Süreci nasıl yönetmeliyim, yardımcı olun lütfen

karlajdgafll

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
19 Eylül 2025
1
0
0
Herkese iyi akşamlar. Ben ilk defa böyle bir foruma yazıyorum ondan jargona pek vakıf değilim, hatam olursa kusura bakmayın. İçinde bulunduğum durum beni çok zorluyor ve önerilerinize ihtiyacım var.
Ben 21 yaşındayım. Üniversite sınavında sayısal alanda iyi denilecek bir sıralama yaptım ancak hedefim konusunda inatçı olduğum için ve 2025 senesinde çok fazla ölüm haberi, sağlık sorunları ile uğraşmama rağmen bu sıralamayı yaptığım için kendime bir şans daha vermek istedim diğer tercihleri değerlendirmedim. Bu konuda ailem de idealist ve bana destek oluyorlar. Ben de bu süreçte iyi sıralamalardan çok daha iyisi için mezuna kalanlara bakarken birilerine de danışıyordum
Hayatıma yaklaşık 2 ay önce giren ve tam da bu sınav süreci ile ilgili bilgi almak için konuştuğum benden 4 yaş büyük kişi ile sohbet ilerledi. Kendisinin en başta sınavla ilgili olan tutumu sohbet devam ettikçe rahatsız etmeyecek düzeyde romantik bağlama kaydı. Benim de hoşuma gidiyordu ancak tekrar sınav dönemine gireceğim ve kendimi de bu konularda tanıdığım için mesafemi koruyor, kendimi baskılıyordum. Ben bu sınırı daha net çizince o da durumu anlayıp açıklama yaptı. Ben de ona henüz daha yüz yüze bile gelmediğimizi, söylediği şeylerin geçerliliği olmadığını anlattım. Bu konuşma sırasında ben daha onunla tanışmadan önce yaptığım bir seyahat planı vardı. Onun bulunduğu şehre gidecektim yakın arkadaşımla ve bir ara sohbet sırasında söylemiştim. O da " o halde buraya geldiğinde görüşelim ve sen de ikna ol, netleşmiş olalım" dedi. ben de fırsat bulursam görüşebileceğimizi söyledim. Yine ilgiye devam etti ve artık görüşeceğimiz için de ben de sınırı ufak ufak gevşetmiştim. Her ne kadar kendime telkinlerde bulunup dikkatli ol desem de o akıntıya kapılıyormuşum şimdi anlıyorum.
Dehşet ilgi gösteriyor ama bunu boğmadan yormadan yapıyordu. Fedakarlıklar, planlar yapıyordu. Nitekim tüm bu ilgi bombası sırasında ben o şehre gittim. Bizim ilk görüşme günümüz geldi. Gerçekten çok keyifli geçti. Telefonda gösterdiği ilgiyi, yüz yüze de gösteriyor bana resmen hayranlıkla bakıyordu. Kompleksleri olan biriydi bana açıkça fiziksel anlamda aramızdaki farkı sen açıyorsun, sen çıtayı yükseltiyorsun. bizi görenler bu çocuğun ağzı kesin çok iyi laf yapıyor yoksa bu kız bu çocuğa bakmazdı diyecekler diyordu. Açık açık "senin bana olan ilgin benim özgüvenimi arttırdı, bu kız bana baktıysa bende de bir şeyler vardır sanırım" diyordu. onun şehrinde kaldığım sürece her akşam görüştük sabahlara kadar sohbet muhabbet, şakalar..
rahatsız eden hiçbir şey yok. Sınırını biliyor, çok eğleniyoruz. Detayları iyice yazsam uzayacak diye yazamıyorum ama ayaklarımı yerden kesti işte. beni göklere çıkardı, bulutların arasında gezdirdi. Sen hiçbir şey için çabalama ben çabalayacağım. Ben bizim için uğraşacağım sen yorulma diyordu. Ben dönerken vedalaşmakta o kadar zorlandı ki gitme biletini iptal et biraz daha kal ben sana alırım başka bilet diyordu. Resmen gözleri dolu dolu vedalaşıyordu.
