Kış mevsimi dağ bisikletçileri için biraz zor gecen bir mevsim. Yağışlı, soğuk, çamurlu bir ortamda haliyle ne kadar zorlansa da yazın alınan keyfi almak biraz güç. Kışı performans kaybına uğramadan geçirmek için çeşitli alternatifler var. Bunlardan bir kısmı farklı spor dallarına kaymaksa, bir kısmı da bir şekilde pedal çevirmeye devam etmek. Makara vb. ürünlerin yanında pedal çevirmeye devam etmenin bir yolu da özellikle son 10 yıldır giderek yayılan spinning antrenmanı.
Spinning 1991 yılında –başka bir sürü spor dalında olduğu gibi- Amerika’dan yayılan bir spor dalı. „Spinning“ ismi iki defa „Race Across America“’ya katılan Johnny G. Spinner’dan geliyor. 1990 yılında Spinner bisiklet üreticisi Schwinn ile birlikte Amerika’da özel olarak kendi tasarladığı bir bisiklet tipi oluşturuyor. Bu bisikletin özelliği sıradan kondisyon bisikletlerinden farklı olarak geometrisinin selesinin ve gidon boğazının ayarlanabilmesi sayesinde binicilerin vücuduna uydurulabilmesi. Triatlon gidonlarına benzeyen “aerobarlar” toplamda üç ayrı tutuş konumu sunuyorlar ve bu sayede oturarak ya da ayakta bisiklete binmeye imkân tanıyorlar. 18 kilo ağırlığında ve sıcağa dayanıklı yün-çuha karışımı fren pabuçlarıyla frenlenen ve pedallara zincir aracılığı ile doğrudan arada bir serbest düzenek olmaksızın bağlı olan metal disk akıcı ve düzenli pedal çevirmeyi sağlıyor.
Spinningin kişinin tek başına yollarda kilometre saymasından ya da evde televizyon başında kondisyon bisikleti üzerinde oflayıp puflamasından farkı spor salonlarında gruplar eşliğinde yapılması ve bu sayede motivasyon unsurunun öne çıkarılması. O kadar ki düzenli olarak spinning şampiyonaları düzenleniyor.
Antrenörlerin ortalama 45 dakika ile 1 saat arasında değişen idman birimlerini değişik kondisyon seviyelerine göre ayarlamaları bir kenara, temel hareketler ve temel amaçlar ayni. Sürekli olarak oturulan bir kondisyon bisikletinin aksine birden ayağa kalkmalar (Jumps), sürekli ve hızlı bir şekilde bir oturup bir kalkma arasında değişimler spinning antrenmanını farklı kılıyor, buna ek olarak grup içinde yapılması motivasyon eksikliğinin önüne geçiyor.
Sürekli olarak yapılan pozisyon değişiklikleri bel ve üst vücut kaslarını çalıştırıyorlar, elbette bacaklar da kesinlikle ihmâl edilmiyor.
Yüksek devirle yapılan spinning akıcı ve düzenli pedal çevirmeyi öğrenmek konusunda bir eğitim olarak da görülebilir. farklı çalışmaların kombinasyonu güç ve mukâvemeti arttırmakla kalmıyor, koordinasyon yetisini ve vücudu genel olarak hissedip kullanma kâbiliyetini de geliştiriyor. Antrenör eşliğinde aerobik ve anaerobik aralıkları dengeli bir şekilde kullanmak aslında bir interval antrenmanı ile de karşılaştırılabilir. Dolayısıyla hobi olarak dağ bisikletini yapanların haftada iki spinning antrenmanı yapmaları yaz kondisyonunu kisin kaybetmemeleri için fazlasıyla yeterli. Buna ek olarak yapılan germe çalışmaları ve antrenman sonlarında özel olarak düşünülmüş nefes alıp vermeler kasların gevşeyip dinlenmelerini sağlıyor.
Genel olarak bisikletten hiçbir farkı olmadığı için spinningde bisiklet taytı, ayakkabıları, mayosu temel donanımda olması gerekenler. Spinningde çok fazla terlendiği için havlu bulundurmak şart. Eğer mümkünse dağ bisikletinden SPD pedalları söküp spinning bisikletine monte etmek pedal çevirme alışkanlığını birebir spinning bisikletine taşımak için yardımcı olacaktır. Kezâ antrenmanda nabız saati vb. donanımla antrenmanı kontrol etmek de önemli.
