- 12 Mayıs 2017
- 215
- 334
- 103
- 34
- Konu Sahibi Crazy-cat-lady
- #1
Evet hanımlar... bir ilişkinin bitiminde karşı taraf bana çok büyük bir ayıp yaptıysa o andan sonra karşı tarafa tek bir kelime bahşetmeden yok oluyorum. Arasalar da yazsalar da cevap vermiyorum.
Bir önceki ilişkimde çok ciddi bir ihanete uğradığımı iletişimi kestikten aylar sonra öğrendim. İletişim önceden benim isteğim üzerine kesilmişti, öğrendikten sonra da karşı tarafa gidip saymadım sövmedim.
Son ilişkimde ise bitiş arefesindeki uzun sessizliğimin üzerine, karşı taraf bir sorun olup olmadığını sordu. Bense bunun konuşmasını yüzyüze yapabilmeyi, sokakta karşılaştığımızda en azından birbirine selam verebilen iki kişi olabilmeyi dilemiştim. Kendisine sorun olduğunu ve bunu yüzyüze konuşmak istediğimi söyledikten 2 gün sonra, geçmişte adının geçtiği bir kişiyle ve sevgili olduğu bilinen bir çiftle birlikte (4’lü), bir program yaptığına denk geldim.
Yine olağanca enayiliğimle/hanımefendiliğimle hiçbir şey demeden bu defteri kapattım. Sonra da karşı taraf aradı açmadım, reddettim.
Bu günlerde içimde bir çirkef kız uyandı. Sen bu kafayla git bakalım daha nelere layık görüleceksin dedi. Bir düşündüm... gerçekten, hep sessiz sessiz gidiyorum. İstedikleri ortamı tam da bu karaktersizlere bırakarak, istedikleri anda yok oluyorum. Ha, bu adamların yüzüne tükürsen ne tükürmesen ne, ama cidden, yapılması gereken bu mu? Aynı ortamı paylaşıyoruz, ben duruşumdan ödün vermemek için sayıp sövmüyorum ama, karşı taraf fütursuzca buna sebep saygısızlığı yapabiliyor. Siz affedilmez hatalar karşısında nasıl tavırlar sergiliyorsunuz?
Sizce bu tarz suskunluklar asalet mi yoksa enayilik mi?
Bir önceki ilişkimde çok ciddi bir ihanete uğradığımı iletişimi kestikten aylar sonra öğrendim. İletişim önceden benim isteğim üzerine kesilmişti, öğrendikten sonra da karşı tarafa gidip saymadım sövmedim.
Son ilişkimde ise bitiş arefesindeki uzun sessizliğimin üzerine, karşı taraf bir sorun olup olmadığını sordu. Bense bunun konuşmasını yüzyüze yapabilmeyi, sokakta karşılaştığımızda en azından birbirine selam verebilen iki kişi olabilmeyi dilemiştim. Kendisine sorun olduğunu ve bunu yüzyüze konuşmak istediğimi söyledikten 2 gün sonra, geçmişte adının geçtiği bir kişiyle ve sevgili olduğu bilinen bir çiftle birlikte (4’lü), bir program yaptığına denk geldim.
Yine olağanca enayiliğimle/hanımefendiliğimle hiçbir şey demeden bu defteri kapattım. Sonra da karşı taraf aradı açmadım, reddettim.
Bu günlerde içimde bir çirkef kız uyandı. Sen bu kafayla git bakalım daha nelere layık görüleceksin dedi. Bir düşündüm... gerçekten, hep sessiz sessiz gidiyorum. İstedikleri ortamı tam da bu karaktersizlere bırakarak, istedikleri anda yok oluyorum. Ha, bu adamların yüzüne tükürsen ne tükürmesen ne, ama cidden, yapılması gereken bu mu? Aynı ortamı paylaşıyoruz, ben duruşumdan ödün vermemek için sayıp sövmüyorum ama, karşı taraf fütursuzca buna sebep saygısızlığı yapabiliyor. Siz affedilmez hatalar karşısında nasıl tavırlar sergiliyorsunuz?
Sizce bu tarz suskunluklar asalet mi yoksa enayilik mi?