Şizofreni Hastalığı Bilgi Ve Paylaşım Alanı

Otizmliler de tehlikeli olabiliyor.. Ne kadar iyi eğitim, ilaç felan alsalar da ses koku kavga ağlama açlık sıcak soğuk hemen tetikliyor ve öfke nöbeti geçirip kendine çevresine ve karşısındaki kişiye saldırıyor.
 
Gerçekten zor bir hastalık, Allah kimsenin başına vermesin gerçekten. Benim bir yakınımda düştü bu illete ama çok şükür şu an ilaçlarla birlikte daha iyi durumda. Aile desteği çok önemli gerçekten bu süreçte, belkide en önemli şey ilaçtan sonra. neyse bilgi paylaşımına geçeyim ben.



şizofreni, genellikle kişilik bölünmesi ya da çift kişilikli olma durumu olarak bilinse de gerçekte ‘bölünmüş-akıl’ anlamına gelir ve amansız bir beyin hastalığıdır.

şizofreni hastalığına sebep olan gen, üst nesilden genetik olarak aktarılır fakat hastalığın ortaya çıkması için bu genin aktive olması gerekir. bu da genellikle çevresel koşullar sebebiyle (cinsel travma ve taciz, öfke, utanç, suçluluk, düşük öz-değer ile ilgili anılar; diğer insanlardan, gelecekten, başarısızlıktan korkma gibi) vukuu bulur.

hastalığın başlangıcında vücutta salgılanan ve iletim hormonu olarak da bilinen dopaminin, hızla artması sonucu hastanın gerçek ile olan bağlantısı azalır ve hayal ile gerçeği karıştırmaya başlar.

bir sonraki aşamada hasta, zaman kavramını karıştırmaya ve ‘zamanı senkronlama’ sorunu yaşamaya başlar, sanrı nöbetleri, diğer deyişle halüsinasyonlar görmeye meyilli hale gelir.

şizofreninin ilk belirtileri olarak kişinin arkadaşlarıyla, ailesiyle ilişkilerinin bozulması, içe kapanma, durgunluk, zihnini toparlayamama ve ayna karşısına geçmekte görülen isteksizlik sayılabilir.

fakat, buradaki sorun teşkil edebilecek kısım şudur ki, bu hastalar gerçekle-hayali karıştırdıklarını asla kabul etmezler; yani şizofreni hastası olduklarını kabullenme problemi görülür ve bu da tedavi sürecini geciktirir ya da aksatır.

yanılsamalar ve halüsinasyonlar bu hastalığın en belirgin işaretleridir. yanılsamalar, sabit, yanlış ve kanıtlanamayan inançlar; halüsinasyonlar ise hatalı duyusal deneyimlerdir.

bu hastalar en fazla ses, tat, görme ve dokusal halüsinasyonlar görürler ve bu duygulardan, gerçekte zevk almamaya başlarlar.

hastalığın ilerlemesi durumunda yanılsama ve halüsinasyonların içinde kaybolan kişi, günlük hayatın kötü anlarına saplanıp kalır, sürekli onları irdeler ve olayları zihninde sürekli yeniden yaşar.

karar verme mekanizmaları sekteye uğrar ve düşünce akışları sürekli bozulur; bu nedenle sıklıkla bir konuda konuşurken bir anda bambaşka bir konuya geçmek gibi problemler yaşarlar.

zihinlerinin derinlerinde hayali varlıklar yaratır ve günlerinin çoğunu ‘onlarla geçirirler’. hayal dünyaları, onlar için gerçek dünya olmuştur artık.

bu gördüğünüz resim, şizofreni hastası olan bir kadına, yanında olduğunu iddia ettiği ‘şeytanı’ resmetmesini istedikleri zaman, çizdiği resimdir.

zihninde yarattığı imgeleri, bu şekilde somutlaştıracak kadar zihinsel karmaşa içindedirler.