Ben şehrime dönünce de bu ilgi devam etti, sevgiliydik direkt böyle başlamıştı yüz yüze görüştükten sonra. Her şey iyi devam ediyordu ama sorun şuradaydı ki o intörn doktordu ve tus sınavına çalışması gerekiyordu. İntörn doktorların da bilirsiniz her stajı rahat olmaz. Bazıları rahattır bazıları çok yoğun. O daha rahat bir dönemindeydi ve bunu verimli geçirip harıl harıl ders çalışıyordu. İster istemez sohbetimiz azalmıştı ama konuştuğumuz anlarda ilgisini belli etmeye çalışıyordu. Sadece yorucu oluyordu ikimiz için de ve ben bir gece ona
"canım bak sen de zorlanıyorsun ben de, üstelik ilişkinin canım cicim zamanlarında olduğumuz için vakit geçirmek istiyoruz ama yoğunluklarımız engel oluyor. buna bu dönem biraz ara verelim, bu sorumluluklarla güzel olabilecek bir ilişkiyi toksik hale getireceğiz demiştim. o da kabul etmedi, ben yanına geleyim mi iki gün sonra dedi sen ayrı kaldığımız için böyle hissediyorsun. sınav senden önemli değil. sen yoksan hiçbir şeyin anlamı yok demişti. Ben de kabul etmedim hem sınavına çalışmasına engel olacaktı hem de zaten üç hafta sonra gelecekti önceden konuşmuştuk. bak işte çalışmalarını bölme aksine bu üç hafta çok güzel çalış sonra geldiğinde güzel vakit geçiririz dedim ve ikna olduk ikimiz de. Ancak 8 eylül gibi birden tavırları değişmeye, ilgisiz davranmaya başladı. Konuşunca ilgiliydi ama ben dışarıdayken uyumayan bekleyen adam uykum var canım ben uyuyorum diyip nerede olduğumu bile sormadan uyumaya başladı, sesini duymadan gün geçirmek istemiyorum derken konuşmak için zamanım yok demeye başladı ve nihayetinde o konuşma geldi. ama o konuşma gelene kadar kaygılı bağlanan biri oalarak ne kadar ağladığımı tahmin edemezsiniz. Yemek yiyemiyordum ne oldu birden diye düşünmekten çünkü açıklama da yapmıyordu.
sıanava hazırlık çalışmalarında geç kalmış hissettiğini daha çok çalışması gerektiğini düşündüğünü yetersiz hissettiğini genel olarak da sürekli ders modunda olduğundan keyfinin bozuk olduğunu anlattı. zaten bu konuşma sıklığı sen de sınava başladıktan sonra da sorun olacaktı dedi. uzun uzun açıkladı, ritmi azaltalım dedik. ama ben bir anda 180 derece değişmesine çok bozulmuştum. ertesi gün ona bir mesaj attım ve yanıma gelene kadar biraz ara verip düşünmemiz gerektiğini hem de daha iyi çalışmalarımıza odaklanıp bir arada geçirdiğimiz günlerde kaybettiğimiz zamanı telafi edebileceğimizi söyledim.istemedi.

Nitekim anlamışsınızdır tüm bunların üzerine geçen çarşamba bana kendisi ara vermek istediğini söyledi. sınavına çalışırken ilaç kullanıyordu. Onun da etkisi ile dalgalı bir ruh halindeydi. uzun uzun açıkladı 2 saat kadar konuştuk vedalaşırken güldüm bol bol, o çok duygusaldı. bir ara ağladı hatta. ben de ona eğer bu bir araysa tekrar olabileceğimizi söyledim. Ortamı neşelendirmeye çalışıyordum çünkü ne bir lavga ne bir saygısızlık vardı. hatta aksine artık açıklama da vardı elimde ve gerekçesi çok haklıydı. sadece doğru zamanda denk gelmiş yanlış iki insandık. O sınav ve sosyal hayat dengesini kuramadığını bana sen fedakarlık yapmayacaksın ben yapacağım derken en çok fedakarlıkları benim yaptığımı, onun söz verip tutamayıp utandığını söyledi. kaç kere özür diledi sayamam. sana ne ilgim ve sevgim azaldı dedi. çok yakın ve romantikti ama hissediyordum sınav sürecinde bu duyguları yaşamanın aklımızı karıştıracağına ve bize engel olacağına o da inanmıştı artık. Nitekim, yanıma gelme kararı askıya alındı. sınav dönemlerine kadar ara sıra hal hatır sormak için konuşabileceğimizi söyledik. Seni seviyorumlar, tekrar güzel bir gelecek inşa edeceğizler, iyi ki varsınlarla geçen bir sohbetti işte. Beni bekler misin dedi, korkuyorum beni unutmandan dedi falan filan
ama ablalarım sorun şu ki iki gün geçti ben ağlama krizlerimi durduramıyorum. Nedenini bilmiyorum beynim bana oyun mu oynuyor ama sanki tamamen bitmiş benden vazgeçmiş gibi hissedip ağlıyorum sürekli. yemek yiyemiyorumi gülemiyorum. Zaten tam da böyle çok duygusal bir karakter olduğum için ara vermemiz gerektiğini söylemişti. Ben döenemeyeceğim sana sen orada üzülürken ben de onca işin arasında mutsuz, isteksiz olacağım. hadi beni geç ben olurum mutsuz ama sen neden ağlayasın sürekli demişti. Senin sınavın daha önemli demişti. Bunlar sınavına çalışmana engel olur demişti. İstediğin yeri kazanmaya çok yakınsın ama benim yüzümden kazanamazsan senin mutsuzluğun üzerine biz nasıl mutlu bir ilişki kuracağız demişti. Sen,n iyiliğin için senden vazgeçmem ayrı kalmam gerekiyorsa bunu yaparım demişti. ben de ona her şey en başından belliydi o zamna niye başladın dediğimde de yapabilirim sandım dedi. İki yoğunluğu bir arada götürebilirim sandım özür dilerim dedi.
