Tarifi zor duygular paylaşmak istiyorum sizlerle

  • Konu Sahibi Konu Sahibi Zey-
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

Zey-

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
29 Temmuz 2017
132
20
48
....
 
Son düzenleme:
Eskiyi unut önüne bak.Mutlu olmak hakkın.Hayata 1 kez geliyoruz lütfen tadını çıkar.
 
Eskileri unutmak zordur; ama eskilerin yerine yenilerini koyarak onu aşabilirsin.

Sana eskiden takılı kaldığım bir anı anlatayım;

Ben ömrümde iki kez aşık oldum kuzum.
"İlkinde öldüm, dirilmem, daha da aşık olmam" dedim, dünyayı yıktım, ne canlar yaktım; benden hoşlanan-bana aşık olan kim var kim yok tartmaya, süzmeye, ne istediğimi anlamama yardımcı oldu.

İkinci aşk ise ilkinden gelişmiş halde geldi. Kalbim çarptı ve ilk aşktan çok daha güzel bir aşktı; evlendik, bir çocuğumuz var. Tüm bu süreçte yaşadıklarım da gerek hüznü, gerek acısı ile bana "Üretme" olarak geri döndü.

İlk aşkımı şarkılarda buldum, şiirlere döktüm, hiciv şiirleri, aşk şiirleri, tasavvuf şiirleri, şiirler... Beni edebi yönden geliştirdi; kendi kendimi deştikçe, acıdıkça yazdım çıkardım içimden.
Ne zaman ki "Satmışım dünyanın anasını" dedim çıktım, o noktadan sonra gönlüm geçti; sonra eşimle görüştük, ona ısındı...
Eşim de mutluluktan resimler çizdiren bir aşkı getirdi bana.

Bak :

Bir düş ile delindim de düştüm bedenden,
Heceydi,
Daha da geceydi.

Sızdı içeri;
Köprü köprü geçti adım’ı,
Sanki benim adımı.

Tanıdıktı bu zaman, bu yanılgı,
Lakin kulağımda işitilmemiş küpeler asılı.
Nasıl da kaybettim asılı?
Kopyadan kopya; kopya kopyadan basılı.
Yarın dünden hesaplı, dünden yasaklı şimdi…
Sanki bir karbon kağıdında taşırım eceli,
Kendimi bildim bileli.

Sevdim gönülden de düştüm bedenden,
Seherinde portakali bir düşten,
Uyandığımda geceydi.
Daha da mecalsiz bir heceydi,
Kayıp bir "Sen"di,
Aşk…



Sayfalarda arasam yarını,
“Sen” diye okusam canımı.
Okudukça "Ben" olsa kitaplar.
Ama kopyalar…

Kopya zamanlar,
Kopya insanlar,
Kopya kucaklar,
Kopya “Aşk”…
Sanki bir bana uzak,
Sanki bir bana tuzak,
Sanki bir bana,
Kopya çekmek yasak!


Bir “Sen” yitirdim de düştüm bedenden,
Hecele,
Daha da gecele içimde.

Sızdın içeri,
Geçtin teni de.
Bilmezsin sen,
Sende hangi kopya “Ben”,
Bir bende kaç “Sen” secdem?

Oku canım’ı canımdan,
Tutma kollarımdan, gideceksen.
Geç ardıma sen de iteceksen.
Kopya çekeceksen,
Aşk aşk hecele,
Aşk aşk gecele bende…
Oku Can’ı canımdan tek nefeste,
Dudaklarım bahsederse birden,
Portakali bir düşten,
Sen de uyan gel…


Bir “Sen” yitirdim sevdim de gönülden,
Bir düş ile delindim de düştüm bedenden,
Seherinde portakali bir düşten,
Uyandığımda geceydi.
Bildim bileli tek heceydi;
“Sen” diye kayıp bir “Ben”di,
Aşk…


Öldüm, bittim, tükendim, takıldım dediğin yerden başlarsın; bunu unutma.
Bunu bana sadece "Hislerim" yazdırdı, sonra o kişinin kim olduğunun da bir önemi kalmadı.
Aşmak mı istiyorsun; kendini aş. Acıyı al, yeteneğin ne yöndeyse onunla yoğur (Yabancı dil mi, Şiir mi, şarkı mı, resim mi, spor salonunda fit bir vücut mu, yeni bir yemek tarifi mi vs vs) yap, kendini geliştirmek için kullan, eserini kutla ve üstüne çarpıyı bas. Limandan ayrıl ki açıklarda yeni güzellikleri gör sonra da :) İyi ki eşimle evlenmişim. İyi ki... İlk seçeneği erken işaretlesem, benim ömür kayardı kuvvetle muhtemel.