şizofreni, en başta da belirttiğimiz gibi bir beyin hastalığıdır. tıp literatürüne böyle geçmiştir, ilaç tedavisi ise ilk, en önemli ve tek geçerli tedavi yöntemidir. ilaç tedavisi olmadan sosyalleştirme gibi “psikiyatrik” değil de “psikolojik” tedaviler “hiçbir” sonuç vermez.

toplum nezdinde yanlış bilinen bir başka durum ise, şizofreninin nadir görülen bir hastalık olduğunun düşünülmesidir. şizofreni nadir görülen bir hastalık değildir ve her 100 kişiden birinin, yaşamının bir döneminde şizofrenik ataklar geçirme ihtimali vardır.

şizofreni hastaları çevrelerine zarar verir mi? sorusunun cevabı ise, yüksek oranda hayırdır. bu insanların zararı çevrelerine değil, genellikle kendilerinedir.

“peki, ben şizofreni olabilir miyim acaba?” sorusu aklınıza geliyorsa eğer, hemen şu an kendinizi gıdıklamaya çalışın. eğer kendinizi gıdıklayabiliyorsanız, şizofreni olma ihtimaliniz oldukça yüksek.

çünkü, şizofreni hastaları zaman kayması yaşadıkları için kendilerini gıdıklayabilirler fakat normal bir insan, kendisini gıdıklayacağını bildiği ve bu sinirsel iletimde zamanında iletildiği için asla kendisini gıdıklayamayacaktır.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Çok şükür kendimi gıdıklayamadım.
Allah hepsine acil şifalar versin.
 
kabul etmedigi insanlara hep mesafelidirler mesela hic istemedikleri insanin yuzune hersey gulluk gulistanlik davranir arkasini doner dusman olur ufacik seyleri dusmanliktan sayardi nekadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar gozlerinde hep bi dehsete dusurucu bakis oluyor

Birde gun icinde anlattiklarini takip edin abarti hep vardir konusurken ellerini kullanirlar parmaklari el ayalarina paralel dik tutarlar ve serce parmaklari diger parmaklardan hep biraz yukardadir karsidakini dinlerken isaret parmaklari genelde sakaklarinda olur adapte olamazlar cunku

Yani bende evdekilerle arkadaslarımla iletişim kuramıyorum cekingenim duygu değişimi cabuk yasıyorum ve sizin burfa bahsettiğiniz bazı şeylerde oluyo zaman zaman ama halüsinasyon flan görmüyorum.. üstelik kendimi de gıdıklayamadım
olabilir mi böyle bişey bende de
 
Yani bende evdekilerle arkadaslarımla iletişim kuramıyorum cekingenim duygu değişimi cabuk yasıyorum ve sizin burfa bahsettiğiniz bazı şeylerde oluyo zaman zaman ama halüsinasyon flan görmüyorum.. üstelik kendimi de gıdıklayamadım
olabilir mi böyle bişey bende de
günlük hayatınızı sekteye uğratacak düzeyde bir probleminiz var ise lütfen bir uzmana başvurun şizofreni veya başka bir ruhsal hastalığınız var ise hem burada zaman kaybetmezsiniz hem de yersiz kaygılar edinmezsiniz sevgiyle kalın..
 
