"Vicdan ve sorumluluk sahibi olmayan kalpler gaflet uykusuna daldı. Gün geldi, o kalplerin ateși etrafı sardı, en karanlık yanlarından "vebal" aldı.
Gözümüzü değil, kalbimizi de duman bürüdü. İnsanlığımız, soğuk ve isli bir güne gömüldü. Teslim olanlar, bir an'ın içinde nefesinlerin sahibine yürüdü.."
Aklımdan geçen son zamanlarda tek isteğim olan.. Sakin sade yaşam kendi halindelik..
Sonsuz mutlu bir hayat yoktur, mutlu anlar vardır zaten mutlu anların olduğu zamanlardır bize hayatımızı anlamlı kılan...
Bazen yeni nesil söylemlere çok uzak kaldığımı düşünüyorum özümde biraz sanki eski kafalılık var gibi..
Ve belki de en güzel “kafalılık” bu…
Sade, kendi halinde, anlamlı yaşam arayışı — ruhun çağrısını duymak gibi..Hayatın bize öğrettiği gibi: Sonsuz mutluluk yok, ama anlar var. O anlara sığınan, onları fark eden kalpler zaten gerçek huzurun kıyısına varıyor.
Yeni nesil söylemler bazen bana çok uzak kalıyor. Belki bilgi verebilir ama ruhu doyuran her zaman eskiyle, kökle, sadelikle gelen oluyor.Bazen “eski kafalı” değil de, “derin bakışlı” olmak desek buna…?
Bence daha iyi olabilir..
Benden bu kadar...
İyi ki varım
{Daha çok söylemeliyim bunu kendime...}