evlendikten sonra eşinin hergün huzursuz gelmesini mutlu eder miydi peki seni. birde bu şekilde düşün. evliliğe güzel bir başlangıçla adım atabilirsiniz.
 
ayrıca daha hiç iş aramamışsın ki! bulmam mümkün mü bilmiyorum diyorsun bulmayacağına eminsin ama ben nedense bir soruşturduğunu bile düşünmüyorum. müstakbel eşine destek olmalısın. kimi zaman bazı fedakarlıklar yapılmalı..
Bulamayacağıma emin değilim bu şekilde değerlendirmeyin. Tabi ki de orada yaşayan inşaat mühendisleri var iş bulurum diye de yazdım daha önce, benim sorunum beni tatmin edecek bir iş bulmakta. Bunun da nedeni şu anki işimde çok memnun olmam. Hem bana kattığı şeyler hem de şartları beni mutlu ediyor. Yükselme imkanım var. Bunların hepsi beni adım atmaktan alıkoyan şeyler. Ben fedakarlık yapmaktan hiç bir zaman imtina etmedim. Sözlüm Bursa'da Tofaş, Oyak Renault, Bosch gibi imkanlar varken oralara başvurmadı bile çok istememe rağmen. Kendisi Ankara'da yaşamak istememesine rağmen.. Ben Bursa'daki bütün düzenimi bozup onun yanına gelmeyi seçtim çünkü uzaklık bizi çok yıpratmıştı ve artık birisinin kendi düzenini feda etmesi gerekiyordu, bu kişi ben oldum. Bursa'yı, oradaki çevremi, hayatımı çok sevmeme rağmen Ankara'da tek bir arkadaşım, eşim dostum olmadığı halde iş aradım, gelmeye karar verdim ve Ankara'ya taşınmama 1 ay kala bana Bursa'daki çok büyük bir firmadan teklif geldiği halde(ben başvurmadan, onlar benim cv me ulaşıp beni aradılar) geri çevirdim ve Ankara'ya geldim bir düzen kurdum. Arkadaşlarım bana aptallık ettiğimi söylediler onlara da kulak asmadım, ki bunu da hiç bi pişmanlık olarak hatırlamadım. Ama şu anda benim kafamdaki soru işaretleri neden sözlüm Bursa'daki bu fırsatları tepti de gelmedi ben geldim, şimdi de o Kocaeli'ye gidelim diyor neden ben gidiyorum sorusu değil. Eğer güzel bi imkansa değerlendirmek lazım, ben bu olgunlukta bi insanım; ama takdir edersiniz ki dünkü çocuk da değilim. Hayallerimi, mesleğimi, düzenimi belli bir seviyeye getirmişken buna değecek bir adımsa bu fırsat değerlendirmeye değerdir benim için. Madem hayatımızı birleştiriyoruz ben de sözlüm de birbirimizi düşünerek adım atmak zorundayız. Körü körüne birisi istiyor diye fedakarlık yapılmaz kanaatimce. Hayatımı geçireceğim insanın mutlu olmasını benden daha fazla bi annesi babası ister heralde ama dediğim gibi hayallerim ve buraya gelen kadar tırnaklarımla kazıyıp da yaptığım kariyerimi de bir çırpıda hadi yarın Kocaeli'ye taşınalım diyerek atamam bi kenara. Bu teklif dün geldi sözlüme ve hemen akşamında ben ilanlara baktım, sadece güzel bişey göremedim ama bu hiç bi iş de olmayacak manasına gelmez de demiştim daha önce..
aynen..

şimdi başla, düğün olana kadar bi araştır bakalım.. bulamam da bulamam.. ne biliyosun bulamayacağını?

Yukarıda yazdığıma ek olarak; bulamam da bulamam demedim. Bulamazsam ne olur dedim? Çünkü sıradan bir şey aramıyorum ben.
 
