Altını çizdiğim cümle ile aynı bakış açısına ben de sahibim. Sorun da burda, siz her şekilde onu kabul edeceğinizi zaten karşıdakine hissettirdiğiniz an ceptesiniz ve cepte olan uğrunda çabalamaya değer olan değildir, o zaten bizi her halimizle kabul eder, o zaten hep buradadır. Anlatabiliyor muyum doğal olarak karşı taraf sizi seçmiş olmayı size yapılmış büyük bir lütuf, bir hediye gibi görüyor. Zaten farkında olmasanız da siz de öyle görüyorsunuz. Peki yapılması gereken nedir derseniz çok klişe olacak ama kendi değerinin farkında olmak bir de kendi sınırlarını belirlemek olabilir. Değerinin farkında olmak gerçekten kolay olmuyor, çocuklukta oluşturulmuş ve yıllar içinde pekiştirilmiş değersizlik algısı bir günde değişmez ama bunun üzerine çalışırsanız meyvelerini toplayabilirsiniz. Dış görünüşü hiç fark etmeden çok sevip sevildiği ilişkiler yaşayan kadınlar var çünkü onlar kendilerine saygı duyuyorlar, kendi değerlerini karşıdakine hissettiriyorlar ve kişisel sınırlarına saldırıldığında, ya da fiziksel vb. Özelliklerine hakaret edildiğinde, kendilerine saygısızlık yapıldığında çekip gidecekleri gerçeğini adamların başının üzerinde demokles'in kılıcı gibi asılı tutuyorlar. İşte bizim orada değil kılıç, adamların kafalarına düşecek bir tüy bile bulunmadığı için çok rahatlar. Çünkü onları her haliyle kabul ettiğimizi biliyorlar. Umarım anlatabildim, ben de kendi sınırlarımı çizmeye ve değerimin farkında olmaya çalışıyorum uzun bir süredir. Sizinle de paylaşmak istedim