kötü bitmedi aramızdaki şey hatta bitmedi bile o son konuşmada yine yanında oturduğum adam gibiydi aynıydı farkı yoktu ama ben çok kötü hissediyorum, onun kaybetme korkusu varken beni bekler misin, ben seni bekleyeceğim demişken ben şimdi o temelli gitti. artık dönmeyecek gibi hissediyorum.
beni göğe çıkardı sonra bir anda teslim olduğum anda bırakıp çakılmama müsade etmiş gibi hissediyorum. annem,ablam arkadaşlarım süreci biliyor. Çocuğun yaşaması gereken korkuları sen neden yaşıyorsun diyorlar, çok güzel açıklamış hem senin için hem kendisi için o bir risk almış ara verelim demiş sen neden buna üzülüyorsun diyorlar ama elimde değil. Ne yapacağım ben yardımcı olun lütfen
 
21 yaşındasın daha üniversiteye yerleşmemişsin , bir bebenin oyuncağı olmuşsun.
İşine gücüne bak annen olsam ya da ahh anneni bulsam. aşk meşk ağla zırla geri gelecek mi bu günler. adam dr olacak defolup gidecek sen arkasından bakacaksın bu halinde. tam dayaklıksın.
 
Herkese iyi akşamlar. Ben ilk defa böyle bir foruma yazıyorum ondan jargona pek vakıf değilim, hatam olursa kusura bakmayın. İçinde bulunduğum durum beni çok zorluyor ve önerilerinize ihtiyacım var.
Ben 21 yaşındayım. Üniversite sınavında sayısal alanda iyi denilecek bir sıralama yaptım ancak hedefim konusunda inatçı olduğum için ve 2025 senesinde çok fazla ölüm haberi, sağlık sorunları ile uğraşmama rağmen bu sıralamayı yaptığım için kendime bir şans daha vermek istedim diğer tercihleri değerlendirmedim. Bu konuda ailem de idealist ve bana destek oluyorlar. Ben de bu süreçte iyi sıralamalardan çok daha iyisi için mezuna kalanlara bakarken birilerine de danışıyordum
Hayatıma yaklaşık 2 ay önce giren ve tam da bu sınav süreci ile ilgili bilgi almak için konuştuğum benden 4 yaş büyük kişi ile sohbet ilerledi. Kendisinin en başta sınavla ilgili olan tutumu sohbet devam ettikçe rahatsız etmeyecek düzeyde romantik bağlama kaydı. Benim de hoşuma gidiyordu ancak tekrar sınav dönemine gireceğim ve kendimi de bu konularda tanıdığım için mesafemi koruyor, kendimi baskılıyordum. Ben bu sınırı daha net çizince o da durumu anlayıp açıklama yaptı. Ben de ona henüz daha yüz yüze bile gelmediğimizi, söylediği şeylerin geçerliliği olmadığını anlattım. Bu konuşma sırasında ben daha onunla tanışmadan önce yaptığım bir seyahat planı vardı. Onun bulunduğu şehre gidecektim yakın arkadaşımla ve bir ara sohbet sırasında söylemiştim. O da " o halde buraya geldiğinde görüşelim ve sen de ikna ol, netleşmiş olalım" dedi. ben de fırsat bulursam görüşebileceğimizi söyledim. Yine ilgiye devam etti ve artık görüşeceğimiz için de ben de sınırı ufak ufak gevşetmiştim. Her ne kadar kendime telkinlerde bulunup dikkatli ol desem de o akıntıya kapılıyormuşum şimdi anlıyorum.