İşin matematiksel çözümü çok basit..Valla ya eşin göze alacak, ya sen göze alacaksın, ikinizden biri işini 2. plana atacak..Ha diyorsanız ikimiz de kariyerimizi hiçbir şeye değişmeyiz, o zaman da ayrı kalacaksınız...Eşiniz Ankara'da başka işlere başvurdu mu, siz izmitte, istanbulda iş bakındınız mı? Göze alamadığınız şey ne allahaşkına? 2 ay 3 ay iş bulamamak mı? Bu kadarcık süre ya ayrı şehirlerde çalışmaya devam edin, ya da istifa edip gidin evinizde oturun.Açlıktan da ölünmez bu kadarcık zamanda, sıkıntıdan da patlanmaz.. 2-3 ay içinde istediğiniz gibisinden iş bulursunuz.İnşaat mühendislerine mi acıyım :1: Benim eşim de inşaat mühendisi, hiç acımam kendisine bu bakımlardan :1:
Evet konu tamamen bu işte; ikimizden birisi göze alacak. Yukarıda yazdığım cevapta da anlattım, sözlüm Ankara'da hiç iş aramadı, Bursa otomotiv sektörünün birinci şehri, oradaki şansını hiç denemedi. Ama şimdi Kocaeli olunca gitmek istemesi sorun benim için. Çünkü ben Bursa'da sevdiğim şeyleri bırakıp geldim Ankara'ya, çok zorluklar çektim hala da çekiyorum. Ama o sevmediği bi işten kaçmak için zamanında Bursa şansını denemedi. Şimdi de dolaylı yoldan ben fedakarlık yapmak durumunda kalıyorum.
kocaelinde iş bulamazsan başka yerde hiç bulamazsın gibi geliyor bana. sanayisi gelişmiş bir kent. ben orada okudum ve yerleştikten sonra eminim hiç ayrılmak istemeyeceğin bir şehir. evlendikten sonra eşinin hergün huzursuz gelmesini mutlu eder miydi peki seni. birde bu şekilde düşün. evliliğe güzel bir başlangıçla adım atabilirsiniz.

Evet şehir konusunda biraz önyargılı olmuş olabilirim bunu söyledim, sözlümün mutsuzluğu beni de mutsuz eder çok bunu da söyledim ama bunları düşünerek kendi hayatımı bi kenara itemem... Arada kaldım dememin sebebi de bu, gerçekten onun mutlu olmasını istiyorum ama kendi hayatımı da bozmak istemiyorum. Sizce bu kaçırılmayacak bir fırsat mı onun için? Yaşadığımız şeyleri anlattım, fedakarlık yapmamış değilim bu zamana kadar bu ilişki için; ama sözlüm ne Bursa'da iş aradı bu 1,5 sene içinde ne de Ankara'da, sadece mutsuzum dedi. Şimdi bu fırsat çıkınca birden balıklama dalalaım demek bana çok mantıklı gelmiyor açıkçası...
 
Evet konu tamamen bu işte; ikimizden birisi göze alacak. Yukarıda yazdığım cevapta da anlattım, sözlüm Ankara'da hiç iş aramadı, Bursa otomotiv sektörünün birinci şehri, oradaki şansını hiç denemedi. Ama şimdi Kocaeli olunca gitmek istemesi sorun benim için. Çünkü ben Bursa'da sevdiğim şeyleri bırakıp geldim Ankara'ya, çok zorluklar çektim hala da çekiyorum. Ama o sevmediği bi işten kaçmak için zamanında Bursa şansını denemedi. Şimdi de dolaylı yoldan ben fedakarlık yapmak durumunda kalıyorum.


Evet şehir konusunda biraz önyargılı olmuş olabilirim bunu söyledim, sözlümün mutsuzluğu beni de mutsuz eder çok bunu da söyledim ama bunları düşünerek kendi hayatımı bi kenara itemem... Arada kaldım dememin sebebi de bu, gerçekten onun mutlu olmasını istiyorum ama kendi hayatımı da bozmak istemiyorum. Sizce bu kaçırılmayacak bir fırsat mı onun için? Yaşadığımız şeyleri anlattım, fedakarlık yapmamış değilim bu zamana kadar bu ilişki için; ama sözlüm ne Bursa'da iş aradı bu 1,5 sene içinde ne de Ankara'da, sadece mutsuzum dedi. Şimdi bu fırsat çıkınca birden balıklama dalalaım demek bana çok mantıklı gelmiyor açıkçası...

Bak bu yazdıklarından sonra olaya bakışım biraz değişti benim :26:Birincisi, ilk seferinde sözlün Bursayı neden kabul etmedi, dediğin gibi orada makina müh.ler için iyi fırsatlar var.O'nun senin için yapmadığı şeyi şimdi sen de onun için yapmakta çekiniyorsun demeyelim hadi, ama her yönüyle memnunsan işinden, riske atmak istememen normal..İkincisi de Ankara'da da makina mühendisleri için iyi imkanlar var...Ford'tan teklif alan bir mühendisse, birkaç yıllık iş tecrübesi ve iyi bir okuldan mezuniyeti vardır..O zaman Ankara'da da aselsan, havelsan, roketsan...sann...sann.. diye gider yani bunlar...Ankara'da da çalışan çok fazla makina mühendisi arkadaşım var...Hani nasıl diyim, kalifiye makine mühendisleri, iyi maaşlara...
 
Bak bu yazdıklarından sonra olaya bakışım biraz değişti benim :26:Birincisi, ilk seferinde sözlün Bursayı neden kabul etmedi, dediğin gibi orada makina müh.ler için iyi fırsatlar var.O'nun senin için yapmadığı şeyi şimdi sen de onun için yapmakta çekiniyorsun demeyelim hadi, ama her yönüyle memnunsan işinden, riske atmak istememen normal..İkincisi de Ankara'da da makina mühendisleri için iyi imkanlar var...Ford'tan teklif alan bir mühendisse, birkaç yıllık iş tecrübesi ve iyi bir okuldan mezuniyeti vardır..O zaman Ankara'da da aselsan, havelsan, roketsan...sann...sann.. diye gider yani bunlar...Ankara'da da çalışan çok fazla makina mühendisi arkadaşım var...Hani nasıl diyim, kalifiye makine mühendisleri, iyi maaşlara...

Canım Bursa'yı istememesinin nedeni o zaman için bana söylediği, Türkiye'de üretilen otomobil onun hayal ettiği iş değilmiş, sınırlıymış çok, Bosch içinse hiç bişey demedi, başvurmadı da. Ben de Ankara'daki işinin imkanları iyi olduğu için bişey demedim. Ama başlarda kısık sesle ettiği şikayetler iyice arttı ve çekemez hale geldi. O dönemde de ben Ankara'ya taşınmış bulundum. İttire ittire devam ediyor burada bi şekilde. Ankara'da MİT'e başvurdu bi geçenlerde, onlar da ihtiyacımız yok dediler şimdilik. Onun öncesinde TAİ çağırmıştı fakat departmanı bilgi işleme yakın bişeydi, yani makinacı işi değildi çok onu da istemedi. Onun dışında kendi başvurmadan Bureau Veritas aradı çağırdı bu enerji işiyle ilgili bi alanda çalışmak için, şu anki işiyle aynı sektörde diye patrona ayıp olur dedi (sözlümün annesi de onların firmasına dışarıdan iş yapıyorlar yani bir muhabbetleri var) yüksek maaş istedi adamlar da olmaz dedi. Yani diyeceğim güzel fırsatlar geldi ama öyle veya böyle gitmedi bi şekilde. Burada da patronu ilk işe alırken hiç tecrübesi yoktu direkt gel başla biz seni yetiştirelim bizden emekli ol, iki kuruş fazla verdiler diye başka yere gitme bizi yüzüstü bırakma dedi. Ben şimdi diyorum ki bu patronun oğlundan rahatsız olduğunu git söyle patrona, yapamıyorum de, bi çözüm üretelim de, yok onu yapmıyor. Başkalarına söyletti 1-2 kere, işte onu başka projeye alsak bize faydalı olur vs gibi, patron da ayy yok oğlum ondan çok memnun onun yanından alamam dedi. Direkt gidip konuşsa rahatsızım dese durum belki değişecek, onu da yapmadı. Konuşsam da akraba şirketi nereye kadar yükselebilirim ki diyor, o konuda da hak veriyorum. Ama bu sıkıntının öncelikli başka çözümleri varken direkt Kocaeli'ye gitmek içimden gelmiyor açıkçası..
 
Doğru söylüyorsun, o henüz üzerine düşen herşeyi yapmamış...Madem bu kadar değerli eleman, gitsin patronuyla direkt konuşsun...Onlar da çözüm önereceklerdir, önermezlerse de başka yerlere gitmek için meşru bi sebebi olur...Henüz içinde bulunduğu şartlardan duyduğu memnunyetsizliği çözmek için herşeyi yapmamış bi adamın fikrine uyup da herşeyiyle memnun olduğun işini bırakmak da büyük risk evet...İşinden memnun olan da çok az insan var sonuçta..Bence ford gibi çok fırsat bulur o daha, izmite gitmeyi göze alabiliyorsa eğer...İzmitliler alınmasın lütfen, ben de orayı çok yaşanacak bir yer olarak düşünemiyorum nedense...Deprem bölgesi ve ağır sanayi nedeniyle havası suyu nasıldır şüphelerim var....
 
Canım Bursa'yı istememesinin nedeni o zaman için bana söylediği, Türkiye'de üretilen otomobil onun hayal ettiği iş değilmiş, sınırlıymış çok, Bosch içinse hiç bişey demedi, başvurmadı da. Ben de Ankara'daki işinin imkanları iyi olduğu için bişey demedim. Ama başlarda kısık sesle ettiği şikayetler iyice arttı ve çekemez hale geldi. O dönemde de ben Ankara'ya taşınmış bulundum. İttire ittire devam ediyor burada bi şekilde. Ankara'da MİT'e başvurdu bi geçenlerde, onlar da ihtiyacımız yok dediler şimdilik. Onun öncesinde TAİ çağırmıştı fakat departmanı bilgi işleme yakın bişeydi, yani makinacı işi değildi çok onu da istemedi. Onun dışında kendi başvurmadan Bureau Veritas aradı çağırdı bu enerji işiyle ilgili bi alanda çalışmak için, şu anki işiyle aynı sektörde diye patrona ayıp olur dedi (sözlümün annesi de onların firmasına dışarıdan iş yapıyorlar yani bir muhabbetleri var) yüksek maaş istedi adamlar da olmaz dedi. Yani diyeceğim güzel fırsatlar geldi ama öyle veya böyle gitmedi bi şekilde. Burada da patronu ilk işe alırken hiç tecrübesi yoktu direkt gel başla biz seni yetiştirelim bizden emekli ol, iki kuruş fazla verdiler diye başka yere gitme bizi yüzüstü bırakma dedi. Ben şimdi diyorum ki bu patronun oğlundan rahatsız olduğunu git söyle patrona, yapamıyorum de, bi çözüm üretelim de, yok onu yapmıyor. Başkalarına söyletti 1-2 kere, işte onu başka projeye alsak bize faydalı olur vs gibi, patron da ayy yok oğlum ondan çok memnun onun yanından alamam dedi. Direkt gidip konuşsa rahatsızım dese durum belki değişecek, onu da yapmadı. Konuşsam da akraba şirketi nereye kadar yükselebilirim ki diyor, o konuda da hak veriyorum. Ama bu sıkıntının öncelikli başka çözümleri varken direkt Kocaeli'ye gitmek içimden gelmiyor açıkçası..