Hayırlısını iste, bırak.
 
Son düzenleme:
Eskileri unutmak zordur; ama eskilerin yerine yenilerini koyarak onu aşabilirsin.

Sana eskiden takılı kaldığım bir anı anlatayım;

Ben ömrümde iki kez aşık oldum kuzum.
"İlkinde öldüm, dirilmem, daha da aşık olmam" dedim, dünyayı yıktım, ne canlar yaktım; benden hoşlanan-bana aşık olan kim var kim yok tartmaya, süzmeye, ne istediğimi anlamama yardımcı oldu.

İkinci aşk ise ilkinden gelişmiş halde geldi. Kalbim çarptı ve ilk aşktan çok daha güzel bir aşktı; evlendik, bir çocuğumuz var. Tüm bu süreçte yaşadıklarım da gerek hüznü, gerek acısı ile bana "Üretme" olarak geri döndü.

İlk aşkımı şarkılarda buldum, şiirlere döktüm, hiciv şiirleri, aşk şiirleri, tasavvuf şiirleri, şiirler... Beni edebi yönden geliştirdi; kendi kendimi deştikçe, acıdıkça yazdım çıkardım içimden.
Ne zaman ki "Satmışım dünyanın anasını" dedim çıktım, o noktadan sonra gönlüm geçti; sonra eşimle görüştük, ona ısındı...
Eşim de mutluluktan resimler çizdiren bir aşkı getirdi bana.

Bak :

Bir düş ile delindim de düştüm bedenden,
Heceydi,
Daha da geceydi.

Sızdı içeri;
Köprü köprü geçti adım’ı,
Sanki benim adımı.

Tanıdıktı bu zaman, bu yanılgı,
Lakin kulağımda işitilmemiş küpeler asılı.
Nasıl da kaybettim asılı?
Kopyadan kopya; kopya kopyadan basılı.
Yarın dünden hesaplı, dünden yasaklı şimdi…
Sanki bir karbon kağıdında taşırım eceli,
Kendimi bildim bileli.

Sevdim gönülden de düştüm bedenden,
Seherinde portakali bir düşten,
Uyandığımda geceydi.
Daha da mecalsiz bir heceydi,
Kayıp bir "Sen"di,
Aşk…



Sayfalarda arasam yarını,
“Sen” diye okusam canımı.
Okudukça "Ben" olsa kitaplar.
Ama kopyalar…

Kopya zamanlar,
Kopya insanlar,
Kopya kucaklar,
Kopya “Aşk”…
Sanki bir bana uzak,
Sanki bir bana tuzak,
Sanki bir bana,
Kopya çekmek yasak!


Bir “Sen” yitirdim de düştüm bedenden,
Hecele,
Daha da gecele içimde.

Sızdın içeri,
Geçtin teni de.
Bilmezsin sen,
Sende hangi kopya “Ben”,
Bir bende kaç “Sen” secdem?

Oku canım’ı canımdan,
Tutma kollarımdan, gideceksen.
Geç ardıma sen de iteceksen.
Kopya çekeceksen,
Aşk aşk hecele,
Aşk aşk gecele bende…
Oku Can’ı canımdan tek nefeste,
Dudaklarım bahsederse birden,
Portakali bir düşten,
Sen de uyan gel…


Bir “Sen” yitirdim sevdim de gönülden,
Bir düş ile delindim de düştüm bedenden,
Seherinde portakali bir düşten,
Uyandığımda geceydi.
Bildim bileli tek heceydi;
“Sen” diye kayıp bir “Ben”di,
Aşk…


Öldüm, bittim, tükendim, takıldım dediğin yerden başlarsın; bunu unutma.
Bunu bana sadece "Hislerim" yazdırdı, sonra o kişinin kim olduğunun da bir önemi kalmadı.
Aşmak mı istiyorsun; kendini aş. Acıyı al, yeteneğin ne yöndeyse onunla yoğur (Yabancı dil mi, Şiir mi, şarkı mı, resim mi, spor salonunda fit bir vücut mu, yeni bir yemek tarifi mi vs vs) yap, kendini geliştirmek için kullan, eserini kutla ve üstüne çarpıyı bas. Limandan ayrıl ki açıklarda yeni güzellikleri gör sonra da :) İyi ki eşimle evlenmişim. İyi ki... İlk seçeneği erken işaretlesem, benim ömür kayardı kuvvetle muhtemel.