psikologdnz psikologdnz , benim annemde farklı durumlar var;
Kendi düşüncesini başkası söylemiş gibi aktarir mesela baban şöyle şöyle dedi aslında babamın haberi yoktur,
Kendinin çok akıllı olduğunu ve yetenekli olduğunu herşeyi bildiğini, herşeyden haberdar olduğunu dusunur. Mesela bir olayi anlatır olayı birden sekize sıralayalım 1-2-3-4-5-6-7-8 diye anlatamaz iki olayı birbirine karıştırır hatta iki farklı olayı tek bütün gibi anlatır, mesela b harfiyle başlayan sebzeleri yemez, hamileliğimde Dr kız dedi, hayır doktor bilmiyor o erkek olacak adını Ahmet koyacağım dedi, benim kızım olsa döve döve öldürürüm dedi kizim prematüre doğumdan sonra yanımda kaldi iki haftalık falan ana kucağinda yatan bebeğe bıktım senden süs artik diye bağirdi, babam ve ben uyarınca ben ona şaka yapıyorum siz anlamiyorsunuz dedi, bir kaç aylıkken kızıma oda bana tokat attı deyip tokat attı, kızıma kendi şurubunu icirmis, dediğimizde öksüruyordu bir çay kaşığı içirdim nenvar dedi.e köyde biri doğum yapsa köy kan kokuyor, burnuma kan kokuyor diyor, kızım bir yaşında anne baba tam diyemezken komsuma defol kopek dedigini soyledi, üst kat komsunun evinden alt kata su sizdiriyor söylediler geldi baktı komşu bana diyene kadar önce şu evini yaptır dedi bu komşu bu dediğinden dolayı küs ama öyle böyle değil babamın cenazesinde bile eve sokmadı gelirseler kovacagim dedi durdu, kızı vefat etmiş kızının sarışın renkli gözlü olduğunu söyler ama bebeği gören komşular esmer tenli kara gözlü olduğunu söylüyor,eşim için biber kizartmasini tavuk çorbasını çok sevdiğini söyler ama eşim ağzına sürmez mesela. Aşırı kilolu yavaş hareket eder dışarı çok çıkmayı sevmez birkaç komşu ve samimi olduğu arkadaşları ile görüşür evden çıkmak zor gelir, kanser teşhisi kondu ameliyat oldu bu arada. Şuan aklıma gelenler
 
Dr götürmeyi teklif ettiğim kabul etmedi tabi, 5 yıldır tomografi pet vs tüm tetkik muayene yapılıyor kanser sebebiyle olsa çıkardı diyor, bak böyle böyle yapıyorsun, soyluyorsus deyince hayır ben öyle birşey söylemedim veya sen yanlış anlamışsın vs inkar eder her türlü, onkoloji Dr uyuması ve biraz rahatlaması için psikiyatrik bir ilaç vermiş yeşil reçete ben deli değilim diye o ilacı icmiyor
 
bende maj depresyon supheli hastayim Allah hepimize sifa versin insallah
 
Benim annemde ağır şizofren hastalığına yakalandı ben 9 -10 yaşlarındayken. ilk başta gereksiz korkulara kapıldı. Çocuklarıma zarar verecekler kötü şeyler olacak diye. Evdeki bütün keskin şeyleri sobada yaktı.. Tabi o zaman ilaç tedavisine başlanmamıştı daha ne oldugu belli degildi. Hacıya hocaya götürdüler bir şeyler musallat olmuştur diye yani saçma sapan umut beklediler.. Tabi ki düzelmedi.. En son kıçını kaldırıp ilgilenmeye gelen aile büyüklerim psikologa götürdüler..:KK14: Konuşma tedavisiyle başlandı.. Ama tabii bu arada daha da ilerliyordu hastalığı. Kendine zarar vermeler başladı.. Camları tabakları kırıp üzerilerinde çıplak ayakla dolanıyordu ayakları kan içindeydi.. Boş boş bakıyodu etrafa.. Sesler duyuyordu devamlı.. (Anneme devamlı Şöyle yap böyle yap kaçıracak öldürecekler sizi gibisinden söylüyorlarmış ) Halisülasyonlar görüyordu. Etrafa kapılara bok sürüyordu.. Evde tutamıyorduk ben okula gittiğim için o da fırlayıp gidiyordu evden. Arkadaşlarım anlatırdı annen mezarların üzerinde dolanıyor diye :olamaz: Kuranları parçalıyordu tuvalete atıyordu yada yıkanacağımız suya koyuyordu ayetleri falan.. En son bizleri öldürmeyi kafasına koymuştu. Duyduğu sesler ölmemiz gerektiğini söylemiş ona.. İnanın hastaneden randevu almak ilaç almak aşırı meseleydi... Yalnızdık fazlasıyla kimsemiz yoktu ilgilenecek.. Babam (rahmetli) çok uğraştı çok didindi. Hastaneye yatıralım dediler kabul etmedi. Bakarım ben dedi.. İlaçlarını aldığı sürece asla sıkıntı yok senelerdir kullanıyor.. Ama kullanmasa yine başa dönecek her şey.. Aşırı zor yıpratıcı bir hastalık.. Zaten tedavi olmazsa ve erken farkedemezsen ölümle sonuçlanıyor bu hastalığa yakalananların sonu... Bende yakalanmaktan korkuyorum. Şuan terapiye başladım. Anksiyete den şüpheleniyorum kendim için.. Öfke krizlerim , her şeye herkese aşırı tepkiler göstermem , takıntılarım, endişelerim..:sus::sus:
 
Rahmetli dedem,onun annesi hasta imiş.Dedemin annesine köyde deli derlermiş.Dedem senelerce ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatmış.Ben onu hep kendi kendine konuşan bir adam olarak hatırlıyorum.Halam da hasta gençliğinde altı ay hastanede yatmış.Şuan tekrardan ilaç kullanıyor.Bu halamın üç çocuğu da hasta.Biri bipolar diğer ikisi şizofren.Diger halamın iki çocugu hasta.Ki biri ağır şizofren.En son geçen yaz babaannemin vefatiyla babam rahatsızlandı.Teshis paranoid şizofren.İntihar etmeye kalktı.İki ay hastanede yattı ilaç tedavisi kar etmedi.En son elektroşok tedavisi ile toparladı.Şuan hala ilaç kullanıyor.Bir gün aksatsa hemen anlıyoruz konuşmalarından.Babamin belirtileri şöyleydi;telefonlarinin dinlediğini söylüyordu,eve gelen misafirler için onlar polis beni hapse atacaklar diyordu.Takip edildiğini düşünüyordu.Uzun yol şoförü ve bir anda araba sürmeyi unutmuş,hatta yolda az daha kazaya sebep oluyormuş.Sonrasinda araba kullanmaktan korkuyordu.Halusinasyonlar görüyordu ancak ne gördüğünü anlatmıyordu çünkü çok ketum biridir.Hic borcu olmamasına rağmen çok yüksek meblada borcu olduğunu söylüyordu ki banka borcu olmadığını söylemesine rağmen inanmıyordu.Evde çırılçıplak gezmeye başlamıştı ki kendisi inanılmaz dindar birisidir.Çok afedersiniz çıplak şekilde balkona çıkmaya çalışıyordu.Hatirlayabildiklerim bunlar.Allah bu şekilde hastası olanlara yardım etsin,sifa versin.Bizlere de akıl sağlığı bağışlasın.Her şeyin başı sağlık.O olmadan mal mülkün hiçbir değeri yok
 
çok zor gerçekten. ben sadece panik atak geçirmiştim dünyam yıkıldı cgerçekten geçmiş olsun hanımlar
 
Rahmetli dedem,onun annesi hasta imiş.Dedemin annesine köyde deli derlermiş.Dedem senelerce ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatmış.Ben onu hep kendi kendine konuşan bir adam olarak hatırlıyorum.Halam da hasta gençliğinde altı ay hastanede yatmış.Şuan tekrardan ilaç kullanıyor.Bu halamın üç çocuğu da hasta.Biri bipolar diğer ikisi şizofren.Diger halamın iki çocugu hasta.Ki biri ağır şizofren.En son geçen yaz babaannemin vefatiyla babam rahatsızlandı.Teshis paranoid şizofren.İntihar etmeye kalktı.İki ay hastanede yattı ilaç tedavisi kar etmedi.En son elektroşok tedavisi ile toparladı.Şuan hala ilaç kullanıyor.Bir gün aksatsa hemen anlıyoruz konuşmalarından.Babamin belirtileri şöyleydi;telefonlarinin dinlediğini söylüyordu,eve gelen misafirler için onlar polis beni hapse atacaklar diyordu.Takip edildiğini düşünüyordu.Uzun yol şoförü ve bir anda araba sürmeyi unutmuş,hatta yolda az daha kazaya sebep oluyormuş.Sonrasinda araba kullanmaktan korkuyordu.Halusinasyonlar görüyordu ancak ne gördüğünü anlatmıyordu çünkü çok ketum biridir.Hic borcu olmamasına rağmen çok yüksek meblada borcu olduğunu söylüyordu ki banka borcu olmadığını söylemesine rağmen inanmıyordu.Evde çırılçıplak gezmeye başlamıştı ki kendisi inanılmaz dindar birisidir.Çok afedersiniz çıplak şekilde balkona çıkmaya çalışıyordu.Hatirlayabildiklerim bunlar.Allah bu şekilde hastası olanlara yardım etsin,sifa versin.Bizlere de akıl sağlığı bağışlasın.Her şeyin başı sağlık.O olmadan mal mülkün hiçbir değeri yok