Dehşet ilgi gösteriyor ama bunu boğmadan yormadan yapıyordu. Fedakarlıklar, planlar yapıyordu. Nitekim tüm bu ilgi bombası sırasında ben o şehre gittim. Bizim ilk görüşme günümüz geldi. Gerçekten çok keyifli geçti. Telefonda gösterdiği ilgiyi, yüz yüze de gösteriyor bana resmen hayranlıkla bakıyordu. Kompleksleri olan biriydi bana açıkça fiziksel anlamda aramızdaki farkı sen açıyorsun, sen çıtayı yükseltiyorsun. bizi görenler bu çocuğun ağzı kesin çok iyi laf yapıyor yoksa bu kız bu çocuğa bakmazdı diyecekler diyordu. Açık açık "senin bana olan ilgin benim özgüvenimi arttırdı, bu kız bana baktıysa bende de bir şeyler vardır sanırım" diyordu. onun şehrinde kaldığım sürece her akşam görüştük sabahlara kadar sohbet muhabbet, şakalar..
rahatsız eden hiçbir şey yok. Sınırını biliyor, çok eğleniyoruz. Detayları iyice yazsam uzayacak diye yazamıyorum ama ayaklarımı yerden kesti işte. beni göklere çıkardı, bulutların arasında gezdirdi. Sen hiçbir şey için çabalama ben çabalayacağım. Ben bizim için uğraşacağım sen yorulma diyordu. Ben dönerken vedalaşmakta o kadar zorlandı ki gitme biletini iptal et biraz daha kal ben sana alırım başka bilet diyordu. Resmen gözleri dolu dolu vedalaşıyordu.
Ben şehrime dönünce de bu ilgi devam etti, sevgiliydik direkt böyle başlamıştı yüz yüze görüştükten sonra. Her şey iyi devam ediyordu ama sorun şuradaydı ki o intörn doktordu ve tus sınavına çalışması gerekiyordu. İntörn doktorların da bilirsiniz her stajı rahat olmaz. Bazıları rahattır bazıları çok yoğun. O daha rahat bir dönemindeydi ve bunu verimli geçirip harıl harıl ders çalışıyordu. İster istemez sohbetimiz azalmıştı ama konuştuğumuz anlarda ilgisini belli etmeye çalışıyordu. Sadece yorucu oluyordu ikimiz için de ve ben bir gece ona
"canım bak sen de zorlanıyorsun ben de, üstelik ilişkinin canım cicim zamanlarında olduğumuz için vakit geçirmek istiyoruz ama yoğunluklarımız engel oluyor. buna bu dönem biraz ara verelim, bu sorumluluklarla güzel olabilecek bir ilişkiyi toksik hale getireceğiz demiştim. o da kabul etmedi, ben yanına geleyim mi iki gün sonra dedi sen ayrı kaldığımız için böyle hissediyorsun. sınav senden önemli değil. sen yoksan hiçbir şeyin anlamı yok demişti. Ben de kabul etmedim hem sınavına çalışmasına engel olacaktı hem de zaten üç hafta sonra gelecekti önceden konuşmuştuk. bak işte çalışmalarını bölme aksine bu üç hafta çok güzel çalış sonra geldiğinde güzel vakit geçiririz dedim ve ikna olduk ikimiz de. Ancak 8 eylül gibi birden tavırları değişmeye, ilgisiz davranmaya başladı. Konuşunca ilgiliydi ama ben dışarıdayken uyumayan bekleyen adam uykum var canım ben uyuyorum diyip nerede olduğumu bile sormadan uyumaya başladı, sesini duymadan gün geçirmek istemiyorum derken konuşmak için zamanım yok demeye başladı ve nihayetinde o konuşma geldi. ama o konuşma gelene kadar kaygılı bağlanan biri oalarak ne kadar ağladığımı tahmin edemezsiniz. Yemek yiyemiyordum ne oldu birden diye düşünmekten çünkü açıklama da yapmıyordu.
sıanava hazırlık çalışmalarında geç kalmış hissettiğini daha çok çalışması gerektiğini düşündüğünü yetersiz hissettiğini genel olarak da sürekli ders modunda olduğundan keyfinin bozuk olduğunu anlattı. zaten bu konuşma sıklığı sen de sınava başladıktan sonra da sorun olacaktı dedi. uzun uzun açıkladı, ritmi azaltalım dedik. ama ben bir anda 180 derece değişmesine çok bozulmuştum. ertesi gün ona bir mesaj attım ve yanıma gelene kadar biraz ara verip düşünmemiz gerektiğini hem de daha iyi çalışmalarımıza odaklanıp bir arada geçirdiğimiz günlerde kaybettiğimiz zamanı telafi edebileceğimizi söyledim.istemedi.