Hayırlısını iste, bırak.

Ayy o kadar güzel şeyler yazmışsınızki gerçekten tebrik ederim sizi insanlar birbirlerini bu kadar güzel anlıyo ki beni mutlu ettiniz.

Hayat insana bazen öyle bi tokat atıyo toparlanması o yediğiniz tokattan daha acı veriyo...
Yazılara dökerek bitirmişsiniz her kelimede yansımış bu acı ama size bakınca o acı eskidenmiş diyebildim. Eninde sonunda sizin ki gibi mutluluğa huzura kavuşmak güzel dileklerimden.
 
Eskiyi unut önüne bak.Mutlu olmak hakkın.Hayata 1 kez geliyoruz lütfen tadını çıkar.

Hayata bir kez geliyoruz evet malesef bazen unutuyoruz bunu. İşte insanın ne acısı varsa o seni ele geçiriyo o seni yönlendiriyo sen müdahale edemiyosun tabi tükeniyo herşey oluyo bitiyo yıllarımı harcadım sadece o yıllara üzülüyorum elimde kalan hiç bişey yok. Ders alıp öğrendiğim şeyler dışından.
 
Yokuspokus Yokuspokus şiir ne güzel bir şiir.. Yıldız Tilbe bunu şarkıya döker ne de guzel söyler sanki.. paylasmasamiydin acaba burada birine şarkı sözü olmasın sonra:)

Konu Sahibi zor olsa da geçiyor acısı zamanla .
 
Son düzenleme:
Hayatta eskiden istediğiniz şeyin doğruymuş gibi olduğunu düşündüren veya onu unutturmayan bu duygu ne gerçekten artık beynimde de bitirmek istiyorum ama olmuyor.
Çok zorlanarak atlatmaya çalıştığım bi durum oldu 4 yıl önceydi bu durumu buraya yazarak sığdırmak zor herşeyi hatırlıyorum ve çok zor şartlarda geçirdim bu yılları. Birine takılı kalmıştım ve her adım benim için işkence gibiydi. O zamanlar geçti bu zamana geldim bu yükü üzerinden artık attım rahatladım gerçekten kalbimden sildim. Bazen sosyal medyadan bişeyini görüyorum içimde değişik duygulara sokuyo acı bile değil bu ama değişik bi his içimde bişeyler kıvranıyomuş gibi bi his sonra bi süreliğine sıkıntıya giriyorum karaları bağlıyomuş gibi oluyorum elimde olmadan başka şeyler getirmeye çalışıyorum aklıma gördüğüm şeylerden pişman oluyorum görmeseydim diye. Bazen gerçekten anlamsız şeyler oluyo ve gerçekten böyle olmasının hep bi sebebi vardır bunu biliyorum ama bu hiselerle başa çıkmak biraz zor.
İçimde kalmasındansa buraya dökmek istedim umarım yorumda bulunursunuz.
Sizi çok mutlu eden biri hayatınızda olduğunda bu yaşadığınız duyguyu bir daha asla hatırlamiycaksınız bile. Bu hissi çok iyi biliyorum. Tam açıklayamayabilirim bu yüzden şimdiden özür diliyorum. Ama anlatabildiğim kadarıyla şöyle bişey. Siz onu çok sevdiniz. Çok tartıştınız. Büyük ihtimalle o sizin canınızı çok yaktı zamanında. Ve asla ben suçluyum demeyen biriydi. Biraz ukala biraz kibirli yani. Genellikle böyle insanlardan ayrıldığımız zaman unutamayız. Kalp onu gerçek sevene layık olduğu karşılığı vermektense hep acı çektireni unutamazmış. Acının hep izi kalırmış ve o kişiyı hatırlatan en ufak bişeyde sızlarmış. Üzülmeyin. Eğer birini bulur ve sizi çok mutlu ederse ona çok aşık olursanız bu kişiyi bida asla hatırlamiycaksınız
 
Unutma bu hayata tekrar gelmeyeceksin Bu yaşına bir daha gelmeyeceksin.sonra eminim pisman olacaksin..kendine yeni bir hayat kur.kimbilir iyiki ondan ayrilmisim yoksa seni bulamazdim diyeceğin biri ile karşılaşacaksın
 
Yokuspokus Yokuspokus şiir ne güzel bir şiir.. Yıldız Tilbe bunu şarkıya döker ne de guzel söyler sanki.. paylasmasamiydin acaba burada birine şarkı sözü olmasın sonra:)

Konu Sahibi zor olsa da geçiyor acısı zamanla .