Merhaba, şizofren ve bipolar arasındaki fark nedir? Merak ettim de
 
Merhaba, şizofren ve bipolar arasındaki fark nedir? Merak ettim de
Açikcasi farklarini çok bilmiyorum doktorlarin koyduğu teşhis böyleydi bizim ailede.Ancak bizim bipolar hastamizda halusinasyon yoktu.Sadece duygularını kontrol edemiyor.Yani sevinince çıldıracak kadar aşırı seviniyor yerinde duramıyor uyuyamıyor.Üzülünce ağzını bıçak açmıyor,hic konuşmuyor.İntihara bakabilmek ihtimali var bu halinin.Şizofren hastalarimizdaki en belirgin sey halusinasyonlar ve herkesi kendine düşman sanması.İzlendigini düşünmesi ve yaşadığı dünyanın gercekliignden kopması.Mesela babam atak geçirirken kendisini darbe döneminde sanıyordu,darbe oldu evden çıkmayın falan diyordu
 
Merhaba, şizofren ve bipolar arasındaki fark nedir? Merak ettim de
bildiğim kadarıyla şizofrenler sanrılar görüyor olmayan sesler duyuyor ve olmayan şeyler görüyorlar. bipolarlarda böyle şeyler yok sadece edönem dönem farklı hisleri oluyor gabliba. ama emin değilim yine bir araştırın
 
Bense delirme korkusu ve şizofren olma korkusu var. Şimdi bu yazıyı okudum acaba şizofrenmiyim demeye başladım beni kıran üzenleri kafama çok takıyorum. Son 1 yılda bütün arkadaşlarımla aram bozuldu ( gerçi durduk yere değil dedikodular yüzünden falan) çok kilo aldım hareketsiz yaşıyorum aynalara küsüm. Bazen ağzımda acı bi tat oluyor mentollü gibi oluyor. Ağız tadı değişikliği olur yazıyor. Arada karabasan oluyorum. Doktoruma şizofreni olmuş olabilirmiyim dediğimde bana şizofren olan bi insanın bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Anksiyete için Aile dizimi terapileri regresyon vs terapilerine gittim oralarda da yok varlık etkisi negatif enerji falan çıktı bu sefer bunları kafaya taktım anksiyetem panik atağım arttı. Sürekli kötü bişeyler olcakmış hissi var kaybetme korkum çok var öyle uyanıkken bişiler görmüyorum ama gözümde sürekli siyah bi nokta var o sayılırmı? şizofrensem şizofren olduğumu nasıl anlarım? Teşhisim yaygın anksiyete bozukluğu panik atak ve depresyon eklendi son 6 ayda. Şimdi yine şizofrenmiyim korkusu sardı :KK43:
 