Nitekim anlamışsınızdır tüm bunların üzerine geçen çarşamba bana kendisi ara vermek istediğini söyledi. sınavına çalışırken ilaç kullanıyordu. Onun da etkisi ile dalgalı bir ruh halindeydi. uzun uzun açıkladı 2 saat kadar konuştuk vedalaşırken güldüm bol bol, o çok duygusaldı. bir ara ağladı hatta. ben de ona eğer bu bir araysa tekrar olabileceğimizi söyledim. Ortamı neşelendirmeye çalışıyordum çünkü ne bir lavga ne bir saygısızlık vardı. hatta aksine artık açıklama da vardı elimde ve gerekçesi çok haklıydı. sadece doğru zamanda denk gelmiş yanlış iki insandık. O sınav ve sosyal hayat dengesini kuramadığını bana sen fedakarlık yapmayacaksın ben yapacağım derken en çok fedakarlıkları benim yaptığımı, onun söz verip tutamayıp utandığını söyledi. kaç kere özür diledi sayamam. sana ne ilgim ve sevgim azaldı dedi. çok yakın ve romantikti ama hissediyordum sınav sürecinde bu duyguları yaşamanın aklımızı karıştıracağına ve bize engel olacağına o da inanmıştı artık. Nitekim, yanıma gelme kararı askıya alındı. sınav dönemlerine kadar ara sıra hal hatır sormak için konuşabileceğimizi söyledik. Seni seviyorumlar, tekrar güzel bir gelecek inşa edeceğizler, iyi ki varsınlarla geçen bir sohbetti işte. Beni bekler misin dedi, korkuyorum beni unutmandan dedi falan filan
ama ablalarım sorun şu ki iki gün geçti ben ağlama krizlerimi durduramıyorum. Nedenini bilmiyorum beynim bana oyun mu oynuyor ama sanki tamamen bitmiş benden vazgeçmiş gibi hissedip ağlıyorum sürekli. yemek yiyemiyorumi gülemiyorum. Zaten tam da böyle çok duygusal bir karakter olduğum için ara vermemiz gerektiğini söylemişti. Ben döenemeyeceğim sana sen orada üzülürken ben de onca işin arasında mutsuz, isteksiz olacağım. hadi beni geç ben olurum mutsuz ama sen neden ağlayasın sürekli demişti. Senin sınavın daha önemli demişti. Bunlar sınavına çalışmana engel olur demişti. İstediğin yeri kazanmaya çok yakınsın ama benim yüzümden kazanamazsan senin mutsuzluğun üzerine biz nasıl mutlu bir ilişki kuracağız demişti. Sen,n iyiliğin için senden vazgeçmem ayrı kalmam gerekiyorsa bunu yaparım demişti. ben de ona her şey en başından belliydi o zamna niye başladın dediğimde de yapabilirim sandım dedi. İki yoğunluğu bir arada götürebilirim sandım özür dilerim dedi.
kötü bitmedi aramızdaki şey hatta bitmedi bile o son konuşmada yine yanında oturduğum adam gibiydi aynıydı farkı yoktu ama ben çok kötü hissediyorum, onun kaybetme korkusu varken beni bekler misin, ben seni bekleyeceğim demişken ben şimdi o temelli gitti. artık dönmeyecek gibi hissediyorum.
beni göğe çıkardı sonra bir anda teslim olduğum anda bırakıp çakılmama müsade etmiş gibi hissediyorum. annem,ablam arkadaşlarım süreci biliyor. Çocuğun yaşaması gereken korkuları sen neden yaşıyorsun diyorlar, çok güzel açıklamış hem senin için hem kendisi için o bir risk almış ara verelim demiş sen neden buna üzülüyorsun diyorlar ama elimde değil. Ne yapacağım ben yardımcı olun lütfen
Cidden ağlayan adama tahammül edebiliyor musunuz?
En başta reklamları, sonra da fragmanı izlemişsiniz hepsi bu.
Ülkede Tus'a hazırlanan tek doktor o değil, üniversite sınavına hazırlanan tek öğrenci siz değilsiniz.
Bu kadar uçlarda yaşamanın bir manası yok çünkü sürekliliği yok. Geleceğinize odaklanın.