Yıldız kendisi zaten güzel yazıyor, ne yapsın benimkileri. :KK70: (Yıldız dedim yalnız, asker arkadaşım gibi tövbe :) )
Teşekkür ederim iltifatın için. :*
 
Eşim 5 gündür evde Yok, 5 gün daha olmayacak.
3.5 yaşındaki oğlum doğduğundan beri gece babasıyla uyuyor, 3-4 ayda bir böyle iş için evde olmadığı zamanlarda ise çok zorlanıyorum.

10 da uyuyan çocuk, dün gece 12 de babamı istiyorum diye hala uyanıktı, sonunda ağlamaktan da yorgun düştü ve uyudu.

Facebook nadir kullanırım, artık o yorgunluk ve can sıkıntısı ile uyuyamayacagım için, ne var ne Yok bir bakayım dedim.

Yakın bir arkadaşım 2 yıl önce eşini kaybetmişti, 31 yaşında kalp krizi.

6 yaşında otizm tanılı kızı ve 3.5 yaşındaki oğluyla eşinin mezarının başındaki hali gözümün önünden uzun süre gitmedi.

Dün evlilik yıl dönümleri imiş.
Birlikte kutladığımız bir fotoğrafı hatırlama diye sundu Facebook.
O kadar kötü oldum ki, ben 10 gün çocuğu babasız uyutacağım diye şikayet ederken, çocuğum baba diye ağlarken için acırken, kendimi onun yerine koyamadım.

Buraya aşk acısından şikayet eden çok kişiye defalarca yazmışımdır, insan evladını kaybediyor da hayatına devam ediyor, alt tarafı aşk acısı! Diye.
Evet insan her şeye alışıyor :) bu da geçiyor, bir şekilde zaman gerçekten ilaç.
Ama Yaşadıklarını unutsa da, atlatsa da, o acının karakterinde izi kalıyor.
Bu güzel bir şey :) seni sen yapan acı bile olsa senin parçan. O parça seni olgunlaştırır yada çocuklaştırır, zayıf düşürür yada güçlendirir ama bugün olduğun kişi olur, hayatının bir sonraki adımına bu şekilde devam edersin.

Atlatmayı boşver. Sana kattığı neyse onu kabul et, elbet geçecek. :)
 
Eşim 5 gündür evde Yok, 5 gün daha olmayacak.
3.5 yaşındaki oğlum doğduğundan beri gece babasıyla uyuyor, 3-4 ayda bir böyle iş için evde olmadığı zamanlarda ise çok zorlanıyorum.

10 da uyuyan çocuk, dün gece 12 de babamı istiyorum diye hala uyanıktı, sonunda ağlamaktan da yorgun düştü ve uyudu.

Facebook nadir kullanırım, artık o yorgunluk ve can sıkıntısı ile uyuyamayacagım için, ne var ne Yok bir bakayım dedim.

Yakın bir arkadaşım 2 yıl önce eşini kaybetmişti, 31 yaşında kalp krizi.

6 yaşında otizm tanılı kızı ve 3.5 yaşındaki oğluyla eşinin mezarının başındaki hali gözümün önünden uzun süre gitmedi.

Dün evlilik yıl dönümleri imiş.
Birlikte kutladığımız bir fotoğrafı hatırlama diye sundu Facebook.
O kadar kötü oldum ki, ben 10 gün çocuğu babasız uyutacağım diye şikayet ederken, çocuğum baba diye ağlarken için acırken, kendimi onun yerine koyamadım.

Buraya aşk acısından şikayet eden çok kişiye defalarca yazmışımdır, insan evladını kaybediyor da hayatına devam ediyor, alt tarafı aşk acısı! Diye.
Evet insan her şeye alışıyor :) bu da geçiyor, bir şekilde zaman gerçekten ilaç.
Ama Yaşadıklarını unutsa da, atlatsa da, o acının karakterinde izi kalıyor.
Bu güzel bir şey :) seni sen yapan acı bile olsa senin parçan. O parça seni olgunlaştırır yada çocuklaştırır, zayıf düşürür yada güçlendirir ama bugün olduğun kişi olur, hayatının bir sonraki adımına bu şekilde devam edersin.

Atlatmayı boşver. Sana kattığı neyse onu kabul et, elbet geçecek. :)
Meğer ne kadar boş şeyler için üzüldüğümüzü anladım sayenizde. Çok teşekkür ederim gerçekten..
 