Elbette karlı bir patika üzerinde çivili lastikler ile hızla ilerlemek koordinasyon ve bisiklet tekniği açısından daha faydalı olabilir, ancak kişi antrenmansız geçirmek ya da sikici antrenmanlar söz konusuysa spinning kesinlikle dikkate değer bir alternatif sunuyor. ,
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı! .... Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Spinning 1991 yılında –başka bir sürü spor dalında olduğu gibi- Amerika’dan yayılan bir spor dalı. „Spinning“ ismi iki defa „Race Across America“’ya katılan Johnny G. Spinner’dan geliyor. 1990 yılında Spinner bisiklet üreticisi Schwinn ile birlikte Amerika’da özel olarak kendi tasarladığı bir bisiklet tipi oluşturuyor. Bu bisikletin özelliği sıradan kondisyon bisikletlerinden farklı olarak geometrisinin selesinin ve gidon boğazının ayarlanabilmesi sayesinde binicilerin vücuduna uydurulabilmesi. Triatlon gidonlarına benzeyen “aerobarlar” toplamda üç ayrı tutuş konumu sunuyorlar ve bu sayede oturarak ya da ayakta bisiklete binmeye imkân tanıyorlar. 18 kilo ağırlığında ve sıcağa dayanıklı yün-çuha karışımı fren pabuçlarıyla frenlenen ve pedallara zincir aracılığı ile doğrudan arada bir serbest düzenek olmaksızın bağlı olan metal disk akıcı ve düzenli pedal çevirmeyi sağlıyor.
Spinningin kişinin tek başına yollarda kilometre saymasından ya da evde televizyon başında kondisyon bisikleti üzerinde oflayıp puflamasından farkı spor salonlarında gruplar eşliğinde yapılması ve bu sayede motivasyon unsurunun öne çıkarılması. O kadar ki düzenli olarak spinning şampiyonaları düzenleniyor.
Antrenörlerin ortalama 45 dakika ile 1 saat arasında değişen idman birimlerini değişik kondisyon seviyelerine göre ayarlamaları bir kenara, temel hareketler ve temel amaçlar ayni. Sürekli olarak oturulan bir kondisyon bisikletinin aksine birden ayağa kalkmalar (Jumps), sürekli ve hızlı bir şekilde bir oturup bir kalkma arasında değişimler spinning antrenmanını farklı kılıyor, buna ek olarak grup içinde yapılması motivasyon eksikliğinin önüne geçiyor.
Sürekli olarak yapılan pozisyon değişiklikleri bel ve üst vücut kaslarını çalıştırıyorlar, elbette bacaklar da kesinlikle ihmâl edilmiyor.
Yüksek devirle yapılan spinning akıcı ve düzenli pedal çevirmeyi öğrenmek konusunda bir eğitim olarak da görülebilir. farklı çalışmaların kombinasyonu güç ve mukâvemeti arttırmakla kalmıyor, koordinasyon yetisini ve vücudu genel olarak hissedip kullanma kâbiliyetini de geliştiriyor. Antrenör eşliğinde aerobik ve anaerobik aralıkları dengeli bir şekilde kullanmak aslında bir interval antrenmanı ile de karşılaştırılabilir. Dolayısıyla hobi olarak dağ bisikletini yapanların haftada iki spinning antrenmanı yapmaları yaz kondisyonunu kisin kaybetmemeleri için fazlasıyla yeterli. Buna ek olarak yapılan germe çalışmaları ve antrenman sonlarında özel olarak düşünülmüş nefes alıp vermeler kasların gevşeyip dinlenmelerini sağlıyor.
Genel olarak bisikletten hiçbir farkı olmadığı için spinningde bisiklet taytı, ayakkabıları, mayosu temel donanımda olması gerekenler. Spinningde çok fazla terlendiği için havlu bulundurmak şart. Eğer mümkünse dağ bisikletinden SPD pedalları söküp spinning bisikletine monte etmek pedal çevirme alışkanlığını birebir spinning bisikletine taşımak için yardımcı olacaktır. Kezâ antrenmanda nabız saati vb. donanımla antrenmanı kontrol etmek de önemli.
Elbette karlı bir patika üzerinde çivili lastikler ile hızla ilerlemek koordinasyon ve bisiklet tekniği açısından daha faydalı olabilir, ancak kişi antrenmansız geçirmek ya da sikici antrenmanlar söz konusuysa spinning kesinlikle dikkate değer bir alternatif sunuyor. ,
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı! .... Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!