 
Herkese iyi akşamlar. Ben ilk defa böyle bir foruma yazıyorum ondan jargona pek vakıf değilim, hatam olursa kusura bakmayın. İçinde bulunduğum durum beni çok zorluyor ve önerilerinize ihtiyacım var.
Ben 21 yaşındayım. Üniversite sınavında sayısal alanda iyi denilecek bir sıralama yaptım ancak hedefim konusunda inatçı olduğum için ve 2025 senesinde çok fazla ölüm haberi, sağlık sorunları ile uğraşmama rağmen bu sıralamayı yaptığım için kendime bir şans daha vermek istedim diğer tercihleri değerlendirmedim. Bu konuda ailem de idealist ve bana destek oluyorlar. Ben de bu süreçte iyi sıralamalardan çok daha iyisi için mezuna kalanlara bakarken birilerine de danışıyordum
Hayatıma yaklaşık 2 ay önce giren ve tam da bu sınav süreci ile ilgili bilgi almak için konuştuğum benden 4 yaş büyük kişi ile sohbet ilerledi. Kendisinin en başta sınavla ilgili olan tutumu sohbet devam ettikçe rahatsız etmeyecek düzeyde romantik bağlama kaydı. Benim de hoşuma gidiyordu ancak tekrar sınav dönemine gireceğim ve kendimi de bu konularda tanıdığım için mesafemi koruyor, kendimi baskılıyordum. Ben bu sınırı daha net çizince o da durumu anlayıp açıklama yaptı. Ben de ona henüz daha yüz yüze bile gelmediğimizi, söylediği şeylerin geçerliliği olmadığını anlattım. Bu konuşma sırasında ben daha onunla tanışmadan önce yaptığım bir seyahat planı vardı. Onun bulunduğu şehre gidecektim yakın arkadaşımla ve bir ara sohbet sırasında söylemiştim. O da " o halde buraya geldiğinde görüşelim ve sen de ikna ol, netleşmiş olalım" dedi. ben de fırsat bulursam görüşebileceğimizi söyledim. Yine ilgiye devam etti ve artık görüşeceğimiz için de ben de sınırı ufak ufak gevşetmiştim. Her ne kadar kendime telkinlerde bulunup dikkatli ol desem de o akıntıya kapılıyormuşum şimdi anlıyorum.
Dehşet ilgi gösteriyor ama bunu boğmadan yormadan yapıyordu. Fedakarlıklar, planlar yapıyordu. Nitekim tüm bu ilgi bombası sırasında ben o şehre gittim. Bizim ilk görüşme günümüz geldi. Gerçekten çok keyifli geçti. Telefonda gösterdiği ilgiyi, yüz yüze de gösteriyor bana resmen hayranlıkla bakıyordu. Kompleksleri olan biriydi bana açıkça fiziksel anlamda aramızdaki farkı sen açıyorsun, sen çıtayı yükseltiyorsun. bizi görenler bu çocuğun ağzı kesin çok iyi laf yapıyor yoksa bu kız bu çocuğa bakmazdı diyecekler diyordu. Açık açık "senin bana olan ilgin benim özgüvenimi arttırdı, bu kız bana baktıysa bende de bir şeyler vardır sanırım" diyordu. onun şehrinde kaldığım sürece her akşam görüştük sabahlara kadar sohbet muhabbet, şakalar..
rahatsız eden hiçbir şey yok. Sınırını biliyor, çok eğleniyoruz. Detayları iyice yazsam uzayacak diye yazamıyorum ama ayaklarımı yerden kesti işte. beni göklere çıkardı, bulutların arasında gezdirdi. Sen hiçbir şey için çabalama ben çabalayacağım. Ben bizim için uğraşacağım sen yorulma diyordu. Ben dönerken vedalaşmakta o kadar zorlandı ki gitme biletini iptal et biraz daha kal ben sana alırım başka bilet diyordu. Resmen gözleri dolu dolu vedalaşıyordu.
