Hayır
Berlin Hanim
aynı şey değil. Çadır kurmak ve kamp yapmak isteyenler için belirlenmiş kamp alanları dışında çadır kurmanız: mevcut kanun ve kurallar dışında, genel yaşam ve toplum kurallarını da hiçe saymak demek.
Kendi belirlediğiniz bir bölgede çadır kurduğunuzda, ateş yakma vb durumunu da bir kenara bırakıp; çok basit bir soru soracağım. Temel biyolojik ihtiyaçlarınızı nerede ve nasıl gidereceksiniz ? Yıkanmaktan bahsetmiyorum, tuvalet ihtiyacınızı nerede ve nasıl gidereceksiniz ?
Bana da şey saçma geliyor. Sinop'ta eskiden kaldığım kampingi aradım 2022 temmuzda, kişi başı 250 dedi, kendi cadirinla kalırsan. O günden bu güne üç kere asgari ücret artti, şimdi en az 500 olmustur. Neden iki kişi kendi iki metrelik cadirimizla kaldık diye senin saçma isletmene günlük 1000 lira ödeyelim ki?
Bana çok saçma geliyor. Aynı plajların paralı yapılması gibi çoook saçma.
Bir söz vardı , yıllar önce okumuştum. Hala daha katılıyorum. "plajları parali hale getirmek doğayi fahişeleştirmektir" diye:) dünya bizim yani bu kadar izole yaşamaya, denize girmek için bile, bir ağacın altında uyumak için bile birilerine para vermemiz mantıklı mı?
Doğadan bunca yabancılaşmanın sonu kötü bence.
Bu arada benim iki hayalim var konu ile alakalı.
Birincisi Likya (fethiyeden Antalya'ya süren antik bir yol guzergahi. Yerlerde işaret tabelaları var) yolunu,ikincisi hristiyanların hac yolu olan ve her yıl onbinlerce kişinin yürüdüğü camino de santiago yolunu baştan başa kat etmek.
Birincisi için bir hayat arkadaşı iyi olabilir, ikincisi için Galiçya'da yakın arkadaşım ve eşi var, bu yola çıkmış olan. onlarla başlayıp tek devam etmek isterim.
Bence insan hayallerini gerçekleştirmek için biraz cesaretli olmali
Tanıştığım bir kadin var mesela, gezgin kadınlar söyleşisinde konuşmuştu.Orta Asya'da steplerini gezmek en büyük hayaliydi. Bir gün bilet alıp gitti. Orada bir jeep ayarladi falan. Hiçliğin içinde, kilometrelerce gitmiş durmuşlar. Arkasına geçip de işeyecek bir ağaç bile olmayan, kilometrelerce bir bozkır alanı hayal edin, böyle bir şey :)
Ayrıca kumbaraci yokusundakine hep gittiğim,Türkiye'de bir sürü şubesi olan varuna gezgin kafesinin sahibi adam geçtiğimiz ay dünyanin tüm ülkelerine ayak bastı. Dünyanın tüm ülkeleri...adını duymadığımız adalardan. Ortadoğu'nun en tehlikeli yerlerine, Afrika'ya... Hiç de marjinal biri değil, son bilmemkac yıldır evli ve çocuklu hatta.
Daha böyle bir sürü hikaye var. Olumsuz şeyleri sıralayıp felaket senaryolari yazmaya çok da gerek yok. Kız da salak değil ya, çok tekinsiz bulduğu yerlerde elbet başka bir alternatif arar