Hayır canım bir de geliyor, sen beni yanlış anlıyorsun, anne olunca anlarsın, iyiliğini düşünüyorum diye başlayan cümleler kuruyor,
biz ölünce sen kafayı yersin diyor, deli olursun diyor, cümleye bakar mısın, Allah vermesin ama aç kalmayacak kdr malımız mülkümüz var,
emeklilik yaşına kdr ölmezde yaşarsam bunu o zaman düşünürüm, bu ülkede neler neler değişiyor. Garanticisin ama öyle kolay olmuyor işte anne.
Sen sabancısında ben mi çalışmadım sanki
Anne dışarda iş hayatı nasıldır hiç bilmez, dedemin ve babamın maddi durumu iyi olduğu içinde el işine hiç gitmemiş, hatta işçi çalıştırmışlar,
kıyaslamalar çok fazla , ee bende çocuk değilim ki artık.
Sizi sonuna kadar haklı görüyorum.
Kimse burada anne iyiliğini istiyor, hayata tutunsun istiyor da bunları yapmış demesin, inanmam!
Bugüne kadar zaten evlatlık görevinizi layığıyla yerine getirmişsiniz ve evliliğinizi sonlandırmışsınız.
Bir kadının en çok da 'ailesi' tarafından daima sevildiğini ve önemsendiğini görmesi gereken dönem budur...
Bu sözler hepten kendinizi yük gibi hissettirecek, zaten çok da yerinde olmayan moralinize bir de 'değersizlik' gibi bir his daha binecek...
Sizin hayata tutunmanız gereken süreç değil bu, ailenizin elinizi tutması gereken zaman...
Benim de ablam boşandı, evet biz de çalışmasını istedik ama bu cümlelerin ardından 'önce kendinizi hazır hisset, tatile çık ve kafanı dinle sonra iş hayatına devam et.Yeni çevre edinirsin, kendinle meşgul olursun, hayatın sadece ondan ibaret olmadığını böylece göreceksin' diye sebeplerimizi sıraladık.
Boşandığı gün işe girdi biliyor musunuz?
Böyle şeyler baskıyla ya da 3-5 laf çarpmayla hiç olmuyor, koca insansınız ve kendi hayatınızdaki kararları sizin vereceğinizi annenize tekrar hatırlatın.
Şimdi oturup ağlamayı biran önce bırakıyorsunuz, içeri gidip bir güzel annenizle konuşuyorsunuz.
Bu cümlelerin sizi incittiğini, kendinizi topladığınız anda zaten yaşantınıza geri döneceğinizi, bu sürede onun desteğini görmezseniz istediklerinin hiçbir zaman olmayacağını ve bu sebepten size yardımcı olması gerektiğini söyleyeceksiniz.
Sonra en sevdiğiniz içeceği ya da yemeği yapacak, güzel bir film veya sevdiğiniz bir müziği açarak kendinizi şımartacaksınız, bundan sonra da 'anne-baba' olsa dahi kimse için değil, sadece kendi mutluluğunuz ve huzurunuz için yaşayacağınıza söz vereceksiniz.
Hayat ellerinizin arasında, tutmayı bilin yeter ki...