Ben şehrime dönünce de bu ilgi devam etti, sevgiliydik direkt böyle başlamıştı yüz yüze görüştükten sonra. Her şey iyi devam ediyordu ama sorun şuradaydı ki o intörn doktordu ve tus sınavına çalışması gerekiyordu. İntörn doktorların da bilirsiniz her stajı rahat olmaz. Bazıları rahattır bazıları çok yoğun. O daha rahat bir dönemindeydi ve bunu verimli geçirip harıl harıl ders çalışıyordu. İster istemez sohbetimiz azalmıştı ama konuştuğumuz anlarda ilgisini belli etmeye çalışıyordu. Sadece yorucu oluyordu ikimiz için de ve ben bir gece ona
"canım bak sen de zorlanıyorsun ben de, üstelik ilişkinin canım cicim zamanlarında olduğumuz için vakit geçirmek istiyoruz ama yoğunluklarımız engel oluyor. buna bu dönem biraz ara verelim, bu sorumluluklarla güzel olabilecek bir ilişkiyi toksik hale getireceğiz demiştim. o da kabul etmedi, ben yanına geleyim mi iki gün sonra dedi sen ayrı kaldığımız için böyle hissediyorsun. sınav senden önemli değil. sen yoksan hiçbir şeyin anlamı yok demişti. Ben de kabul etmedim hem sınavına çalışmasına engel olacaktı hem de zaten üç hafta sonra gelecekti önceden konuşmuştuk. bak işte çalışmalarını bölme aksine bu üç hafta çok güzel çalış sonra geldiğinde güzel vakit geçiririz dedim ve ikna olduk ikimiz de. Ancak 8 eylül gibi birden tavırları değişmeye, ilgisiz davranmaya başladı. Konuşunca ilgiliydi ama ben dışarıdayken uyumayan bekleyen adam uykum var canım ben uyuyorum diyip nerede olduğumu bile sormadan uyumaya başladı, sesini duymadan gün geçirmek istemiyorum derken konuşmak için zamanım yok demeye başladı ve nihayetinde o konuşma geldi. ama o konuşma gelene kadar kaygılı bağlanan biri oalarak ne kadar ağladığımı tahmin edemezsiniz. Yemek yiyemiyordum ne oldu birden diye düşünmekten çünkü açıklama da yapmıyordu.
sıanava hazırlık çalışmalarında geç kalmış hissettiğini daha çok çalışması gerektiğini düşündüğünü yetersiz hissettiğini genel olarak da sürekli ders modunda olduğundan keyfinin bozuk olduğunu anlattı. zaten bu konuşma sıklığı sen de sınava başladıktan sonra da sorun olacaktı dedi. uzun uzun açıkladı, ritmi azaltalım dedik. ama ben bir anda 180 derece değişmesine çok bozulmuştum. ertesi gün ona bir mesaj attım ve yanıma gelene kadar biraz ara verip düşünmemiz gerektiğini hem de daha iyi çalışmalarımıza odaklanıp bir arada geçirdiğimiz günlerde kaybettiğimiz zamanı telafi edebileceğimizi söyledim.istemedi.

Nitekim anlamışsınızdır tüm bunların üzerine geçen çarşamba bana kendisi ara vermek istediğini söyledi. sınavına çalışırken ilaç kullanıyordu. Onun da etkisi ile dalgalı bir ruh halindeydi. uzun uzun açıkladı 2 saat kadar konuştuk vedalaşırken güldüm bol bol, o çok duygusaldı. bir ara ağladı hatta. ben de ona eğer bu bir araysa tekrar olabileceğimizi söyledim. Ortamı neşelendirmeye çalışıyordum çünkü ne bir lavga ne bir saygısızlık vardı. hatta aksine artık açıklama da vardı elimde ve gerekçesi çok haklıydı. sadece doğru zamanda denk gelmiş yanlış iki insandık. O sınav ve sosyal hayat dengesini kuramadığını bana sen fedakarlık yapmayacaksın ben yapacağım derken en çok fedakarlıkları benim yaptığımı, onun söz verip tutamayıp utandığını söyledi. kaç kere özür diledi sayamam. sana ne ilgim ve sevgim azaldı dedi. çok yakın ve romantikti ama hissediyordum sınav sürecinde bu duyguları yaşamanın aklımızı karıştıracağına ve bize engel olacağına o da inanmıştı artık. Nitekim, yanıma gelme kararı askıya alındı. sınav dönemlerine kadar ara sıra hal hatır sormak için konuşabileceğimizi söyledik. Seni seviyorumlar, tekrar güzel bir gelecek inşa edeceğizler, iyi ki varsınlarla geçen bir sohbetti işte. Beni bekler misin dedi, korkuyorum beni unutmandan dedi falan filan
ama ablalarım sorun şu ki iki gün geçti ben ağlama krizlerimi durduramıyorum. Nedenini bilmiyorum beynim bana oyun mu oynuyor ama sanki tamamen bitmiş benden vazgeçmiş gibi hissedip ağlıyorum sürekli. yemek yiyemiyorumi gülemiyorum. Zaten tam da böyle çok duygusal bir karakter olduğum için ara vermemiz gerektiğini söylemişti. Ben döenemeyeceğim sana sen orada üzülürken ben de onca işin arasında mutsuz, isteksiz olacağım. hadi beni geç ben olurum mutsuz ama sen neden ağlayasın sürekli demişti. Senin sınavın daha önemli demişti. Bunlar sınavına çalışmana engel olur demişti. İstediğin yeri kazanmaya çok yakınsın ama benim yüzümden kazanamazsan senin mutsuzluğun üzerine biz nasıl mutlu bir ilişki kuracağız demişti. Sen,n iyiliğin için senden vazgeçmem ayrı kalmam gerekiyorsa bunu yaparım demişti. ben de ona her şey en başından belliydi o zamna niye başladın dediğimde de yapabilirim sandım dedi. İki yoğunluğu bir arada götürebilirim sandım özür dilerim dedi.