Alternatifleri kafanızda kurmuşsunuz. Çok hoşuma gitti belirtmeden yorum yapmayayım :)

Ama maalesef erkekler bizim gibi düşünmüyorlar. Net bakıyorlar olaya. Belki bu ford işi hayalindeki iş falandır. Diyorum ya kafasında netleştirmiştir bile o :)

Sen hiiiç canını sıkma olur mu. Ne kadar didinirsen didin herşey olacağına varıyor. En kötüsü şöyle olur; oraya gidersiniz, bi altı ayda falan istediğin gibi bir düzen oturtamazsan ya da iş bulamazsan oturur konuşur başka bir yol çizersiniz. Sen onun için fedakarlık yapıyorsan o da senin için yapmak zorunda. Biraz külfetli olur belki ama en azından mutlu huzurlu olursunuz... Eğer sen istemezsen ve Ankarada kalırsanız beynini yer ben sana söyleyeyim. Erkeklerin dırdırı bizden beter oluyor çünkü :1: :1:
 
Doğru söylüyorsun, o henüz üzerine düşen herşeyi yapmamış...Madem bu kadar değerli eleman, gitsin patronuyla direkt konuşsun...Onlar da çözüm önereceklerdir, önermezlerse de başka yerlere gitmek için meşru bi sebebi olur...Henüz içinde bulunduğu şartlardan duyduğu memnunyetsizliği çözmek için herşeyi yapmamış bi adamın fikrine uyup da herşeyiyle memnun olduğun işini bırakmak da büyük risk evet...İşinden memnun olan da çok az insan var sonuçta..Bence ford gibi çok fırsat bulur o daha, izmite gitmeyi göze alabiliyorsa eğer...İzmitliler alınmasın lütfen, ben de orayı çok yaşanacak bir yer olarak düşünemiyorum nedense...Deprem bölgesi ve ağır sanayi nedeniyle havası suyu nasıldır şüphelerim var....
İşte bütün bunlar kafamda dönüyor canım inan. Aşk, sevgi birisi için hayatını ne kadar değiştirdiğinle ölçülecek şeyler değil ben buna inanmıyorum, ama eğer buna fedakarlık diyip haklı çıkarıyorlarsa yapanı evet ben bunu da yaptım ilişkimiz için. Ama dedim ya yaşım az değil, önümüzde belli olan tarihler var, işimden memnunum, aldığımız maaşla büyük bi miktar kredi ödeyip ev geçindirme imkanımız var. Evet işinde sevmediğin nefret ettiğin biriyle dip dibe çaışmak zordur eminim ama bazı şeylere katlanmak zorundayız bu hayatta. Benim bütün bu riskleri göze alıp Kocaeli'ye gitmem katlanmaksa, aşkımdan bunu yapmalıysam eğer o da bu güzelim şartları düzeni bırakıp bu adama katlanabilmeli bence madem..
Alternatifleri kafanızda kurmuşsunuz. Çok hoşuma gitti belirtmeden yorum yapmayayım :)

Ama maalesef erkekler bizim gibi düşünmüyorlar. Net bakıyorlar olaya. Belki bu ford işi hayalindeki iş falandır. Diyorum ya kafasında netleştirmiştir bile o :)

Sen hiiiç canını sıkma olur mu. Ne kadar didinirsen didin herşey olacağına varıyor. En kötüsü şöyle olur; oraya gidersiniz, bi altı ayda falan istediğin gibi bir düzen oturtamazsan ya da iş bulamazsan oturur konuşur başka bir yol çizersiniz. Sen onun için fedakarlık yapıyorsan o da senin için yapmak zorunda. Biraz külfetli olur belki ama en azından mutlu huzurlu olursunuz... Eğer sen istemezsen ve Ankarada kalırsanız beynini yer ben sana söyleyeyim. Erkeklerin dırdırı bizden beter oluyor çünkü :1: :1:

:9: Canım alternatif kurmaktan yemin ederim beynim birbirine girdi artık. Ben bu konuda taraflı yorum yapmaktan kaçınıyorum çünkü aynen dediğin gibi sonra mutsuz oldukça içten içe beni sorumlu tutabilir. Dırdır etmez, kalbimi kırmaz onu tanıyorum ama içten içe bile bundan beni mesul tutsa bana yeter..
Ben uyumsuz bi insan değilim, daha önce bir iş imkanı çıkmıştı İstanbul'da, bundan yaklaşık 2-3 ay önce. Onun için farklı bir yönde olacaktı, o yüzden ben düşün taşın istiyorsan ben yarın valizimi toplar giderim İstanbul'a dedim. Sonra kaldı o iş. Ama burada belirsiz olan ve risk taşıyan çok fazla durum var. Böyle balıklama atlayamıyorum...
 
Alternatifleri kafanızda kurmuşsunuz. Çok hoşuma gitti belirtmeden yorum yapmayayım :)

Ama maalesef erkekler bizim gibi düşünmüyorlar. Net bakıyorlar olaya. Belki bu ford işi hayalindeki iş falandır. Diyorum ya kafasında netleştirmiştir bile o :)

Sen hiiiç canını sıkma olur mu. Ne kadar didinirsen didin herşey olacağına varıyor. En kötüsü şöyle olur; oraya gidersiniz, bi altı ayda falan istediğin gibi bir düzen oturtamazsan ya da iş bulamazsan oturur konuşur başka bir yol çizersiniz. Sen onun için fedakarlık yapıyorsan o da senin için yapmak zorunda. Biraz külfetli olur belki ama en azından mutlu huzurlu olursunuz... Eğer sen istemezsen ve Ankarada kalırsanız beynini yer ben sana söyleyeyim. Erkeklerin dırdırı bizden beter oluyor çünkü :1: :1:

aynı fikirdeyim..


bu arada bir yerlerde demişsiniz,türkiyede otomobil üretümi ilgisini mi çekmiyomuş nişanlınızın neymiş, fordda ne yapacağını sanıyor acaba?? orada da türk mühendisler tasarlamıyolar, amerikadan gelen üretim modellerini üretiyolar, tasarımda bi katkımız yok. sürekli abd ye bağlı çalışılıyo. bunu da bilsin ona göre heveslensin o zaman forda. bi de bursayı baştan düşünmemesi,şimdi de düşünemeyeceği anlamına mı geliyo? oraya da başvursun, zaten senin şehrin.. bu çocuk haydi ankaraya, haydi kocaeliye diye diye seni tüm türkiye boyu gezdirmez inşallah...
 
Kızlar son gelişmeleri anlatayım :9: Salı akşamı bütün yönleriyle oturduk konuştuk, ne düşündüğümü anlattım. Sorunun erkeğin peşinden gitmeyi reddeden feminist bir davranış değil gerçekten işimle ilgili kafamdaki soru işaretleri olduğunu anlattım, hak verdi o da :46: En son Gebze'de oturursak ben de İstanbul'da iş bulursam gitmeye karar verdik. Görüşmeye gitti çarşamba günü, görüşmede belirtmiş durumunu evleneceğim, o yüzden sözlümün de iş bulabilmesi için Gebze'de otursak olur mu diye. Aslında bu Ford'daki yeni proje için inşaat mühendisi de alacaklarmış ama aynı departmanda evli çift istemiyorlarmış öyle söylemiş İK daki kadın. Zaten görüşmede bir kişilik testi yapmışlar işte bu pozisyona uygun mu diye, sonra da genel anlamda projeyi anlatan bi tanıtım yapmışlar, beklentilerini sormuşlar o kadar. Bu testin sonuçlarına göre iki hafta içinde tekrar arayacaklarmış.
Yani şu anda durumu böyle bağladık. Bakalım 2 hafta içinde ne gelişmeler olacak :44:
Bu konuyla ilgili ne düşündüklerini paylaşan herkese teşekkür ederim. İki hafta içinde bi gelişme olursa yine buradan fikirlerinize ihtiyaç duyucam muhtemelen o yüzden görüşmek üzere diyorum :9:
 
Back
X