Başıma dank etti dünyanın binbir türlü halini düşünmeyi unutuyoruz resmen kendi derdimize düşüp..
 
Eşim 5 gündür evde Yok, 5 gün daha olmayacak.
3.5 yaşındaki oğlum doğduğundan beri gece babasıyla uyuyor, 3-4 ayda bir böyle iş için evde olmadığı zamanlarda ise çok zorlanıyorum.

10 da uyuyan çocuk, dün gece 12 de babamı istiyorum diye hala uyanıktı, sonunda ağlamaktan da yorgun düştü ve uyudu.

Facebook nadir kullanırım, artık o yorgunluk ve can sıkıntısı ile uyuyamayacagım için, ne var ne Yok bir bakayım dedim.

Yakın bir arkadaşım 2 yıl önce eşini kaybetmişti, 31 yaşında kalp krizi.

6 yaşında otizm tanılı kızı ve 3.5 yaşındaki oğluyla eşinin mezarının başındaki hali gözümün önünden uzun süre gitmedi.

Dün evlilik yıl dönümleri imiş.
Birlikte kutladığımız bir fotoğrafı hatırlama diye sundu Facebook.
O kadar kötü oldum ki, ben 10 gün çocuğu babasız uyutacağım diye şikayet ederken, çocuğum baba diye ağlarken için acırken, kendimi onun yerine koyamadım.

Buraya aşk acısından şikayet eden çok kişiye defalarca yazmışımdır, insan evladını kaybediyor da hayatına devam ediyor, alt tarafı aşk acısı! Diye.
Evet insan her şeye alışıyor :) bu da geçiyor, bir şekilde zaman gerçekten ilaç.
Ama Yaşadıklarını unutsa da, atlatsa da, o acının karakterinde izi kalıyor.
Bu güzel bir şey :) seni sen yapan acı bile olsa senin parçan. O parça seni olgunlaştırır yada çocuklaştırır, zayıf düşürür yada güçlendirir ama bugün olduğun kişi olur, hayatının bir sonraki adımına bu şekilde devam edersin.

Atlatmayı boşver. Sana kattığı neyse onu kabul et, elbet geçecek. :)

Gerçekten o kadar acı durumlar varki bu hiç bişey dediğimiz durum bu. Kendimizin derdinden gerçekleri unutuyoruz. İrkilip kendine getirten bi yorum oldu bu paylaşımınız için teşekkür ederim ilginiz için :) elbet geçecek. :)
 
Başıma dank etti dünyanın binbir türlü halini düşünmeyi unutuyoruz resmen kendi derdimize düşüp..

Evet aynı durum bendede oldu acı ders alabiliyosan hayatına iyilik katabiliyosan yaşadıklarından sonra ayakta durabiliyosan bence zaten başarmış oluyosun unutmayı ama biyerde açılımca konu aklımda etkiliyo birazda olsa.
 
Unutma bu hayata tekrar gelmeyeceksin Bu yaşına bir daha gelmeyeceksin.sonra eminim pisman olacaksin..kendine yeni bir hayat kur.kimbilir iyiki ondan ayrilmisim yoksa seni bulamazdim diyeceğin biri ile karşılaşacaksın

Hayat gerçekten böyle şeyleri düşünmekle çok vakit kaybederek geçiyo.
 
Evet aynı durum bendede oldu acı ders alabiliyosan hayatına iyilik katabiliyosan yaşadıklarından sonra ayakta durabiliyosan bence zaten başarmış oluyosun unutmayı ama biyerde açılımca konu aklımda etkiliyo birazda olsa.
İlerde bir gün "iyiki" diyceksin. Sakın keşke deme. Boşuna kendi canını hiç yakmana değmez. Konuyu bilmiyorum ama aşk her zaman da acı çekmek değildir. Bi insan bi insana değer veriyosa seviyosa onu asla üzemez. Ben böyle bildim bunu gördüm şahit oldum. Kesinlikle sen şu an üzülüyosan ilerde yaşiycağın bişeylere iyiki diyeceksindir. Bak buna emin ol. Şimdi biz ne desek boş ama ilerde bi gün çok çok mutlu olucaksın. Bu mutlulukta sana iyiki dedirticek işte. Allah bişey biliyorki bizim her sevdiğimizi bize nasip etmiyor işte. Daha iyisini veriyor bize ;) İnşallah anlatabiliyorumdur
 
Back
X