Bense delirme korkusu ve şizofren olma korkusu var. Şimdi bu yazıyı okudum acaba şizofrenmiyim demeye başladım beni kıran üzenleri kafama çok takıyorum. Son 1 yılda bütün arkadaşlarımla aram bozuldu ( gerçi durduk yere değil dedikodular yüzünden falan) çok kilo aldım hareketsiz yaşıyorum aynalara küsüm. Bazen ağzımda acı bi tat oluyor mentollü gibi oluyor. Ağız tadı değişikliği olur yazıyor. Arada karabasan oluyorum. Doktoruma şizofreni olmuş olabilirmiyim dediğimde bana şizofren olan bi insanın bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Anksiyete için Aile dizimi terapileri regresyon vs terapilerine gittim oralarda da yok varlık etkisi negatif enerji falan çıktı bu sefer bunları kafaya taktım anksiyetem panik atağım arttı. Sürekli kötü bişeyler olcakmış hissi var kaybetme korkum çok var öyle uyanıkken bişiler görmüyorum ama gözümde sürekli siyah bi nokta var o sayılırmı? şizofrensem şizofren olduğumu nasıl anlarım? Teşhisim yaygın anksiyete bozukluğu panik atak ve depresyon eklendi son 6 ayda. Şimdi yine şizofrenmiyim korkusu sardı :KK43:
canım benim aile dizimi regresyon falan belli ki işe yaramamış, bence bir terapiste gitmelisin bu işin ilmini okumuş bilişsel terapi yapabilecek birine yoksa aile dizimleriyle geçmiyor. ben panik atak geçirmiştimhiçbirşeyim kalmadı ama alanında uzman bu işi bilimsel olarak yapanlardan aldım.
 
12 yaşından beri anksiyete bozukluğu panika tak var şuan 30 yaşındayım... gitmediğim dr. Kalmadı bir ara iyileşirmgibi olmuştum 3 4 yıl hiç atak geçirmedim ilaç kullanmadım 2018 de bi tekrarladı bu sefer delirme korkusu şizofren olma korkusuyla... bakalım yine iyi bi dr.dan randevu aldım emdr için konuşucam ama ya şizofrensem?
 
Bense delirme korkusu ve şizofren olma korkusu var. Şimdi bu yazıyı okudum acaba şizofrenmiyim demeye başladım beni kıran üzenleri kafama çok takıyorum. Son 1 yılda bütün arkadaşlarımla aram bozuldu ( gerçi durduk yere değil dedikodular yüzünden falan) çok kilo aldım hareketsiz yaşıyorum aynalara küsüm. Bazen ağzımda acı bi tat oluyor mentollü gibi oluyor. Ağız tadı değişikliği olur yazıyor. Arada karabasan oluyorum. Doktoruma şizofreni olmuş olabilirmiyim dediğimde bana şizofren olan bi insanın bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Anksiyete için Aile dizimi terapileri regresyon vs terapilerine gittim oralarda da yok varlık etkisi negatif enerji falan çıktı bu sefer bunları kafaya taktım anksiyetem panik atağım arttı. Sürekli kötü bişeyler olcakmış hissi var kaybetme korkum çok var öyle uyanıkken bişiler görmüyorum ama gözümde sürekli siyah bi nokta var o sayılırmı? şizofrensem şizofren olduğumu nasıl anlarım? Teşhisim yaygın anksiyete bozukluğu panik atak ve depresyon eklendi son 6 ayda. Şimdi yine şizofrenmiyim korkusu sardı :KK43:

Bilirkişi değilim ama bu anlattıklarınıza göre ben sizin şizofren olduğunuzu düşünmüyorum. Şizofren olsanız bunun farkında bile olmazsınız bence, ben öyle miyim acaba diye düşünmezsiniz, diğer arkadaşlarda demiş hayal görüyorlar, olmayan sesler duyuyorlar diye yani mutlaka çevrenizde yakınınızdan birine bunu yansıtırdınız diye düşünüyorum. Siz anlamazsınız ama onlar anlarlardı sizin hal ve hareketlerinizden. Gördüğünüz siyah nokta ise tansiyon sorunundan bile olabilir yani bi belirtiye bakıp öylesin dersek ohoooo :)
 
X