kötü bitmedi aramızdaki şey hatta bitmedi bile o son konuşmada yine yanında oturduğum adam gibiydi aynıydı farkı yoktu ama ben çok kötü hissediyorum, onun kaybetme korkusu varken beni bekler misin, ben seni bekleyeceğim demişken ben şimdi o temelli gitti. artık dönmeyecek gibi hissediyorum.
beni göğe çıkardı sonra bir anda teslim olduğum anda bırakıp çakılmama müsade etmiş gibi hissediyorum. annem,ablam arkadaşlarım süreci biliyor. Çocuğun yaşaması gereken korkuları sen neden yaşıyorsun diyorlar, çok güzel açıklamış hem senin için hem kendisi için o bir risk almış ara verelim demiş sen neden buna üzülüyorsun diyorlar ama elimde değil. Ne yapacağım ben yardımcı olun lütfen
Bunu okuyan bordo berelidir. Konu sahibi niye üyelik iptali yaptıki🤔
 
21 yaşındasın, seneye 22 olacaksın da belki üniversiteye gireceksin. Senin yaşıtların mezun olmuşken gidip 17 yaşında çocuklarla okuyacaksın. İdealistiz diyorsun 5. ya da 6. Kere sınava gireceksin, idealist tanımını merak ediyoruz. 10 yaşında çocuğu 5 sene bağlasan düzgün sayılabilecek bir derece yapardı zaten.
Endişelenecek çok daha fazla problemin var, hayat geçip gidiyor ama sen oturmuş 2 aylık çocuk için methiyeler düzmüşsün. Çevrende sürekli seni gazlayan insanlar varsa bil ki iyiliğini istemiyorlar, biraz da gerçekler konuşulmalı. Aklını başına al. Dakikasında da üyelik iptali, umarım çalışmaya gitmişsindir.
 
bacim gorusmemissin bile
adam iste en klasik erkek modeli, bastan ilgiyi vermis senle hayaller planlar daha seni gormeden etmeden bos bos vaatlerde bulunmus. sonra cekmis ilgisini kalakalmissin böyle
bu cok bilindik bir tiptir. zamanla iliskiler yasadikca anlarsin bu adamin aslinda ne kadar tirt oldugunu ve toplumda ondan cok oldugunu
aglamalar zirlamalar falan yalan. kaldi ki bazi insanlar konuşurken sesi titrer agladi sanarsin 😅 onlar da bundan yararlanir.
benim de cok cabuk gözüm doluyor mesela ama hep dolar yani normal birsey benim icin. ne zaman nisanlimla iken gözüm dolsa hemen konu neyse kapatip alttan almaya baslar, üstüme duser. aslinda gercekten bu duygusallikla vs alakali degil. belki goz kurulugumdan sebep vücudumun kendince gozyasi uretmesi yani. ama bozmuyorum ben de, üzüldüm sansin uzatmasin daha iyi😂
bu adam da telefondan telefona yalandan sesini titretmistir belki numaradan sümük cekmistir sen sana asik , duygulandi, ölüyor falan zannetmissindir.
az gözünü ac valla bacim, alem manipulator kayniyor..tam da sinav senende ileride adını bile hatirlamayacagin herifin biri icin kıymetli vaktini harcama.
o devirde bana da yaşadığım asklar büyük gelirdi, bugun zorlasam soyadlarini belki hatirlarim unuttum gitti




*silinmemis kisminda görüştüğünüz de yazıyormuş. ama yorumum yine ayni. bir kere gormeyle ne olacak
 
Geleceğinizi çizmek varken saçma sapan tiplere meze olmanız ne kadar içler acısı.
İleride hayatında zerresinin bile olmayacağı bir dengesiz için en verimli zamanlarını mundar ettiğinin farkında mısın acaba!
 
Back
X