- 4 Temmuz 2008
- 5.766
- 14.784
Herkese merhabalar. Bu sitenin en eskilerinden biri de benim.
Bu siteye kaydoluş amacım bambaşkayken hayat beni sitenin kuruluş amacına doğru itti.
4 sene önce evlilik hazırlığındayken ve düğünüme 1 ay kala; bir çikolata kistim olduğunu, onun patlamak üzere olduğunu ve regl ağrılarımın nazlanmaktan öte olduğunu öğrendim.
Hiç tereddüt etmeden ameliyatımı oldum ve 'iyileştiğimi' sandım. Meğerse çikolata kisti öldürmeyen ama süründüren bir rahatsızlıkmış. Evlendikten sonra 1 sene bebek sahibi olmayı düşünmedim ama çikolata kistinin oluşmaması için doğum kontrol hapları kullanmaya başladım. Benim bünyemi o kadar sarstı ki bu ilaçlar, her ay doktordaydım. Sonunda bıraktık ve bebek sahibi olmaya karar verdik.
Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir diye boşuna dememişler.
3 senedir tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olma maceramda 1 adım ilerleyemedim. Doktorlara her gidişimde hiçbir sorunun yok kendiliğinden gebe kalmak için lafını duyarken, bebek sahibi olmaya 1 adım dahi yaklaşamadım. Rezervim ameliyatla yumurtalığımın belli kısmını kaybetmiş olmama rağmen iyi, AMH 1.44.
Kan test sonuçlarım da normal. Eşimin sperm kalitesi de gayet düzgün.
Acıbadem International 'da 1 kez Murat Aslan ile, sonrasında 3 defa Brüksel Tüp bebek merkezi Yücel Kahraman ile tedavi oldum. 2 kere kimyasal gebelik geçirdim. Bu tedavilerde Omega-Ven desteği, yapay rahim uygulaması, kortizol desteği gibi bir çok değişik deneklik de yaptım. Sonuç alamadım.
Sonrasında merkez değişmeye karar verip Acıbadem Fulya Hastanesi Faruk Buyru'da OPU oldum. Kimyasal gebeliklerim olduğu için diğer doktorlar gibi kendisi de NGS önerdi bana. OPU sonrası 1 embriyom kaldı ve bunu NGS'ye yollamaya kararlıyım. Eğer genetiği normal çıkarsa transfer olacağım, olmazsa sil baştan bir tedavi ile devam edeceğim.
Eşimin ve benim kişisel genetik bir sorunumuz olmadığı için Aret Kamar ile görüşmeye gittiğimizde yüksek doz ilacın ve iğnenin yumurta yapısını bozduğundan bahsetmişti. Tesisin çok kalabalık olmasından ötürü biz bu tedavide Aret Kamar'ı tercih etmemiştik fakat şu an pişman olduğumu hissediyorum. Hemen hemen her tedavimde, yaklaşık 9 ila 10 yumurta toplanıp, 8 tanesinin olgun çıkıp 7 tanesinin döllenmesi ve 3. günden sonra gelişimlerinin yavaşlamasını aklım almıyor. Gonal f 300 civarında bütün doktorlar tedavi yaptılar ve gelin görün ki ben artık dozdan dolayı embriyolarımda bu sıkıntının olduğunu düşünüyorum.
Size sormak istediğim soru şu: Aret Kamar'a gelen ve tedavi olan arkadaşlar, daha öncesinde yüksek doz ile tedavi olup sonrasında düşük doz ile Aret Kamar ya da Aret Kamar benzeri düşük dozu ve 3. gün embriyosunu savunan doktorlardan ne gibi neticeler aldınız?
Bu siteye kaydoluş amacım bambaşkayken hayat beni sitenin kuruluş amacına doğru itti.
4 sene önce evlilik hazırlığındayken ve düğünüme 1 ay kala; bir çikolata kistim olduğunu, onun patlamak üzere olduğunu ve regl ağrılarımın nazlanmaktan öte olduğunu öğrendim.
Hiç tereddüt etmeden ameliyatımı oldum ve 'iyileştiğimi' sandım. Meğerse çikolata kisti öldürmeyen ama süründüren bir rahatsızlıkmış. Evlendikten sonra 1 sene bebek sahibi olmayı düşünmedim ama çikolata kistinin oluşmaması için doğum kontrol hapları kullanmaya başladım. Benim bünyemi o kadar sarstı ki bu ilaçlar, her ay doktordaydım. Sonunda bıraktık ve bebek sahibi olmaya karar verdik.
Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir diye boşuna dememişler.
3 senedir tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olma maceramda 1 adım ilerleyemedim. Doktorlara her gidişimde hiçbir sorunun yok kendiliğinden gebe kalmak için lafını duyarken, bebek sahibi olmaya 1 adım dahi yaklaşamadım. Rezervim ameliyatla yumurtalığımın belli kısmını kaybetmiş olmama rağmen iyi, AMH 1.44.
Kan test sonuçlarım da normal. Eşimin sperm kalitesi de gayet düzgün.
Acıbadem International 'da 1 kez Murat Aslan ile, sonrasında 3 defa Brüksel Tüp bebek merkezi Yücel Kahraman ile tedavi oldum. 2 kere kimyasal gebelik geçirdim. Bu tedavilerde Omega-Ven desteği, yapay rahim uygulaması, kortizol desteği gibi bir çok değişik deneklik de yaptım. Sonuç alamadım.
Sonrasında merkez değişmeye karar verip Acıbadem Fulya Hastanesi Faruk Buyru'da OPU oldum. Kimyasal gebeliklerim olduğu için diğer doktorlar gibi kendisi de NGS önerdi bana. OPU sonrası 1 embriyom kaldı ve bunu NGS'ye yollamaya kararlıyım. Eğer genetiği normal çıkarsa transfer olacağım, olmazsa sil baştan bir tedavi ile devam edeceğim.
Eşimin ve benim kişisel genetik bir sorunumuz olmadığı için Aret Kamar ile görüşmeye gittiğimizde yüksek doz ilacın ve iğnenin yumurta yapısını bozduğundan bahsetmişti. Tesisin çok kalabalık olmasından ötürü biz bu tedavide Aret Kamar'ı tercih etmemiştik fakat şu an pişman olduğumu hissediyorum. Hemen hemen her tedavimde, yaklaşık 9 ila 10 yumurta toplanıp, 8 tanesinin olgun çıkıp 7 tanesinin döllenmesi ve 3. günden sonra gelişimlerinin yavaşlamasını aklım almıyor. Gonal f 300 civarında bütün doktorlar tedavi yaptılar ve gelin görün ki ben artık dozdan dolayı embriyolarımda bu sıkıntının olduğunu düşünüyorum.
Size sormak istediğim soru şu: Aret Kamar'a gelen ve tedavi olan arkadaşlar, daha öncesinde yüksek doz ile tedavi olup sonrasında düşük doz ile Aret Kamar ya da Aret Kamar benzeri düşük dozu ve 3. gün embriyosunu savunan doktorlardan ne gibi neticeler aldınız?
Son düzenleme:
