buna benzer bir durum ben de yaşadım. anneannem çok uzun bir yoğun bakım sürecinden sonra maalesef vefat etti. vefat ettiği gün İstanbul'da yaşamama rağmen anneannemin hastanede yattığı şehirdeydim. ben şehirdışında olduğum için de o zamanlar flörtüm ve şu anda eşim olan adamı da evde bıraktım. ki benim rahmetli paşam da bu durumdan hiç memnun değildi.
sabaha karşı hastaneden çağırdılar. sabah 6 gibi de doktorlardan gayriresmi haberi alınca eşime mesaj çektim. o da haberi 1.5 saat sonra işe gitmek için uyandığında aldı. bir saat sonra beni aradı ama öyle bir ses tonu ki eve atom bombası atıldı sanki.
"seni böyle bir günde biraz daha üzmek ya da telaşlandırmak istemiyorum ama kediyi bulamıyorum." dedi. uayndığından itibaren naaptığını anlatmasını istedim. "işte ben giyiniyordum. şu dolabıu açtım" dedi. "dolap sağ raflardaki gri kutunun içine bak." dedim.
"he tammam oradaymış." dedi büyük bi rahatlamayla.
sonra benim pamuk paşam, yokluktan eşime bile öptürmüş kendini.
bu soru ve endişeler bana çok tatlı geldi ama bir yandan da çok üzüldüm. kendisini terk edilmiş hissetmez umarım.